Yusuf Suresi, 64-65 Ayetlerinin Tefsiri 

 

Sayın Adnan Oktar'ın 15 Nisan 2010 tarihli sohbetinden Yusuf Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: 64. “Daha önce”, dedi ki “daha önce kardeşi konusunda size güvendiğimden başka bir şekilde onun hakkında size güvenir miyim? Allah en hayırlı koruyucudur. O esirgeyenlerin esirgeyicisidir”. Daha önce Yusuf'a yaptıklarını bildiği için hiçbir şekilde kabul etmek istemiyor babaları. “Erzak yüklerini açıp da sermayelerin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüklerinde dediler ki; “ey babamız daha neyi arıyoruz? İşte sermayemiz bize geri verilmiş. Ailemize erzak getiririz, kardeşimizi koruruz ve biz ve bir deve yükünü de ilave ederiz”, diyor. “Bu aldığımız az bir ölçektir”. Tabi bu ayette Hz. Yusuf'un kullandığı taktikler, teknikler ve yöntemler var.

Yani Hz. Yusuf İslam’ı ve Müslümanları korumak için böyle güçsüz bir müdafaa içerisinde, çok zekice atak, şaşırtıcı, hayret verici yöntemler ve teknikler kullanıyor. Müslümanın olması gereken vasfını Allah belirtiyor. Müslümanın böyle gariban, aciz, yanlış tevekkül anlayışına sahip, içine kapalı değil, gerektiğinde çok iyi yani iki üç hamlelik taktikler uygulayabilen bir insan olması gerektiğine Kur'an dikkat çekiyor. Yani bir aşamalı değil, uzun aşamalı planlar yapması gerektiğini Allah gösteriyor. Ki Yusuf’ta biz bunu çok yoğun görüyoruz. Mesela o tası alıp onların yükün içine koyması. Değil mi? Bu müthiş cesaret gerektiren bir konu.

Aynı zamanda hem de müthiş bir taktik ve müthiş bir yöntem ve dikkat ederseniz üç hamle, dört hamle ilerisini düşünen bir yöntem bu. Ve nitekim tam planladığı gibi olaylar gelişiyor. Hz. Süleyman'da da bunu görüyoruz. Mesela çok yaman bir insanla karşılaşıyoruz Hz. Süleyman'da. Yani bizim bize sunulan, anlatılan Müslüman kişiliğiyle Hz. Süleyman çok farklı. Yani bir kısım tutucu, gerici insanların bize sunduğu Müslüman tipiyle Hz. Süleyman'ı bir karşılaştırın. Hz. Süleyman'ın yamanlığı, aklı, cevvalliği, hayat doluluğu, sanata eğilimi, ruhunun aşkla dolu olması, coşkusu kıyası kabil mi?