Hud Suresi, 18-20 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 19 Ekim 2010 tarihli röportajından Hud Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir?” diyor Allah. “İşte bunlar Rablerine sunulacaklar.” Allah’a sunuluyorlar. “Ve şahitler Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır” diyecekler. Müslümanlar şahit oluyorlar bu yobaz takımına, bu münafık takımına. “Ya Rabbi!” diyorlar, “Bunlar yalan söylüyorlardı. Kuran’ın yetersiz olduğunu söyleyip ilaveler yapıyorlardı” diyecekler. Bak, “Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir?” diyor Allah, inşaAllah. “Haberiniz olsun; Allah’ın laneti zalimlerin üzerinedir.” Allah bunları zalim olarak alıyor. “Bunlar Allah’ın yolundan engelleyenler,...” yani İttihad-ı İslam’ı engeller, Türk-İslam Birliği’ni engeller, dinin yayılmasını engeller, insanların İslam’a girmesini engeller. Kendi kendini de batırır.

Bak, “Allah’ın yolundan engelleyenler,...” çünkü dini içinden çıkılmaz hale getirdin mi, engellemiş oluyor. “Ve onda çarpıklık arayanlardır.” Çarpıklık nedir? Daha önce de anlattık; böyle, böyle, böyle, karmakarışık labirentler. Bak, “dili eğip bükme” diyor. Eğip bükme nasıl olur? Hareketle olur. Bir öyle yorumlar, bir böyle yorumlar, bir öyle yorumlar, bir böyle yorumlar. Dümdüz yorum, açık anlamı varken, Kuran’ın sarih anlamı varken, bambaşka şekle sokuyor. Bak, “...onda çarpıklık arayanlardır.” Mesela doğru bir şeyi eğdin mi ne olur? Çarpıtmış olursun. “Onlar, ahireti tanımayanlardır.” Münafıkların özelliği, Ahirete inanmaz. “Bunlar, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değildir.” Yani Allah’ı etkisiz hale getiremezler. Çünkü hepsini yaratan Allah.