Meryem Suresi, 1-13, 22-25, 30 Ayetlerinin Tefsiri

(Allah isterse müminler çok ileri yaşlarda bile çok güçlü olabilir)

 

Adnan Oktar'ın Kaçkar TV'deki canlı röportajı (3 Kasım 2010)

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, “Kaf, Ha, Ayn, Sad” şimdi burada, bu harfler tabii bir şey ifade ediyor. Hurufu mukatta, inşaAllah Hz. İsa Mesih’ten ve Hz. Mehdi (a.s.)’dan bunları öğreneceğiz Allah’ın izniyle. Yani bu, “Kaf, He, Ye, Ayn, Sad” ne anlama geliyor öğreneceğiz. Neden Meryem Suresi’nde bunlar onu da öğreneceğiz, inşaAllah. Şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, “(Bu,) Rabbinin, kulu Zekeriya'ya rahmetinin zikridir. Hani o, Rabbine gizlice seslendiği zaman; demişti ki: "Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi”” yaşlandıkça kalsiyum kemiklerden alınır. İnsan küçülmeye başlar ve erir kemikleri. “Ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu” yani saçlarda da beyazlama oluyor. Onu diyor o şekilde, yani müteşabih bu ayet. Şimdi Cübbeli’ye baksan, “Açık anlamı, yaşlılık alevi ile tutuştu” sanki alev gibi düşünür onu, insanın başındaki bir yangın gibi. Değil, müteşabihtir. Müteşabihten anlamıyor Cübbeli. Saçları beyazladı anlamına gelir. “Ben Sana dua etmekle mutsuz olmadım" Allah’a çok dua etmek lazım. Her şeyi Allah’tan istemek lazım. "Doğrusu ben, arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım, benim karım da bir kısır (kadın)dır. Artık bana Kendi Katından bir yardımcı armağan et". Gelecek nesilller ki, Hz. Mehdi (a.s.) da bu neslin içindedir.

"Bana mirasçı olsun. Yakup oğullarına da mirasçı olsun. Rabbim, onu (kendisinden) razı olunan(lardan) kıl." (Allah buyurdu:) "Ey Zekeriya, şüphesiz Biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; Biz bundan önce ona hiçbir adaş kılmadık" diyor. O’nun adının benzeri yoktur diyor Cenab-ı Allah. Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım" demek ki cinsel kapasitenin yaşla alakası yok. Cenab-ı Allah isterse çok ileriki yaşlarda bile çok güçlü kılar. Yani Allah’ın kanunları öyle insanların zannettiği gibi, bir kısım insanların zannettiği gibi Allah’ın kuralları kanunların dışına çıkamaz. Allah’ın dediği olur, inşaAllah. Allah bir kural koyuyor. İnsanlar zannediyorlar ki, mesela yaşlılık da bir adetullahtır, adam biter. Öyle değil. O kuralın içinde Allah’ın bir kuralı daha var. Tam aksi de oluyor. Bilakis, son derece sağlıklı, daha zinde olabiliyor, kadın için de erkek için de. Allah buna dikkat çekiyor. 

"(Ona gelen melek:) "İşte böyle" dedi. " "İşte böyle" dedi. "Rabbin dedi ki: Bu Benim için kolaydır, daha önce sen hiçbir şey değil iken, seni yaratmıştım.’’ “Hiçbir şey değilken, yoktan yarattım” diyor. Hiçbir şey değildi insan. Dünya hiçbir şey değildi ama tabii çamurdan yaratıyor. Yani “Hiçbir şey değildi” derken görünürde bir şey yoktu. Ot da, yemek de, yiyecek de orada burada oluyor. Ondan sonra bir sperm oluyor, ondan anne yumurtasıyla birleşiyor, çocuk oluyor. Ama görünürde bir şey yok. Ama tabii Cenab-ı Allah mineralleri vesaire vesile ediyor. “Dedi ki: "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver." Dedi ki: "Senin alametin, sapasağlam iken, üç tam gece insanlarla konuşmamandır." Bunun mutlaka bir hikmeti vardır. Bu karşılaşılacak bir olaydır. Bak, ‘’Üç tam gece insanlarla konuşmamandır" üç tam gece. ‘’Böylelikle (Zekeriya) mescidten kavminin karşısına çıkıp onlara (şu anlamları) işaret etti: "Sabah akşam Allah’ı tesbih edin."” Bir sabah, bir akşam olduğu gibi yahut sabahtan akşama kadar tesbih edin anlamında da geliyor.

“Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki: "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut." İslam ahlakının dünya hâkimiyetinin tarihini veriyor. Ama tam hâkimiyet, 2067, Hz. İsa Mesih’in de vakti, Altınçağ’ın tam oturduğu yer. "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut. Daha çocuk iken ona hikmet verdik.” Güzel konuşma, İlahi kelamı güzel şerh etme, güzel açıklama, güzel hitabet. “Katımız'dan ona bir sevgi duyarlılığı’’ coşkun bir sevgi var Hz. Yahya (a.s.)’da acayip bir sevgi. Kelebekleri, kuşları, çocukları, kadınları, her şeyi çok fazla seviyor. Allah’ın tecellilerine karşı içinde müthiş bir sevgi var, bir aşk var, tutku var. Onu kim veriyormuş? Allah veriyor. “Ben verdim” diyor.  Bak, “Katımız'dan ona bir sevgi duyarlılığı’’, sevgi duyarlılığı ne demek? Sevgiye karşı vücudu müthiş hassas, acayip sevme gücü var. Sevgi dedin mi, o orada. Hz. Yahya (a.s.)’a Allah öyle bir özellik vermiş, “ve temizlik”. Müthiş titizdi Hz. Yahya (a.s.), acayip temizdi, pırıl pırıl. “O, çok takva sahibi biriydi.’’ Takva ne demek? Dine çok titiz, Kuran hükümlerine çok titiz.

22. ayette Meryem Suresi, “Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi’’ doğumdan bahsediyor bu ayette. “Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına sürükledi. Dedi ki: "Keşke bundan önce ölseydim de, hafızalardan silinip unutulsaydım" bu bir zelledir. Yani Müslüman bir kişinin söylememesi gereken bir hatalı konuşmadır, zelle. Allah bunu bir zelle olarak bize gösteriyor, biz yapmayacağız. Yani Hz. Meryem gibi mübarek bir insanda bile böyle bir zelle oluyor. İnsanlarda hata olabiliyor. Peygamberlerde bile zelle oluyor. Oradan ibret alacağız ve yapmayacağız, inşaAllah. Bak, “Keşke bundan önce ölseydim ve hafızalardan silinip unutulsaydım" Müslüman her halukarda sabretmekle mükelleftir.

SUNUCU: Yani doğum sancısı çektiği için mi?

ADNAN OKTAR: Evet, doğum sancısı çektiği için diyor. Burada mümin mutlaka sabırlı olacak, inşaAllah.  “Altından (bir ses) ona seslendi: "Hüzne kapılma” Allah haram kılıyor hüzne kapılmasını, muhkem ayet. Üzülme ve hüzün Müslümana haramdır ve muhkem olarak Allah ona emrediyor. “Hüzne kapılma” diyor. “Rabbin senin alt (yan)ında bir ark kılmıştır" demek ki burada bir işaret var. Hurmanın bulunduğu bir yer, hurma dalının bulunduğu bir yer, ağaçlık bir yer, alt tarafında bir ark, su akıyor. “Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine henüz oluşmuş-taze hurma dökülsün." “Henüz oluşmuş taze hurma.” Bayat meyvede vitamin değeri daha düşüktür. Taze olan meyveye Kuran dikkat çekiyor. Taze meyvenin yenilmesine dikkat çekiyor. Ama bakın doğuma işaret eden ayette de, “Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi.’’ 22, 2-2, ikiler hep hâkimdir Kuran’da. Burada da yine 2-2, Hz. İsa (a.s.) ile ilgili kısımda, inşaAllah. “(İsa Mesih) Dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana Kitabı verdi ve beni peygamber kıldı.” Ebcedi de 1462’yi veriyor. Hz. İsa Mesih’in en anlı şanlı yılları, inşaAllah.

 


Meryem Suresi, 1-22 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 3 Kasım 2010 tarihli röportajından Meryem Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, “Kaf, Ha, Ayn, Sad” şimdi burada, bu harfler tabii bir şey ifade ediyor. Hurufu mukatta, inşaAllah Hz. İsa Mesih’ten ve Hz. Mehdi (a.s.)’dan bunları öğreneceğiz Allah’ın izniyle. Yani bu, “Kaf, He, Ye, Ayn, Sad” ne anlama geliyor öğreneceğiz. Neden Meryem Suresi’nde bunlar onu da öğreneceğiz, inşaAllah. Şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, “(Bu,) Rabbinin, kulu Zekeriya'ya rahmetinin zikridir. Hani o, Rabbine gizlice seslendiği zaman; demişti ki: "Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi”” yaşlandıkça kalsiyum kemiklerden alınır. İnsan küçülmeye başlar ve işte erir yani kemikleri. “Ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu” yani saçlarda da beyazlama oluyor. Onu diyor o şekilde yani müteşabih bu ayet. Şimdi Cübbeli’ye baksan, “Açık anlamı, yaşlılık alevi ile tutuştu” sanki alev gibi düşünür onu, insanın başındaki bir yangın gibi. Değil, müteşabihtir. Müteşabihten anlamıyor Cübbeli. Saçları beyazladı anlamına gelir. “Ben Sana dua etmekle mutsuz olmadım" Allah’a çok dua etmek lazım. Her şeyi Allah’tan istemek lazım. "Doğrusu ben, arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım, benim karım da bir kısır (kadın)dır. Artık bana Kendi Katından bir yardımcı armağan et". Gelecek nesilller ki, Hz. Mehdi (a.s.)’da bu neslin içindedir. “"Bana mirasçı olsun. Yakup oğullarına da mirasçı olsun. Rabbim, onu (kendisinden) razı olunan(lardan) kıl." (Allah buyurdu:) "Ey Zekeriya, şüphesiz Biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; Biz bundan önce ona hiçbir adaş kılmadık" diyor. O’nun adının benzeri yoktur diyor Cenab-ı Allah. 

"Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım" demek ki cinsel kapasitenin yaşla alakası yok. Cenab-ı Allah isterse çok ileriki yaşlarda bile çok güçlü kılar. Yani Allah’ın kanunları öyle insanların zannettiği gibi, bir kısım insanların zannettiği gibi Allah’ın kuralları kanunların dışına çıkamaz. Allah’ın dediği olur, inşaAllah. Allah bir kural koyuyor. İnsanlar zannediyorlar ki, mesela yaşlılık da bir adetullahtır, adam biter. Öyle değil. O kuralın içinde Allah’ın bir kuralı daha var. Tam aksi de oluyor. Bilakis, son derece sağlıklı, daha zinde olabiliyor, kadın için de erkek için de. Allah buna dikkat çekiyor. "(Ona gelen melek:) "İşte böyle" dedi. " "İşte böyle" dedi. "Rabbin dedi ki: Bu Benim için kolaydır, daha önce sen hiçbir şey değil iken, seni yaratmıştım.’’ “Hiçbir şey değilken, yoktan yarattım” diyor. Hiçbir şey değildi insan. Dünya hiçbir şey değildi ama tabii çamurdan yaratıyor. Yani “Hiçbir şey değildi” derken görünürde bir şey yoktu. Ot da, yemek de, yiyecek de orada burada oluyor. Ondan sonra bir sperm oluyor, ondan anne yumurtasıyla birleşiyor, çocuk oluyor. Ama görünürde bir şey yok. Ama tabii Cenab-ı Allah mineralleri vs vesile ediyor. “Dedi ki: "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver."

Dedi ki: "Senin alametin, sapasağlam iken, üç tam gece insanlarla konuşmamandır." Bunun mutlaka bir hikmeti vardır. Bu karşılaşılacak bir olaydır. Bak, ‘’Üç tam gece insanlarla konuşmamandır" üç tam gece. ‘’Böylelikle (Zekeriya) mescidten kavminin karşısına çıkıp onlara (şu anlamları) işaret etti: "Sabah akşam Allah’ı tesbih edin."” Bir sabah, bir akşam olduğu gibi yahut sabahtan akşama kadar tesbih edin anlamında da geliyor. “Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki: "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut." İslam ahlakının dünya hâkimiyetinin tarihini veriyor. Ama tam hâkimiyet, 2067, Hz. İsa Mesih’in de vakti, Altınçağ’ın tam oturduğu yer. "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut. Daha çocuk iken ona hikmet verdik.” Güzel konuşma, İlahi kelamı güzel şerh etme, güzel açıklama, güzel hitabet. “Katımız'dan ona bir sevgi duyarlılığı’’ coşkun bir sevgi var Hz. Yahya (a.s.)’da acayip bir sevgi. Kelebekleri, kuşları, çocukları, kadınları, her şeyi çok fazla seviyor. Allah’ın tecellilerine karşı içinde müthiş bir sevgi var, bir aşk var, tutku var. Onu kim veriyormuş? Allah veriyor. “Ben verdim” diyor.  Bak, “Katımız'dan ona bir sevgi duyarlılığı’’, sevgi duyarlılığı ne demek? Sevgiye karşı vücudu müthiş hassas, acayip sevme gücü var. Sevgi dedin mi, o orada. Hz. Yahya (a.s.)’a Allah öyle bir özellik vermiş, “ve temizlik”. Müthiş titizdi Hz. Yahya (a.s.), acayip temizdi, pırıl pırıl. “O, çok takva sahibi biriydi.’’ Takva ne demek? Dine çok titiz, Kuran hükümlerine çok titiz.

 


Meryem Suresi, 1-20 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 17 Mart 2012 tarihli röportajından Meryem Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Meryem Suresi. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Şeytandan Allah’a sığınırım. Bakın, şifreye dikkat edin.

1-“Kaf, He, Ye, Ayn, Sad.” Çok kapsamlı bir şifre.

2-“(Bu,) Rabbinin, kulu Zekeriya'ya rahmetinin zikridir.” Hz. Zekeriya (a.s.) şehit edilmiştir, biliyorsunuz.

3-“Hani o, Rabbine gizlice seslendiği zaman” Dua nasıl yapılır? Gizli yapılır.

4-“Demişti ki: "Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi” yaşlandıkça biliyorsunuz kalsiyum, fosfor oranı düşer. İnsanlarda küçülme başlar. “Ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu,” beyazlandı saçlarım diyor. Ama yaşlılık aleviyle tutuştu diyor. “Ben Sana dua etmekle mutsuz olmadım." Sürekli mutlu oldum Sana dua ettiğimde diyor. Hep iyi oldu bereket, güzellik geldi diyor.

5-"Doğrusu ben, arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım, benim karım da bir kısır (kadın)dır. Artık bana Kendi Katından bir yardımcı armağan et.

6-Bana mirasçı olsun.” Yakup oğullarına da mirasçı olsun. İsrail oğullarına mirasçı olsun. “Rabbim, onu (kendisinden) razı olunan(lardan) kıl.

7-(Allah buyurdu:) ‘Ey Zekeriya, şüphesiz Biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; Biz bundan önce ona hiçbir adaş kılmamışız’" diyor Cenab-ı Allah.

8-“Dedi ki: ‘Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım.’

9-(Ona gelen melek:) ‘İşte böyle’ dedi. ‘Rabbin dedi ki: Bu Benim için kolaydır, daha önce sen hiçbir şey değil iken, seni yaratmıştım.’” Hiç bir şey değilken yoktan yarattım seni diyor. Çok manidar buradaki ifade. Tabii Allah vesileler yaratıyor da, fakat hiçbir şey değildi daha önce. Allah insanı insandan yaratarak vesile kılıyor.

10-“Dedi ki: ‘Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver.’ Dedi ki: ‘Senin alametin, sapasağlam iken, üç tam gece insanlarla konuşmamandır.’” Dilinde herhangi bir bozukluk olmadığı halde, bedeninde herhangi bir rahatsızlık olmadığı halde, baygın olmadığı halde, ”üç tam gece insanlarla konuşmamandır.” Biz de geceleri konuşuyoruz insanlarla.

11-“Böylelikle (Zekeriya) mescitten kavminin karşısına çıkıp onlara (şu anlamları) işaret etti: ‘Sabah akşam tesbih edin.’” Bir sabah, bir akşam tesbih edin. Tabii bunun çok anlamı var.

12-“(Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki:) ‘Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut.’" Kitaba sarıl, Allah’ın kitabına sarıl. “Daha çocuk iken ona hikmet verdik.” Genç yaşta ona çok güzel konuşma, hikmet ve derinlik verdik.

13-“Katımız'dan ona bir sevgi duyarlılığı” Sevme gücü, bütün insanları, bitkileri, hayvanları, kadınları hepsini coşkuyla sevme ruhu verdik, diyor Allah. Özel bir yetenek, özel bir güzellik. “Ve temizlik (de verdik).” Çok titiz Hz. Yahya (a.s.). Titiz üstü titiz. “O, takva sahibi biriydi.” Dine, Kitap’a, o devirdeki Allah’ın kitabına çok titiz.

14-“Ana ve babasına itaatkardı ve isyan eden bir zorba değildi.” Anarşist, terörist ruhlu bir insan değildi. Büyüklerine karşı saygılı, hepsini çok seviyor.

15-“Ona selam olsun” diyor Cenab-ı Allah. 15. ayet, Hicri 1400 bittiğinde, 15. Hicri asra girmiş oluyoruz, inşaAllah. “Doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağı gün de.

16-Kitap'ta Meryem'i de zikret. Hani o, ailesinden kopup doğu tarafında bir yere çekilmişti.” Şimdi Mehdiyet’e bakan yönlerine bakalım, işari anlamlarına bakalım; 15 ve 16. Beş ve altısını alırsak; 56 eder. 1956, Risale-i Nur’un serbest bırakıldığı bir tarih. “Doğduğu gün” Biz onu Risale-i Nur’un doğduğu gün olarak alıyoruz, inşaAllah. “Öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün de. Kitapta Meryem’i de zikret. Hani o ailesinden ayrılıp doğu tarafında bir yere çekilmişti.” Hz. Mehdi (a.s.) da kendi şehrinden ayrılıp, başka bir şehre geliyor. Denizi geçecek diyor hadislerde. İstanbul’a gelecek, inşaAllah.

17-“Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti.” Hz. Mehdi (a.s.), Allah tarafından gizlenecek. Zaten gizlenen özelliği çok önemlidir, Hz. Mehdi (a.s.)’ın. Lakabı; gaip’tir zaten (perdeyle gizlenen). Hz. Mehdi (a.s.)’da, Cenab-ı Allah tarafından bir perdeyle gizlenecektir, inşaAllah. Ama asıl manalarından sonra işari anlamlarını okuyorum. Yoksa asıl anlamı aşikar zaten görülüyor. “Böylece ona ruhumuz (Cibril'i) göndermiştik.” Hz. Mehdi (a.s.)’a kim yardımcı olacak? Cebrail (a.s.). “O da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.” Demek ki Hz. Mehdi (a.s.) yanına insan olarak da gelse Cibril (a.s.), sadece onu düzgün bir beşer zannedecek, tanıyamayacak.

18-“Demişti ki: ‘Gerçekten ben, senden Rahman (olan Allah)a sığınırım. Eğer takva sahibiysen (bana yaklaşma).’” Bana yaklaşma diyor Hz. Meryem. Ama bakın takva sahibiysen. Takva sahibi değilsen zaten helale harama dikkat etmezsin. Demek ki mümin bir erkeksen, takvaya dikkat ediyorsan zaten güvenilirsindir. Uyarılması yeterli olur. Uyarılmasa da zaten dikkat eder Müslüman erkek.

19-“Demişti ki: ‘Ben, yalnızca Rabbinden (gelen) bir elçiyim; sana tertemiz bir erkek çocuk armağan etmek için (buradayım).’

20-O: ‘Benim nasıl bir erkek çocuğum olabilir? Bana hiçbir beşer dokunmamışken.’” Cinsel ilişkiye girmemişken, nasıl çocuğum olur diyor. “Ve ben azgın utanmaz (bir kadın) değilken’ dedi.” Herkesle ilişkiye giren bir kadın değilim ben diyor. İffetli bir kadınım diyor.

 


Meryem Suresi, 5-11 Ayetlerinin Tefsiri

(Evlenirken sadece çoğalma hedefi olmaz, çoğalma ancak Allah rızası için olur.)

 

Adnan Oktar'ın 18 Mart 2011 Kaçkar Tv'deki Canlı Sohbetinden

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah'a sığınırım. Meryem Suresi, 5 “Doğrusu ben, arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım, benim karım kısırdır. Ancak bana kendi Katından bir yardımcı armağan et.” Demek ki sırf üremek için çocuk yapılmıyormuş. Ne için yapılıyormuş çocuk? “Doğrusu ben arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım.” Soyun tükenmesinden çekiniyorum, soyun devamının tükenmesinden çekiyorum. “Benim karım  bir kısır (kadın)dır.” Evlenirken de kısır bir kadınla evlenmiş, çocuk oluşması amacı yok. Üreme amacı yok, çoğalma amacı yok, çünkü kısır bir kadınla evlenmezdi öyle bir şey olsa, kısır olmasına rağmen evlenmiş. Çoğalma hedefi yok, çünkü çoğalma ancak Allah rızası için olur, onun da gerekçesini söylemiş. Vahim bir gerekçe var, “arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım” diyor. O konuda tedirgin “soyunun tükenmesinden çekiniyorum” diyor. “Artık bana Kendi Katından bir yardımcı armağan et." Demek ki kısırlık, şu bu hiç önemli değil Allah Katında, asıl olan Allah’a dua edip, Allah’tan istemek, inşaAllah. 

"Bana mirasçı olsun. Yakup oğullarına da mirasçı olsun. Rabbim, onu (kendisinden) razı olunan(lardan) kıl. (Allah buyurdu:) ‘Ey Zekeriya, şüphesiz Biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; Biz bundan önce ona hiç bir adaş kılmamışız.’" O isme benzeyen başka bir isim yok daha önce, diyor. Hz. Yahya (a.s)’ın doğumunu müjdeliyor Cenab-ı Allah. “Dedi ki: ‘Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım." Çok yaşlıyım, iki yönden de bu zor görülüyor, diyor. "’İşte böyle’ dedi. ‘Rabbin dedi ki:” melek söylüyor, “Rabbin dedi ki: ‘Bu benim için kolaydır, daha önce sen hiç bir şey değil iken, seni yaratmıştım.’" Seni yokluktan yarattım, o benim için kolay, diyor Cenab-ı Allah. “Dedi ki: ‘Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver.’ Dedi ki: ‘Senin alametin, sapasağlam iken, üç tam gece insanlarla konuşmamandır.’" Bakın, “üç tam gece insanlarla konuşmamandır.” Bunun da bir anlamı var, bir işari anlamı var, bunu da göreceğiz, inşaAllah. “Böylelikle (Hz. Zekeriya (a.s.)) mescidten kavminin karşısına çıkıp onlara (şu anlamları) işaret etti: ‘Sabah akşam tesbih edin.’" Bir sabah, bir akşam; yani sabah akşam tesbih edin, sabahtan akşama kadar her zaman tesbih edin.