Yusuf Suresi, 81-84, 87, 90, 94 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 7 Ocak 2010 tarihli sohbetinden Yusuf Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Yusuf biliyorsun güzellerin en güzeliydi. İnşaAllah. Muhteşem güzeli ya da çok yakışıklı bir aslan olan bir delikanlıydı. Kadınlar onun güzelliğinden nefesleri kesiliyordu. Ellerini kestiler değil mi? Meyve kesileceğim diye ellerini kestiler. MaşaAllah. Kadın da ona, Hz. Yusuf'a yaklaşmak istedi. Hatta tecavüze kalktı kendince. O aslanlar aslanı, o nur ondan kaçındı. “Ya Rabbi dedi ben hapse razıyım”. Bunlar bana yapmasınlar bunu dedi. Ben zina istemiyorum. Gayrimeşru bir ilişki istemiyorum ya Rabbi dedi. Bakın bir kere zinayı kabul etmediği için 7 yıl hapis yattı benim aslanım. Yedi yıl. Allah ona peygamberlik mertebesi verdi. Manevi derinlik verdi. Bakın iffet abidesi. Görüyor musun aslanımı benim? MaşaAllah. Abi derken yani temsil onu temsil eden bir varlık. İnşaAllah. Güzel. Baksana o kardeşlerinin sahtekarlığına. Sahtekarlık demeyeyim de o zaman Allah affetsin. Çünkü onu affetmiş o zaman Hz. Yusuf. Biz de affediyoruz. Allah affetsin.

“Dönün babanıza deyin ki; “ey babamız senin oğlun gerçekten hırsızlık etti. Biz bildiğimizden başkasına şahitlik etmedik. Bu gaybın kollayıcıları değiliz”. Bakın görüyor musun şimdi asrımızda da bu var buyurun iftirayı. Yani o devirde de var ve Müslüman olduğunu idare iftira atıyorlar. “İçinde yaşamakta olduğumuz şehre sor. Hem kendisine geldiğimiz kervana da. Gerçekten doğru söylüyoruz”, diyor. Halbuki doğru söylemiyorlar. “Ve onlardan yüzünü çevirdi”, diyor babaları. “Ey Yusuf'a karşı artan dayanılmaz kahrım”. Çok seviyor Yusuf, Hz. Yusuf'u. “Gözleri üzüntüsünden ağardıkça ağardı ve yutkundukça yutkunuyordu”. Bu doğru değildir işte. Kur'an bunu eleştiren bir hususla Cenab-ı Allah açıklıyor. Bak üzüntü neye sebep oluyor? Görme gücünü kaybediyor. İnsan, Allah esirgesin, tamamen çökertebilir. Bakın görme gücüne kadar etkiliyor. Beyni etki ettiği için. Değil mi? Bak “gözleri üzüntüden ağardıkça ağırdı ve yutkundukça yutkunuyordu”. Sinirden ve üzüntüden yutkundukça yutkunuyordu.

“Allah adına hayret dediler. Hala Yusuf'u anıp duruyorsun. Sonunda ya kahrından hastalanacaksın ya da helake uğrayanlardan olacaksın”. Bak. Görüyor musunuz? Kur'an buna işaret ediyor işte. Sonunda kahrından hastalanacaksın. Demek ki, psikolojik üzüntüler, korkular bunlar haram. Müslüman bunu yapmayacak. Bunun sonucu hastalık olur. “Helake uğrayanlar”, hatta ölürsün diyor. Helake uğrayanlardan olursun. “Dedi ki; “ben dayanılmaz kahrım ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum”. O zaman işte romatizmalarım tuttu diyeyim gidip öyle buna falan bağıra bağıra anlatanlar var ya işte çok perişan haldeyim öyle olmaz. Hastalık doktora söylenir. Oturup orada burada mahalle sohbetlerinde hastalık anlatılmaz. Tedavi amaçlı söylenir. Yani çözüm bulmak için söylenir. Bunun dışında söylenmez.

“Oğullarım gidin de Yusuf ve kardeşinden etraflı bir araştırma yapıp haber getirin”. Yusuf ve kardeşi aynı zamanda Mehdi'ye ve Hz. İsa'ya bakar. İnşaAllah. Yani temsili olarak ona bakar. Bir yönüyle. “Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden umut kesmez”. İslam dünyaya bu yüzyılda hakim olmaz dedin mi ne olur? Allah'ın rahmetinden ümit kesme. Ümit kesmiş oluyorsun. Bakın İslam dünyaya bu yüzyılda hakim olmaz dedin mi karşıda ayet ne? “Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kafirliler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden umut kesmez”, diyor Allah.

90'da soruyorlar. “Sen gerçekten Yusuf musun?” Mehdi de bu şekilde tanınacaktır inşaAllah. “Sensin öyle mi dediler?” “Ben Yusuf'um” dedi”. Bu Yusuf kelimesinde de tabi bir işaret var. Yani onu da sonra bir ara söylerim. Yani Yusuf isminde de bir işaret var. “Bu da kardeşimdir”. Bak diyor ki, “dediler ki; “Allah adına hayret”. Hayret ediyorlar. “Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip seçmiştir”. Mehdi'yi de Allah O dönemde hiç ummadıkları bir insanı Allah seçecektir Mehdi olarak. İnşaAllah. İnsanlar da hayret edecekler.

Bak diyor ki, “dediler ki; “Allah adına hayret. Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip seçmiştir”. Hayret ediyorlar. Niye seni seçti acaba? Mehdi'ye de hayret edecekler. Niye Allah bu insanı seçti acaba? Bilmiyorlar yani neden olduğunu. Allah'ın sırrını bilmedikleri için ona hayret edecekler. Bak o aslanımı görüyor musun, güzel ahlakına bak. “Dedi ki; “bugün size karşı sorgulama kınama yoktur”. Kardeşlerini hemen affediyor. Öldürmeye kalkışmışlar, ne diyor? “Bugün size karşı sorgulama, kınama yoktur”. Hemen affediyor. İslam'daki affediciliğin sınırlarını görüyor musun? Genişliğini. Kuyuya koymuşlar artık ölecek orada Allah'a vermesin.

“Sizi Allah bağışlasın diyor”. Güzel dua ediyor. “O merhametlerin en merhametlisidir”. Allah sonsuz merhamet sahibi. “Bu gömleğimle gidin, babamın yüzüne sürün”. Şimdi burada da Mehdi'ye bir işaret vardır. Mesela ne vardır? Peygamberin gömleğini giyecektir Mehdi. Değil mi? Ona bir işarettir. “Babamın yüzüne sürün. Gözü görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin”. Mehdi'nin üstünde o gömleği gördün mü, bütün insanların gözü görür hale gelecek. İnşaAllah. En kör gözler açılacak, manen kör gözler. Kur'an buna da işaret ediyor. İnşaAllah. “Kafile Mısır'dan ayrılmaya başladığı zaman babaları dedi ki; “eğer bana bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu buluyorum”. Demek ki, Hz. Yusuf'un o güzel kokusu birçok yerde insanların tarafında hissedilecek. Neye bakıyor? Mehdi'nin de güzel bir kokusu olacağını işaret ediyor. İnşaAllah.

 


Yusuf Suresi, 83-95 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 21 Şubat 2011 tarihli sohbetinden Yusuf Suresi ile ilgili açıklamalar.

ADNAN OKTAR: Mesela diyor ki, 87. ayet, şeytandan Allah'a sığınırım. “Oğullarım gidin”, şeytandan Allah'a sığınıyorum. “Oğullarım gidin de Yusuf ve kardeşinden bir haber getirin”. Etraflı bir araştırma yapın. Biz ne yapıyoruz? Biz de Mehdi'den haber getiriyoruz. “Ve Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin”. Demin anlattığımız konu. Zaten ben bir konu anlattığımda, Kur'an açtığımda görüyorsunuz. İlgili konu çıkar. Yüzlerce binlerce kere olmuştu. Herkes bilir. Sohbetlerimde de, ev sohbetlerimde de bu böyle. Herkes ezberden bilir. “Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez”. Zaten Kur'an'da bir yerde var bu ayet. O da burada. Konuda bu. Bak açtık burası çıktı.

“Böylece onun, Yusuf'un huzuruna girdikleri zaman dediler ki; “ey vezir”, bak burada bide hitap. E başkanım. Değil mi hitap ederken. Mesela belediye başkanım. Güzel bir hitap. Ey vezir, makamıyla hitap etmek. Mesela başbakanım, sayın başbakanım, sayın cumhurbaşkanım. Allah bize hitap öğretiyor. İsminle de konuşabilir ama bak ey vezir diyorlar. “Bize ve ailemize şiddetli bir darlık dokundu”. Ekonomik kriz var. Mehdi devrinde ne olacak? Ekonomik kriz olacak. Kaç yıl sürüyor? 7 yıl sürüyor. Mehdi devrinde kaç yıl sürecek? 7 yıl sürecek. Yusuf suresi neye bakıyormuş? Mehdi'ye bakıyor. Her devre bakar ama ağırlıklı olarak Mehdi'ye bakıyor.

“Önemli olmayan bir sermaye ile geldik”. Fakirlik yayılacak demek. Mehdi devrinde, Mehdi çıkmadan önce fakirlik var. “Bize artık yine ölçeğe tam olarak ver ve bize bir ilave bağışta bulun”. Mehdi ne yapacak? Malı bol bol dağıtacak ve ilave olarak da dağıtacak. Hadiste aynı mı? Aynı. Mehdi cömert olacak. Hz. Yusuf nasıl? O da cömert. O da bol bol dağıtıyor. “Şüphesiz Allah tasaddukta bulunanlara karşılığını verir”. Yani sevap alırlar. Güzellik alırlar. Bereket, bolluk olur inşaAllah. “Yusuf dedi ki; “siz de cahiller iken Yusuf’a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?” Demek ki Mehdi'ye de cahiller, yobaz yoluğu, cahiller iken ama bilmez iken Yusuf’a ve kardeşine, Mehdi'ye ve Hz. İsa (a.s)'a neler yaptığınızı biliyor musunuz? İftira atacaklar, mücadele verecekler, susturmaya çalışacaklar, durdurmaya çalışacaklar. Kimi 570 sene diyecek, kimi bin yıl sonra gelecek diyecek. Böylece Mehdi'yi durdurmaya çalışacaklar. Veya şahsı manevi diyecek kendinize.

Bak diyorlar ki 90. ayette. “Sen gerçekten Yusuf musun?” Demek ki Mehdi'nin de teşhis edileceği bir dönem olacak. Diyecekler ki sen Mehdi misin? Aynı ifade bak. “Sen gerçekten Yusuf musun? Sensin öyle mi? Dediler”. O da diyor ki, “ben Yusuf'um”, diyor. Yani lisanı haliyle demek ki, Mehdi de kendini hissettirecek. Yusuf. Yusuf'ta da bir anlam var. Yusuf bir anlam ifade ediyor. Onu da zamanı gelince söylerim. “Bu da kardeşimdir”. Kardeşsiz değil. Hz. İsa onun kardeşi, o da onun kardeşi. “Doğrusu Allah bize lütufta bulundu”. Yani kendi yeteneğimizle bunu yapmadık diyor. Allah'ın lütfuyla. “Gerçek şu ki kim sakınır ve sabrederse şüphesiz Allah iyilikte bulunanların karşılığını boşa çıkarmaz”. Nur Suresi 55'te dünya hakimiyeti anlatılırken aynı konular anlatılıyor. Bak, “gerçek şu ki kim sakınır ve sabrederse”, demek ki hem sakınacak Mehdi hem sabırlı olacak. Sabır çok önemli sabrederse.

“Şüphesiz Allah iyilikte bulunanların karşılığı boşa çıkamaz”. Mutlaka iddiası İslam olur. Türk-İslam Birliği olur. Sevap kazanırsın. Hayra vesile olursun. “Dediler ki; “Allah adına hayret”. Demek ki kardeşleri gene de Müslümanlar. Müslümanlığa girmiş fakat fısk içinde hata yapıyorlar. “Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip seçmiştir”. Bak hayret ediyorlar. Mehdi'yi de Allah'ın seçmesini hayret edecekler. Niye bizim hocamız, niye bizim şeyhimiz değildi de Allah seni Mehdi olarak seçti? Biz bunu azmedemiyoruz diyecekler. “Ve biz de gerçekten hataya düşenler idik”. Demek ki sonunda Mehdi'ye karşı yaptıkları densizliği birçok cahil anlayacak. Kur'an ona işaret ediyor. “Biz gerçekten hataya düşenler idik”. Halen de biz Mehdi öncüsü olduğumuz halde bize de sürekli diyorlar biz hataya düşmüşüz, yanlış yapmışız. Bak gece günümüz gelen mesajlar o yönde. İnşaAllah. Değil mi?

“Dedi ki” o Mehdi olan Hz. Yusuf. O devrin Mehdi'sidir. “Bugün size karşı sorgulama kınama yoktur”. Ben şahsım adıma intikam almayacağım diyor. Yani sizi ne sorgulayacağım ne de kınayacağım. Sizi ezecek, küçük düşecek bir şey yapmayacağım. Ali hocam sen fısır fısır konuşuyorsun. Konuşma hürriyetin var demokrasi var istediğin gibi konuşabilirsin, yani. “Bugün size karşı sorgulama, kınama yoktur”, sizi Allah bağışlasın diyor. Çünkü Mehdi'nin affetmesi adamı kurtarmaz Allah diyor 70 kere bağışlanma dilesen Allah onları affetmez diyor. Allah'ın intikamından insanlar çekinecek ya Mehdi bağışlar Allah'ın bağışlanması nasıl? O ayrı. Allah bağışlamadı mahvolursun.

“O merhametlerin en merhametlisidir”, diyor, yine de onlara şefkat gösteriyor. “Bu gömleğimle gidin babamın yüzüne sürün diyor. Gözü yine görür hale gelir. Bütün ailenizi bana getirin”. Demek ki, mis gibi kokacak. Mehdi'nin gömleği de. Demek ki, gömleği Peygamber Efendimizin gömleğiyle gelecek. Hırkasıyla gelecek, buna işaret var. “Babamın yüzüne sürün. Gözü yine görür hale gelir”. Mehdi'nin sırtında o gömleği gördün mü, Ümmeti Muhammed'in gözü görür hale gelecek. O göremedikleri kapanan görüntü onlara açılacak, inşaAllah. Mehdi'yi bütün berraklığıyla görecekler o gömleği giydiğinde, inşaAllah.

“Bütün ailenizi de bana getirin”, bu demek ki, parçalanan aileler varsa onları birleştirecek Mehdi, buna işaret. “Kafile Mısır'dan ayrılmaya başladı. Şimdi Mısır, ahir zaman. Firavun çekip gidiyor Mısır'dan. Ne diyor ayette? “Kafile Mısır'dan ayrılmaya başladı”. Başladığı zaman “babaları dedi ki; “eğer beni bunamış saymıyorsanız. İnanın Yusuf'un kokusunu burnumda tüter buluyorum”. Şimdi bir kısım büyük alimlerin beyninin çöktüğünü iddia eden bunaklar var. Genç bunaklar var. Allah'ın velilerinde, peygamberlerinde beyninde bir çökme olmaz. Ahmaklarda oluyor. Alimlerde olmaz. Şimdi tek tek saymayayım. Ama şu an son nesil, son Osmanlılar hep yaşlı. 70-80 yaş arasındalar. Ve Mehdiyet'in güzel bayrakları, ışıkları bunlar. Onların Allah tarafından özel olarak korunacağı ve beyinlerinde birçoğunda olmayacağına Kur'an işaret ediyor. İnşaAllah. Allah'ın velilerinde beyninde bir çökme olmaz. İnşaAllah.

“Allah adına hayret dediler”. Sen hala geçmişteki yanlışlığındasın. Yani yine münasebetsiz de elden bırakmıyorlar. Büyük bir mürşit eleştirilmez. Bir hikmet vardır hayır vardır. Hızır nasıl eleştirilmiyorsa, mürşit de eleştirilmez. Hayret dediler, sen hala geçmişteki yanlışlığındasın”. Kardeşim siz doğru olduğunuz da ne oldu? Doğru oldunuz ama yanlışlık yaptınız işte. Batırdınız kendinizi. Babanız o mübarek peygamber doğru yolda. Siz yanlış yoldasınız. Kur'an zahire aldanmamanın önemini, batın gözüyle bakmanın önemini bize gösterdi, İnşaAllah.

“Umulur ki, Allah pek yakın gelecekte onların tümünü bana getirir” diyor. “Çünkü o bilenin hükümetine sahip olanın kendisidir”. Müslüman hiçbir zaman ümidini kesmiyor. Bak geri ailesi de gelir, kardeşleri de gelir. Eski gücüyle rahatça kavuşulur. “Çünkü o bilenin hüküm ve hikmet sahibi olanın kendisidir”, Allah. “Umulur ki Allah onların tümünü bana getirir”. Kim bunlar? Mehdi ve İsa Mesih. İkisi de gelecekler inşaAllah. “Ve onlardan yüzünü çevirdi”, oğullarından. Yanlış olanlardan. Biz de ne yapıyoruz? Yobazlardan yüzümüzü çeviriyoruz. Gerici güruhundan yüzümüzü çeviriyoruz. “Ey Yusuf'a karşı artan dayanılmaz kahrım dedi o”. Şiddetli bir aşkla seviyor oğlunu. Mehdi'ye karşı da şiddetli bir aşk olacaktır. İsa Mesih'e karşı da şiddetli bir aşk olacaktır. Derin bir sevgi. Ama sevginin şiddetinden kendini kahrediyor ama şimdi.

“Ve gözleri üzüntüsünden ağardıkça ağardı diyor”. Çok üzüldüğünde insanın sağlığına zarar verir. Kur'an bu kadar üzüntünün doğru olmadığını söylüyor Allah. Üzüntüden kaçınacağız. Üzüntü haramdır. Kaçınacağız. Çünkü bak “gözlerine zarar verdi” diyor. “Ki yutkundukça yutkunuyordu”, diyor. Yani kendine eziyet ediyor. Halbuki bir hayır var. Yusuf'u yaratan da Allah. Onu da yaratan Allah. Yusuf'u geri döndürecek, getirecek olan da Allah'tır. Ama bak babasında Mehdi beklentisi hiç kesilmiyor. Benim Mehdi'mi bekliyorum diyor. Ve sonunda Yusuf zuhur ediyor, geliyor. Ama önce kokusu geliyor. Şimdi bize Mehdi'nin kokusu geldi önden değil mi? Önce gömleğini gördük. Sonra kokusunu gördük. İşte Mehdi'nin önce alametlerinin geleceğinin sonra Yusuf'un sonra Mehdi'nin ortaya çıkacağının Kur'an'daki anlatımıdır bu. İnşaAllah. Adamın burnunu tıkanmış, koku almıyor. Tıkandı diyor. Gömleği görüyor, gözü de görmüyor. Gömleği de gözü görmüyor. Gömlek geldiyse kokusu geldiyse selamı geldiyse Mehdi gelmiş demektir. İnşaAllah.

Bak, “Allah adına hayret dediler. Hala Yusuf'u anıp duruyorsun”. E bize de diyorlar ki hala Mehdi'yi anıp duruyorsun. Ya bitmedi mi diyorlar gece gündüz Mehdi'ye olan sevgin diyorlar. Bitmez. Gece gündüz Mehdi'den bahsedeceğiz. Gece gündüz İsa Mesih'ten, İbni Meryem, Meryem oğlu Mesih'ten bahsedeceğiz. Aşkla seviyorum. Allah'ı ve onun velilerini. İnşaAllah. Ve gece gündüz de anıyorum. Onlar da bana diyor ki; “Allah adına hayret. Daha hala onu mu anıyorsun”, diyorlar. Evet anıyorum. Anacamda inşaAllah. “Hala Yusuf'u anıp duruyorsun. Sonunda ya kahrından hastalanacaksın ya da helake uğrayanlardan olacaksın”. Çok üzüntü insanı çökertir tabii. Kur'an onu işaret ediyor. “Dedi ki”, 86'da. 1986'ya işaret var.

“Dedi ki; “ben dayanılmaz kahrımı”, demek ki bir şey olacak 1986'da. “Dedi ki; “ben dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum”. Mükemmel olan budur. Allah'a şikayet ederim. İnsana değil, insana söylenmez. “Ben Allah'tan bir bilgi olarak sizin bilmediğinizi biliyorum”. Demek ki, bir ayrılık var 1986'da, buna işaret var. 87'de “oğullarım gidin Yusuf ve kardeşinden bir haber getirin”. 87'de bir kurtuluş var. “Oğullarım gidin de Yusuf ve kardeşinden”, Mehdi'den “bir haber getirin. Ve Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kafirlerin topluluğuna başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez”. Ayet buradan başladığımız için tabii geri oraya dönmek durumunda kaldık.