Hud Suresi, 89-92 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 10 Mayıs 2010 tarihli röportajından Hud Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım, “Ey kavmim, bana karşı gelişiniz, sakın Nuh kavminin ya da Hud kavminin veya Salih kavminin başlarına gelenlerin bir benzerini size de isabet ettirmesin. Üstelik Lut kavmi size pek uzak değil.” “Rabbinizden bağışlanma dileyin” bak, daha ikinci ayette hemen çıktı.

OKTAR BABUNA: Evet Hocam maşaAllah.

ADNAN OKTAR: “Rabbinizden bağışlanma dileyin” bak çıkacak dedim, çıktı. “Sonra O'na tövbe edin.” Ben herhangi bir sayfa açtım, görüyorsunuz.

OKTAR BABUNA: Hep böyle oluyor Hocam, maşaAllah.

ADNAN OKTAR: “Gerçekten benim Rabbim esirgeyendir, sevendir.” Allah sever, diyor Cenab-ı Allah. Nefret üstüne değildir İslam’da sistem. Ne yapılacakmış bak, tövbe edin, diyor Allah ve Rabbinizden bağışlanma dileyin. Sonra O’na tövbe edin. Yani bir daha yapmayacağına dair Allah’a verilen söz.. Bir de bir insanın son hali önemlidir. 30 sene önceki, 20 sene önceki, 9 sene önceki o apayrı bir konudur. Velev ki dediğim gibi bir hata, kusur bile varsa, günaha girme varsa tövbe eder, inşaAllah.

Şeytandan Allah’a sığınırım. “Rabbim, esirgeyendir, sevendir. Ey Şuayb dediler. Senin söylediklerinin çoğunu biz 'kavrayıp anlamıyoruz'.” Sen ne anlatıyorsun, biz anlamıyoruz, diyorlar. “Doğrusu biz seni içimizde zayıf biri görüyoruz. Eğer yakın-çevren olmasaydı,” arkadaşların, dostların olmasaydı “gerçekten seni taşa tutar-öldürürdük” diyorlar. “Sen bize karşı güçlü ve üstün değilsin.” Bu aynı şekilde Mehdi (a.s.) için de işaret olan bir ayettir, bakın. Talebelerinden çekindikleri için Mehdi (a.s.)’a zulmedemeyeceklerdir. Yoksa çok büyük olaylar olabilirdi. “Dedi ki: ‘Ey kavmim, sizce benim yakın-çevrem, Allah'tan daha mı üstündür ki, O'nu arkanızda-unutuluvermiş (önemsiz) bir şey edindiniz. Şüphesiz benim Rabbim, yapmakta olduklarınızı sarıp-kuşatandır.’” Yani insanlardan korkuyorlar ama Allah’tan korkmuyorlar. Buna işaret ediyor ayet.