Hicr Suresi, 1-15 Ayetlerinin Tefsiri

 

Adnan Oktar’ın 31 Ocak 2011 Kahramanmaraş Aksu Tv’deki Sohbetinden

ADNAN OKTAR: Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bu müjdesinin dışında, Kuran’da da Cenab-ı Allah, bak nereyi açarsak açalım daha önce de söylemiştim; Hicr Suresi, Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, şeytandan Allah’a sığınırım. “Elif, Lam, Ra. Bunlar, Kitab'ın ve apaçık olan Kur'an'ın ayetleridir.” Demek ki Kuran apaçık. Anlaşılmaz falan diyorlar ya, Allah da anlaşılır diyor. Adam diyor ki; “70 yıl okusam yine anlayamam” diyor. Allah da anlaşılır diyor. “O inkar edenler Müslüman olmayı nice kereler dileyecekler.” Deccal taraftarları.

“Onları bırak; yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) emel oyalayadursun. İlerde bileceklerdir.” Yakın diyor Allah. Bak, “yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) emel oyalayadursun” boş işlerle uğraşmaya devam etsinler diyor Allah, bırak diyor. “İleride bileceklerdir. Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmadık.” Bak, “Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmadık.” Kaderde ne zaman yıkılacağı ülkelerin bellidir diyor. Rejimlerin ne zaman devrileceği belli. “Hiçbir ümmet, kendi ecelini ne öne alabilir, ne de onlar ertelenebilirler.” İlla ki vakti geldiğinde yıkar, yerle bir ederim diyor Allah. 4 ve 5. ayetlerde anlatılıyor bu. Ne yapıyor? 45. Yani Hicri 1545’e işaret var.

“Onlar: “Ey kendisine Kitap indirilen (Muhammed). Gerçekten sen cinlenmiş (bir deli)sin,” dediler.” Demek ki Allah yolunda mücadele eden bütün peygamberlere aşağı yurakı hep bir delilik iftirası atılmış. Bir tek peygamberlere mi? Allah yolunda mücadele eden velilere de, mürşitlere de, mücahitlere de delilik iftirası atılmıştır. Bediüzzaman’a da delilik iftirası atılmıştır. “Eğer doğruyu söylüyor isen, bizlere melekleri getirmeli değil miydin?” Getir diyorlar melek başının üzerinde dursun görelim diyorlar. Bunu müşrikler söylüyor diyor Allah. Müşriklerin talebidir bu diyor, başının üzerinde bir melek istemek diyor. “Hak olmaksızın Biz melekleri indirmeyiz. O zaman da onlara göz açtırılmaz.” Allah diyor, indirirsem melekleri belâlarını veririm diyor.”Hiç şüphesiz, zikri (Kur'an'ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz.” Kitabı kim koruyacakmış? Allah, Ben koruyacağım diyor. Kimle koruyacak? Mehdisi ile koruyacak inşaAllah, vesile edecek. “Andolsun, senden önce geçmiş topluluklara da elçiler gönderdik.” Onlara da o zaman mehdiler geldi diyor Allah.

“Onlara herhangi bir elçi gelmeyegörsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.” İşte, gelmiştir geçmiştir, şahs-ı manevidir, öyle şey olur mu veyahut buna benzer veya alenen alay etme tarzında. “Böylece Biz onu (alayı), suçlu-günahkarların kalplerine sokarız.” Alayı kim yaptırıyormuş? Allah, Ben yaptırıyorum diyor. O sözleri kim söyletiyormuş? Allah, Ben söyletiyorum diyor. Şahs-ı manevi diyeni de Allah söyletir, geldi geçti diyeni de, kuyunun dibindeler sonra çıkacak diyeni de, görünmez bir ruhtur diyeni de, hepsini Allah söyletir. “Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan yukarı yükselseler de, Mutlaka: “Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz” diyeceklerdir.” 1996’yı veriyor.. Yani 1415 Hicri, 1996 Miladi tarihi olmuş oluyor.

Bakın; “Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak” yani yerçekiminden kurtulsa ve “ordan yukarı yükselseler de” atmosferi delip geçseler, yukarıya doğru çıksalar” ebcedi 1996 yılını veriyor. 1996 yılında TÜRKSAT ilk defa uzaya uydu gönderdi ve yerçekiminden kurtuldu, gökyüzünü deldi geçti, uzaya çıktı. Bakın Allah ne diyor; “Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak” yani delip geçecekleri bir nokta olsa, atmosferi geçecekleri bir nokta olsa, yerçekiminin etkisinden kurtulsalar “ordan yukarı yükselseler de” delip geçti, çünkü belirli bir ivme hız kazandıktan sonra yerçekiminin etkisinden kurtuluyor roket ve delip geçiyor atmosferi, yoksa çıkamaz. 1996 tarihini veriyor.

“Yerin başka bir yere, göklerin de (başka göklere) dönüştürüldüğü gün”demek ki yer bambaşka bir yer olacak, gökler de bambaşka bir gök olacak. Alıştığımız gök değil, alıştığımız yer değil. Kıyamet’te öyle “onlar tek olan, kahhar olan Allah'ın huzuruna çıka(rıla)caklardır.” Herkes Allah’ın huzuruna çıkarılacak diyor. “O gün suçlu-günahkarların (sıkı) bukağılara vurulduklarını görürsün.” Yani sıkı sarıldıklarını, ellerinin kelepçe gibi sarıldığını görürsün. “Giyimleri katrandandır” üzerlerinde zift gibi bir madde kaplı, o yüzden simsiyah görünüyorlar, bütün vücutlarının üzeri katran kaplı “yüzlerini ateş bürümektedir” yüzleri de alev kaplı, yüzlerinin üzerinde alev görüntüsü olacaktır diyor Allah. “(Bu azap,) Allah'ın her nefsi kendi kazandığıyla cezalandırması içindir. Şüphesiz Allah, hesabı pek çabuk görendir. İşte bu (Kur'an) uyarılıp korkutulsunlar, gerçekten O'nun yalnızca bir tek İlah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri” kafasında kirlilik olmayanlar “iyice öğüt alıp düşünsünler diye bir bildirip-duyurma (bir beyan)dır.” İnşaAllah.

Bakın ülkelerin yıkılacağından bahsediyor Allah, rejimlerin yıkılacağından, Kuran ayeti demin okuduklarımız. Gelen Mehdi (a.s.)’a, Peygamberimiz (s.a.v.)’e delisin diyorlar. Demek ki Mehdilere atılacak bir iftira şekli bu. Ve Mehdileri neye zorluyorlar? “Başının üzerinde bir bulut olsun, bir melek olsun, o melek söylesin senin Mehdi (a.s.) olduğunu” diyorlar. “Peygamber olduğunu söylesin” diyorlar. Kim yapıyor bunu? Müşrikler yapıyor.

“Onlara bir elçi gelmeyegörsün (bir Mehdi (a.s.) gelmeyegörsün), mutlaka onunla alay ederlerdi.” Demek ki Mehdi (a.s.) ile de alay edilecek. “Böylece Biz onu (alayı), suçlu-günahkarların kalplerine sokarız.” Bunları Ben söyletirim diyor Allah. Niye söyletiyor Allah? Sevap kazansın diye. Çünkü Mehdiyet’in önünde o zaman engel olmamış oluyor. Alay yok, küfür yok, hakaret yok, saldırı yok, suikast yok, o zaman Mehdi de yoktur. Bunlar varsa Mehdi de vardır. Mehdi zorluklarla savaşan insandır, özelliği odur. Çileyle, acıyla savaştığı için Mehdi olmuş oluyor zaten. İnşaAllah.

 


Hicr Suresi, 1-8, 11-15 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 26 Kasım 2010 tarihli röportajından Hicr Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Bismillah, Hicr Suresi’ni açmışsınız. Şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla, “Elif, Lam, Ra. Bunlar, Kitap’ın ve apaçık olan Kur’an’ın ayetleridir.” Kuran nasılmış, kapalı bir kitap mıymış?

ALTUĞ BERKER: Apaçık.

ADNAN OKTAR: “Apaçık” diyor. Müşriklere ve münafıklara, üçkağıtçılara göre ve manyaklara göre nedir Kuran? Apaçık değildir. Kapalıdır, anlaşılmaz. Asacaksın duvara, duracak. Allah da, bak, “apaçık” diyor. Biz Allah’a inanıyoruz. Allah’ın dediği doğru. Dolayısıyla “bana vahiy geldi” deyip ilave etmek de psikopatlıktır, manyaklıktır. Hurafeler eklemek de psikopatlıktır, manyaklıktır, inşaAllah. “O inkar edenler Müslüman olmayı nice kereler dileyecekler.” Yani “onulmaz hasretler çekecekler”diyor Allah. “Binlerce kere pişman olacaklar” diyor Allah. “Çok kere pişman olacaklar” diyor. Bir kere değil, çok fazla. “Onlara herhangi bir elçi gelmeyegörsün...,” veyahut herhangi bir Mehdi , “...mutlaka onunla alay ederlerdi.” Yani eleştiriyorlar, şurası şöyle, şurası yanlış, şu düşüncesi yanlış. Mesela Peygamberimiz (s.a.v.) geliyor, akıl almaz iftiralar attılar. Ne deliliğini bıraktılar haşa, ne çıkarcılığını bıraktılar, her türlü iftirayı attılar. Veliler geliyor, aynı şey.

Bediüzzaman da geldi, “kasalarla rakı getiriyor,” “evin içine kadın sokuyor” diyorlar. Yetmiş yaşında insana. Yani bak, ahmaklığa bak, genç bir insana mesela söyleseler yine insan acaba diyebilir. Terbiyesizlikten azgınlığın, deliliğin şiddetine bakın. Yetmiş yaşında, koluna girilerek götürülecek bir insan, bir de kasayla rakı getirttiriyormuş ve kadın getirttiriyormuş. Gayri meşru ilişkiye girmek için. Bu kadar psikopat ve deli tıynetliler ve Cübbeli de ne diyor? “Otuz hususta Ehl-i Sünnet’e uymadığını bir alim, uzman kişi tespit etmiş” diyor. Bu da bir iftiradır. “Onları bırak; yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) emel oyalayadursun. İlerde bileceklerdir.” “Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmadık.” Yani “bir ülkenin yıkılacağı vakit, bir devletin yıkılacağı vakit, belirli bir vakti vardır” diyor. Mesela Osmanlı’nın yıkılışı, Karamanoğulları, Selçuklular, “hepsinin yıkılışının vakti bellidir” diyor Cenab-ı Allah. Hızır (a.s.) olmadan da yıkım olmuyor. Hızır (a.s.) olay yerinde oluyor. Her devletin yıkılışında ve kuruluşunda Hızır (a.s.) olur.

“Hiçbir ümmet, kendi ecelini ne öne alabilir, ne de onlar ertelenebilirler.” Yani “yıkım vakti geldiğinde mutlaka yıkılırlar” diyor Allah. “Onlar: “Ey kendisine Kitap indirilen (Muhammed). Gerçekten sen cinlenmiş (bir deli)sin,” dediler” diyor Peygamber (s.a.v.)’e. Delilikle itham ediyorlar. “Eğer doğruyu söylüyor isen, bizlere melekleri getirmeli değil miydin?” “Başının üzerinde bir Melek olsun, “bu Peygamberdir” desin” diyorlar, o zamanın müşrikleri. “Başının üzerinde bir bulut olsun, bulutun üzerinde de bir Melek olsun, bu bağırsın. Cübbeli diyor ya; “Mehdi (a.s.)’nin başının üzerinde bir Melek olsun, Mehdi (a.s.)’ye bağırsın.” “Mehdi (a.s.)’nin Mehdi (a.s.) olduğunu söylesin” diyorlar, Peygamberimiz (s.a.v.) zamanındaki müşrikler de diyorlar ki; “...eğer doğru söylüyorsan...” diyorlar Peygamberimiz (s.a.v.)’e, “...bizlere melekleri getirmeli değil miydin?” “Getir Melekleri, başının üzerine çıksın, Melekler bize senin Peygamber olduğunu söylesin, o zaman inanırız” diyorlar.

Cübbeli ne diyor? O da; “madem Mehdi (a.s.) var, birisi çıkarsa” diyor, “çıktığında söylesin Melekler onun Mehdi (a.s.) olduğunu, biz inanalım” diyor. “Öyle zaten meydan okuyacağız ona, Mehdi (a.s.) çıktığında” diyor Cübbeli. “Göster bize Meleği, Melek söylesin bakalım” diyeceğiz” diyor. Hazırlık yapıyor. Halbuki Mehdi (a.s.) Mehdilik iddia etmiyor ki öyle bir olay olsun. Bir de Mehdi (a.s.)’ye kimse züppelik, çakallık yapamaz. Cübbeli bunu bilmiyor. Ağızları ta kulaklarının dibine kadar yırtılır, Allah yırtar ağızlarını. Öyle bir güçleri olmaz. Mehdi (a.s.)’nin de öyle bir iddiası olmaz. “Hak olmaksızın Biz melekleri indirmeyiz. O zaman da onlara göz açtırılmaz.” Allah, “mahvederim onu yaptığınız vakit” diyor. “Perişan ederim, böyle bir olay olmaz” diyor. “Melek gelip o kişiye işaret etmez” diyor. Kendisi söylüyor zaten. “Aklın ihtiyarını alır, imtihan kalkar o zaman. O yüzden Melekler görünür halde olmaz” diyor, “ama Mehdi (a.s.) konusu açıldığında biz isteyeceğiz bunu” diyor. Çünkü Mehdi (a.s.)’nin gelmesini istemiyor hazret. Yani Mehdi (a.s.)’nin varlığına karşı. Bak, sonra kendi 570 yıl geriye aldı Mehdi (a.s.)’nin gelişini, kendi kafasına göre.

“Onlara herhangi bir elçi gelmeyegörsün, mutlaka onunla alay ederlerdi. Böylece Biz onu (alayı), suçlu-günahkarların kalplerine sokarız.” Allah, “ben veriyorum onlara o alay ruhunu” diyor. Bela vermek için, Cehenneme sokmak için. “Onlar ona (indirilen kitaba) inanmazlar, oysaki evvelkilerin sünneti geçmiştir. Önceki topluluğun başına geleni bilmektedirler.” “Allah’ın intikam aldığını biliyorlar” diyor. “Fakat buna rağmen bunu söylüyorlar” diyor Allah. “Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, oradan yukarı yükselseler de, Mutlaka: “Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz” diyeceklerdir.” (Hicr Suresi, 1-15) “Gerçekten böyle bir mucize olsa yine inanmazlar” diyor. Mesela Cübbeli de hakikaten bir insan, başının üzerinde bulut olsa, bir kişi görse, “bu Mehdi (a.s.)’dir” dese, Cübbeli’nin ilk yapacağı şey “ben büyülendim” diyecektir. “Bana büyü yaptınız, hipnoz yaptınız, benim gözüme öyle görünüyor, ben bunu kabul etmem” diyecektir. Kabul etmez.

 


Hicr Suresi, 1-12, 14-15 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 21 Aralık 2010 tarihli röportajından Hicr Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Hicr Suresi, Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla. Mekke’de indirilen bu Sure 99 ayetten oluşuyor. “Elif, Lam, Ra. Bunlar, Kitab'ın ve apaçık olan Kur'an'ın ayetleridir.” Nasılmış Kuran? Apaçık, kapalı değil. “O inkar edenler Müslüman olmayı nice kereler dileyecekler”. Şiddetle arzulayacaklar. Böyle gönülleri hasretlere düşecek. Ahirette bin pişman olacaklar, keşke Müslüman olsaydık diye. “Onları bırak; yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) amel” boş işler “oyalayadursun. İlerde bileceklerdir.” Bak; “yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) amel, boş işler oyalayadursun. İlerde bileceklerdir.” Bakın dikkat edin, hakikaten bu tipler yer içer, boş işlerle uğraşırlar akşama kadar. Ama ileride bilecekler diyor Allah. “Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmadık. Hiçbir ümmet, kendi ecelini ne öne alabilir, ne de onlar ertelenebilirler”. Dört ve beşinci ayetlerde geçiyor birleşince ne olur?

ALTUĞ BERKER: 45, maşaAllah.

ADNAN OKTAR: Bediüzzaman ne diyor? “Hicri 1545 gibi Kıyamet kopacak” diyor, inşaAllah. “Onlar: ‘Ey kendisine Kitap indirilen (Muhammed (s.a.v.)). Gerçekten sen cinlenmiş (bir deli)sin,’ dediler.”Peygamberlere hep deli isnadı hep verilmiştir. Bediüzzaman’a da deli dediler, biliyorsunuz. Bediüzzaman bir mücahidtir. Peygamber değil ama Peygamberlere uyanlara da deli deniyor. Mücahidlere de hep tarih boyunca deli denmiştir.”Eğer doğruyu söylüyor isen, bizlere melekleri getirmeli değil miydin?” diyorlar Peygamberimiz (s.a.v)’e. Getir, başının üzerinde bir bulut olsun, bu Peygamberdir diye söylesinler, diyor o zamanın yobazları, Peygamberimiz (s.a.v)’in devrinin yobazları.

“Hak olmaksızın Biz melekleri indirmeyiz. O zaman da onlara göz açtırılmaz.” Biz melek indirirsek diyor Allah, zaten kaçacak delik ararlar. Mahvederim onları melek indi mi, diyor. Demek ki melek görünmüyormuş, görünmeden iniyor. Mehdi (a.s)’ın başının üstündeki melek ne yapıyor? Görünmüyor. Meleklere müjde veriyor, insanlara görünmez. “Hiç şüphesiz, zikri (Kur'an'ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz”. Kuran’ı kim koruyor? Allah, Ben koruyacağım Kuran’ı, diyor. Kuran değişmeyecek diyor Allah ve değiştiremediler. “Andolsun” diyor Cenab-ı Allah yemin ediyor,”senden önce geçmiş topluluklara da elçiler gönderdik” Peygamberler. “Onlara herhangi bir elçi gelmeye görsün, mutlaka onunla alay ederlerdi”. Mehdi (a.s) gelince ne yapacaklar? Mehdiyet’le de alay edecekler. Allah’ın sünneti bu.

“Böylece Biz onu (alayı), suçlu-günahkarların kalplerine sokarız.” Alayı kim yaptırıyormuş? Allah yaptırıyormuş. Adam diyor ki; kafir alay ediyor. Kim alay ettiriyor? Allah alay ettirir. Niçin alay ettirir? Sevap kazansınlar diye, inşaAllah. Mehdiyet ve Peygamberlerin sevap kazanması için. “Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, oradan yukarı yükselseler de, Mutlaka: ‘Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz’ diyeceklerdir”. “Gökyüzünden kapı açsak ve gökyüzüne yükselsek.” Normalde gökyüzü çekimden dolayı çıkılamıyor biliyorsunuz. Ama uzay araçlarında, roketlerde iyi bir ivme kazandırıldığında, yüksek bir hıza kavuştuğunda, atmosferi delip geçebiliyorlar. Ayet ne diyor? “Gökyüzünden bir kapı açsak, oradan yukarı yükselseler,” Allah açıyor kapıyı, inşaAllah. Ebcedi 1996 tarihini veriyor. 1996 yılında Türksat ilk uydusunu göğe göndermiş. Bak ebcedi 1996 tarihini veriyor. Türksat ilk uydusunu göndermiş o tarihte.

 


Hicr Suresi 1-15 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 26 Kasım 2010 tarihli röportajından Hicr Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Tamam o zaman, Bismillah, Hicr Suresi’ni açmışsınız. Şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla, “Elif, Lam, Ra. Bunlar, Kitap’ın ve apaçık olan Kur’an’ın ayetleridir.” Kuran nasılmış, kapalı bir kitap mıymış?

ALTUĞ BERKER: Apaçık.

ADNAN OKTAR: “Apaçık” diyor. Müşriklere ve münafıklara, üçkağıtçılara göre ve manyaklara göre nedir Kuran? Apaçık değildir. Kapalıdır, anlaşılmaz. Asacaksın duvara, duracak. Allah da, bak, “apaçık” diyor. Biz Allah’a inanıyoruz. Allah’ın dediği doğru. Dolayısıyla “bana vahiy geldi” deyip ilave etmek de psikopatlıktır, manyaklıktır. Hurafeler eklemek de psikopatlıktır, manyaklıktır, inşaAllah. “O inkar edenler Müslüman olmayı nice kereler dileyecekler.” Yani “onulmaz hasretler çekecekler”diyor Allah. “Binlerce kere pişman olacaklar” diyor Allah. “Çok kere pişman olacaklar” diyor. Bir kere değil, çok fazla. “Onlara herhangi bir elçi gelmeye görsün,” veyahut herhangi bir Mehdi , “mutlaka onunla alay ederlerdi.” Yani eleştiriyorlar, şurası şöyle, şurası yanlış, şu düşüncesi yanlış. Mesela Peygamberimiz (s.a.v.) geliyor, akıl almaz iftiralar attılar. Ne deliliğini bıraktılar haşa, ne çıkarcılığını bıraktılar, her türlü iftirayı attılar. Veliler geliyor, aynı şey.

Bediüzzaman da geldi, “kasalarla rakı getiriyor,” “evin içine kadın sokuyor” diyorlar. Yetmiş yaşında insana. Yani bak, ahmaklığa bak, genç bir insana mesela söyleseler yine insan acaba diyebilir. Terbiyesizlikten azgınlığın, deliliğin şiddetine bakın. Yetmiş yaşında, koluna girilerek götürülecek bir insan, bir de kasayla rakı getirttiriyormuş ve kadın getirttiriyormuş. Gayri meşru ilişkiye girmek için. Bu kadar psikopat ve deli tıynetliler ve Cübbeli de ne diyor? “Otuz hususta Ehl-i Sünnet’e uymadığını bir alim, uzman kişi tespit etmiş” diyor. Bu da bir iftiradır. “Onları bırak; yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) emel oyalayadursun. İlerde bileceklerdir.” “Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmadık.” Yani “bir ülkenin yıkılacağı vakit, bir devletin yıkılacağı vakit, belirli bir vakti vardır” diyor. Mesela Osmanlı’nın yıkılışı, Karamanoğulları, Selçuklular, “hepsinin yıkılışının vakti bellidir” diyor Cenab-ı Allah. Hızır (a.s.) olmadan da yıkım olmuyor. Hızır (a.s.) olay yerinde oluyor. Her devletin yıkılışında ve kuruluşunda Hızır (a.s.) olur.

“Hiçbir ümmet, kendi ecelini ne öne alabilir, ne de onlar ertelenebilirler.” Yani “yıkım vakti geldiğinde mutlaka yıkılırlar” diyor Allah. “Onlar: “Ey kendisine Kitap indirilen (Muhammed). Gerçekten sen cinlenmiş (bir deli)sin,” dediler” diyor Peygamber (s.a.v.)’e. Delilikle itham ediyorlar. “Eğer doğruyu söylüyor isen, bizlere melekleri getirmeli değil miydin?” “Başının üzerinde bir Melek olsun, “bu Peygamberdir” desin” diyorlar, o zamanın müşrikleri. “Başının üzerinde bir bulut olsun, bulutun üzerinde de bir Melek olsun, bu bağırsın. Cübbeli diyor ya; “Mehdi (a.s.)’nin başının üzerinde bir Melek olsun, Mehdi (a.s.)’ye bağırsın.” “Mehdi (a.s.)’nin Mehdi (a.s.) olduğunu söylesin” diyorlar ya, Peygamberimiz (s.a.v.) zamanındaki müşrikler de diyorlar ki; “eğer doğru söylüyorsan” diyorlar Peygamberimiz (s.a.v.)’e, “bizlere melekleri getirmeli değil miydin?” “Getir Melekleri, başının üzerine çıksın, Melekler bize senin Peygamber olduğunu söylesin, o zaman inanırız” diyorlar.

Cübbeli ne diyor? O da; “madem Mehdi (a.s.) var, birisi çıkarsa” diyor, “çıktığında söylesin Melekler onun Mehdi (a.s.) olduğunu, biz inanalım” diyor. “Öyle zaten meydan okuyacağız ona, Mehdi (a.s.) çıktığında” diyor Cübbeli. “Göster bize Meleği, Melek söylesin bakalım” diyeceğiz” diyor. Hazırlık yapıyor. Halbuki Mehdi (a.s.) Mehdilik iddia etmiyor ki öyle bir olay olsun. Bir de Mehdi (a.s.)’ye kimse züppelik, çakallık yapamaz. Cübbeli bunu bilmiyor. Ağızları ta kulaklarının dibine kadar yırtılır, Allah yırtar ağızlarını. Öyle bir güçleri olmaz. Mehdi (a.s.)’nin de öyle bir iddiası olmaz. “Hak olmaksızın Biz melekleri indirmeyiz. O zaman da onlara göz açtırılmaz.” Allah, “mahvederim onu yaptığınız vakit” diyor. “Perişan ederim, böyle bir olay olmaz” diyor. “Melek gelip o kişiye işaret etmez” diyor. Kendisi söylüyor zaten. “Aklın ihtiyarını alır, imtihan kalkar o zaman. O yüzden Melekeler görünür halde olmaz” diyor, “ama Mehdi (a.s.) konusu açıldığında biz isteyeceğiz bunu” diyor. Çünkü Mehdi (a.s.)’nin gelmesini istemiyor hazret. Yani Mehdi (a.s.)’nin varlığına karşı. Bak, sonra kendi 570 yıl geriye aldı Mehdi (a.s.)’nin gelişini, kendi kafasına göre.

“Onlara herhangi bir elçi gelmeye görsün, mutlaka onunla alay ederlerdi. Böylece Biz onu (alayı), suçlu-günahkarların kalplerine sokarız.” Allah, “ben veriyorum onlara o alay ruhunu” diyor. Bela vermek için, Cehenneme sokmak için. “Onlar ona (indirilen kitaba) inanmazlar, oysaki evvelkilerin sünneti geçmiştir. Önceki topluluğun başına geleni bilmektedirler.” “Allah’ın intikam aldığını biliyorlar” diyor. “Fakat buna rağmen bunu söylüyorlar” diyor Allah. “Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, oradan yukarı yükselseler de, Mutlaka: “Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz” diyeceklerdir.” “Gerçekten böyle bir mucize olsa yine inanmazlar” diyor.

Mesela Cübbeli de hakikaten bir insan, başının üzerinde bulut olsa, bir kişi görse, “bu Mehdi (a.s.)’dir” dese, Cübbeli’nin ilk yapacağı şey “ben büyülendim” diyecektir. “Bana büyü yaptınız, hipnoz yaptınız, benim gözüme öyle görünüyor, ben bunu kabul etmem” diyecektir. Kabul etmez. “Ahirette insanlar diriltildiklerinde başlarını dikerek koşarlar” diyor Allah. “Gözleri kendilerine dönüp çevrilmez.” Yani kendilerine bakmazlar, vücutlarını bile bakmazlar” diyor, sürekli koşarlar. “Kalpleri sanki bomboştur.” “Beyinlerinin içi bomboş olacak” diyor, hiçbir amaç, hiçbir gaye yok. Yani mahvolmuş olduklarını bilmenin etkisiyle, “kafaları bomboştur, kafaları donmuştur” diyor Allah.