Meryem Suresi, 52-64 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 20 Ocak 2011 tarihli röportajından Meryem Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Ona, Tur'un sağ yanından seslendik ve onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık.” “Ona, Tur'un sağ yanından seslendik.” Bak, sağ yan. Burada özel bir detay var. “Sağ yanından seslendik.” “Onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık.” Şeytandan Allah’a sığınırım, “Ona Rahmetimiz'den kardeşi Harun'u da bir peygamber olarak armağan ettik. Kitap'ta İsmail'i de zikret. Çünkü o, va'dinde doğruydu ve gönderilmiş (Resul) bir peygamberdi. Halkına, namazı ve zekatı emrediyordu ve o, Rabbi Katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı. Kitap'ta İdris'i de zikret. Çünkü o, doğru olan bir peygamberdi. Biz onu yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik. İşte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den, İbrahim ve İsrail (Yakup)in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman (olan Allah')ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlar” diyor. O kadar dindarlar ki coşup, aşka gelip, ağlayarak secdeye kapanıyorlar. “Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler.” Ahir zaman işte. Deccaliyetin devri. Bak; “Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp-uydular. Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır.” Şehvet, sırf cinsellik değildir. Her türlü nefsani istek ve eylem, hepsi. Yani Kuran’a zıt olarak yapılan Kuran dışı her türlü eylem. Kuran’ın, Allah’ın yasakladığı, istemediği tavırlar.

“Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunanlar (onların dışındadır); işte bunlar, cennete girecekler ve hiçbir şeyle zulme uğratılmayacaklar. Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) Kendi kullarına gaybtan vadetmiştir.” Görünmez olarak vadetmiştir. “Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir. Onda ‘boş bir söz’ işitmezler; sadece selam (ı işitirler).” Demek ki boş söz insanı sıkıyor. Dünyada biz nereye gitsek boş söz duyarız. Kahvehaneye gidersin,  sokağa gidiyorsun, televizyonu açıyorsun boş. Çoğu boştur. Boş sözden de insanlar sıkılır. “Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır.” Sürekli yiyecekleri var.  “O cennet; Biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız. Biz (elçiler) ancak Rabbiniz emriyle ineriz.” Cebrail (a.s)’dan bahsediyor bu ayette. “Önümüzde, ardımızda ve bunlar arasında olan her şey O'nundur. Senin Rabbin kesinlikle unutkan değildir.” Allah’ın bir şeyi unutması mümkün değildir. Hepsi sonsuz kısa zaman olan tek bir an içerisinde, bütün olaylar Allah Katı’nda olup bitmiştir ve hepsi Allah’ın hıfzındadır. İnsanda unutkanlık vardır. İnsan nisyan ile malüldür. Yani unutkandır. İnsana verilmiş bir aczdir. Acizliktir. 

 


Meryem Suresi, 52-62 Ayetlerinin Tefsiri

(Dinin özünde güzel ahlaklı olmak vardır.)

 

Adnan Oktar'ın 20 Mart 2011 A9 Tv ve Tv Kayseri'deki Canlı Sohbetinden

ADNAN OKTAR: Meryem Suresi. Şeytandan Allah’a sığınırım, 52. ayet; “Ona, Tur'un sağ yanından seslendik ve onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık.” Bakın, Hz. Musa (a.s)’a “Tur’un sağ yanından seslendik.” Dağın sağ yanından, Tur’un sağ yanı, o ayrı bir konu, onu zamanı gelince konuşacağız, inşaAllah. “Onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık.” Bu da çok derin anlamı olan Kuran’daki bir ifadedir. Bakın, “Onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık. Ona Rahmetimiz'den kardeşi Harun'u da bir peygamber olarak armağan ettik.” Allah ona bir nimet olarak Hz. Harun (a.s)’ı ona sunuyor. “Kitap'ta İsmail'i de zikret. Çünkü o, va'dinde doğruydu.” Müslüman vaad ettiğinde vaadinde doğru olacak. Allah ona dikkat çekiyor, vaadinde doğru olmak. “Ve gönderilmiş (Resul) bir peygamberdi. Halkına, namazı ve zekatı emrediyordu.” Kim? Hz. İsmail (a.s). Zannediyorlar ki sadece Peygamberimiz (s.a.v) getirmiş namazı. Bütün Peygamberler de, Hz. Adem (a.s) da dahil, aynı bizim bu kıldığımız namazı kılıyordu. Bütün Peygamberler bizim kıldığımız namazı istemiştir. Allah’ın emri olarak. “Namazı ve zekatı emrediyordu.” Bütün Peygamberler de zekatı emretmişler. “Ve o, Rabbi Katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı.” Allah’ın razı olması çok önemlidir bir insandan. “O da razı olunan bir insandı” diyor. 

“Kitap'ta İdris'i de zikret. Çünkü o, doğru olan bir peygamberdi.” Allah tek tek Peygamberleri anlatıyor. Bakın, “Kitap’ta İdris’i de zikret.” Biz de şu an Hz. İdris (a.s)’ı zikrediyoruz. “Çünkü o, doğru olan bir peygamberdi.” Yalan söylemiyor, dürüst. Allah doğruluğun, dürüstlüğün, samimiyetin sürekli üzerinde duruyor. “Biz onu yüce bir mekana (makama) yükseltmiştik.” Hz. İdris (a.s)’ı. Onun özel bir makamı var. Hz. İsa (a.s) gibi, özel bir makam, özel bir boyut. “Biz onu yüce bir mekan (makama) yükseltmiştik.” “İşte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem'in soyundan.” Demek ki bütün insanlar Hz. Adem (a.s) soyundan, hepsi kardeş. “Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den, İbrahim ve İsrail (Yakup)in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler.” İbrahim ve İsrail (Yakup)’in soyundan. Hz. Mehdi (a.s) da bu soydandır. “Doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler” Doğru yola eriştiren kim? Allah. Bakın, “seçtiklerimizden” diyor. Demek ki “ben Hz. Mehdi (a.s) olacağım” demekle Hz. Mehdi (a.s) olunmuyormuş. Nasıl oluyormuş? Allah’ın seçmesi gerekiyor; “seçtiklerimizdendir.” Peygamberler de Allah tarafından seçiliyor. İstemekle Peygamber olunmaz, Allah’ın seçmesi lazım. 

“Onlara Rahman (olan Allah')ın ayetleri okunduğunda (Allah’ın ayetleri okunduğunda) ağlayarak secdeye kapanırlar.” Peygamberlerin özelliği, çok derin imana sahipler, ağlayarak secdeye kapanıyorlar. Nasıl bu? Aşktan, coşkudan, Allah sevgisinden. O kadar derin imanları var ki, o kadar kalpleri coşuyor ki secdeye kapanıyorlar ağlayarak, sevinç ağlaması. “Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler.” Asrımız işte, deccaliyetin hakim olduğu bu asır. İnsanların büyük bir bölümü, dünyanın yüzde 99’u namaz kılmıyor, yüzde 99’u. Bir tek Türkiye’de dindarlık canlı ve güçlü. “Ve şehvetlerine kapılıp-uydular.” Şehvet demek, dünyevi her türlü çıkar, her şey demektir. Sırf cinsellik değil. “Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır.” Allah, “azgınlıklarının karşılığıyla cezalandıracağım” diyor. “Ancak tevbe eden, iman eden,” bakın, “tevbe eden,” tevbe etmek çok önemli. Estağfirullah deyip tevbe edecek Müslüman. “Ya Rabbi beni affet diyecek, Allah bizleri affetsin” diyecek. “İman eden,” son derece imanlı olacak, samimi Allah’a iman edecek, “ve salih amellerde bulunanlar (onların dışındadır); işte bunlar, cennete girecekler ve hiçbir şeyle zulme uğratılmayacaklar.” 

Dinin özüne bakmak lazım. Dinin özünde cennet, cehennem vardır; doğru olmak vardır, insanlara zulmetmemek; iyi ahlaklı, güzel ahlaklı olmak vardır. Güzel ahlaklı olanlar Allah’ın rızasını kazanıp, cennete giriyorlar ve sonsuz yaşıyorlar. Peygamberlerine iman edeceğiz, meleklerine iman edeceğiz, kadere iman edeceğiz, hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine iman edeceğiz; bu kadar, karmaşık değil. Var tabii detaylar da, aşağı yukarı bu kadar. Din çok sadedir, Allah’ın bizden istediği de çok sadedir. Sadece çok iyi insan olacağız, Allah’ı çok seveceğiz, sonunda da Allah’ın rızasını kazanıp inşaAllah cennete gideceğiz. “Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) Kendi kullarına gaybtan vadetmiştir.” Görünmez olarak vadetmiştir. Adn cennetleri görünmüyor, başka bir boyuttadır ama Allah; “size vaat ettim” diyor. “Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir.” “Mutlaka bu vaadimi yerine getireceğim” diyor Allah. “Cennette boş bir söz işitmezler; sadece selam işitirler” güvenlik işitirler, her yerde güvenlik var. Dünyada hep korkular vardır. Bir yere gidiyor adam, öldürülme korkusu vardır, yaralanma korkusu var, iftira korkusu var, alay edilme korkusu var, hata yapma korkusu var, hastalık korkusu var. Var, var, var, var. Hiçbiri cennette yok. Sadece güven var, güvenlik var; yani bir yön olarak, hayatın bir yönü olarak güvenlik hakim. “Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır.” Yiyecek kazanmak için sabahtan akşama kadar çalışmıyorlar. Bakın, bütün insanlar küçük küçük dükkanlarda, küçük küçük iş yerlerinde, beton yığınları içinde bütün dünya çalışıyor. 2 metrekarelik, 3 metrekarelik, 5 metrekarelik beton yığınları içinde bütün ömürleri geçiyor. 

 


Meryem Suresi, 59-63 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 22 Mayıs 2010 tarihli röportajından Meryem Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler” Namazları bıraktılar diyor Allah. “Ve şehvetlerine kapılıp-uydular.” Şehvet sadece cinsel ilişki değildir, yani her şey. İnsanın nefsine, çıkarına uygun olan her şey. Nefsani olan her şey. “Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır. Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde,” yani samimi yaşayan, samimi ibadet edenler, “bulunanlar (onların dışındadır); işte bunlar, Cennete girecekler ve hiçbir şeyle zulme uğratılmayacaklar.Adn Cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) Kendi kullarına gaybtan vadetmiştir.” Yani görünmez olarak vadetmiştir. Görmedikleri halde vadediyor Allah. “Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir.Cennette Adnan Cennetlerinde ‘boş bir söz’ işitmezler; sadece selam” yani güvenlik, rahatlık bunları işitirler diyor. “Sabah akşam, onların rızıkları orada (bulunmakta)dır.” Sürekli tükenmeyecek yiyecekler vardır diyor Allah. “O Cennet; Biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız.” Takva sahibi, Allah’ın dinine titiz olanlar, samimi olanları “varisçi kılacağız.” Yani Biz oraya onları göndereceğiz. 

 


Meryem Suresi, 59-63 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 11 Ekim 2010 tarihli röportajından Meryem Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Meryem Suresi 59. Bak 59. ayette diyor ki Cenab-ı Allah. 59; “Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)’ı kaybettiler.” Mesela asrımızda öyle oldu. 1,5 milyarlık İslam aleminde, yani ancak % 10’dur namaz kılanların sayısı. “Ve şehvetlerine kapılıp-uydular.” Yani helali olmayan kişilerle ilişkiye girmek veyahut Kuran’ın helal kılmadığı her şeyi yapmak. Şehvet demek sırf cinsellik anlamında değil. Mesela bir şeye karşı tutkulu bir istek duymak, gayri meşru bir şeye karşı, kötü, yanlış olan bir şeye karşı istek duymak, inşaAllah. “Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır.” Yani gayri meşru helali olmayan tarzda, Kuran’ın ölçülerinin dışında hareket eden herkes yaptıklarının karşılığını alacaktır diyor, Allah. “Ancak tevbe eden,...” yani Allah’a tevbe eden, “...iman eden ve salih amellerde bulunanlar,...” samimi olanlar “...başkadır. İşte bunlar, cennete girecekler ve hiçbir şeyle zulme uğramayacaklardır.” Yani hiçbir aşamasında, ne ölürken, ne öldükten sonra, ne Araf’ta, hiçbir yerde rahatsız olmayacaklardır diyor, Allah. “Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah) onu kullarına gaybdan vadetmiştir. Şüphesiz O’nun va’di yerine gelecektir.” Yani Allah gaybı vaadidir diyor.  “Bu Allah’ın va’di yerine gelecektir. Orada ‘boş bir söz’ işitmezler” yani boş dedikodular, gereksiz konuşmalar yoktur Cennet’te diyor. “Sadece selam (ı işitirler).” Yani güzel, güvenlik dolu sözler işitirler. “Sabah akşam, onların rızıkları orada (bulunmakta)dır.” Sürekli yiyecekleri hazırdır diyor, Allah. “O cennet; biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız.” Takva, yani Allah’ın hükümlerine tam uyanları Cennete alacağız diyor, Allah, inşaAllah.

 


Meryem Suresi, 59-63 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 25 Şubat 2011 tarihli röportajından Meryem Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Meryem Suresi, şeytandan Allah’a sığınırım; “Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp-uydular. Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır.”Namaz kılınmamasının büyük bir suç olduğunu söylüyor Allah. İlk özellikle onu belirtiyor Allah. “ve şehvetlerine kapılıp-uydular.” Şehvet dünyevi her türlü çıkar ve eğlencedir, sırf cinsellik değildir şehvet. Allah için olmayan dünya sevgisi. “Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunanlar (onların dışındadır); işte bunlar, cennete girecekler ve hiçbir şeyle zulme uğratılmayacaklar. Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) Kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir. Onda ‘boş bir söz’ işitmezler; sadece selam (ı işitirler).” Yani güvenlik. “Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır. O cennet; Biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız.” “Cennete varisçi kılacağız” diyor Allah.

 


Meryem Suresi, 60-62 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar’ın 14 Kasım 2013 tarihli sohbetinden Meryem Suresi ile ilgili açıklamalar. 

 

ADNAN OKTAR: Cenab-ı Allah, Meryem Suresi 61, şeytandan Allah’a sığınırım. “Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) Kendi kullarına gaybtan vadetmiştir.” Bak, Kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Yani gayb ne demek? İnsanlar gözüyle görmemiş Cenab-ı Allah’a iman ediyor ve inanıyor Cenab-ı Allah söylediği için. Veya Allah’ın dediğinin doğru olduğunu görüyor, “gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir.” “Ancak” diyor Cenab-ı Allah Meryem Suresi 60’ta; “Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunanlar (onların dışındadır)” yani onlar Allah tarafından korunacaktır. Nasıl? Samimi olanlar. “İşte bunlar, cennete girecekler ve hiçbir şeyle zulme uğratılmayacaklar.”

62. Ayette;“Onda 'boş bir söz' işitmezler; sadece selam (ı işitirler)” yani esenlik, güvenlik, barış, huzur, özellikle dünyada böyle bir karmaşa yaratılıyor ki, cennet özlensin diye. Eğer dünya huzurlu olsaydı, insanlar cenneti özlemezdi. Yani cennetin kıymetini o kadar iyi bilmezlerdi. Dünyada muazzam bir güvensizlik yaratıyor Allah. İnsanlar evlerinin etrafını dikenli tellerle çeviriyor, sokağa çıkarken dikkatli oluyorlar, kapılarının önüne köpek koyuyorlar, akıl almaz titizlik gösteriyor, çok özen gösteriyorlar ki, aman aman bir şey olmasın diye. Ama cennette ne tel örgüler var, ne korunmak için köpek. Köpekler sevmek için var. Kediler sevmek için var. Kuşlar sevmek için var. Ne silah var, ne bıçak var, ne bomba var cennette. Sadece sevgi, güzellik, iyilik ve bereket var, maşaAllah.

 


Meryem Suresi, 61-64 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 14 Nisan 2011 tarihli röportajından Meryem Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım; “Adn Cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) Kendi kullarına gaybtan vadetmiştir" "(görünmez olarak vadetmeştir)” diyor Allah. Biz Cenneti görmüyoruz, iman ediyoruz. “Şüphesiz O'nun vaadi yerine gelecektir. Onda ‘boş bir söz’ işitmezler; sadece selam (ı işitirler). Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır. O cennet; Biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız”, yani “güzel ahlaklı, sevgiden, estetikten, temizlikten hoşlanan insanları, Allah’ı aşkla seven insanları ona varisçi kılacağız” diyor, Allah.  “Biz (elçiler) ancak Rabbiniz emriyle ineriz. Önümüzde, ardımızda ve bunlar arasında olan her şey O'nundur. Senin Rabbin kesinlikle unutkan değildir”.Bu vahiy kesilişinden sonra tekrar gelişinde Cebrail (a.s.)’ın Hz. Peygamber (s.a.v.)’e söylediği söz, bu ayet.

 


Meryem Suresi, 61-64 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 23 Kasım 2010 tarihli röportajından Meryem Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Meryem Suresi; Şeytandan Allah’a sığınırım. “Adn Cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) Kendi kullarına gaybtan vadetmiştir.” Gayptan görünmez olarak vadetmiştir. “Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir.” Allah her vadini yerine getiriyor. Mehdi (a.s.)’yi vadettiğinde yerine getiriyor. İsa Mesih (a.s.)’i vadettiğinde getiriyor, Kıyamet’i vadettiğinde getiriyor. Adn Cennetleri de Allah’ın vadidir, onu da göreceksiniz, diyor Cenab-ı Allah. “Onda ‘boş bir söz’ işitmezler; sadece selam (ı işitirler). Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır.” Yiyecek, her türlü yiyecek var, inşaAllah. “O Cennet; Biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız.” Allah Müslümanlar’a vereceğim, diyor Cennet’i. “Biz (elçiler) ancak Rabbiniz emriyle ineriz. Önümüzde, ardımızda ve bunlar arasında olan her şey O'nundur.” Cenab-ı Allah’ındır. “Senin Rabbin kesinlikle unutkan değildir.”