Yunus Suresi, 25, 30-31 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 26 Eylül 2010 tarihli röportajından Yunus Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınıyorum. Bismillah, evet. Yunus Suresi, 30; “İşte orada, her nefis önceden yaptıklarıyla imtihana çekilmiş olacak ve onlar asıl-gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülecekler. Yalan yere uydurdukları da,” Darwinistlerin, materyalistlerin yalan yere uydurdukları da, “kendilerinden kaybolup uzaklaşacaktır” Orada ne Marx’ın delillerini bulabilirler, kendilerince uydurma hepsi bak “yalan yere uydurdukları” diyor, “kendilerinden kaybolup uzaklaşacaktır”. Kalmıyor, hiçbir şey kalmıyor. Bir tek kuru toprak ve insanlar kalıyor. Allah’ın yaratmasıyla. Bakın diyor ki Cenab-ı Allah; “De ki “Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir?” Göklerden, göklerden gelen rızkı biz ne ile anlıyoruz? Bilimle anlıyoruz. Azotun, karbondioksitin gıda yapımında kullanıldığını biz biliyor muyduk daha öncelerde?

OKTAR BABUNA: Bilmiyorduk Hocam.

ADNAN OKTAR: Bize bunu bilim gösterdi. Fotosentezi biliyor muyduk? Ne olduğunu, sistemini? Ve bunun için karbondioksite ihtiyaç olduğunu, protein için de havadaki azota ihtiyaç olduğunu biliyor muyduk? Bilmiyorduk. “Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir?” Bunu bir kere inceleyeceğiz. “Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir?” Kulağınızdaki sesi size kim duyuruyor diyor Allah. Beyninizin içindeki kulağı kim yarattı? Beyine elektrik dalgaları geliyor. Kulak sadece dalga getiriyor. Kulağın içinde asıl kulak duyuyor sesi. Yani o elektrik dalgasını asıl kulak duyuyor. O kulağın kepçesi nasıl? Kulak kepçesi var mı? Örs, çekiç, üzengi kemikleri var mı? Onlar yok. Hiçbir şeye ihtiyacı yok o kulağın. Değil mi? “Ve gözlere malik olan kimdir?” Gözümüz görüntüyü elektrik akımına çeviriyor, getiriyor beyne. Elektrik akımı var beyinde. Şimdi o elektrik akımını gören göz var. Bu gözün göz merceği var mı?

OKTAR BABUNA: Yok inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Göz sıvısı, kirpik mirpik falan? Hiçbir şey yok. Ama çok net ve keskin görüyor değil mi?

OKTAR BABUNA: MaşaAllah Hocam, elhamdülillah.

ADNAN OKTAR: Asıl göz o demek ki. “Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir?” Bak, “Diriyi ölüden çıkaran, ölüyü diriden çıkaran kimdir?” Yerdeki topraktan, bitkilerden insanlar yiyecek alıyorlar. Toprak ölü. Azot da ölü. Karbondioksit de ölüdür. Ama güneş ışığıyla beraber canlıya dönüyor. İnsanlar onu yiyor. Beraber oluyorlar, küçücük bir spermden insan oluşuyor bu sefer. Yani ölüden diri oluyor.

Bak “ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve işleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: “Allah” diyeceklerdir. Öyleyse de ki: “Peki siz yine de korkup-sakınmayacak mısınız?” diyor Allah. Diyorlar ya hani “biz deistiz. Allah’a inanırız”, “Korkup sakınmayacak mısın” diyor Allah.

ADNAN OKTAR: “Allah barış yurduna çağırır ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir” Bak “kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir” Bunun ebcedi de 1998 yılını veriyor. Bir tane ebced veriyor, o. MaşaAllah.

 


Yunus Suresi 30-31 Ayetlerinin Tefsiri

(İman hakikatleri)

 

10/30- “İşte orada, her nefis önceden yaptıklarıyla imtihana çekilmiş olacak ve onlar asıl-gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülecekler. Yalan yere uydurdukları da, kendilerinden kaybolup uzaklaşacaklar”.

Darwinistlerin materyalistlerin uydurdukları da kendilerinden kaybolup uzaklaşacak. Bir tek kuru toprak ve insanlar kalıyor.

10/31- “De ki: “Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve işleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: “Allah” diyeceklerdir. Öyleyse de ki: “Peki siz yine de korkup-sakınmayacak mısınız?”

Göklerden gelen rızkı bilimle anlıyoruz. Azotun gıda yapımında kullanıldığını bilim gösterdi. Fotosenztezi bilmiyorduk daha önce. “Kulağınızdaki sesi size kim duyuruyor” diyor Allah. Kulağın içinde asıl kulak duyuyor. Onun kulak kepçesi var mı? Yok. O kulağın ihtiyacı yok. Gözlerimiz ışığı elektrik akımına çeviriyor beyne getiriyor. O akımı alan göz var. O gözün merceği var mı? Yok ama çok keskin görüyor, asıl göz o demek ki.

Toprak, azot, karbondioksit ölü ama güneş ışığı ile canlıya dönüyor. İnsanlar onu yiyorlar, sonra beraber olduklarında küçük bir spermden insan oluyor.