Sayın Adnan Oktar'ın 6 Şubat 2010 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: O zaman zaten kabul etmiş oluyor zaten neticeyi, inşaAllah. Bak, Allah bir şehri örnek verdi diyor, Nahl Suresi’nde: “(Halkı) Güvenlik ve huzur içindeydi, rızkı da her yerden bol bol gelmekteydi”, hepsini halletmişler, evlenmiş, yemiş,içmiş, her şeyi halletmiş. fakat Allah'ın nimetlerine nankörlük etti. Kuran hükümlerini uygulamıyor, Allah’ın dediği o çileye, o zorluğa girmiyor. “Böylece Allah yaptıklarına karşılık olarak onlara açlık ve korku elbisesini tattırdı." Ekonomik kriz çıkartacağım diyor Allah, savaş çıkaracağım ve belanızı vereceğim diyor Allah. “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti”, kendi memleketlerinden, kendi içlerinden bir tebliğci gelmişti. “Fakat onu yalanladılar”, dinlemediler diyor Allah. “Böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azap onları yakaladı” diyor Allah. Ebcedi 2007.
OKTAR BABUNA: MaşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 17 Ocak 2011 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar
ADNAN OKTAR: Nahl Suresi, 112, evet tamam. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Allah bir şehri örnek verdi: (Halkı) Güvenlik ve huzur içindeydi, rızkı da her yerden bol bol gelmekteydi” kamyonlarla hale biliyorsunuz yiyecekler geliyor bir yerden, mesela İzmir’den zeytin geliyor. Başka yerlerden narenciye geliyor, et geliyor, her şey geliyor. Mesela farz edelim İstanbul olarak alalım yahut İstanbul olur, herhangi bir şehir olarak alalım, Paris de olabilir, başka bir yerde olabilir, İslam ülkesinden bir yer. “Fakat Allah'ın nimetlerine nankörlük etti, böylece Allah yaptıklarına karşılık olarak, ona açlık ve korku elbisesini tattırdı.” Ekonomik kriz ve terör. “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi” bir Mehdi (a.s), “gelmişti, fakat onu yalanladılar.” Ebcedi tam 2007 tarihini veriyor. Kardeşim bu kadar tevafukat normal mi? 150’nin üzerinde ayet, dünya hakimiyeti, hakimiyet, yani Mehdiyeti ifade eden hangi cümle varsa ahir zamanın tarihini veriyor, 150’nin üzerinde. “Böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azap onları yakaladı.” Münafık yobazlara, ahir zamanın azgın, sahtekar bazı hocalarına, uydurmacı, hurafeci hocalarına Kuran’ın bir işareti, bir anlatımı var, uyarısı var, inşaAllah. Cenab-ı Allah’ın uyarısı Kuran’da.
“Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla” münafıklar, yobazlar acayip yalancı olurlar. Kudurmuş gibi yalan söylerler. Kuran ona dikkat çekiyor. Müthiş yalan kabiliyetleri vardır. Yobaz dedin mi, bil ki yalancıdır ama normal sosyal hayatında da yalancıdır. Münafık ve yobaz sadece din konusunda yalancı değildir. Yaptığı bir ahlaksızlıkta yalancıdır, bir konuda da yalancıdır. Kendini överken yalan söyler, bir şey anlatırken yalan söyler, sürekli yalan söyler. Yalan onun ilacıdır, gıdasıdır yobazın. Kuran buna dikkat çekmiş. Bak, “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin.” Şu helal, diyor. Neye göre? Benim kafama göre. Bu haram. Niye? Bu da benim kafama göre. Kuran’da var mı? Yok. “Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz.” Bak, “çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.” İşte Müslümanlar’ın dünyadaki hali. Yalancı, üç kağıtçı, yobaz hocalara uydun mu, yobaz alimlere uydun mu çöküntü başlıyor. Mazlum ve tertemiz Müslümanlar bir avuç yobazın elinde oradan oraya, oradan oraya savrulmuş oluyorlar. Çok dikkatli olacaklar, inşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 13 Şubat 2010 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Nahl Suresi, 113: ”Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti, fakat onu yalanladılar;”Bak “Andolsun, onlara kendi içlerinden”halkın içinden “bir elçi” bir Mehdi “gelmişti, fakat onu yalanladılar;” Yalancı bu adam diyorlar. Buna uymayın. Ebcedi net 2007 tarihini veriyor. İnşaAllah. “Bu dünya” diyor Cenab-ı Allah “Pek az bir metadır”diyor. Çok az bir çıkardır diyor. “Onlara ise acı bir azap vardır.”diyor Allah. Sonunda çok acı bir azap vereceğim diyor, yani dünyaya dalıp, dünyaya kananlara.
Sayın Adnan Oktar'ın 13 Mayıs 2010 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Nahl Suresi 113. “Andolsun” diyor, Allah yemin ediyor, “onlara kendi içlerinden bir elçi bir Mehdi gelmişti, fakat onu yalanladılar.” 2007, ebcedi 2007. Açsın baksın kendileri hesap etsin kardeşlerimiz. “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin” diyor. Hani sahtekar Hocalar çıkıyor ya şu helal, şu haram herkese fetva veriyor. Bak ne diyor Allah; “dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla alışmışsınız yalan söylemeye diyor Allah bu tiplere, şuna helal buna haram demeyin.” Yani “fıtratınızda var yalan söyleme eğilimi” diyor, “yapmayacaksınız” diyor. “Çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz” diyor. “Şüphesiz Allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa ermezler” diyor Allah.
Sayın Adnan Oktar'ın 20 Ağustos 2010 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım; “Andolsun onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti, fakat onu yalanladılar.” Ebcedi 2007. Bakın Nahl Suresi, 113; “Andolsun” diyor Cenab-ı Allah, onlara yemin ediyor, “onlara kendi içlerinden bir elçi,” bir tebliğci, bir Mehdi (a.s.) “gelmişti, fakat onu yalanladılar; böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azap onları yakalayıverdi” diyor. 2007 ekonomik krizin başladığı tarih, değil mi? Yani bir hikmeti vardır, inşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 11 Ekim 2010 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Nahl Suresi 113, Cenab-ı Allah yemin ediyor; “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi...” bir Mehdi(a.s.) “...gelmişti,” ebcedi tam 2007 tarihini veriyor Oktar Hocam, net 2007. Bak; “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti,” bir Mehdi (a.s.) gelmişti, inşaAllah. “Fakat onu yalanladılar; böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azap onları yakaladı.” diyor Allah.
Sayın Adnan Oktar'ın 9 Mart 2011 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR:Nahl suresi. Şeytandan Allah’a sığınırım. Nahl suresi, 113 “Andolsun” diyor Cenab-ı Allah, yemin ediyor. “Onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti.” Şahsı manevi değil, bakın elçi geldi diyor. Kuran’ın hiçbir yerinde şahsı manevi geldi demiyor Allah. Hep elçi, bir lider, bir imam, bir kurtarıcı geliyor. “Fakat onu yalanladılar.” Demek ki mutlaka yalanlıyorlar, insanların özelliği bu. Uğraşırlar, hapse atmaya kalkarlar ya iftiranın çeşitlerini çoğaltırlar. “Böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azap onları yakaladı” diyor Allah. “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti.” Bu ayetin ebcedi; 2007 tarihini veriyor. Tam 2007. Bakın yobazlara Kuran’ı Kerim’de Cenab-ı Allah ne diyor? Şeytandan Allah’a sığınırım. “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla,” demek ki bu üçkağıtçılar bayağı sahtekar ve yalancı oluyorlar ki, Allah onu söylüyor. “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla, şuna helal, buna haram demeyin.” Yani hurafe çıkarmayın” diyor Allah. “Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz.” Hurafeci, yobazların özelliğini Allah açıklıyor. “Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.” Rezil, rüsva olurlar, batarlar diyor Allah.
Sayın Adnan Oktar'ın 11 Mart 2013 tarihli sohbetinden Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Nahl Suresi 113. ayet; “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti, fakat onu yalanladılar.” 2007. Demek ki, 2007’lerde Hz. Mehdi (a.s)’a saldırı çok yoğun olacak. Kuran işaret ediyor; 2007, çok manidar. Kuyruklu yıldızın çıktığı tarih çok manidar. Ve ekonomik krizin tarihini veriyor. Ekonomik kriz o tarihte başladı. “Böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azap onları yakalayıverdi” diyor Allah, ayetin devamında. Birçok insan, bu azaba yakalandı.
Sayın Adnan Oktar'ın 6 Haziran 2015 tarihli sohbetinden Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Evet, yine ayet okursan.
BÜLENT SEZGİN:“Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti. Fakat onu yalanladılar. Böylece zulümlerine devam etmekteyken azap onları yakalayıverdi”.
ADNAN OKTAR: Her elçiye bir karşı koymaları var. Allah'ın orada öfkesine mucip olan, elçinin bu kadar samimi olması, dürüst ve doğru olması, onların da açıkça hatalı ve yanlış olduklarını bilmeleri, buna rağmen elçinin dürüst ve samimi doğru sözlerini anladıkları halde ondan şiddetle kaçınmaları. O zaman belaya olayı, değil mi? Uygun oluyor. Allah da belalarını veriyor.
OĞUZHAN SEVİNÇ: Hocam Allah ayetinde, “Gerçekten yalanladılar. Fakat alay konusu ettikleri şeyin haberi kendilerine pek yakında gelecektir”, diyor Cenab-ı.
ADNAN OKTAR: Bak işte o vicdansızlığı kabul etmiyor. Çünkü biliyorsun doğru olduğunu, güzel olduğunu biliyorsun. Yaptığında pis ve kötü olduğunu biliyorsun. Niye uzatıyorsun? Ve süre de veriliyor. Çok uzun süre veriliyor ki yine yapmıyorlar?
GÖKALP BARLAN: “Oysa onlar görebilen kimselerdi”, diyor Allah. “Azabı gördükleri zaman”.
ADNAN OKTAR: MaşaAllah.
Sayın Adnan Oktar’ın 19 Mayıs 2014 tarihli sohbetinden Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla…” demek ki insanların dilleri rahatça özellikle yobaz takımında yalan söyleyebiliyor. “…şuna helal, buna haram demeyin” (Nahl Suresi, 116) diye söylemeyin diyor, Allah. Yobazlarda bu çok yaygın “şu haram, bu helal.” Neye göre? Uydurmaya göre. Kuran’dan ayet var mı? Yok. “ …zan ve tahminle yalan söylerler” diyor, Allah. “ …zan ve tahminle yalan söylerler.” (En'am Suresi, 116) “Allah onları helak etsin” diyor, Cenab-ı Allah. “Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz.” Yobazların ana vasfı Allah’a karşı yalan uydurmak. “Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.” (Nahl Suresi, 116) İslam alemi mahvoluyor yobazların yüzünden, kurtuluşa ermiyor. Libya’da mahvoldu şimdi. “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi” bir Mehdi, “…gelmişti, fakat onu yalanladılar;” 2007 tarihini veriyor. Nahl Suresi, 113. “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi” bir tebliğci, bir Mehdi, “gelmişti, fakat onu yalanladılar; böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azap onları yakalayıverdi” diyor Allah.