Sayın Adnan Oktar'ın 17 Ocak 2011 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar
ADNAN OKTAR: Nahl Suresi, 112, evet tamam. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Allah bir şehri örnek verdi: (Halkı) Güvenlik ve huzur içindeydi, rızkı da her yerden bol bol gelmekteydi” kamyonlarla hale biliyorsunuz yiyecekler geliyor bir yerden, mesela İzmir’den zeytin geliyor. Başka yerlerden narenciye geliyor, et geliyor, her şey geliyor. Mesela farz edelim İstanbul olarak alalım yahut İstanbul olur, herhangi bir şehir olarak alalım, Paris de olabilir, başka bir yerde olabilir, İslam ülkesinden bir yer. “Fakat Allah'ın nimetlerine nankörlük etti, böylece Allah yaptıklarına karşılık olarak, ona açlık ve korku elbisesini tattırdı.” Ekonomik kriz ve terör. “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi” bir Mehdi (a.s), “gelmişti, fakat onu yalanladılar.” Ebcedi tam 2007 tarihini veriyor. Kardeşim bu kadar tevafukat normal mi? 150’nin üzerinde ayet, dünya hakimiyeti, hakimiyet, yani Mehdiyeti ifade eden hangi cümle varsa ahir zamanın tarihini veriyor, 150’nin üzerinde. “Böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azap onları yakaladı.” Münafık yobazlara, ahir zamanın azgın, sahtekar bazı hocalarına, uydurmacı, hurafeci hocalarına Kuran’ın bir işareti, bir anlatımı var, uyarısı var, inşaAllah. Cenab-ı Allah’ın uyarısı Kuran’da.
“Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla” münafıklar, yobazlar acayip yalancı olurlar. Kudurmuş gibi yalan söylerler. Kuran ona dikkat çekiyor. Müthiş yalan kabiliyetleri vardır. Yobaz dedin mi, bil ki yalancıdır ama normal sosyal hayatında da yalancıdır. Münafık ve yobaz sadece din konusunda yalancı değildir. Yaptığı bir ahlaksızlıkta yalancıdır, bir konuda da yalancıdır. Kendini överken yalan söyler, bir şey anlatırken yalan söyler, sürekli yalan söyler. Yalan onun ilacıdır, gıdasıdır yobazın. Kuran buna dikkat çekmiş. Bak, “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin.” Şu helal, diyor. Neye göre? Benim kafama göre. Bu haram. Niye? Bu da benim kafama göre. Kuran’da var mı? Yok. “Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz.” Bak, “çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.” İşte Müslümanlar’ın dünyadaki hali. Yalancı, üç kağıtçı, yobaz hocalara uydun mu, yobaz alimlere uydun mu çöküntü başlıyor. Mazlum ve tertemiz Müslümanlar bir avuç yobazın elinde oradan oraya, oradan oraya savrulmuş oluyorlar. Çok dikkatli olacaklar, inşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 13 Mayıs 2010 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Nahl Suresi 113. “Andolsun” diyor, Allah yemin ediyor, “onlara kendi içlerinden bir elçi bir Mehdi gelmişti, fakat onu yalanladılar.” 2007, ebcedi 2007. Açsın baksın kendileri hesap etsin kardeşlerimiz. “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin” diyor. Hani sahtekar Hocalar çıkıyor ya şu helal, şu haram herkese fetva veriyor. Bak ne diyor Allah; “dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla alışmışsınız yalan söylemeye diyor Allah bu tiplere, şuna helal buna haram demeyin.” Yani “fıtratınızda var yalan söyleme eğilimi” diyor, “yapmayacaksınız” diyor. “Çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz” diyor. “Şüphesiz Allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa ermezler” diyor Allah.
Sayın Adnan Oktar'ın 9 Mart 2011 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR:Nahl suresi. Şeytandan Allah’a sığınırım. Nahl suresi, 113 “Andolsun” diyor Cenab-ı Allah, yemin ediyor. “Onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti.” Şahsı manevi değil, bakın elçi geldi diyor. Kuran’ın hiçbir yerinde şahsı manevi geldi demiyor Allah. Hep elçi, bir lider, bir imam, bir kurtarıcı geliyor. “Fakat onu yalanladılar.” Demek ki mutlaka yalanlıyorlar, insanların özelliği bu. Uğraşırlar, hapse atmaya kalkarlar ya iftiranın çeşitlerini çoğaltırlar. “Böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azap onları yakaladı” diyor Allah. “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti.” Bu ayetin ebcedi; 2007 tarihini veriyor. Tam 2007. Bakın yobazlara Kuran’ı Kerim’de Cenab-ı Allah ne diyor? Şeytandan Allah’a sığınırım. “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla,” demek ki bu üçkağıtçılar bayağı sahtekar ve yalancı oluyorlar ki, Allah onu söylüyor. “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla, şuna helal, buna haram demeyin.” Yani hurafe çıkarmayın” diyor Allah. “Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz.” Hurafeci, yobazların özelliğini Allah açıklıyor. “Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.” Rezil, rüsva olurlar, batarlar diyor Allah.
Sayın Adnan Oktar’ın 19 Mayıs 2014 tarihli sohbetinden Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla…” demek ki insanların dilleri rahatça özellikle yobaz takımında yalan söyleyebiliyor. “…şuna helal, buna haram demeyin” (Nahl Suresi, 116) diye söylemeyin diyor, Allah. Yobazlarda bu çok yaygın “şu haram, bu helal.” Neye göre? Uydurmaya göre. Kuran’dan ayet var mı? Yok. “ …zan ve tahminle yalan söylerler” diyor, Allah. “ …zan ve tahminle yalan söylerler.” (En'am Suresi, 116) “Allah onları helak etsin” diyor, Cenab-ı Allah. “Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz.” Yobazların ana vasfı Allah’a karşı yalan uydurmak. “Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.” (Nahl Suresi, 116) İslam alemi mahvoluyor yobazların yüzünden, kurtuluşa ermiyor. Libya’da mahvoldu şimdi. “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi” bir Mehdi, “…gelmişti, fakat onu yalanladılar;” 2007 tarihini veriyor. Nahl Suresi, 113. “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi” bir tebliğci, bir Mehdi, “gelmişti, fakat onu yalanladılar; böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azap onları yakalayıverdi” diyor Allah.
Adnan Oktar'ın 28 Aralık 2009 tarihli Kral Karadeniz, Adıyaman Asu ve Ekin TV röportajından
ADNAN OKTAR: 116. ayette “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin.” Bu sahtekar Hocalar oluyor ya, durduk yere şu haramdır, şunu yapmayın işte, şunu seyretmeyin, şunu etmeyin... “Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz”diyor. Kuran’da açık bir hüküm yokken, Peygamberimizin (s.a.v.) böyle bir beyanı yokken, değil mi? “Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler” diyor. Bak, “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla”yani demek ki dili yalana alışık sahtekarlar var. Gece, gündüz yalan söylüyor. Adın ne desen, yalan yani. Sağa dönüyor yalan, sola dönüyor yalan. Klasik sahtekar. Din adamlarından böyle tiplerle karşılaşıyoruz, değil mi? Bak Allah onun için diyor ki; “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla” alışmış adam, “şuna helal, buna haram demeyin.” Kendi kendinize fetva çıkartmayın diyor Allah. Yalan uydurmayın, “çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz” diyor. “Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler”diyor.
ADNAN OKTAR’IN A9 TV’DEKİ CANLI SOHBETİ (3 KASIM 2011; 20:00)
ADNAN OKTAR: Nahl Suresi, 116. Bakın, yobazlara Cenab-ı Allah hitap ediyor: “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla”, var ya putlardan uydurmalar, hurafeler topluyorlar, gece gündüz televizyonlara çıkıp habire hurafe anlatıyor. Bakın, ne diyor Cenab-ı Allah: “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla”, hurafeler dolayısıyla, “şuna helal buna haram demeyin”, adam çıkıyor televizyona, ‘her şey haram, her şey haram’ diyor, ‘şu helal diyor şu haram’ diyor, neye göre? Hurafeye göre. Kuran’a göre mi? Yok. Bakın, “çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz” diyor Allah, “şüphesiz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler.” Allah belalarını veriyor sürünüyorlar, eziliyorlar, değil mi?
ADNAN OKTAR’IN A9 TV’DEKİ CANLI SOHBETİ (12 ARALIK 2011; 22:00)
ADNAN OKTAR: Bak, Nahl Suresi, 116’da Allah diyor ki, şeytandan Allah’a sığınırım: “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla”hurafecilik var ya, “yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin.”Sen ne yapıyorsun hoca? Bana habire şu helal, bu haram diye anlatıyorsun. Kuran’dan delil getirebiliyor musun? Yok, Kuran’dan delil yok, hurafeden delil var.
Sayın Adnan Oktar'ın 11 Ekim 2010 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla...” diyor “...şuna helal, buna haram demeyin.” Diyor Allah. münafıkların , çok yalancıdır münafıklar, sürekli fetva verirler şu helal, şu haram. Kuran’da olmadığı halde, Peygamberin sünnetinde olmadığı halde, kendi kendine Kuran çıkartır. Bak; “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin.” diyor Allah, münafıkların özelliğidir. Çok yalancıdır münafıklar. Sürekli fetva verirler, şu helal, şu haram. Kuran’da olmadığı halde, Peygamber (s.a.v.)’in sünnetinde olmadığı halde, kendi kendine kural çıkartır. Bak, “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.” Kurtuluşa da ermiyorlar. Kavruk, ölü, ezik ve perişan kalıyorlar.