Bakara Suresi, 249-253 Ayetlerinin Tefsiri

Sayın Adnan Oktar'ın 2 Aralık 2010 tarihli röportajından Bakara Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Bakara Suresi 249, “Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki: "Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir”. Talut o devrin Mehdi’si, Peygamber değil, o devrin Mehdi’si. “"Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim ondan içerse, artık o benden değildir ve kim de -eliyle bir avuç alanlar hariç- onu tadmazsa bendendir”. Mesela suyu içmek helaldir, suyun başına giden bir insan istediği kadar içer. Ama demek ki, lider olan insan helal olan bir şeyi de gerekirse, dinin menfaati varsa, İslam’ın menfati varsa kısıtlayabilir, faydası açıksa hareket kısıtlaması yapabilir. “Küçük bir bölümü hariç (hepsi sudan) içti” dinlemiyorlar. İmama, lidere itaatin önemini Kuran vurguluyor. “O, kendisiyle beraber iman edenlerle (ırmağı) geçince onlar (geride kalanlar): "Bugün bizim Calut'a” o devrin deccaline, “ve ordusuna karşı” deccalin ordusuna karşı “koyacak gücümüz yok" dediler”. Bunun ebcedi de 1942 yılını veriyor, 2. Dünya Harbi dönemi. “(O zaman) Muhakkak Allah'a kavuşacaklarını umanlar (şöyle) dediler: "Nice küçük topluluk, daha çok olan bir topluluğa Allah'ın izniyle galib gelmiştir” Bak, "Nice küçük topluluk, daha çok olan bir topluluğa Allah'ın izniyle galib gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir." Bunun ebcedi 2010 tarihini veriyor. Tam 2010, inşaAllah. Talut’un ordusu, Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadislerinden de bellidir 313 kişidir. Hatta Peygamberimiz (s.a.v.) diyor, Hz. Mehdi (a.s.)’nn talebelerinin sayısı belirtirken, “Talut’un ordusu kadardır” diyor. Talut’un ordusu ne kadar? 313 kişi. Burada o zaman Talut’tan kastedilen Hz. Mehdi (a.s.) kastedilmiş oluyor, Hz. Mehdi (a.s.)’ye işaret edilmiş oluyor. Bu ayet doğrudan Hz. Mehdi (a.s.)’ı işaret eden bir ayettir. “Onlar, Calut ve ordusuna karşı,” Calut, o devrin deccali. “Ve ordusuna karşı meydana (savaşa) çıktıklarında, dediler ki: "Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır, adımlarımızı sabit kıl (ayaklarımızı güçlü kıl, kaydırma) ve kafirler topluluğuna karşı bize yardım et." Demek ki, Müslümanlar’a bir saldırı olduğunda Müslümanlar ne diyecek? “Rabbimiz üzerimize sabır yağdır, adımlarımızı sabit kıl,” ayaklarımızı sabit kıl, “kaydırma ve kafirler topluluğuna karşı bize yadım et,” deccal ordusuna karşı bize yardım et. “Böylece onları, Allah'ın izniyle yenilgiye uğrattılar.” Şeddesiz 1999, şeddeli 2029 tarihini veriyor. “Böylece onları, Allah'ın izniyle yenilgiye uğrattılar.” İnşaAllah 2029’da bitmiş olacak. “Davud Calut'u öldürdü” o devrin deccalini öldürmüş oluyor. “Allah da ona mülk ve hikmet verdi; ona dilediğinden öğretti. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmı ile bir kısmını def'i (engellemesi) olmasaydı, yeryüzü mutlaka fesada uğrardı. Ancak Allah, alemlere karşı büyük fazl (ve ihsan) sahibidir”. “Eğer Allah'ın, insanların bir kısmı ile bir kısmını def'i (engellemesi) olmasaydı,” deccal ordusunu Mehdi (a.s.) ordusu ile Allah engelliyor işte, ortadan kaldırıyor. Kuran ona işaret ediyor. “Ancak alemlere karşı Allah büyük fazl ve ihsan sahibidir”. İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir; onları sana bir hak olarak okuyoruz. Sen de gönderilen elçilerdensin. İşte bu elçiler; bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. Onlardan, Allah'ın kendileriyle konuştuğu ve derecelerle yükselttiği vardır. Meryem oğlu İsa'ya apaçık belgeler verdik” bu da 2017 tarihini veriyor. Hz. İsa (a.s.)’nın faaliyetlerinin en yoğun olduğu yıllar, inşaAllah. “O’nu Ruhu'l-Kudüs'le (Kutsal Ruh ile) destekledik.” Kutsal ruhla destekledik. “Şayet Allah dileseydi, kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, onların peşinden gelen (ümmet)ler, birbirlerini öldürmezdi”. Alevi-Şii kavgası, Vahabi-Sünni kavgaları veyahut diğer Protestanların, Evanjeliklerin Katoliklerle olan savaşları.  “Birbirlerini öldürmezdi. Ancak ihtilafa düştüler; onlardan kimi inandı, kimi inkar etti. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi.” Onu kaderde yaratan Benim diyor Allah. “Ama Allah dilediğini yapandır.” “Artık kim tağutu” deccaliyeti, “tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulba yapışmıştır”, Urvet-ül Vuska, Hablillahi’l Metin, Allah’ın ipi. “Bunun kopması yoktur”. Allah’ın kopmaz, koparılmaz ipi, Kuran, doğru yol. “Allah işitendir, bilendir.”