Hud Suresi, 6, 9-10 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 19 Kasım 2012 tarihli sohbetinden Hud Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Yeryüzünde hiç bir canlı yoktur ki, rızkı Allah'a ait olmasın.” Hepsi benden diyor Cenab-ı Allah. (Hud Suresi, 6)

Allah yemin ediyor Hud Suresi 9. ayette, şeytandan Allah’a sığınırım; “Andolsun, biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip-alsak” mesela canını alsa yahut malını alsa veya sağlığını alsa, “kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir nankördür.” Umudunu kesmiş bir de nankörlük yapıyor. Allah’a isyan ediyor.

10- “Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırsak, kuşkusuz; “Kötülükler benden gidiverdi” der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.” Allah tarafından olduğuna inanmaz diyor Cenab-ı Allah.

 


Hud Suresi, 6. Ayetinin Tefsiri

(Sonsuzluk - Allah'ın büyüklüğü)

 

Sayın Adnan Oktar'ın 9 Şubat 2015 tarihli sohbetinden Hud Suresi ile ilgili ayet açıklamaları.

 

ADNAN OKTAR: Bismillah. Hud Suresi 6. ayet. Şeytandan Allah’a sığınırım: “Yeryüzünde hiç bir canlı yoktur ki, rızkı Allah'a ait olmasın.” Şu kedilere bakıyorum hepsi tok, ne bulurlar şehrin içinde, ne yerler. Köpeklerin hepsi tok, karıncaların hepsi tok, zımba gibi karıncalara bakıyorum. O renkli böcekler var benekli, artist gibi hepsi böyle birbirinin aynı, Roma ordusu gibi, değil mi? Gıcır gıcırlar hepsi pırıl pırıl. Arılar böyle zımba gibi oluyorlar artık yani obez gibiler böyle. Eşek arıları şu bu falan. Cenab-ı Allah hepsinin rızkını veriyor. Bakteriden tut, filden çık, insana kadar hepsinin rızkı var, maşaAllah. Yani kaderde diyor Allah. “Onun karar (yerleşik) yerini de ve geçici bulunduğu yeri de bilir.” Yani kaderinde nerede ne yapacak, ne yiyecek, ne kadar yiyecek, nerede duruyor, nerede hareketleniyor, nerede hareketinde yeniden durma olacak, hepsini bilir diyor Allah. Hepsi olmuş bitmiş.

“(Bunların) Tümü apaçık bir kitapta (yazılı)dır.” [Hud Suresi, 6] Bu, Cenab-ı Allah’ın müthiş bir gücü işte. An içinde sonsuzluğun yaratılması nefes kesici bir şey. Sonsuz bak, katrilyon sene değil, katrilyon çarpı katrilyon sene değil, katrilyonlarca sene katrilyonlarca katrilyon desen, katrilyonlarca sene katrilyon çarpı katrilyon desen, daha başlamamış oluyorsun, sonsuzluğun yanında. O kadar sene gitmiş olsan, vakit geçse, ne kadar vakit geçti? Daha başlamamış oluyor, başlangıcında oluyorsun. Sonsuzluk öyle bir güzellik. “(Bunların) Tümü apaçık bir kitapta (yazılı)dır” diyor Cenab-ı Allah. Kaderde belli. Mesela demin ahir zaman konuları anlatıyorlar, orada bu IŞİD’in çıkışı siyah bayraklılar anlatılıyor. 1400 sene önce hangi arabalara binecekler, ne yapacaklar, nerede ne katliam yapacaklar, Hz. Mehdi (a.s)’la nerede karşılaşacaklar, nerede bu huylarından vazgeçecekler, nerede barışçıl hale gelecekler, nerede artık kan akması duracak, hepsi belli, en ince detayına kadar.

Allah’ın büyüklüğünü insanlar bir dereceye kadar, mesela uzaya bakıyor, yani uzayın büyüklüğünü kafasında canlandırmaya çalışıyor. Mesela bizim galaksimiz kadar falan büyüklük aklına geliyor. Bir de çok yanlış olarak bazen hacim olarak büyük olduğunu zannediyorlar Allah’ın, Allah büyük deyince. Allah manen büyüktür. Allah mekansız. Allah çok büyük deyince, öyle bir hata oluyor çocuklarda, çok hata oluyor. Hacim olarak, böyle evrenin büyüklüğü olarak büyük anlamında anlıyorlar. Manen büyüktür Allah. Yoksa Allah’ın hacim olarak büyüklüğe ihtiyacı yoktur, çünkü kendisi mekan ve zamanın dışında.

Mekan ve zaman bizler için var. En büyük diyoruz, çok çok çok büyük diyoruz. Şimdi mesela bütün bu evrenin tamamı, olağanüstü büyük biliyoruz. Başka bir varlığın yanında onun avucunda bir pirinç tanesi olur o, bütün evren başka bir varlığın yanında, avucunun içinde pirinç tanesi olur, tamamı. Onun için çok büyük, çok küçük denecek bir durum yok. Zaman ve mekan Allah katında yok, bize göre o.