Sayın Adnan Oktar'ın 21 Şubat 2011 tarihli sohbetinden Yusuf Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Mesela diyor ki, 87. ayet, şeytandan Allah'a sığınırım. “Oğullarım gidin”, şeytandan Allah'a sığınıyorum. “Oğullarım gidin de Yusuf ve kardeşinden bir haber getirin”. Etraflı bir araştırma yapın. Biz ne yapıyoruz? Biz de Mehdi'den haber getiriyoruz. “Ve Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin”. Demin anlattığımız konu. Zaten ben bir konu anlattığımda, Kur'an açtığımda görüyorsunuz. İlgili konu çıkar. Yüzlerce binlerce kere olmuştu. Herkes bilir. Sohbetlerimde de, ev sohbetlerimde de bu böyle. Herkes ezberden bilir. “Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez”. Zaten Kur'an'da bir yerde var bu ayet. O da burada. Konuda bu. Bak açtık burası çıktı.
“Böylece onun, Yusuf'un huzuruna girdikleri zaman dediler ki; “ey vezir”, bak burada bide hitap. E başkanım. Değil mi hitap ederken. Mesela belediye başkanım. Güzel bir hitap. Ey vezir, makamıyla hitap etmek. Mesela başbakanım, sayın başbakanım, sayın cumhurbaşkanım. Allah bize hitap öğretiyor. İsminle de konuşabilir ama bak ey vezir diyorlar. “Bize ve ailemize şiddetli bir darlık dokundu”. Ekonomik kriz var. Mehdi devrinde ne olacak? Ekonomik kriz olacak. Kaç yıl sürüyor? 7 yıl sürüyor. Mehdi devrinde kaç yıl sürecek? 7 yıl sürecek. Yusuf suresi neye bakıyormuş? Mehdi'ye bakıyor. Her devre bakar ama ağırlıklı olarak Mehdi'ye bakıyor.
“Önemli olmayan bir sermaye ile geldik”. Fakirlik yayılacak demek. Mehdi devrinde, Mehdi çıkmadan önce fakirlik var. “Bize artık yine ölçeğe tam olarak ver ve bize bir ilave bağışta bulun”. Mehdi ne yapacak? Malı bol bol dağıtacak ve ilave olarak da dağıtacak. Hadiste aynı mı? Aynı. Mehdi cömert olacak. Hz. Yusuf nasıl? O da cömert. O da bol bol dağıtıyor. “Şüphesiz Allah tasaddukta bulunanlara karşılığını verir”. Yani sevap alırlar. Güzellik alırlar. Bereket, bolluk olur inşaAllah. “Yusuf dedi ki; “siz de cahiller iken Yusuf’a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?” Demek ki Mehdi'ye de cahiller, yobaz yoluğu, cahiller iken ama bilmez iken Yusuf’a ve kardeşine, Mehdi'ye ve Hz. İsa (a.s)'a neler yaptığınızı biliyor musunuz? İftira atacaklar, mücadele verecekler, susturmaya çalışacaklar, durdurmaya çalışacaklar. Kimi 570 sene diyecek, kimi bin yıl sonra gelecek diyecek. Böylece Mehdi'yi durdurmaya çalışacaklar. Veya şahsı manevi diyecek kendinize.
Bak diyorlar ki 90. ayette. “Sen gerçekten Yusuf musun?” Demek ki Mehdi'nin de teşhis edileceği bir dönem olacak. Diyecekler ki sen Mehdi misin? Aynı ifade bak. “Sen gerçekten Yusuf musun? Sensin öyle mi? Dediler”. O da diyor ki, “ben Yusuf'um”, diyor. Yani lisanı haliyle demek ki, Mehdi de kendini hissettirecek. Yusuf. Yusuf'ta da bir anlam var. Yusuf bir anlam ifade ediyor. Onu da zamanı gelince söylerim. “Bu da kardeşimdir”. Kardeşsiz değil. Hz. İsa onun kardeşi, o da onun kardeşi. “Doğrusu Allah bize lütufta bulundu”. Yani kendi yeteneğimizle bunu yapmadık diyor. Allah'ın lütfuyla. “Gerçek şu ki kim sakınır ve sabrederse şüphesiz Allah iyilikte bulunanların karşılığını boşa çıkarmaz”. Nur Suresi 55'te dünya hakimiyeti anlatılırken aynı konular anlatılıyor. Bak, “gerçek şu ki kim sakınır ve sabrederse”, demek ki hem sakınacak Mehdi hem sabırlı olacak. Sabır çok önemli sabrederse.
“Şüphesiz Allah iyilikte bulunanların karşılığı boşa çıkamaz”. Mutlaka iddiası İslam olur. Türk-İslam Birliği olur. Sevap kazanırsın. Hayra vesile olursun. “Dediler ki; “Allah adına hayret”. Demek ki kardeşleri gene de Müslümanlar. Müslümanlığa girmiş fakat fısk içinde hata yapıyorlar. “Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip seçmiştir”. Bak hayret ediyorlar. Mehdi'yi de Allah'ın seçmesini hayret edecekler. Niye bizim hocamız, niye bizim şeyhimiz değildi de Allah seni Mehdi olarak seçti? Biz bunu azmedemiyoruz diyecekler. “Ve biz de gerçekten hataya düşenler idik”. Demek ki sonunda Mehdi'ye karşı yaptıkları densizliği birçok cahil anlayacak. Kur'an ona işaret ediyor. “Biz gerçekten hataya düşenler idik”. Halen de biz Mehdi öncüsü olduğumuz halde bize de sürekli diyorlar biz hataya düşmüşüz, yanlış yapmışız. Bak gece günümüz gelen mesajlar o yönde. İnşaAllah. Değil mi?
“Dedi ki” o Mehdi olan Hz. Yusuf. O devrin Mehdi'sidir. “Bugün size karşı sorgulama kınama yoktur”. Ben şahsım adıma intikam almayacağım diyor. Yani sizi ne sorgulayacağım ne de kınayacağım. Sizi ezecek, küçük düşecek bir şey yapmayacağım. Ali hocam sen fısır fısır konuşuyorsun. Konuşma hürriyetin var demokrasi var istediğin gibi konuşabilirsin, yani. “Bugün size karşı sorgulama, kınama yoktur”, sizi Allah bağışlasın diyor. Çünkü Mehdi'nin affetmesi adamı kurtarmaz Allah diyor 70 kere bağışlanma dilesen Allah onları affetmez diyor. Allah'ın intikamından insanlar çekinecek ya Mehdi bağışlar Allah'ın bağışlanması nasıl? O ayrı. Allah bağışlamadı mahvolursun.
“O merhametlerin en merhametlisidir”, diyor, yine de onlara şefkat gösteriyor. “Bu gömleğimle gidin babamın yüzüne sürün diyor. Gözü yine görür hale gelir. Bütün ailenizi bana getirin”. Demek ki, mis gibi kokacak. Mehdi'nin gömleği de. Demek ki, gömleği Peygamber Efendimizin gömleğiyle gelecek. Hırkasıyla gelecek, buna işaret var. “Babamın yüzüne sürün. Gözü yine görür hale gelir”. Mehdi'nin sırtında o gömleği gördün mü, Ümmeti Muhammed'in gözü görür hale gelecek. O göremedikleri kapanan görüntü onlara açılacak, inşaAllah. Mehdi'yi bütün berraklığıyla görecekler o gömleği giydiğinde, inşaAllah.
“Bütün ailenizi de bana getirin”, bu demek ki, parçalanan aileler varsa onları birleştirecek Mehdi, buna işaret. “Kafile Mısır'dan ayrılmaya başladı. Şimdi Mısır, ahir zaman. Firavun çekip gidiyor Mısır'dan. Ne diyor ayette? “Kafile Mısır'dan ayrılmaya başladı”. Başladığı zaman “babaları dedi ki; “eğer beni bunamış saymıyorsanız. İnanın Yusuf'un kokusunu burnumda tüter buluyorum”. Şimdi bir kısım büyük alimlerin beyninin çöktüğünü iddia eden bunaklar var. Genç bunaklar var. Allah'ın velilerinde, peygamberlerinde beyninde bir çökme olmaz. Ahmaklarda oluyor. Alimlerde olmaz. Şimdi tek tek saymayayım. Ama şu an son nesil, son Osmanlılar hep yaşlı. 70-80 yaş arasındalar. Ve Mehdiyet'in güzel bayrakları, ışıkları bunlar. Onların Allah tarafından özel olarak korunacağı ve beyinlerinde birçoğunda olmayacağına Kur'an işaret ediyor. İnşaAllah. Allah'ın velilerinde beyninde bir çökme olmaz. İnşaAllah.
“Allah adına hayret dediler”. Sen hala geçmişteki yanlışlığındasın. Yani yine münasebetsiz de elden bırakmıyorlar. Büyük bir mürşit eleştirilmez. Bir hikmet vardır hayır vardır. Hızır nasıl eleştirilmiyorsa, mürşit de eleştirilmez. Hayret dediler, sen hala geçmişteki yanlışlığındasın”. Kardeşim siz doğru olduğunuz da ne oldu? Doğru oldunuz ama yanlışlık yaptınız işte. Batırdınız kendinizi. Babanız o mübarek peygamber doğru yolda. Siz yanlış yoldasınız. Kur'an zahire aldanmamanın önemini, batın gözüyle bakmanın önemini bize gösterdi, İnşaAllah.
“Umulur ki, Allah pek yakın gelecekte onların tümünü bana getirir” diyor. “Çünkü o bilenin hükümetine sahip olanın kendisidir”. Müslüman hiçbir zaman ümidini kesmiyor. Bak geri ailesi de gelir, kardeşleri de gelir. Eski gücüyle rahatça kavuşulur. “Çünkü o bilenin hüküm ve hikmet sahibi olanın kendisidir”, Allah. “Umulur ki Allah onların tümünü bana getirir”. Kim bunlar? Mehdi ve İsa Mesih. İkisi de gelecekler inşaAllah. “Ve onlardan yüzünü çevirdi”, oğullarından. Yanlış olanlardan. Biz de ne yapıyoruz? Yobazlardan yüzümüzü çeviriyoruz. Gerici güruhundan yüzümüzü çeviriyoruz. “Ey Yusuf'a karşı artan dayanılmaz kahrım dedi o”. Şiddetli bir aşkla seviyor oğlunu. Mehdi'ye karşı da şiddetli bir aşk olacaktır. İsa Mesih'e karşı da şiddetli bir aşk olacaktır. Derin bir sevgi. Ama sevginin şiddetinden kendini kahrediyor ama şimdi.
“Ve gözleri üzüntüsünden ağardıkça ağardı diyor”. Çok üzüldüğünde insanın sağlığına zarar verir. Kur'an bu kadar üzüntünün doğru olmadığını söylüyor Allah. Üzüntüden kaçınacağız. Üzüntü haramdır. Kaçınacağız. Çünkü bak “gözlerine zarar verdi” diyor. “Ki yutkundukça yutkunuyordu”, diyor. Yani kendine eziyet ediyor. Halbuki bir hayır var. Yusuf'u yaratan da Allah. Onu da yaratan Allah. Yusuf'u geri döndürecek, getirecek olan da Allah'tır. Ama bak babasında Mehdi beklentisi hiç kesilmiyor. Benim Mehdi'mi bekliyorum diyor. Ve sonunda Yusuf zuhur ediyor, geliyor. Ama önce kokusu geliyor. Şimdi bize Mehdi'nin kokusu geldi önden değil mi? Önce gömleğini gördük. Sonra kokusunu gördük. İşte Mehdi'nin önce alametlerinin geleceğinin sonra Yusuf'un sonra Mehdi'nin ortaya çıkacağının Kur'an'daki anlatımıdır bu. İnşaAllah. Adamın burnunu tıkanmış, koku almıyor. Tıkandı diyor. Gömleği görüyor, gözü de görmüyor. Gömleği de gözü görmüyor. Gömlek geldiyse kokusu geldiyse selamı geldiyse Mehdi gelmiş demektir. İnşaAllah.
Bak, “Allah adına hayret dediler. Hala Yusuf'u anıp duruyorsun”. E bize de diyorlar ki hala Mehdi'yi anıp duruyorsun. Ya bitmedi mi diyorlar gece gündüz Mehdi'ye olan sevgin diyorlar. Bitmez. Gece gündüz Mehdi'den bahsedeceğiz. Gece gündüz İsa Mesih'ten, İbni Meryem, Meryem oğlu Mesih'ten bahsedeceğiz. Aşkla seviyorum. Allah'ı ve onun velilerini. İnşaAllah. Ve gece gündüz de anıyorum. Onlar da bana diyor ki; “Allah adına hayret. Daha hala onu mu anıyorsun”, diyorlar. Evet anıyorum. Anacamda inşaAllah. “Hala Yusuf'u anıp duruyorsun. Sonunda ya kahrından hastalanacaksın ya da helake uğrayanlardan olacaksın”. Çok üzüntü insanı çökertir tabii. Kur'an onu işaret ediyor. “Dedi ki”, 86'da. 1986'ya işaret var.
“Dedi ki; “ben dayanılmaz kahrımı”, demek ki bir şey olacak 1986'da. “Dedi ki; “ben dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum”. Mükemmel olan budur. Allah'a şikayet ederim. İnsana değil, insana söylenmez. “Ben Allah'tan bir bilgi olarak sizin bilmediğinizi biliyorum”. Demek ki, bir ayrılık var 1986'da, buna işaret var. 87'de “oğullarım gidin Yusuf ve kardeşinden bir haber getirin”. 87'de bir kurtuluş var. “Oğullarım gidin de Yusuf ve kardeşinden”, Mehdi'den “bir haber getirin. Ve Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kafirlerin topluluğuna başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez”. Ayet buradan başladığımız için tabii geri oraya dönmek durumunda kaldık.
Sayın Adnan Oktar'ın 10 Mart 2010 tarihli sohbetinden Yusuf Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: 12. suredir, Hz. Yusuf suresi. 111 ayet. MaşaAllah. “Hani Yusuf babasına babacığım”, diyor, şeytandan Allah'a sığınırım. “Gerçekten ben rüyamda 11 yıldız, güneş ve ayı gördüm. Bana secde etmektelerken gördüm”, diyor. Bir kere yıldız. Yıldızlar şu an mesela Halley kuyruklu yıldızı Mehdi'ye hizmet etti. Özel olarak değil mi? Diyor ki burada ne diyor? “Bana secde etmekteler derken gördüm” diyor. Yani Hz. Yusuf'un emrindeler. Yıldızlar. Şimdi Ahir zamanda da mesela Lulin kuyruklu yıldızı Hz. Mehdi'ye hizmet ediyor. Ona bir alamet olarak geliyor. Ben diyor Hz. Mehdi'yi müjdelemeye geldim diyor. Koskoca kuyruklu yıldız. İki taraftan ışık saçarak geliyor.
Niye geldin dediğimizde, ben diyor Hz. Mehdi'yi müjdelemek için Allah tarafından gönderildim diyor. Değil mi? Yani lisan-ı haliyle bunu söylüyor. Halley Kuyruklu Yıldızı ne yapıyor? Yine ben diyor ben de Mehdi'yi müjdelemek için geldim diyor. Beni gördüğünüzde bilin ki, Mehdi gelmiştir diyor. Lulin geldiğinde ne diyor? Beni gördüğünüzde bilin ki, Mehdi gelmiştir diyor. Ve ben geldiğinde gelmeden önce kuraklık olacak. Ben geldikten sonra yağmurlar yayacak diyor. Lisan-ı haliyle. Bin yılda bir geliyor. Bakın burada da Kur'an buna işaret ediyor. Yani yıldızlar nasıl Yusuf'un emrindeyse ona bir işaret ve ona bir müjde ise, onu tebşir ediyorsa aynı şekilde Hz. Mehdi'yi de tebşir ediyor ve müjdeliyor yıldızlar. Ona açıkça burada işaret var.
“Demişti ki; “oğlum”, diyor, şeytandan Allah'a sığınırım. “Rüyanı kardeşlerine anlatma yoksa sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan insanlar için apaçık bir düşmandır. Böylece Rabbin seni seçkin kılacak. Sözlerin yorumundan sana öğretecek ve daha önce ataların İbrahim, İshak'a tamamladığı gibi senin ve Yakup ailesinin üzerindeki nimetini tamamlayacaktır. Elbette Rabbin bilendir. Hüküm ve hikmet sahibidir”. Bakın “böyle Rabbin seni seçkin kılacak”. 2020 ebcedi. Mehdi'nin çıkış tarihi. Ortaya çıkışı. 2020 ebcedi. 5 ve 6. ayetlerde bu var. 5 ve 6. “Demişti ki; “oğlum Rüya'nın kardeşlerine anlatma. Yoksa sana tuzak kurarlar”. Mesela Mehdiyet'in de açıklanmasıyla beraber bütün anti-mehdi hareketlerde biliyorsunuz muazzam bir depreşme başladı. Bir kısmı derken mehdi çıkmıştır, bir kısmı mehdi çıkacaktır ama 570 yıl sonra çıkacaktır. Bir kısmı mehdi ruhtur, televizyon yayınları gibidir, görünmez, televizyon dalgaları gibidir dedi. Bir kısmı şahsı manevi bir fikir sistemidir, Mehdi diye bir şey yok dediler. Ve her yerde bir anti-Mehdi hareket başladı değil mi? Mehdi gelmeyecek demeye başladılar. Bakın Kur'an buna işe düşüyor.
“Demişti ki; “oğlum rüyanı kardeşlerine anlatma”. Biz mesela şimdi Mehdi'yi bir anlattık, dediler sen Mehdilik iddia ediyorsun o zaman. Sen nasıl anlatırsın böyle bir şeyi? Bu fitnedir ya diyorlar. Yani Mehdi konusunu biz eskiden beri hep gizlerdik. Hep gizlilik tuttuğumuz bir konuydu. Sen bunu niye ortaya çıkarttın? Niye anlatıyorsun diyorlar. Mesela bana bile bak Mehdi öncüsü olarak değil mi? Faaliyet yapan bir insan olarak bana bile kendi Müslüman kardeşlerin muazzam tavır aldılar. Yani Mehdi'yi nasıl anlatırsın diye. Değil mi? Bak o bizim bir rüyamız o. İslam'ın dünyaya hakimiyeti. Bak diyor ki; “oğlum rüyanın kardeşlerini anlatma”. E biz de bak bu rüyamızı kardeşlerimize anlattık. “Yoksa sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan insan için apaçık bir düşmandır”. Mesela bizde karşı yapılan iddia edilen Ergenekon örgütünün faaliyetlerinde de kendine Müslüman denilen kişiler de görev aldılar. Bize karşı yapılan o oyunda. Yani bize karşı sırf zannediyor ki millet dinsizler faaliyet yapıyor. Öyle bir şey yok. Bizzat Müslüman görünen kişiler de bu işin içinde yani bize karşı faaliyette görev alıyorlar. Bakın Mehdi öncüsü olarak bizde de bir benzerlik olduğunu görüyoruz. Kur'an her yere her olaya işaret ediyor.
Mesela İbrahim ve İshak'ın nesline nimetini tamamlamaktan bahsediyor Cenab-ı Allah. Hz. İbrahim'in neslinden kim var? Mehdi var. Hz. İsa (a.s) var. Bu nesle nimetini Allah tamamlayacak ahir zamanda dünya hakimiyetiyle. İslam'ın dünyaya hakim olmasıyla. MaşaAllah. “Andolsun, Yusuf ve kardeşlerinde soranlar için ayetler vardır”. Yedinci ayet. Bu da çok manidar. 12 ve 7 Yusuf suresinde kilit rakamlardır. İnşaAllah. “Onlar şöyle demişti; “Yusuf ve kardeşi babamıza bizden daha sevgilidir. Oysa biz birbirini pekiştiren bir topluluğuz”. Bakın mesela kıskançlık var Hz. Yusuf'a karşı. Mehdi'ye karşı da kıskançlık olacaktır. Ve bu kıskançlık ve hasetten dolayı da Mehdi'ye karşı birçok Müslüman bilinen kişi tavır alıp eylem yapacaktır. Kur'an buna da işaret ediyor. Bakın, “öldürün Yusuf'u veya onu bir yere atıp bırakın ki babanızın yüzü yalnızca size dönük kalsın”. Bak sırf haset görüyorsunuz. Ve haset yüzünden öldürmeyi dahi göze alıyorlar. Öldürün demişler. Tabii.
22. ayet, Yusuf suresinde, “ergenlik çağına erişince”. 22. Ayet. Yani ayetlerin rakamları da sırlıdır Kur'an'da. 22, iki tane ikiden meydana gelen rakamdır. Değil mi? Ergenlik çağına erişince kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz. Yani ledün ilmi, derinlik ilmi. Bakın mesela 19. sure. “Bir yolcu kafilesi geldi, sucularını gönderdiler”. Kur'an'da millet bunu bir kısmı insan hikaye gibi zannediyor olabilir. Ne güzel bir menkıbe bu dinliyorlar. Halbuki bunlardaki her kelime, her cümle önemli bir olayı açıklamış oluyor. Bakın. “Bir yolcu kafilesi geldi”. Bir. “Sucularını gönderdiler”. İki. “O da kovasını sarkıttı”. Üç. “Hey müjde bir çocuk”. Şimdi bak bir çocuktan bahsediliyor. Ve müjdeleniyor. Müjdeleniyor. “O da kovasını sarkıttı”. Mehdiyet çağı kova burcunun hakim olduğu bir çağdır. Mesela biz şimdi kova burcu çağına girdik. Biliyorsunuz. Bütün dünya biliyor kova burcu çağıdır. Kova burcu. Bakın Kur'an'da kova burcuna da işaret eden, “o da”, diyor “kovasını sarkıttı”. MaşaAllah. Değil mi? Ve bir çocuktan bahsediliyor. Bak, “hey müjde bir çocuk”. Kova, kova burcundan bahsediliyor. Ve bir çocuktan bahsediliyor. Bir çocuğun müjdeleniyor.
“Onu pek önemsemediler”, diyor. Mesela bu da çok önemli. Mehdiyet’in bir özelliğidir. Önemsemeyecekler Mehdi’yi. Bırak canım sen de falan diyecekler. Ne alaka falan diyecekler. Önemsenmemesi Mehdi'nin örtüsüdür. Perdesidir. Allah onu önemsenmediği için örtecektir, kapatacaktır. Önemsenmesi tehlikeli olurdu. Önemsenmediği için korunacak inşaAllah. “Yusuf'u yeryüzünde yerleşik kıldık”. Mehdi'yi de Allah yeryüzünde yerleşik kılacaktır. “Ona sözlerin yorumundan öğrettik”. Mehdi de mükemmel yorum yapacaktır. Kur'an yorumu ve hadis yorumunu mükemmel yapacaktır. MaşaAllah. “Allah emrinde galip olandır”. Ebcedi 2014, maşaAllah. Bakın Kuran görüyorsun çaka çaka dolu değil mi? Çaka çaka demeyim de, Allah affetsin yani her yeri dolu. Bir kere bakın kova çağında olmamız, kova burcu çağında olmamız çok önemli. Bütün dünyada bu önemli bir husustur. Ahir zamanda kova burcu çağında olmamız. Ve bir çocuktan bahsedilmesi ve müjdelenmesi çok önemli.
“Allah emrinde galip olandır”, ayetinin de 2014 tarihini, Mehdi'nin çıkış tarihini vermesi, Mehdiyet'in önemli bir tarihini vermesi önemlidir. Çıkış derken tabii onun dikkati çektiği devir, yani gücünün iyice ortaya çıktığı devir. Bakın Allah diyor ki, “kadın onu arzulamıştı”, ayette. Yani hakikaten çok çekici ve çok etkileyici, olağanüstü yakışıklıydı Yusuf. Çünkü o muhfiz kullarımızdandı”, samimiydi. Samimi insanını Allah çekici kılar. Yani samimiyetsiz insanda bir iticilik olur. İstediği kadar güzel olsun. Mesela kadın çok samimiyetsizse böyle löp et gibi gelir. Et kemik yığını gibi, itici gibi olur. Erkek de kadına sığır gibi gelir. İstediği kadar yakışıklı olsun. Mesela herif izbandut gibi. Eni boyu belli değil. Ama kadına o camış gibi gelir. Etkilenmez. Çünkü bir akıl yok, ruh yok. Samimiyet çok etkiler insanı. Doğru mu dediklerim?
SUNUCU: Tabii, tabii ki.
ADNAN OKTAR: Adam sığır gibi ama kadın bakıyor itici yani pis elektriği yok yani. Bir etkileyici olması için samimi ve akıllı olması lazım. Bunun gücü artınca kadınların dayanamayacağı derecede bir etkilenme meydana geliyor. İnşaAllah. Yani kadın mesela bu duruma neden düştüğünü onlara ispat etmeye çalışıyor kadınları. Yani o kadar şiddetli, çekici ki diyor, bunu siz de görün, benim haklılığımı anlayın diyor. Kadınlar dağılıyor Hz. Yusuf'u gördüklerinde. Sebebi ne? Samimi olması. Ve çok akıllı olması. Bundan dolayı etkiliyor. Yoksa Hz. Yusuf gibi yakışıklı çok insan vardır orada. Ama onun elektriğinin, onun etkileyiciliğinin sebebi aklı, samimiyeti, derinliği, tutkusu, Allah'a olan aşkıdır. Ve Allah aşkıyla ruhunun coşmuş olmasıdır. Ve onu meydana getirdiği bir elektriktir. İnşaAllah.
Kadınların da kendi arasında yani fitneci kadınların “doğrusu bu sizin düzeninizden biridir. Gerçekten sizin düzeniniz büyüktür” diyor. Kadınlar kendi aralarında yardımlaşarak çok büyük teşkilatlar kurarlar. Bu bilinir değil mi? Yani acayip oyunları yaparlar. Yani böyle saftirik erkekler özellikle inek düşerler o şeye.
SUNUCU: Şey derler zaten, “kadının bulunduğu ortamda şeytan bulunmaz”, derler. Hani kadının düşünceleri şeyi.
ADNAN OKTAR: Canım tabii o kastedilen şeytani kadınları kastediliyor. Yoksa temiz kadınlar kastedilmiyor. Aklı başında kadınlar için değil. Bakın “Rabbim zindan bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir. Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan onlara eğilim gösterir cahillerden olurum”, diyor. “İstemiyorum ya Rabbi”, diyor. “Beni kurtar”, diyor bakın. “Rabbim zindan bunların”, diyor kadınların tamamını bunların bir tek bir kişi demiyor bak bunların, “beni kendisine çağırdıkları şeyden”, hepsi sevişmek istiyorlar Hz. Yusuf'la. Hepsi beraber olmak istiyorlar. O da Allah'a sığınıyor yani hiçbir şekilde istemiyor. Çünkü gayrimeşru ilişki olacak. Helal bir ilişki olmayacak. “Çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir”, diyor. Zindan. Bak zindanı ben tercih ederim diyor. Yani bir kadından cinsel ilişkiye girmektense, bu kadından o kadından cinsel ilişkiye girmektense sarayda kalacak. Bak sarayda kalacak. Keyif, zevk içinde olacak. Kadınla ilişkiye girecek. Ben bunu istemiyorum. Beni zindana koy ya Rabbi diyor. Ben helal ile yaşamak istiyorum diyor.
TARKAN YAVAŞ: Beğenmesine rağmen siz daha iyi bir şey düşünüyorsunuz.
ADNAN OKTAR: İşte çekici ve güzel olmasının sebebi de bu işte. MaşaAllah. Eğer bir erkek fahişeyse Allah onu çok itici kılar. Yani çok tiksindiricidir, fahişe bir erkek. İnşaAllah. Yani nasıl fahişe kadın insana itici gelirse, fahişe erkek de kadına itici gelir. Önüne gelenle yatan, önüne gelenle bilmem bir şeyleri yapan, helala harama dikkat etmeyen, Allah'tan korkmayan, samimiyetsiz, düzenbaz, üçkağıtçı bir erkek. Değil mi? Böyle sürekli pozdan poza, oyundan oyuna geçen, işte üç numaralı bakış, iki numaralı bakış var ya böyle tipler sokakta piyasada. E kadınlara çok itici gelir onlar. Profesyonel erkek yani. Kadınlar doğal ve samimi olan erkekten hoşlanır. Allah'tan korkan çünkü onun kendine has bir asilliği, derinliği, temizliği ve bir soyluluğu vardır. Kadın adilikten tiksinir. Yani onun ruhunu felç eder. Yani bilemediği bir güç devreye girer ve ondan tiksinir. Diyorlar ki daha yeni evli ya nasıl oluyor boşanıyor diyor. E kardeşim sen etten mi evlendin? Kemikten mi evlendin? Ruhla evlendin. E ruhu yok. Adamın ruhu kopmuş. Samimiyetsiz. Allah'tan korkmuyor. Allah sevgisi yok. E içi boşalmış adamın, geriye cesedi kalmış. Kadın da cesetten tiksiniyor. Haklı. E cesetten zaten tiksinir bir kadın, bunda şaşacak ne var ya. İnşaAllah.
Bakın, “böylece Rabbi duasını kabul etti ve onların hilali düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı”. O fuhuşa girmesini engelledi diyor Allah. Çünkü Hz. Yusuf biter öyle bir şey olmuş olsaydı Allah esirgesin. Bütün güzelliğe gider. Onun güzel olmasının sebebi o temiz olması, iffeti. Bir erkek iffetini kaybetti mi o da fahişe olur. Bakın. “Yedi besili inek görüyorum. Onları yedi zayıf inek yiyor. Bir de yedi yeşil başak ve diğerleri ise kupkuru”, diyor. “İneği bir başka inek yiyor”. Bu bizim hiç tahmin edemeyeceğimiz bir olaydı yani. İnek ineği yer mi? Bakın 2010 yılındayız. Şimdi inekler inekleri yiyor. İneğin kemiğini yiyor, etini yiyor, kanını yiyor. Yem yapılıyor biliyorsunuz. Değil mi? Sığır etinden yapılıyor. İneklere sığır etinden yapılmış, sığırın kemiğinden, etinden kanından yapılmış yem veriliyor ve onu yiyor. Ve Kur'an'ın bu işareti ortaya çıkmış oldu. MaşaAllah. Mesela Kur'an'ın bir sırrı bu. Mesela, evet.
Bak, “dedi ki; “biri efendisine şarap içirecek”, diyor. Bunu on yıl sonra açıklayacağım. Allah emir versin. İnşaAllah. Bunu açıklayacağım. “Diğeri ise asılacak. Kuş onun başından yiyecek”. Kuş onun başından yiyecek bunu da açıklayacağım. On yıl sonra. İnşaAllah. Ama bir asılma var. Bu da Menderes dönemine bakıyor olabilir. İnşaAllah. Yani Adnan Menderes'in asılmasına bakıyor olabilir. Evet. “Dedi ki; “siz 7 yıl önceleri ektiğiniz gibi ekin ekin yediğinizin az bir kısmı dışında kalanını biçtiklerinizi başağında bırakın”. 47. ayet ve burada yine 7'ye dikkat çekiliyor. Bunun arkasından zorlu 7 yıl gelecektir. İşte şimdi şu başladı bu. Ekonomik kriz başladı. 2007'de başladı. 2014'e kadar devam edecek. Kur'an buna işaret ediyor. “Sonra bunun arkasından bir yıl gelecektir ki insanlar onda bol bol yağmurlara kavuşturulacaktır”, diyor. 2009'da nasıl yağmurlar başladı? MaşaAllah. Bakın. 49. Burada 9 rakamına işaret var. Değil mi? İnşaAllah. Yağmur yağmayacak diyorlardı, bol bol yağmaya başladı.
“Ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız”, diyor Allah. Yusuf suresinde 1998 Ebcedi. 56. ayet Yusuf suresinde 56. ayet ki Bediüzzaman 56'ya çok dikkat çekmişti 1956'ya. “Munafıkane sistemin ölümünün başladığı tarihtir”, diyor. “Munafıkane sistemin ölümünün başladığı tarihtir”. 1956. MaşaAllah. 56. ayette diyor ki, “işte böylece biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan ve iktidar verdik”. 2017 tarihini veriyor. MaşaAllah. Yani demek ki 1956'larda başlayan münafıkane sistemin, yani Darwinizm, materyalizmin çöküşü 2017'de tamamlanacak. Ve devrin Yusuf'u yani Mehdi (a.s) ortaya çıkacak inşaAllah. Bakın, “işte böylece biz yeryüzünde”, bakın belli bir alanda demiyor. Bütün dünyada, yeryüzünde “Yusuf'a” yani Hz. Mehdi'ye, inşaAllah. “Güç, imkan ve iktidar verdik”, diyor Allah. 2017 ve iktidar. Dünya çapında 2017. “Ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız”. Bu da 1998 tarihini veriyor. Ayetin devamı inşaAllah.
Ya aslında şöyle dilim benim bir çözülürse anlatacağım çok konu var da. Şöyle bir rahat rahat bir anlatabilsem. Ama 10 yıl sonra birçok şeyi rahat anlatabileceğim. Yoksa bu Yusuf suresinde yani en az 100 tane konu vardır anlatmadığım. En az. MaşaAllah. İnşaAllah. Mesela bak diyor ki 82'de, “içinde yaşamakta olduğunuz şehre sor. Hem kendisinde geldiğiniz kervana da biz gerçekten doğru söylüyoruz”. Şimdi ben bunu nasıl açıklayayım yani? Bir de burada tabi bilimsel bazı konulara da Kur'an dikkat çekiyor. Mesela diyor ki, “gözleri üzüntüsünden ağardıkça ağırdı”. Üzüntüde vücut organlarının bozulacağına Allah işaret ediyor. Mesela gözde bozukluklar olur, körlük gelişebilir. Şeker yükselir insanın, tansiyonu yükselir. Körlüğe sebep olabilir üzüntü. Ona dikkat çekmiş. Ve üzüntünün sonucunda diyor ki bak “hastalanacaksın ya da helaki uğrayanlardan”, olacaksın. Yani hastalanabilir de insan üzüntüden, ölebilirdi. Kur'an buna işaret ediyor.
“Dedi ki; “ben dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum”. 86. Daha önce de söylemiştim. Kehf suresinde de var 86'da. 86'da bir şey var. Bir sıkıntılı bir durum var, zor bir durum var. Burada da bak 86'ya dikkat çekiyor. Diyor ki, “dedi ki; “ben dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum. Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kafirliler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez”. Mesela İslam dünyaya hakim olacak diyoruz. Yok adam olur mu ya diyor. Bak Allah ne diyor. “Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin”. Haram. “Çünkü” diyor Allah bakın çok müthiş bir açıklama yapıyor Cenab-ı Allah, “Kafirliler topluluğundam”. Yani hepsi topluluk olarak hepsi diyor. “Başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez”. İnşaAllah.
90 da Yusuf belli olmaya başlıyor. “Sen gerçekten Yusuf musun? Sensin öyle mi dediler? O da diyor ki; “ben Yusuf'um”, diyor. İnşaAllah. MaşaAllah. “Dediler ki; “Allah adına hayret. Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip seçmiştir”. Şimdi Mehdi içinde her cemaat, her topluluk kendi şeyhinin Mehdi olmasını bekliyor. Kendi toplumundan bekliyorlar. Bakın Kur'an buna da işaret ediyor. “Dediler ki; “Allah adına hayret”. Müthiş bir hayret iddiası. “Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip seçmiştir”. Yani bizi seçecekken seni seçti diyorlar. Şaşırıyorlar. Yani Mehdi'de aynısından karşılaşacağız. Cemaatler, topluluklar kendi mürşitlerini, kendi ağabeylerini, kendi büyüklerini Mehdi olacaklarını beklerken hiç ummadıkları bir kişi Mehdi olunca ne diyecekler?
“Allah adına hayret. Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip seçmiştir. Biz de gerçekten hataya düşenler idik”. Sonunda Mehdi'ye karşı yaptıkları mücadelenden dolayı utanç duyacaklarına da Kur'an işaret etmiş oluyor. Mesela bu gömlekten bahsedilir. “Bu gömleğimle gidin babamın yüzüne sürün. Gözü görür hale gelir bütün ailenizi de bana getirin. İnanın Yusuf'un kokusunu burnumda tüter buluyorum”. Mesela bunları açıklayamıyoruz şu an. Ne gömleğini açıklayabiliyoruz ne kokusunu açıklayabiliyoruz. MaşaAllah.
SUNUCU: 10 sene sonra.
ADNAN OKTAR: Evet açıklayamayız. Mesela bak şimdi yine Yusuf Suresinde Allah'ın azabından bakın 107. ayet. 2007'ye işaret eden bir ayet. 2007'yi işaret ediyor. “Allah'ın azabından kapsamlı bir bürünmenin gelmesinden”, ekonomik kriz kapsamlı bir bürünme olarak toplumu sardı mı?
TARKAN YAVAŞ: Sardı. Çok geniş çapta sardı.
ADNAN OKTAR: Yine burada ayette 2007'ye bakıyor mu? Ekonomik krize bakan ayeti gördük mü? Gördük değil mi? Bak burada bir daha teyit edin bir daha açıklıyor. MaşaAllah.
TARKAN YAVAŞ: Bitiş suresinde siz 2014 diye söylemiştiniz. Biraz önce de açıkladığınız ayetin ebcedi 2014.
ADNAN OKTAR: Yusuf suresi doğrudan Mehdiyet’e bakan bir suredir. Kehf suresi de öyle. Süleyman, Hz. Süleyman'la ilgili olan açıklamalar hep Mehdiyet’ten bahseden surelerdir. Yani birinci dereceden oraya bakar, Mehdiyet’e bakar. MaşaAllah. Ama birçok işareti anlamı vardır. Bak mesela “kuraklık başlayınca Yusuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler”. Bak “onu tanımadıkları halde kendisi hemen onları tanıdı”. Mesela Mehdi'nin özelliğidir o. “Halk onu tanımaz diyor Mehdi'yi ama Mehdi onları tanır”, diyor. Bakın ayet ne diyor? Onu tanımadıkları halde kendisi onları hemen tanıdı. Aynısıdır. Hadisin birebir aynısı. İnşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 23 Mart 2010 tarihli röportajından Yusuf Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah'ı sığınırım. “Ve onlardan yüzünü çevirdi ve Ey Yusuf'a karşı artan dayanılmaz kahrım dedi babası”. Müthiş seviyor Hz. Yusuf'u. “Ve gözleri üzüntüsünden ağardıkça ağırdı ki yutkundukça yutkunuyor”. Ne sevimli maşaAllah. Hani var ya insanlar üzüntüden böyle yutkunuyorlar. Acayip üzülmüş. Gözleri ağardıkça ağırdı. Demek ki gözleri de bak üzüntü gözleri de zarar veriyor. Görme gücünü kırar. Gözleri de rahatsızlık verir. Yani gözlerin canlılığını, berraklığını ortadan kaldırır. Sevgide göz güzelleşir. Ama üzüntüde göz çöker. Nitekim bak diyor ki ayette “gözleri üzüntüsünden ağardıkça ağırdı ve yutkundukça yutkunuyordu”. Bu mesela çok tehlikeli. Hastalık meydana getirebilir.
“Allah adına hayret dediler. Hala Yusuf'u anıp duruyorsun. Sonunda ya kahrından hastalanacaksın”. Kur'an buna dikkat çekiyor Cenab-ı Allah. Yani üzüntünün hastalığa sebep olabileceğini. “Ya da helake uğrayanlardan olacaksın”. Yani tamamen ölebilirsin diyorlar. “Dedi ki”, 86'da. 86'da. “Dedi ki; “ben dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum”. Demek ki, 86'da bir şey var. Bak, “ben dayanılmaz kahrımı”. Demek ki çok şiddete üzülmüş. “Dayanılmaz”, dediğine göre. “Ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum”. Müslüman yapacağı budur. Ya Rabbi diyecek. Allah'tan güç kuvvet isteyecek. İnsanlara olmaz. Kendisi de üzülmeyecek. Üzülmek haramdır. Müslüman bundan şiddetle kaçınacak, inşaAllah.
87’de. “Oğullarım gidin Yusuf ve kardeşinden bir haber getirin”. 87’de bir ferahlık var. 87. ayette. “Oğullarım gidin de Yusuf ile kardeşinden etraflı bir araştırma yapıp bir haber getirin”. Biz ne yapıyoruz? Hz. Mehdi'den ve Hz. İsa'dan araştırıp haber getiriyoruz. Burada ne diyor ayette? “Gidin de Yusuf ve kardeşinden etraflı bir araştırma yapıp bir haber getirin. Ve Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin”. Yani dünyaya İslam'ın hakimiyetinden, Mehdi'nin zuhurundan, Hz. İsa (a.s)'ın inişinden ona da işaret ediyor ayet. “Çünkü” diyor Allah ayette böyle belirtiyor.
“Kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez”. Bak, “kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez”. Demek ki, ancak kafirler topluluğu Allah'ın rahmetinden ümit kesiyor. Biz İslam'ın dünya hakim olacağından, Mehdi'nin çıkacağını, Hz İsa'nın ineceğinden, inşaAllah ümit var olacağız, inşaAllah inanacağız. İnanmasak da gelirler inansak da gelirler o ayrı mesela. Biz inansak da İslam'a hakim olacak inanmasak da hakim olacak ama ibadet olarak doğrusu budur.
“Böylece onun Yusuf'un huzuruna girdikleri zaman dediler ki; “ey vezir bize ve ailemize şiddetli bir darlık dokundu”. Bir ekonomik kriz. Değil mi? “Önemi olmayan bir sermaye ile geldik. Bize artık yine ölçeği tam olarak ver ve bize ilave bağışla”. Ve bize ilave bir bağışla, bağışta bulun. Böyle bol bol dağıtan, mal ihsan edilen, bağışta bulunan kimdir hadislere göre? Mehdi. Mehdi'dir değil mi? Kur'an buna işaret ediyor. “Şüphesiz Allah tasaddukta bulunanlara karşılığını verir”. Daha fazla sevap alır. Hatta dünyada da karşılığını alırlar.
“Yusuf dedi ki; “sizler cahiller iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?” “Sizler cahiller iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?” Şimdi mesela cahil Müslümanlar Mehdi hakkında, Hz. İsa (a.s) hakkında aleyhte birçok ifadeler oluyor. Kapatıcı, dağıtıcı, dikkati ortadan kaldırmaya yönelik, insanları ümitsizliğe sevk eden ifadeler oluyor. Kur'an buna da işaret ediyor. “Cahiller iken, Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?”
90'da. “Sen gerçekten Yusuf musun? Sensin öyle mi?” Dediler. Ben Yusuf'um dedi. Ve bu da kardeşimdir. Doğrusu Allah bize lütufta bulundu”. Allah lütuf ettiği için onlar o mertebeye giriyorlar. Kendi kabiliyetlerinden değil, kendi güçlerinden değil, Allah veriyor. “Gerçek şu ki kim sakınır ve sabrederse” yani helal-i hazama dikkat eder ve sabredecek. Niye sabredecek? Zorluklara, çileye, acıya, zamana, zamana karşı değil mi? İnsan iradesinin kullanılmasına sabır deniyor. Sabır eşittir, zaman. İnşaAllah. Tabii. “Şüphesiz Allah iyilikte bulunanların karşılığını boşa çıkarmaz”. İyilikte bulunanların karşılığı asla boşa çıkmaz.
“Dediler ki; “Allah adına hayret. Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip seçmiştir”. Mehdi'de de şaşacaklar. Allah seni niye seçti diyecekler insanlar. Yani falanca alim varken, falanca kişi varken hatta diyorlar ya Peygamberimize (sav)e “iki büyük şehrin ileri gelenlerinden biri varken, falanca kişi varken, seni niye Allah peygamber olarak seçti?” Şaşırıyorlar. Değil mi? Mehdi'de de şaşıracaklar. Hz. Yusuf’ta da şaşırıyorlar. “Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip seçmiştir. Ve biz de gerçekten hataya düşenler idik”. Demek ki sonradan hatalarını anlayacaklar. “Dedi ki; “bugün size karşı sorgulama, kırama yoktur”. Bak intikam yok. Sorgulama, kırama da yok. Müslümanlara karşı şefkatli, Hz. Yusuf.
“Sizi Allah bağışlasın”. Dua ediyor onlara. Allah bağışlasın. Çünkü kulun bağışlaması o kadar önemli değil. Yani kul bağışlar da Allah diyor “sen diyor yetmiş kere bağışlanma diletsen de Allah onları bağışlamaz” diyor. Onun için insanlardan af dilediğini kurtulduğunu zannetmeyecek insanlar. Allah'ın affetmesi çok önemlidir. “O merhametlerin en merhametlisidir”. Hiçbir insan, hiçbir varlıkta olmayacak şekilde merhametlidir Allah. Çünkü merhameti bize öğreten zaten Allah. Biz bilmiyorduk merhameti. Bize öğreten Allah. O'nun gösterdiği kadar bir merhameti biliyoruz inşaAllah. “Bu gömleğimle gidin de babamın yüzüne sürün. Gözü yine görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin”. Demek ki bütün İslam alemi bir araya gelecek, inşaAllah.
“Bütün ailenizi de bana getirin”, diyor. Bütün İslam aleminin toplanmasına işaret var burada, inşaAllah. Mehdi'nin gömleği, Peygamber Efendimiz'in gömleği, bunların hepsinde bir hikmet hayır vardır. “Babamın yüzüne sürün”, demek ki Peygamberimizin (sav) mübarek gömleğini Mehdi yüzüne sürecek, inşaAllah. Teberrüken. Buna da bir işaret var, inşaAllah. Ve bereket meydana getirecek o. Ve güzellik meydana getirecek. El sürecek, yüzüne sürecek, inşaAllah. “Gözü görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin”. Orada bir işaret var tabii. Gözü görür hale gelir. Onu Kur'an söylüyorsa mutlaka bir hikmeti vardır. Belki manevi gözü açılacak Mehdi'nin. Peygamber Efendimizin hırkasını yüzüne sürdüğünde. Belki bir halkülade hale girecek. Yani. Birçok hikmeti olabilir.
“Kafile Mısır'dan ayrılmaya başladığı zaman babaları dedi ki; “eğer beni bunamış saymıyorsanız”, ki peygamberler asla bunamazlar. Kur'an buna da işaret ediyor. Mesela peygamberler bunama, insanlarda böyle itici bulacakları bir şey oluşmaz. Yani hiçbir şekilde olmaz. Ne kadar yaşlı olursa olsun mesela Hz. Yusuf 110 yaşındaydı, aslan gibiydi. Pırıl pırıldı. Hiçbir peygamber böyle bir... Mesela Hz. Musa (a.s) 130 yaşında vefat etmiştir. Aslanların aslanıydı. Dağ gibiydi böyle. Gayet sağlıklıydı, inşaAllah. “Eğer beni bunamış saymıyorsanız inan ki Yusuf'un kokusunu burnumda tüter buluyorum.” Demek ki, bir işaretli Mehdi'nin güzel bir kokusu olacak. Hatta gömleğine, eşyasına sinecek. Hatta naklolacak bir yerden bir yere. Mesela onun eşyası ile gidecek. Onun el sürdüğü koku devam edecek. Yani peygamberimizde de vardı. O mesela elini sürerdi. Onun güzel kokusunu insanlar hissederdi. Gitti ayrılsa bile evinde yine hissederdi onun kokusunu. Duyardılar. Buna da işaret ediyor.
“Allah adına hayret dediler. Sen hala geçmişteki yanlışlığındasın”. Bir kere hüsnü zan olmadın mı? Adamın insanın kafası yan baktın mı? Bak gidiyor. Daha hala düzelmiş değiller. Bakın bunca gelişmeye rağmen daha hala ki peygamber babaları buna rağmen üsluba bak. “Allah adına hayır”, biri Allah'ı şahit tutarak konuşuyor. Görüyor musun? Hasta yani. “Sen hala geçmişteki yanlışlığındasın”. Değil mi? Nezaketli bir üslup değil üslupları. “Müjdeci gelip de onun gömleği onun yüzüne sürdüğü zaman gözü görür olarak dönüverdi. Yakup dedi ki; “ben size bilmediğinizi Allah'tan gerçekten biliyorum demedim mi?” Demek ki müjdeciler olacak. Mehdi'yi müjdeleyenler olacak. Ahir zamanı müjdeleyenler olacak. Müjdecilik demek ki güzel bir şey. Peygamber Efendimiz'in (sav)'in hırkayı şerifi değil mi? Mehdi'nin yüzüne sürülecek inşaAllah. Mehdi yüzüne sürecek teberrüken ve giyecektir. Üstüne de giyecektir. Yani Peygamberimizin hırkası üstüne giyecektir. Sancağını eline alacaktır. Kılıcını teberrüken beline takacaktır. Teberrüken. İnşaAllah.
“Gözü görür olarak dönüverdi” diyor. Demek ki bir şeyler olacak. Kur'an buna inşaat ediyor. İnşaAllah. “Çocuklar da; “ey babamız bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik” dediler”, diyor. Hele şükür. MaşaAllah. Bak şimdi burada düzelmişler. Üslup düzgün. “Ey babamız bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile”, peygamberlerden, velilerden böyle güzel insanlardan, sevdikleri insanlar günahlarının bağışlanması için dua istemeleri güzel olur. Kuran buna işaret ediyor. “Biz gerçekten hataya düşenler idik”. Bak güzel. İkrar da bulunuyor. İnsanın hatasını açıkça kabul edecek. Hata yapan insan düzeldiğinde bunu ayrıca diliyle söylemesi çok önemli bir ahlaktır. Güzelliktir. Mesela hep yalan söyleyen adamı okuyorsun. Hiç yalan söylememeye başlıyor. Ama diyecek ki “ben daha önce çok yalan söylüyordum. Allah beni kurtardı. Allah beni affetsin”, diyecek. İkrar güzeldir. Yani sessiz sedasız düzelmek de güzeldir ama ikrarla düzelmek daha ala güzeldir. Kur'an bura işaret ediyor.
Diyor ki, “biz gerçekten hataya düşenler idik”. Hata yaptık biz diyor. Bu nefsini kınamak işte. İkrar ediyor. Nefis kınamak nefsi ezer ve insanın beynini açar. Ruhunu açar. Aklına ferahlık verir. “İleride sizin için Rabbimden bağışlanma dilerim. Çünkü o bağışlayandır esirgeyendir”, diyor. Tabi peygamber olduğu için Hz. Yakup maşaAllah yaman. Bak ileride diyor hemen dua etmiyor. “Sizin için Rabbimden bağışlanma dilerim”. Çünkü biraz daha bakacak herhalde tavırlarına. Samimiler mi? Yani bir düzeldim demeyle hemen inanılmaz. İyice kanaatim gelsin diyor. O anlama geliyor. “Çünkü o bağışlayandır esirgeyendir dedi”.
“Böylece onlar gelip Yusuf'un yanına girdikleri zaman anne ve babasını bağrına bastı”. Muhabbet, insan sevgisi, Allah aşkıyla seviyor, Allah'ın tecellisi olarak seviyor annesini babasını. “Bağrına bastı”. Demek ki bir sevgi ifadesi. Alıp göğsüne bağrına bastırmak. “Ve dedi ki; “Allah'ın dilemesiyle Mısır'a güvenlik içinde giriniz”. Güvenlik. Bütün İslam alemine güvenlik hakim olacak. Ne diyor hadislerde? “Bir kadın tek başına Şam'a gelebilecek”, diyor. Tek başına. Mehdi devrinin özelliğidir. Hz. Yusuf devrinde de bunu sağlamış Hz. Yusuf maşaAllah. Güvenliği de mükemmel hale getirmiş. Bak güvenlik içinde giriniz.
ALTUĞ BERKER: Nur 55'te de hocam. Evet. “Sizi güvenliğe kavuştursun”, diyor.
ADNAN OKTAR: Dünya hakimiyeti değil mi? Dünya hakimiyeti ayetinde en önemli alamettir güvenlik. Bütün İslam aleminde güvenlik sağlandın mı İslam hakim olmuştur. İnşaAllah. Olay budur yani. Konu bu. Olay demeyeyim. Konu. Allah affetsin. “Babasını ve annesini tahta çıkartıp oturttu”. Kendi iniyor tahttan. Annesini babasını oturtturuyor. Bu nedir? Nezaket. Efendilik. Güzellik. Bak peş peşe güzellikler yapıyor. Önce kardeşlerini affediyor. Onlara güzellikler yapıyor. Hep hayatı güzelliklere dolu. Dikkat ediyor musun Yusuf'un? Küçük kardeşi yanına getirttiriyor. Kardeşlerine bol bol yiyecek dağıtıyor. Mısır halkına faydalı oluyor. Dinsiz oldukları halde onlara da faydalı oluyor. İlk dönemde dinle alakalı yok adamların.
ALTUĞ BERKER: Hiç intikam hissi yok mesela. İntikam hissi yok tabi. Yeni ceza evinden çıkmış olmasına rağmen.
ADNAN OKTAR: Tabi dini başka olsa da adam onlara da faydalı oluyor. Onları da koruyup kolluyor. Onlara düşman olmuyor. “Babasını ve annesini tahta çıkartıp oturttu”. Onlar da bir nezaket ediyor. Onlar da secdeye kapanıyorlar. Müthiş bir sevgi gösterisinde bulunuyorlar. Yere kadar kapanıyorlar. Tabi Allah'a secde edilir de fakat o devirde sevgi ifadesi, saygı ifadesi o şekildeymiş. “Dedi ki; “ey babam bu daha önceki rüyamın yorumudur”. Demek ki Mehdi'nin dedikleri aynısıyla çıkacak. İnşaAllah. Peygamberimizin dedikleri aynısıyla çıkacak. Ona işaret ediyor, inşaAllah.
“Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı”. Değil mi? O hadislerin gerçek olduğunu bize gösterecek Cenabı Allah inşaAllah. “Bana iyilik etti. Çünkü beni zindandan çıkardı”. Mehdi'yi de Allah zindandan çıkaracak, hapse gidecek Mehdi. Zindandan çıkaracak. “Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra”, Mehdi'yle de Müslümanların arasını açacaktır şeytan. Müslümanların bir çubuğu Mehdi'ye düşman olacaktır. “Arasını açtıktan sonra o çölden sizi getirdi”. Mehdi'ye de çöllerden, oradan, buradan Müslümanlar gelecektir. Ta çöllerden, uzak yerlerden. İnşaAllah.
“Şüphesiz benim Rabbim dilediğinde, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendi”. Her şey diyor Allah böyle milimetrenin milyardı kadar bile olsa en ince şeye kadar hepsini Allah tedbir eder diyor. Bütün bu meydana gelen olayların hepsini Allah meydana getirdi ve ince ince düzenledi diyor Allah. “Tedbir edendi. Gerçekten bilen hüküm ve hikmet sahibi odur”. Yani ben bir şey bilmiyorum diyor. Bilenim ben diyor ama Allah biliyor bana bu bildiğini benim ağzımdan söyletiyor. Benim ağzımı kullanıyor. Allah benim ağzımda tecelli ediyor diyor, bilen Allah duruyor, değil mi? “Hüküm ve hikmet sahibi odur”. Ben hüküm vermiyorum Allah hüküm veriyor diyor. Mesela orada hükümdar değil mi orada? Ben hükümdar değilim diyor, Allah beni kullanıyor, vesile oluyorum ben diyor. Hüküm sahibi odur diyor. Hüküm benim ağzımdan çıktığında o Allah'ın hükmüdür diyor. Yani Allah tecelli ediyor diyor ağzımda.
“Ve hikmet sahibi odur”. Hikmeti de o yarattı diyor. Ben yapmadım diyor hikmeti. Tabi ağızdan her söz hak çıkmayabilir. Mesela bazı sözler şeytani çıkar. Fakat onu da Allah yaratır. Onda da bir hayır olur. O da bir imtihan vesilesidir. Mesela kafirin ağzından da küfür söz çıkarttırır Allah. Onun için cehennemi ihtiyar etmiştir Allah. Oraya gider. O onun sebebi olur. İnşaAllah. “Rabbim sen bana mülkten bir pay ve onu yönetme imkanını verdin”. Bana iktidar verdin, mülk verdin, mal mülk. Değil mi? O zaman en büyük mülki amiri artık devletin başına geçmiş. “Sözlerin yorumundan öğrettin”. Yani Kur'an'ı yorumlamayı yahut hadisleri yorumlamayı yahut o devirdeki Allah'ın indirdiği kitabı yorumlamayı öğrettin. Veyahut herhangi Allah'ın gösterdiği bir rüyayı yorumlamayı öğrettin. “Göklerin ve yaratıcısı, göklerin ve yerin yaratıcısı”, yani göklerin ve bak yaratılışı anlatıyor. “Göklerin ve yerin yaratıcısı. Dünyada ve ahirette benim veliyim sensin”. Dünyada beni sen koruyorsun diyor. Cezaevinde de sen beni korudun, hapiste de. Kuyuda da sen beni korudun. Her yerde benim koruyucumsun. Ahirette de benim velim sensin diyor. Her yerde benim velim sensin. Bakın istediğine bakın.
“Müslüman olarak benim hayatıma son ver”. Sadece bunu istiyor. Bak edilmiş bak her şeye hakim. Devletin başına geçmiş. Saltanatın başına geçmiş. Ne istiyor? “Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni sadece arasına sadece ben bunu istiyorum diyor. İnşaAllah. O kadar. Bak Mısır'a sultan olmuş. İstediğini görüyor musun Müslüman olarak? “Müslüman olarak benim hayatıma son ver”. Sadece Müslüman olarak vefat edeyim ben diyor. “Ve beni salihlerin arasına kat”. Müslüman salihlerin arasına kat. Cennet evine gönder beni diyor. Tek istediğim bu diyor. Ebedi saadet. Amacı bu işte o kadar. Mehdi'nin de amacı bu olacaktır. Ne diyecektir Mehdi? “Müslüman olarak benim hayatıma son ver ya Rabbi diyecektir. Ve beni salihlerin arasına kat diyecektir”. Tek istediğim bu diyecek. Mülk değildir Mehdi'nin amacı. Hz. İsa'nın amacı da mülk değildir. O da mesela Mehdi'den sonra bütün İslam aleminin başına Hz. İsa (a.s) geçecek. Mehdi onu halife tayin edecek. Ve bütün İslam aleminin başına geçecek. O güzeller güzeli dünyadan bir isteği yok onun. Onun da amacı ahiret. Allah'ın rızası. İnşaAllah.
“Bu sana ey Muhammed vahyettiğimiz gayb haberlerindendir”. Bak gaybı demek ki Allah peygamberine bildiriyormuş. Hani bildirmiyordu? Hani bilinemezdi gayb? Demek istediğinde Allah peygamberine bildiriyor. Gayb haberlerindendir. Hani diyorlar ya kıyamet vakti bilinmez. Peygambere bildirirse Allah peygamber bilir. Ama belki saatin bildirmemiştir Allah. Gününü bildirmemiştir. Yılını bildirmemiştir ama genel olarak o yüzyılı bildirmiş olduğunu anlıyoruz hadislerden. “Yoksa onlar Yusuf'un kardeşleri o hileli düzeni kurarken yapacakları işe birlikte karar verdikleri zaman sen yanlarında değildin”. Kim yanlarında? Allah vardı. O hileli düzenin kurulmasını kim onlara o gücü verdi? Kim yarattı? Allah yarattı. Ve bütün bilgi bende diyor Allah. Ben de sana bildiriyorum diyor.
“Sen şiddetle arzu etsen bile” diyor Allah. “İnsanların çoğu iman edecek değildir”. Bu benim kararım diyor Allah. Çoğu iman edecek değildir diyor. Ben öyle yarattım diyor. “Oysa ki sen buna karşı onlardan bir ücret de istemiyorsun”. Para da istemiyorsun diyor. Allah rızası için yapıyorsun diyor. Mehdi'nin de bir özelliğidir bu. “O alemler için yalnızca bir öğüt ve hatırlatmadır”. Sadece öğüt ve hatırlatma. Yalnızca. “Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki”, bakın dikkat edin, “üzerinden geçerler de ona sırtlarını dönüp giderler”. Yerdeki fosillerin, yerdeki alametlerin değil mi? Bakın diyor ki “göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki”. Mesela göklere bakıyor adam, nefesi kesiyor diyor. Gökteki sistemi gördüğünde. “Yerde nice ayetler vardır ki”. Mesela atomun yapısına bakıyoruz, hücreye bakıyoruz değil mi? Ama diyor ki Allah, “üzerlerinden geçerler de ona sırtlarını dönüp giderler”. Haberleri bile yok diyor, ilgilenmezler diyor. Bakın işte bilimi farz kılan bir ayet bu. Allah kınıyor. Ne yapacağız? “Gökleri, yeri ve nice ayetler”, oradaki çok fazla sayıdaki ayetleri üzerinden geçmeden sırtımızı dönmeden araştırıp inceleyip ortaya koyacağız ve bilimin bütün imkanlarına bunu yapacağız. İnşaAllah.
“Onların çoğu Allah'a iman etmezler de ancak şirk katıp dururlar diyor”. Şirk içindedirler diyor Allah. “Şimdi onlar kendilerine Allah'ın azabından Kapsamlı bir bürümenin gelmesinden”, Mesela bir ekonomik krizden, 107. Ayet. MaşaAllah. 2007'de başladı değil mi kriz? Bakın, “Azabından kapsamlı bir bürüme”. Kapsamlı bir bürüme kapsamlı bir bürüme ekonomik kriz tam karşılığı aynı zamanda. Tabi diğer azaplarda ama ekonomik kriz de bunun içinde. “Veya onların hiç haberi yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular?” Her an kıyamet kopabilir diyor Allah. Her an. Mesela Üstat 1545 diyor ama aynı zamanda her anda kopabilir. Yani o konuda bir garanti yok. Ama 1545'te demiştir inşaAllah.
SUNUCU: İslam hakim olacaktır tabii ki hocam.
ADNAN OKTAR: Tabii. Önce İslam hakim olacak inşaAllah. Hz. Mesih inecek. İnşaAllah. İslam hakim olacak inşaAllah. “De ki; “bu benim yolumdur. Bir basiret üzere Allah'a davet ederim. Ben ve bana uyanlar da ve Allah'ı tenzih ederim. Ben müşriklerden değilim”. Müslüman şirkten kaçınacak. Ve basiret üzere Allah'a davet edecek. Ben ve bana uyanlar da Mehdi ve Mehdi'ye uyanlar da. İnşaAllah.
(Adnan Oktar’ın 10 Mart 2010 tarihli TV Kayseri röportajından)
ADNAN OKTAR: Bak Hz. Yusuf (a.s.)’ı özellikle diyor ki, “Mehdi (a.s.) Hz. Yusuf (a.s.)’a benzer” diyor. “Ne yönden” diyor, “zindan yönünden”. Demek ki aynı Hz. Yusuf (a.s.)’a benzer bir iftira da Hz. Yusuf (a.s.)’a atıldığı gibi Mehdi (a.s.)’a atılacak iftira. İnşaAllah. Ve haklı olduğu bilinmesine rağmen, yani Mehdi (a.s.)’ın haklı olduğu bilinmesine rağmen yine hapis yatacak. Buna dikkat çekilmiş inşaAllah.
12. suredir Hz. Yusuf Suresi. 111 ayettir inşaAllah. “Hani Yusuf babasına, babacığım”, şeytandan Allah'a sığınırım, “gerçekten ben rüyamda 11 yıldız, güneş ve ayı gördüm. Bana secde etmektelerken gördüm” diyor. Bir kere yıldız. Yıldızlar şu an, mesela Halley Kuyruklu Yıldızı, Mehdi (a.s.)’a hizmet etti. Özel olarak değil mi? Diyor ki burada, ne diyor? “Bana secde etmektelerken gördüm” diyor. Yani Hz. Yusuf (a.s.)’ın emrindeler bu yıldızlar. Şimdi Ahir zamanda da mesela Lulin Kuyruklu Yıldızı Hz. Mehdi (a.s.)’a hizmet ediyor. Ona bir alamet olarak geliyor. “Ben” diyor, “Hz. Mehdi (a.s.)’ı müjdelemeye geldim” diyor koskoca kuyruklu yıldız. İki taraftan ışık saçarak geliyor. “Niye geldin” dediğimizde, “ben” diyor, Hz. Mehdi (a.s.)’ı müjdelemek için Allah tarafından gönderildim” diyor. Değil mi? Yani lisan-ı haliyle bunu söylüyor. Halley Kuyruklu Yıldızı ne yapıyor? “Ben de Mehdi (a.s.)’ı müjdelemek için geldim” diyor. “Beni gördüğünüzde bilin ki Mehdi (a.s.) gelmiştir” diyor. Lulin geldiğinde ne diyor? “Beni gördüğünüzde bilin ki Mehdi (a.s.) gelmiştir ve ben gelmeden önce kuraklık olacak, ben geldikten sonra yağmurlar yağacak” diyor lisan-ı haliyle.
Bakın burada da Kuran buna işaret ediyor. Yani yıldızlar nasıl Yusuf’un emrindeyse, ona bir işaret ve ona bir müjdeyse, onu tebşir ediyorsa, aynı şekilde Hz. Mehdi (a.s.)’ı da tebşir ediyor ve müjdeliyor yıldızlar. Ona açıkça burada işaret var. “Demişti ki oğlum”, şeytandan Allah'a sığınırım, “rüyanı kardeşlerine anlatma. Yoksa sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan insanlar için apaçık bir düşmandır. Böylece Rabbin seni seçkin kılacak, sözlerin yorumundan sana öğretecek ve daha önce ataların İbrahim, İshak’a tamamladığı gibi senin ve Yakup ailesinin üzerindekini nimetini tamamlayacaktır. Elbette Rabbin bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir”. Bakın, “böylece Rabbin seni seçkin kılacak”, 2020 ebcedi. Mehdi (a.s.)’ın çıkış tarihi, ortaya çıkışı 2020 ebcedi. 5 ve 6. ayetlerde bu var. 5 ve 6: “Demişti ki oğlum rüyanı kardeşlerine anlatma. Yoksa sana tuzak kurarlar”. Mesela Mehdiyetin de açıklanmasıyla beraber bütün anti Mehdi hareketlerde biliyorsunuz, muazzam bir depreşme başladı. Bir kısmı derken “Mehdi (a.s.) çıkmıştır”, bir kısmı “Mehdi (a.s.) çıkacaktır, ama 570 yıl sonra çıkacaktır”. Bir kısmı “Mehdi ruhtur, televizyon yayınları gibidir, görünmez. Televizyon dalgaları gibidir” dedi. Bir kısmı “şahs-ı manevidir, fikir sistemidir, Mehdi diye bir şey yok” dediler. Ve her yerde bir anti Mehdi hareket başladı değil mi?
“Mehdi gelmeyecek” demeye başladılar. Bakın Kuran buna işaret ediyor. “Demişti ki oğlum rüyanı kardeşlerine anlatma”. Biz mesela şimdi Mehdiyet’i bir anlattık, dediler “sen Mehdilik iddia ediyorsun o zaman. Sen nasıl anlatırsın böyle bir şeyi, bu fitnedir” diyorlar. “Mehdi konusunu biz eskiden beri hep gizlerdik, gizli tuttuğumuz bir konuydu, sen bunu niye ortaya çıkarttın? Niye anlatıyorsun” diyorlar. Mesela bak bana bile Mehdi öncüsü olarak, faaliyet yapan bir insan olarak bana bile kendi Müslüman kardeşlerim muazzam tavır aldılar. Yani “Mehdi (a.s.)’ı nasıl anlatırsın” diye. Bak o bizim bir rüyamız o İslam’ın dünyaya hakimiyeti. Bak diyor ki: “Oğlum, rüyanı kardeşlerine anlatma”. Biz de bak rüyamızı kardeşlerimize anlattık. “Yoksa sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan, insan için apaçık bir düşmandır”. Mesela bize karşı yapılan iddia edilen Ergenekon Örgütü’nün faaliyetlerinde de kendisine Müslüman denen kişiler de görev aldılar bize karşı yapılan oyunda. Yani bize karşı sırf zannediyor ki millet dinsizler faaliyet yapıyor. Öyle bir şey yok. Bizzat Müslüman görünen kişiler de bu işin içinde. Yani bize karşı faaliyette görev alıyorlar. Bakın Mehdi (a.s.) öncüsü olarak bizde de bir benzerlik olduğunu görüyoruz. Yani Kuran her yere, her olaya işaret ediyor. Mesela İbrahim ve İshak’ın nesline nimetini tamamlamaktan bahsediyor Cenab-ı Allah. Hz. İbrahim (a.s.)’ın neslinden kim var? Mehdi (a.s.) var, Hz. İsa (a.s.) var. Bu nesile nimetini Allah tamamlayacak Ahir zamanda dünya hakimiyetiyle. İslam’ın dünyaya hakim olmasıyla.
“Andolsun, Yusuf ve kardeşlerinde soranlar için ayetler vardır”, yedinci ayet. Bu da çok manidar, 12 ve 7 Yusuf Suresi’nde kilit rakamlardır. “Onlar şöyle demişti: ‘Yusuf ve kardeşi babamıza bizden daha sevgilidir; oysa ki biz, birbirini pekiştiren bir topluluğuz’”. Bakın mesela kıskançlık var Hz. Yusuf (a.s.)’a karşı. Mehdi (a.s.)’a karşı da kıskançlık olacaktır ve bu kıskançlık ve hasetten dolayı da Mehdi (a.s.)’a karşı birçok Müslüman bilinen kişi tavır alıp eylem yapacaktır. Kuran buna da işaret ediyor. Bakın: “Öldürün Yusuf'u veya onu bir yere atıp-bırakın ki babanızın yüzü yalnızca size (dönük) kalsın”. Bak sırf haset görüyorsunuz ve haset yüzünden öldürmeyi dahi göze alıyorlar. 22. ayet Yusuf Suresi’nde: “Erginlik çağına erişince” 22. ayet. Yani ayetlerin rakamları da sırlıdır Kuran’da. 22, iki tane 2’den meydana gelen rakamdır. Değil mi? “Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz”. Yani Ledün ilmi, derinlik ilmi. Bakın mesela 19. ayet: “Bir yolcu-kafilesi geldi, sucularını gönderdiler”. Kuran’da millet bunu bir kısım insan hikaye gibi zannediyor olabilirler. Yani ne güzel bir menkıbe bu diye dinliyorlar. Halbuki bunlardaki her kelime, her cümle önemli bir olayı açıklamış oluyor. Bakın: “Bir yolcu-kafilesi geldi” bir. “Sucularını gönderdiler.” iki. “O da kovasını sarkıttı.” üç. “Hey müjde... Bu bir çocuk.”. Şimdi bak bir çocuktan bahsediliyor ve müjdeleniyor. Müjdeleniyor. “O da kovasını sarkıttı”. Mehdiyet çağı Kova burcunun hakim olduğu bir çağdır. Mesela biz şimdi Kova burcu çağına girdik biliyorsunuz. Bütün dünya biliyor. Kova burcu çağıdır, değil mi, Kova burcu. Bakın Kuran’da Kova burcuna da işareten; “O da” diyor “kovasını sarkıttı” değil mi? Evet ve bir çocuktan bahsediliyor. Bak: “Hey müjde! Bu bir çocuk”. Kova burcundan bahsediliyor ve bir çocuktan bahsediliyor. Bir çocuğu müjdeleniyor.
“Onu pek önemsemediler” diyor. Mesela bu da çok önemli. Mehdiyet’in bir özelliğidir. Önemsenmeyecektir Mehdi (a.s.). “Bırak canım sen de” diyecekler. “Ne alaka” falan diyecekler. Önemsenmemesi Mehdi (a.s.).’ın örtüsüdür, perdesidir. Allah onu önemsenmediği için örtecektir, kapatacaktır. Önemsenmesi tehlikeli olurdu. Önemsenmediği için korunacak inşaAllah. “Yusuf'u yeryüzünde yerleşik kıldık”. Mehdi (a.s.)’ı da Allah yeryüzünde yerleşik kılacaktır. “Ona sözlerin yorumundan öğrettik”, Mehdi (a.s.) da mükemmel yorum yapacaktır. Kuran yorumu ve hadis yorumunu mükemmel yapacaktır. “Allah, emrinde galib olandır”, ebcedi 2014. Bakın Kuran, her yeri dolu. Bir kere bakın Kova çağında olmamız, Kova burcu çağında olmamız çok önemli. Bütün dünyada bu önemli bir husustur; Ahir zamanda Kova burcu çağında olmamız ve bir çocuktan bahsedilmesi ve müjdelenmesi çok önemli. “Allah emrinde galip olandır” ayetinin de 2014 tarihini ve Mehdi (a.s.)’ın çıkış tarihini vermesi, Mehdiyet’in önemli bir tarihini vermesi önemlidir. Çıkış derken tabii onun dikkati çektiği devir. Yani gücünün iyice ortaya çıktığı devir. Bakın Allah diyor ki: “Kadın onu arzulamıştı” ayette. Yani hakikaten çok çekici ve çok etkileyici, olağanüstü yakışıklıydı Yusuf (a.s.). “Çünkü o, muhlis kullarımızdandı”, samimiydi. Samimi insanı Allah çekici kılar. Yani samimiyetsiz insanda bir iticilik olur. Yani istediği kadar güzel olsun, kadın çok samimiyetsizse böyle löp et gibi gelir insana. Böyle et, kemik yığını gibi itici olur. Erkek de kadına sığır gibi gelir. İstediği kadar yakışıklı olsun. Mesela herif izbandut gibi. Eni boyu belli değil ama kadına o camış gibi gelir. Yani etkilenmez. Çünkü bir akıl yok, ruh yok. Samimiyet çok etkiler insanı. Adam mesela sığır gibi ama kadın bakıyor itici yani pis. Elektriği yok. Yani bir etkileyiciliği olması için samimi ve akıllı olması lazım. Bunun gücü artınca kadınların dayanamayacağı derecede bir etkilenme meydana geliyor. Yani kadın mesela bu duruma neden düştüğünü onlara ispat etmeye çalışıyor, kadınlara.
Yani “o kadar şiddetli çekici ki” diyor, “bunu siz de görün, benim haklılığımı anlayın” diyor. Kadınlar dağılıyor Hz. Yusuf (a.s.)’ı gördüklerinde. Sebebi ne? Samimi olması ve çok akıllı olması. Ondan dolayı etkiliyor. Yoksa Hz. Yusuf (a.s.) gibi yakışıklı çok insan vardır orada. Ama onun elektiriğinin, onun etkileyiciliğinin sebebi aklı, samimiyeti, derinliği, tutkusu, Allah’a olan aşkıdır ve Allah aşkıyla ruhunun coşmuş olmasıdır ve onun meydana getirdiği bir elektriktir. İnşaAllah. Kadınların da kendi arasında, yani fitneci kadınların “’…doğrusu, bu sizin düzeninizden (biri)dir. Gerçekten sizin düzeniniz büyüktür’ dedi” diyor. Kadınlar kendi aralarında yardımlaşarak çok büyük teşkilatlar kurarlar. Bu bilinir. Değil mi? Yani acayip oyunlar yaparlar. Yani böyle safatorik erkekler özellikle düşerler o şeye. Bakın: “Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir. Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, onlara eğilim gösterir, cahillerden olurum” diyor. “İstemiyorum ya Rabbi” diyor. “Beni kurtar” diyor. Bakın: “Rabbim, zindan, bunların” diyor bakın, kadınların tamamının. “Bunların”. Bir tek bir kişi için demiyor bak; “bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden” hepsi sevişmek istiyorlar Hz. Yusuf (a.s.)’la. Hepsi beraber olmak istiyorlar. O da Allah’a sığınıyor. Yani hiçbir şekilde istemiyor. Çünkü gayrimeşru ilişki olacak. Helal bir ilişki olmayacak.
“Çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir” diyor zindan. Bak “zindanı ben tercih ederim” diyor. Yani bir kadınla cinsel ilişkiye girmektense, kadınların onu çağırdıkları cinsel ilişkiye girmektense, -sarayda kalacak, bak sarayda kalacak, keyif zevk içinde olacak, kadınlarla istediği kadar ilişkiye girecek- “ben bunu istemiyorum, beni zindana koy ya Rabbi” diyor. “Ben helaliyle yaşamak istiyorum” diyor. Bak, çekici ve güzel olmasının sebebi de bu işte. Eğer bir erkek fahişeyse, Allah onu çok itici kılar. Yani çok tiksindiricidir fahişe bir erkek. Yani nasıl fahişe kadın insana itici gelirse, fahişe erkek de kadına itici gelir. Önüne gelenle yatan, önüne gelenle bilmem bir şeyler yapan, helale harama dikkat etmeyen, Allah’tan korkmayan, samimiyetsiz, düzenbaz, üçkağıtçı bir erkek böyle sürekli pozdan poza, oyundan oyuna geçen, işte üç numaralı bakış, iki numaraları bakış, var ya böyle sokakta tipler sokakta, piyasada, kadınlara çok itici gelir onlar. Profesyonel erkek yani. Kadınlar doğal ve samimi olan erkekten hoşlanır, Allah’tan korkan. Çünkü onun kendine has bir asilliği, derinliği, temizliği ve bir soyluluğu vardır. Kadın adilikten tiksinir. Yani onun ruhunu felç eder. Yani bilemediği bir güç devreye girer ve ondan tiksinir. Diyorlar ki; “daha yeni evli. Nasıl oluyor boşanıyor?” diyor. Kardeşim sen etle mi evlendin? Kemikle mi evlendin? Ruh ile evlendin. Ruhu yok, adamın ruhu kopmuş. Samimiyetsiz, Allah’tan korkmuyor, Allah sevgisi yok. İçi boşalmış adamın, geriye cesedi kalmış. Kadın da cesetten tiksiniyor. Cesetten zaten tiksinir bir kadın, bunda şaşacak ne var yani? İnşaAllah.
Bakın; “böylece Rabbi, duasını kabul etti ve onların hileli düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı”. O “fuhşa girmesini engelledi” diyor Allah. Çünkü Hz. Yusuf (a.s.) biter öyle bir şey olmuş olsaydı, Allah esirgesin. Bütün güzelliği giderdi. O’nun güzel olmasının sebebi, o temiz olması, iffeti. Bir erkek iffetini kaybetti mi o da fahişe olur. Bakın, “yedi besili inek görüyorum, onları yedi zayıf inek yiyor; bir de yedi yeşil başak ve diğerleri ise kupkuru” diyor. İneği bir başka inek yiyor. Bu, bizim hiç tahayyül edemeyeceğimiz bir olaydı; inek ineği yer mi? Bakın 2010 yılındayız, şimdi inekler inekleri yiyor. İneğin kemiğini yiyor, etini yiyor, kanını yiyor. Yem yapılıyor biliyorsunuz. Sığır etinden yapılıyor. İneklere sığır etinden yapılmış, sığırın kemiğinden, etinden, kanından yapılmış yem veriliyor ve onu yiyor. Ve Kuran’ın bu işareti ortaya çıkmış oldu. Mesela Kuran’ın bir sırrı bu. Bak diyor ki, “biri efendisine şarap içirecek” diyor. Bunu 10 yıl sonra açıklayacağım. Allah ömür verirse bunu açıklayacağım. “Diğeri ise asılacak, kuş onun başından yiyecek”. Kuş onun başından yiyecek, bunu da açıklayacağım 10 yıl sonra inşaAllah. Ama bir asılma var, bu da Menderes dönemine bakıyor olabilir. Yani Adnan Menderes’in asılmasına bakıyor olabilir.
“Dedi ki: ‘Siz yedi yıl, önceleri (ektiğiniz) gibi ekin ekin, yediğinizin az bir kısmı dışında (kalanını) biçtiklerinizi başağında bırakın’”. 47. ayet ve burada yine 7’ye dikkat çekiliyor. “Bunun arkasından (kuraklığı) zorlu yedi yıl gelecektir”. İşte şimdi başladı bu. Ekonomik kriz başladı. 2007’de başladı, 2014’e kadar devam edecek. Kuran buna işaret ediyor. “Sonra bunun arkasından bir yıl gelecektir ki, insanlar onda bol bol yağmura kavuşturulacaktır” diyor. 2009’da nasıl yağmurlar başladı, bakın 49, burada 9 rakamına işaret var, değil mi? İnşaAllah. Yağmur yağmayacak diyorlardı, bol bol yağmaya başladı. “Ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız” diyor Allah, Yusuf Suresi’nde, 1998 ebcedi. 56. ayet, Yusuf Suresi’nde 56. ayet ki Bediüzzaman 56’ya çok dikkat çekmiştir 1956’ya. “Münafıkane sistemin ölümünün başladığı tarihtir” diyor. Münafıkane sistemin ölümünün başladığı tarihtir 1956. 56. ayette diyor ki; “işte böylece Biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan (iktidar) verdik”, 2017 tarihini veriyor. Yani demek ki 1956’larda başlayan münafıkane sistemin, yani Darwinizmin, materyalizmin çöküşü 2017’de tamamlanacak ve devrin Yusuf’u yani Mehdi (a.s.) ortaya çıkacak inşaAllah. Bakın “işte böylece Biz yeryüzünde”, bakın belli bir alanda demiyor, bütün dünyada, yeryüzünde. “Yusuf’a” yani Hz. Mehdi (a.s.)’a inşaAllah, “güç, imkan ve iktidar verdik” diyor Allah. 2017 ve iktidar. Dünya çapında 2017. “Ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız”. Bu da 1998 veriyor, ayetin devamı inşaAllah. Aslında şöyle dilim benim bir çözülse anlatacağım çok konu var da. Şöyle rahat rahat bir anlatabilsem. Ama 10 yıl sonra birçok şeyi rahat anlatabileceğim. Yoksa Yusuf Suresi’nde, yani en az yüz tane konu vardır anlatmadığım, en az. İnşaAllah. Mesela bak diyor ki 82’de; “içinde (yaşamakta) olduğumuz şehre sor, hem kendisinde geldiğimiz kervana da. Biz gerçekten doğruyu söylüyoruz”. Şimdi ben bunu nasıl açıklayayım yani? Bir de burada tabii bilimsel bazı konulara da Kuran dikkat çekiyor.
Mesela diyor ki, “gözleri üzüntüsünden (ağardıkça) ağardı”. Üzüntüde, vücut organlarının bozulacağına Allah işaret ediyor. Gözde bozukluklar olur, körlük gelişebilir. Şekeri yükselir insanın, tansiyonu yükselir. Körlüğe sebep olabilir üzüntü. Ona dikkat çekilmiş. Ve üzüntünün sonucunda diyor ki bak, “hastalanacaksın ya da helake uğrayanlardan olacaksın”. Yani hastalanabilir de insan üzüntüden, ölebilir de. Kuran buna işaret ediyor. “Dedi ki: ‘Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum’”. 86, daha önce de söylemiştim bakın, Kehf Suresi’nde de var 86’da, 86’da bir şey var. Bir sıkıntılı bir durum var, zor bir durum var. Burada da bak 86’da dikkat çekiyor. Diyor ki, “Dedi ki: ‘Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum’”. “Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez. Mesela İslam dünyaya hakim olacak diyoruz. Yok, adam “olur mu ya” diyor. Bak Allah ne diyor, “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin”, haram. “Çünkü” diyor Allah, çok müthiş bir açıklama yapıyor Allah, “kafirler topluluğundan” topluluk olarak hepsi diyor, “başkası Allah'ın rahmetinden umut kesmez”. 90’da Yusuf belli olmaya başlıyor. “’Sen gerçekten Yusuf musun, sensin öyle mi?’ dediler”. O da diyor ki, “ben Yusuf'um” diyor inşaAllah.
“Dediler ki: ‘Allah adına, hayret, Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip-seçmiştir’”. Şimdi Mehdi (a.s.) için de her cemaat, her topluluk, kendi şeyhinin Mehdi (a.s.) olmasını bekliyor. Kendi toplumundan bekliyorlar. Bakın Kuran buna da işaret ediyor, “Dediler ki: ‘Allah adına, hayret’” müthiş bir hayret nidası. “Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip-seçmiştir”. Yani “bizi seçecekken seni seçti” diyorlar, şaşırıyorlar. Yani Mehdi (a.s.) da aynısıyla karşılaşacaktır. Cemaatler, topluluklar değil mi, kendi mürşitlerini, kendi ağabeylerini, kendi büyüklerini Mehdi (a.s.) olacak diye beklerken hiç ummadıkları bir kişi Mehdi (a.s.) olunca ne diyecekler, “Allah adına, hayret, Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip-seçmiştir ve biz de gerçekten hataya düşenler idik”. Sonra da Mehdi (a.s.)’a karşı yaptıkları mücadeleden dolayı utanç duyacaklarına da Kuran işaret etmiş oluyor. Mesela bu gömlekten bahsedilir, “bu gömleğimle gidin de, babamın yüzüne sürün. Gözü (yine) görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin…. İnanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum”. Mesela bunları açıklayamıyoruz şu an. Tabii ne gömleğini açıklayabiliyoruz, ne kokusunu açıklayabiliyoruz. Evet açıklayamayız.
Mesela bakın yine Yusuf Suresi’nde; “Allah'ın azabından” bakın 107. ayet, 2007’ye işaret eden bir ayet. 2007’ye işaret ediyor. “Allah'ın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden”, ekonomik kriz kapsamlı bir bürüme olarak toplumu sardı mı? Yine burada, ayette 2007’ye bakıyor mu? Ekonomik krize bakan ayeti gördük mü? Gördük değil mi? Demin açıkladım. Bak burada, bir daha teyiden bir daha açıklıyor. İnşaAllah. Yusuf Suresi doğrudan Mehdiyete bakan bir suredir. Kehf Suresi de öyle. Hz. Süleyman’la ilgili olan açıklamalar hep Mehdiyetten bahseden surelerdir. Birinci dereceden oraya bakar, Mehdiyete bakar. Ama birçok işari anlamı vardır. Bak mesela “kuraklık başlayınca Yusuf’un kardeşleri gelip yanına girdiler”. Bak “O’nu tanımadıkları halde kendisi hemen onları tanıdı”. Mesela Mehdi (a.s.)’ın özelliğidir o, “halk onu tanımaz diyor, Mehdi (a.s.)’ı, ama Mehdi (a.s.) onları tanır” diyor. Bakın ayet ne diyor; “onu tanımadıkları halde kendisi onları hemen tanıdı”. Aynısıdır hadisin birebir aynısı inşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın Yusuf Suresi ile ilgili açıklamaları.
ADNAN OKTAR: “Hani Yusuf babasına; “babacığım, gerçekten ben rüyamda on bir yıldız, güneş ve ayı gördüm”“. Hepsi mason sembolüdür. On bir yıldız, güneş ve ay. “Bana secde etmek derlerken gördüm”, diyor. Masonlukta böyle bir ritüel de var. Meşriki azama Secde diyorlar Önünde eğiliyorlar. Yani 33 derece üstatların önünde. Yere kapanıyorlar. Ne alakası var diyorsunuz belki. İşari anlamını söylüyorum. “Babası demişti ki”. Yakup Hz. İsrail. “Demişti ki; “oğlum rüyanı kardeşlerine anlatma yoksa sana tuzak kurarlar. Çünkü şeytan insan için apaçık bir düşmandır”, yani deccal. “Böylece Rabbin seni seçkin kılacak”. Ebcedi kaç? 2018. Kime bakıyor? Mehdi'ye bakıyor. Ya kardeşim bir tane tarih veriyor. Yani mesela ikinci bir kişiye bakması için ikinci bir tarih olması lazım. Bir tane 2018. Ve bu tip ayetlerin tamamı bak mesela diyor ki “Andolsun Yusuf ve kardeşinde soranlar için ayetler, ibretler vardır”. Bu da 2019. Ya kardeşim 4688, 3911. Her şey çıkar. Net tarih çıkıyor. Ve tam Mehdiyet'in tarihleri. Bak biri 2018 biri 2019. Anlaşılmayacak gibi bütün Kur'an'a bu hakim.
“Kardeşleri şöyle demişti; “Yusuf ve kardeşi babamıza bizden daha sevgilidir”. Bakın Yusuf'un özelliği sevgi dolu olması ve çok sevilmesi. O devrin münafıklarının ve muhaliflerin gıcık oldukları konu ne? Yusuf'un çok sevilmesi. Yusuf'un da etrafındakileri çok sevmesi. Ve öldürmeye karar veriyor o devrin yobazları. Kıskandıkları konu sevgi. Temelinde sevgi. Ah benim aşkım bir tanem ne kadar güzel gözleri, maşaAllah. Baya da canlı maşaAllah. Bak, “öldürün Yusuf'u”. Müşriklerin ilk istediği budur. Müşriklerin ilk istediği budur. Yobazların ilk istediği budur. Cahil cühelanın bazı tiplerin ilk istediği budur. Mesela, “Allah emrinde galip olandır”. Yusuf suresinde. “Allah emrinde galip”. Allah'ın emri ne? İttihat-ı İslâm'ın oluşması. İslâm Birliği. Mehdi'nin zuhuru. İsa Mesih'in çıkışı, değil mi? “Allah emrinde galip olandır”. 2014. Bir tane tarih veriyor, 2014. “Erginlik çağına erişince”, 22. Ayet. 2-2. 12 zaten 12. Ayet. 12. sure.
“Böylece Rabbi duasını kabul etti”, Hz. Yusuf'un 2031. E kardeşim ne bu bunlar yani? Niye başlıyor? Mesela bak bu surede böyle yoğun. Öbür surelerde böyle bir şey yok. Çünkü Yusuf suresi direkt Mehdiyet’e bakan bir sure. Hz. Yusuf'un zindana girmesi, Mehdi'nin de zindana gireceğini gösteriyor. Yusuf'un kadınlarca sevilmesi, Mehdi'nin de kadınlarca sevileceğini gösteriyor. Yusuf'un güzel olması Mehdinde güzel olacağını gösteriyor. İnşaAllah. Yusuf ismiyle Mehdiyet arasında bir bağlantı olduğu anlaşılıyor. Hz. Mehdi'ye büyük evliyanın destek olacağı anlaşılıyor. Babası nasıl Hz. İsrail destekliyorsa, değil mi Yusuf'u? Aynı şekilde İsrail'inde. Şu anki İsrail'inde. Beni İsrail'in de. Mehdi'yi destekleyeceği anlaşılıyor. Çünkü o devirde bak İsrail destekliyor Yusuf'u. Demek ki, ahir zamanda da İsrail Yusuf'u destekleyecek. Yani ahir zamanı Yusuf'unu destekleyecek, Mehdi'yi destekleyecek.
Nasıl destekleyecek? Müslüman olarak destekleyecek. Çünkü Ahit sandığını alıp Musevilerin önüne koyacak. Tabletleri çıkaracak. Bunu kim yapar? Moşiyah yapar, Mehdi yapar. Moşiyah Müslüman. O zaman diyor ki, Peygamberimiz “Musevilerden çok küçük bir grup dışında bütün Müslüman Museviler Müslüman olacak”, diyor. MaşaAllah. Demek ki, Musevilerle iç içe olacak Mehdi. Bunu anlıyoruz. Açık ifade. Kur'an ifadesi ve hadisin ifadesi çok açık. Musevilerin Mehdi'ye iltihak edeceğini Peygamberimiz söylüyor. Mehdi'nin bir duasında da Allah'ın adını Allah'ı anarken duasında İbranice de dua edeceği söylüyor. Hadiste. Demek ki Musevilerin gönlünü alacak şekilde de bir üslubu olacak. İnşaAllah. Onların da dilinde konuşacak. Gerekirse. İnşaAllah. 11 yıldız ve ay, yıldız ve ay. Türk bayrağında ay ve yıldız vardır. İnşaAllah. Demek ki, Mehdiyet bütün İslam ülkelerinin bayraklarında da ay yıldız. Bakın Libya'nın da ay yıldızı kondu. Evet. Mehdiyet’in işaretidir ay yıldız. Demek ki, Mehdi İslam ülkelerinde hakim olacak. 11 yıldız ve güneş. Avrupa Birliği'nde kaç tane var yıldız? 12. Efendim? 11 yıldız ve güneş bir araya girince kaç yapar? 12 yapar. Demek ki Avrupa Birliği de Mehdi'ye tabi olacak.
Mehdi'nin hapiste de tebliğ yapacağını anlıyoruz. Hz. Yusuf hapiste de tebliğ yapıyor çünkü. Allah'tan bahsediyor. Mehdi'nin hukuku güzel kullanacağını anlıyoruz. Hz. Yusuf hukuku güzel kullanıyor çünkü. Hukukun inceliklerini iyi biliyor. Mehdi de kendini korumak için hukuku iyi kullanacağını Kur'an'ın işaretini anlıyoruz. “Biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan verdik”. Bak “biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan iktidar verdik”. 2017 ebcedi. Kardeşim bu kadar mutabakat normal mi? Kur'an'da Yusuf suresinde iktidarı anlatan, hakimiyet alan ne kadar ayet varsa hepsi Mehdiyet'in tarihinden bir tane olarak, tek olarak mutabık. Demek ki, Allah Mehdi'ye de yeryüzünde güç ve imkan verecek. Zülkarneyn'e de aynısını diyor Cenab-ı Hak.
“Yeryüzünde güç ve imkan verdik”, Zülkarneyn'de. Süleyman'da da aynısını söylüyor. Hz. Yusuf devletle barışık. Demek ki, Mehdi de devlette barışık. Hz. Yusuf o devrin hükümetiyle barışık. Mehdi de demek ki hükümette barışık olacak. Bizzat o devrin hükümeti Mehdi Hz. Yusuf'u görevlendiriyor. Demek ki asrın hükümeti de Mehdi'den yardım isteyecek. Bunu alıyoruz. “Yusuf yanına girdikleri zaman kardeşini bağrına bastı. Ben dedi senin gerçekten kardeşinim”. Demek ki, Mehdi sevgiyi coşkulu yaşayan bir insan olacak. Burada anlatılan Mehdi'dir. “Sucular geldiler” diyor. “Kovayı sarkıttılar” diyor. Ya Allah niye durduk yere kova desin? Ya niye kovadan bahsetsin? Kova burcundan olacak Mehdi. Özel bir işaret. Bir anlatım. Gereksiz hiçbir detaya girmez Kur'an. Mutlaka bir işaret bir şey vardır. Mutlaka bir gerekçesi vardır. Başka işaretler var da onların hepsini söyleyemiyorum.
“Dedi ki; “ben dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum”. Bunu kim söylüyor? Hz. İsrail. Yakup söylüyor. Yakup (a.s) söylüyor. “Ben dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum”. Ve hep oğlunu bekliyor. Museviler de bak binlerce seneden beri Moşiyah'ı bekliyor. Hz. İsrail de oğlunu bekliyor. Sabırla. Öldü diyorlar. Gelmez diyorlar. Yok diyor ben Allah'a güveniyorum. İlla ki gelecek o diyor. Mehdi de diyor. Gelmeyecek diyorlar. Ama illa ki gelecek. İlla ki görecekler. “Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin”, diyor bak yine Yusuf suresinde. “Çünkü kafirler topluluğundan başkası”, şeytandan Allah'a sığınırım. “Allah'ın rahmetinden ümit kesmez”. Mehdi'nin zuhuru, İsa Mesih'in zuhuru ve İttihat-ı İslam birçok insan değil mi? Ümit kesiyor rahmetinden. Özellikle Yusuf suresinde bu konuya dikkat çekiliyor. Mehdiyet’ten ümit kesmeyin diyor Cenab-ı Allah.
“Sizler cahiller iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?” Demek ki Mehdi'ye çok eziyet edecek bağnazlar. Cahil insanlar çok iftaralarda bulunacaklar. Yalnız bırakacaklar. Sonunda bak diyor ki, “sen gerçekten Yusuf musun? Sensin öyle mi?” Demek ki en sonunda herkes tanıyacak. Mehdi'nin tanınacağı anlaşılıyor. Yusuf süresinden. “Bu gömleğimle gidin ve babamın yüzüne sürün. Gözü yine görür hale gelir, bütün ailenizi bana getirin”. Mehdi'nin gömleğinde de bir şey var demek ki. Hz. Yusuf'un gömleğinde bir şey var. Mehdi'nin de gömleğinde bir işaret olacağı anlaşılıyor. Yusuf'un güzel bir kokusu var Demek ki Mehdi'nin güzel bir kokusu olacak. Yani tanıtıcı bir vasfı. “Bu sana Muhammed”, Peygamberimize hitap ediyor Cenab-ı Allah. “Vahyettiğimiz gayb haberlerindendir”. Gayb ne demek? Bilinmeyen bilgiler. Mehdiyet nedir? Gayb haberidir. Değil mi?
“Müjdeci gelip de onu gömleği onun yüzüne sürdüğü zaman gözü görür olarak sağlığına döndü”, demek ki Mehdi zuhur ettiğinde insanların gözü görür hale gelecek, canlanacaklar. Hastalık, bitkinlik. Çünkü Hz. Yakup da meydana gelen rahatsızlık nedeni üzüntü ve acıdan meydana gelen rahatsızlık. Ama Mehdi'yi gördüğünde, Yusuf'u gördüğünde acayip canlanıyor. Hastalığı da gidiyor, derdi de gidiyor. Mehdi zamanında hastalıklar kalkacak diyor rivayette. Ömürler uzayacak diyor. Ona işaret ediyor, inşaAllah. “Andolsun onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır”. Yusuf kıssasında. Ebcedi kaç? 2015.
Bak, “Andolsun onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır”. Şimdi biz temiz akılla baktığımızda bak ibretleri buluyoruz. Bunları hiç kimse anlatmaz. Birisinden duymazsınız. Duyursanız haber verin. Temiz akılla incelendiğinde bu görülür. Bunu tabii ki anlatanlar olur ama çok nadir. Bak Yusuf Suresi diyor ki, Cenab-ı Allah, “göklerde ve yerden ince ayetler vardır ki üzerinden geçerler de ondan sırttan dönüp geçerler”. Bilimin delillerini görmezden gelecekler diyor Allah. “Üzerlerinden geçerler”, fosillerin üstünden geçiyorlar, değil mi? Fosillerde biz çıkarıyoruz adamların burnunun dibine getiriyoruz ve onunla dini dünyaya hakim ediyoruz Allah'ın dilemesiyle. Yer altında demek ki, deliller olacak. İnsanların görmek istemediği delilleri Mehdi ortaya çıkartıp insanların gözünün önüne getirecek. Yusuf suresinde olması buna işaret.
“Şimdi onlar kendilerine Allah'ın gazabından, azabından, belasından, kapsamlı bir bürümenin, büyük bir belanın gelmesinden veya onların hiç haberi yokken, kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular”, diyor. Demek ki, Mehdi devrinde kapsamlı azap ve belalar olacak. Ve çok büyük olaylar olacak. Ve kıyamet de tehdit olarak hemen hazırda bekleyecek. “Veya onların hiç haberi yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular”. Demek ki, Mehdiyet devri kıyamete çok yakın bir devir olacak. Kıyamet bir tehdit unsuru olarak her an hazırda bekleyecek. Ama bak büyük bürüme ve büyük azap ve belalarında Mehdi devrinde olacağını işaret ediyor. “De ki”, de ki diyor, “bu benim yolumdur”, yani Kur'an, İslam. “Bir basiret üzere Allah'a davet ederim, tebliğ yaparım”. Ebcedi kaç? 2004, şeddeli olduğunda 2032. 2004 ile 2032 arasında muazzam olaylar olacağını anlıyoruz. Bakın. “De ki; “bu benim yolumdur. Bir basiret üzere” bak. Basiretle. “Allah'a davet ederim”. Tebliğ yapıyorum. Peki bu ebced mesela bak, şeddesiz 2004, şeddeli 2032. Sadece Mehdiyet devrini işaret ediyor. Başka yok.
Sayın Adnan Oktar'ın 23 Temmuz 2010 tarihli röportajından Yusuf Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: “Dedi ki; “ben dayanılmaz kahrımı”, bak dayanılmaz imtihanı görüyor musunuz? Peygamber diyor bunu. Makul bir şey olsa, dayanılır bir şey olsa böyle ifade kullanır mı? “Dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum”. Bazıları vardır işte kolum ağrıyor, bacağım ağrıyor, ev ev gezer. Sadece doktora şikayet edilir. Veya doktora götürecekse birisi de dersin ki bir rahatsızlığım var doktora götür beni dersin. İnşaAllah. Değil mi? İnşaAllah. Aslan Yusuf'umuz. Aslan Yusuf'umuz. Canımız ciğerimiz. O mübarek peygamberimiz. Bak ne diyor? Hz. Yusuf (a.s).
“Bu gömleğimle gidin, babamın yüzüne sürün. Gözü görür hale gelir, bütün ailenizi de bana getirin”, diyor. Bu kanlı gömleği bulacağız. İnşaAllah. Hz. Yusuf'un bak müjde veriyorum. “Bak bu gömleğimle gidin, babamın yüzüne sürün, gözü görür hale gelir”, diyor. Hz. Yusuf'un gömleği bulunacak. Üstündeki kanla. Sahte kandır, Hz. Yusuf'un kanı değil. Sahte kandır. O devre ait kandır. Kardeşlerinin suni olarak yaptığı kandır. Ama gömleğinde o kokuyu da görürsek. Yani eğer daha buna rağmen iman etmeyen varsa çok çok özür dilerim yüzüne tükürürüm. Başka söyleyecek söz yok. İnşaAllah. Hz. Yusuf'un gömleği bulunacak onu söyleyeyim. İnşaAllah.