Sayın Adnan Oktar'ın 15 Haziran 2015 tarihli sohbetinden Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Cenab-ı Allah, Kuran’da kainattaki harikalara çok dikkat çekiyor, yaratılışın detaylarına. Çünkü hakikaten dünya cennet tarzında garip bir yerdir. Çok şaşırtıcı bir yerdir. Onun üstünü örten örtü, ülfet örtüsüdür. Ülfet kalksa, insanlar dehşete düşebilirler. Alışkanlıktan kaynaklanan bir ülfet var. Mesela beynin içinde bütün dünyanın görülmesi beyinde çok garip bir şey, çok şaşırtıcı bir şey. Dışarıda ışık olmayıp da, insanın beynin içinde ışık olması, birde o hangi beyin, o da ayrı bir mesele. Beynin içinde görür ama o beyin maddeden olan bir beyin değil. Maddeden olmayan beynin içinde ses oluşuyor, dışarıda ses yok, çıt yok. Ama maddeden olmayan beynin içinde ses oluyor, ışık oluyor. Dışarıda tat diye bir şey yok, tat, beyin içinde oluşuyor. Ama etten beyin değil bak bu, nurdan olan beyin. Nurdan olan beyinle biz konuşup, düşünüyoruz. Et beyin lapa bir şeydir, hiçbir şey çıkmaz ondan. Allah “Kuran’a bakında iman edin” demiyor, “etrafa bakında iman edin” diyor. Kuran’a kısmen o da bir mucizedir. Kuran’ın hakikat olduğunu, gerçek olduğunu vurguluyor Allah. Yoksa “Kuran’a bakında, iman edin” demiyor “etrafa bakın” diyor. Etrafa baktığında, her şey acayip. Benim yatağımda bir küçük Peygamber devesi mi bir şey diyorsunuz ona küçük bir böcek var. Gelmiş oturmuştu bana, baya bir dikkatli bakıyor böcek. Birisi bir şey söylüyor, kafasını çevirip ona bakıyor. Çok acayip bir olay adamın antenler çalışıyor falan. Dikkatlice düşünülse, onun spermi var, dişisiyle ilişkiye giriyor. Ondan çocukları oluyor ama bir tek onun başka bir böcekle ilişkiye girmemesi gerekiyor. Sadece kendisinden olan bir böcekle ilişkiye girerse, onun spermini kabul ediyor vücut ve ondan yavrular oluşuyor, yine aynısı kendisi gibi son derece yetenekli düzgün. Onlarda nesil bozulması oluyor. Mesela bak insanların nesilleri bozuldu, insanların gücü kuvveti kalmadı sıhhatli güçlü bir. Mesela Amerikan nesli de bozuldu, Fransızlarda çok zayıf, naif oldular, Avrupalılarda öyle. Güçlü kuvvetli eski nesil kalmadı. Ama böceklerde bir şey olmuyor, bakıyorum zımba gibiler hepsi, vernikle boyanmış gibi, acayip süslüler. Ve kavim halinde yaşıyorlar bir arada, hepsi birbirlerini tanıyor böcekler. Başka bir böcekle ilişkiye girmeyi istemiyor, asla kabul etmiyor. O kabul etse, öbürü kabul etmez zaten. İlla kendinden bir böcek olacak ve illaki de buluyorlar. Kuşlarda öyle kendi türünden, kendi süsünden, kendi görünümünde bir kuş olmazsa hiçbir şekilde ilişkiye girmiyor. Es kaza ilişkiye girse bile çocuğu olmuyor zaten, ondan üremiyor, bir şey gelişmiyor. Kainattaki harikaları iyi düşünmek lazım sık ve sürekli düşünmek lazım. Onu Kuran’da söylüyor Cenab-ı Allah, “Allah’ın nimetlerini saysanız, gruplaştırarak da saysanız bitiremezsiniz” diyor.
Sayın Adnan Oktar'ın 8 Mart 2013 tarihli sohbetinden Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışacak olursanız, onu bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Nahl Suresi, 18) “O kadar çoktur nimet” diyor. “Genelleme olarak bile yapamazsınız” diyor Allah.