Sayın Adnan Oktar'ın 13 Mart 2013 tarihli sohbetinden İsra Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: İsra Suresi, 37-“ Yeryüzünde böbürlenerek yürüme” diyor Cenab-ı Allah, enaniyet, kibir yapma diyor Cenab-ı Allah, “çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin.” Enaniyet yok, doğal halinle, tabi halinle, sevecenliğinle, tevazunla yaşayacaksın diyor Cenab-ı Allah, haddinizi bileceksiniz diyor Cenab-ı Allah. Zaten hiçiz. Allah var, biz gölge varlıklarız, elhamdülillah.
45-“ Kuran okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık.” Yobaza Kuran okuyorsun, kabul etmez. Darwiniste okursun, kabul etmez. Niye? Allah açıklıyor; “görünmez bir perde kıldık.” İkinci ben’de. Birinci ben’de değil. Bir başka hayatta yaşıyor, özel Allah tarafından yaratılmış. Dolayısıyla dediğini anlamaz.
60-“ Hani Biz sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik.” Çepeçevre kuşatmıştır ne demek? Her yerde Allah var demektir. Allah her yerde, tecelli olarak, yüzümüzde, başımızda, kollarımızda, her yerimizi görür Allah, her yerimizi kuşatmıştır, tecellisi olarak, içimizi, dışımızı her yerimizi bilir. Onun için Allah diyor ki; “Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır.” İlmiyle, tecellisiyle her yeri kaplamıştır Cenab-ı Allah’ın.
49-“ Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"
50-“ De ki: "İster taş olun, ister demir." Bu çok manidar, yani fosilin net açıklaması Cenab-ı Allah’ın. Fosilde demir oksitler oluşuyor, bir de taş oluşuyor, ikisi. “De ki: "İster taş olun, ister demir." Fosilde olsanız diyor Cenab-ı Allah, sizi yeniden yaratacağım diyor.
87-“ Şüphesiz O'nun (Allah’ın) lütfu senin üzerinde çok büyüktür.” Ebcedi; 1980. Şeddesiz; 1980, şeddeli; 2029. Ne anlama geliyor? Çok net değil mi? Bu mucize bu. 1980, Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkış tarihi, 2029’da dünya hakimiyeti, inşaAllah. “Şüphesiz O'nun (Allah’ın) lütfu senin üzerinde çok büyüktür.” Demek ki, ayet aynı zamanda Hz. Mehdi (a.s)’a işaret ediyor.
Sayın Adnan Oktar'ın 26 Temmuz 2011 tarihli röportajından İsra Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: İsra Suresi, 37. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Yeryüzünde böbürlenerek yürüme;” yani böyle enaniyetle, kabararak yürüme, “çünkü sen ne yeri yarabilirsin,” yani böyle yerde büyük bir boşluk meydana getirmek, yani insan gücüyle, el gücüyle yapamaz. İllaki bir araç gerekir, bir şeyler gerekir. O da kısmen oluyor. “Ne dağlara boyca erişebilirsin.” Bir insanın boyu hiçbir şekilde dağların boyunda olmaz. Ama Cübbeli’ye göre oluyor mu? Oluyor. Hatta bulutlara değiyor. Ne diyor? “Deccalın boyu” diyor, “bulutlara değecek” diyor. “Dağı da geçecek” diyor. Ayette ne diyor Cenab-ı Allah? “Ne dağlara boyca erişebilirsin.” Hiçbir insanın boyca dağlara erişemeyeceğini söylüyor. Cübbeli de; “yok” diyor, “var” diyor, “hatta Atlas Okyanusu’nda bekliyor şu an” diyor “ve genetikçiler onun eşeğini de imal edecekler” diyor, “eşek de üç yüz metrelik, havada uçan bir eşek olacak” diyor. “Bak” diyor, “ben ne kadar güzel anlatıyorum” diyor, “çok makul ve mantıklı anlatıyorum” diyor, “siz de böyle olun” diyor. Peki, “deccal on beş kilometre” diyorsun “boyu. Bulutlara değiyor” diyorsun. Onu hangi genetikçi meydana getirdi? Onu anlatmıyor. “İnsanların aklı almaz” diyor, “üç yüz metrelik eşeğe” diyor, “bak” diyor, “ben çok şahane anlatıyorum” diyor. “Genetik bilimi gelişiyor” diyor. “Otuz metre de kulakları olacak eşeğin” diyor, “havada uçacak” diyor. Havada uçan bir eşek, “genetik bilimi bunu yapacak” diyor. Ama deccalı nasıl yaptıklarını anlatmıyor. “Çünkü deccal bin küsur seneden beri duruyor” diyor, “adada” diyor. O zamanki genetikçiler mi yapmış o deccalı de, on beş kilometre boyunda? Üç yüz metre nerede, on beş kilometre nerede? Bak, ayete göre de; “ne dağlara boyca erişebilirsin.” “Hiçbir insanın boyu dağlara erişmez” diyor Allah. Cübbeli nereye gitse bir yanlış anlatım içinde olduğun görüyoruz. Ayet ve sahih hadisleri tenzih ederiz.