Sayın Adnan Oktar’ın 7 Ağustos 2013 tarihli sohbetinden Yunus Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Eğer seni yalanlarlarsa” diyor Allah. Ki zaten hep Mehdiler, peygamberler hep yalanlanmıştır. “De ki: “Benim yaptıklarım benim, sizin yaptıklarınız sizindir.” Bakın, tam demokrasi, fikir hürriyeti. “Benim yaptıklarım benim, sizin yaptıklarınız sizin.” Kimse kimseye karışmıyor. “Siz benim yaptıklarımdan uzaksınız ve ben de sizin yaptıklarınızdan uzağım.” O kadar. Ne yapıyorsa yapar adam. (Yunus Suresi, 41)
Diyor ki Yunus Suresi, 45’de Cenab-ı Allah: “Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür sürmemişler gibi onları bir araya toplayacağı gün, onlar birbirlerini tanımış olacaklar.” Bütün küfür orada birbirlerini tanıyorlar. Mesela firavunun ekibiyle bu asrın firavunları da orada tanışacaklar. Bütün deccaller, nemrutlar orada birbirleri ile tanışmış oluyorlar. “Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür sürmemişler gibi.” Öyle hissedecekler. Gündüzün bir saati, o kadar. Ne kadar? Bir saat falan kaldık diyorlar dünyada, uykudan uyanır gibi. 45. ayet. Neye işaret ediyor? 1545’e, kıyametin tarihine işaret ediyor.
“Haberiniz olsun” diyor Cenab-ı Allah, “Allah'ın velileri” Allah’ın evliyaları, Allah’ın Mehdileri, “onlar için korku yoktur, mahzun da olmayacaklardır.” 1413 tarihini veriyor. Hz. Mehdi (a.s) 1400’de çıkıyor, 1413 tarihini veriyor, inşaAllah. (Yunus Suresi, 62)
“Onların sözleri seni üzmesin” diyor Allah. “Şüphesiz 'izzet ve gücün' tümü Allah'ındır. O, işitendir, bilendir.” Burada ne demek istiyor Cenab-ı Allah, görüyor musun? “Onların sözleri seni üzmesin.” Mesela duyuyor, üzülüyor. “Şüphesiz” diyor Allah, “izzet ve gücün' tümü Allah'ındır.” O konuşmayı yaratan da Benim diyor Allah. Yani üzülme olmaz diyor Allah. Benim yarattığıma üzülmeyeceksin, bir hayır var diyeceksin diyor. “O, işitendir, bilendir.” (Yunus Suresi, 65)
“Haberin olsun, göktekilerin ve yerdekilerin tümü gerçekten Allah'ındır. Haberin olsun; şüphesiz Allah'ın va'di haktır.” Bakın “şüphesiz Allah'ın va'di haktır; ancak onların çoğu bilmezler.” Bu da; 2025 tarihini veriyor. Bakın “haberin olsun;” diyor Allah, “Haberin olsun;” haber veriyor Allah, “Haberin olsun; şüphesiz” şüphe yok, “şüphesiz Allah'ın va'di haktır;” Hz. Mehdi (a.s) haktır, Hz. İsa Mesih (a.s) haktır, kıyamet haktır, İttihad-ı İslam haktır, “ancak onların çoğu bilmezler.” Şu an dünyanın çoğu bilmiyor. 2025 tarihini veriyor Cenab-ı Allah. Demek ki, 2025’de konu bitmiş. (Yunus Suresi, 55)
“Allah barış yurduna çağırır ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir.” (Yunus Suresi, 25). O da, 2007 tarihini veriyor ayet. Yunus Suresi, 25. “Allah barış yurduna çağırır.” Barış yurdu nedir? Cennet. Dünyada yapılacak olan, Hz. Mehdi (a.s) devrinde yapılacak olan nedir? Dünya ne olacak? Dünya barış yurdu olacak Hz. Mehdi (a.s) devrinde. “Allah barış yurduna çağırır ve kimi dilerse” kimi dilerse, mesela Hz. Mehdi (a.s)’ı dilerse Hz. Mehdi (a.s)’ı, Hz. İsa Mesih (a.s)’ı dilerse Hz. İsa Mesih (a.s)’ı, “ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir.” 2007.
“Sizi yeryüzünde halifeler kıldık” 2048 ebcedi. Yunus Suresi, 14, “sizi yeryüzünde halifeler kıldık” lider yaptık diyor Allah. 2048. Dünya hakimiyetinin en muhteşem yılları.
(Sayın Adnan Oktar'ın 3 Nisan 2011 A9 Tv'deki Canlı Sohbetinden)
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Ey insanlar, Rabbiniz’den size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa,” yani “kalbinize şifa” diyor Allah, “ve müminler için bir hidayet ve bir rahmet geldi.” Bu ayet Kuran’a bakıyor ama ikinci işari manası da Hz. Mehdi (a.s)’a bakıyor ve Hz. İsa Mesih (a.s)’a bakıyor, inşaAllah. 55. ayet, şeytandan Allah’a sığınırım; “Haberin olsun, göktekilerin ve yerdekilerin tümü gerçekten Allah’ındır.” Yani Hz. İsa Mesih (a.s) ve Hz. Mehdi (a.s) da dahil. “Haberiniz olsun; şüphesiz Allah’ın va’di haktır;” İslam dünyaya hakim olacak, “ancak onların çoğu bilmezler” diyor Allah. 2025 tarihini veriyor ebcedi. “O, diriltir ve o öldürür. Ve O’na döndürüleceksiniz.” Kimse kimseyi öldüremez, ölüm olduğunda onu Allah yaratır. “Ve O’na döndürüleceksiniz.” Her ölen hemen Allah’a döner, inşaAllah. Hiçbir konuşmamız, hiçbir görüntü, hiçbir ses kaybolmaz. Mesela bakın şu (tık tık sesi), sonsuza kadar kaybolmaz bu. Allah’ın Katı’nda daha ben annemden doğmadan bu ses vardı, kaderdeydi. Bu kalem de kaderdeydi, daha ben annemden doğmadan vardı bu kalem; daha dedem, babam yokken vardı. Kader böyledir. Buradaki görüntü, bu toplantı, sohbetteki bu birlikteliğimiz sonsuza kadar kaybolmaz, sonsuza kadar durur Allah Kat’ında. Bu orijinal şekliyle, konuşma şekliyle durur; hiçbir şekilde mümkün değildir kaybolması. Haşa, Allah’ın kaybolması gerekir, kaybolması için. Allah asla kaybolmayacağı için, görüntü ve sesler de asla kaybolmaz. Teknik olarak da bu böyledir, yani teknik yönden de böyledir, kaybolmaz. Ama bir kısmını Allah hatırlattırmaz. Mesela hoşlanmadığımız bir şey olduğunda hatırlattırmaz. Ama bunları hatırlayacağız, bunları göreceğiz bu sohbetleri.