SAYIN ADNAN OKTAR’IN A9 TV’DEKİ CANLI SOHBETİ (14 ARALIK 2011; 01:00)
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Taha Suresi, 82-86.
“Gerçekten Ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup’’ Salih amel nasıl? Samimiyet. Samimi olarak İslam’ı yaşayan.
“sonra doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım.’’ Ama doğru yolda gitmesi şartıyla.
“Seni kavminden 'çarçabuk ayrılmaya iten' nedir ey Musa?’’ diyor Allah. Birden bu ayete geçiyor. Lider mutlaka kavminin başında olması lazım.
“Dedi ki: ‘Onlar arkamda izim üzerindedirler, hoşnut kalman için, Sana gelmekte acele ettim Rabbim.’ Dedi ki: ‘Biz senden sonra kavmini deneme (fitne)den geçirdik, Samiri onları şaşırtıp-saptırdı.’’ O devrin münafığı.
“Bunun üzerine Musa, kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndü. Dedi ki: "Ey kavmim, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı?’’ Mesela şimdi de bize güzel bir vaadde bulunuyor Allah. İttihad-ı İslam, Mehdiyet, Hz. İsa Mesih (a.s)’ın inişi.
“Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi?’’ adamlara uzun geliyor.
“Yoksa Rabbinizden üzerinize kaçınılmaz bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?’’
Sayın Adnan Oktar'ın 8 Şubat 2010 tarihli röportajından Taha Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Bismillah. Şeytandan Allah'a sığınırım. Diyor ki Cenab-ı Allah, Hz. Musa'nın dilinden, 83. ayet, Taha suresi. “Seni kavminden çarçabuk ayırmaya iten nedir ey Musa”, diyor. Hz. Musa dedi ki, “Dedi ki; “onlar arkamda izim üzerindedirler. Hoşnut kalman için sana gelmekte acele ettim Rabbim”, diyor. İnşaAllah. Ben niye İstanbul'dan ayrılmıyorum? Allah'ın rızası en çok burası olduğu için. Allah'ın rızası burada olduğu için. Ağabey konumunda olan insan hiçbir zaman için etrafındaki insanı bırakmaması lazım. Ne olursa olsun. Niye Türkiye'den ayrılmıyorum? Vatanım olduğu için.
Niye İstanbul'dan ayrılmıyorum? Vatanımız olduğu için. İnşaAllah. Vatandan ayrılmaz. Yani bu hicret ayrı bir şey değil. Hicret yaşama imkanı kalmamıştır. Yani %100 öldüreceklerdir. Kurtuluşu yoktur. Can hayana kaçarsın. Ama bir yerde zorluklar var diye orası terk edilmez. O zaman Bediüzzaman’da burayı terk etmesi gerekiyordu. Said Nursi Hazretleri'nin 30 yılı hapse geçti. O zaman kaçıp gitmesi gerekiyordu değil mi? Herhangi bir ülkeye kaçıp gitmesi gerekiyordu. Bunu yanlış değerlendirmek olmaz. Çileye talip olmuştur. 30 yıl hapislere yatmıştır. Ama vatanını bırakmamıştır. Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri de öyle. Çok çetin şartlarda olmuştur fakat vatanını bırakmamıştır.
“Dedi ki, biz senden sonra kavmini deneme fitneden geçirdik. Samiri onları şaşırıp saptırdı”. O devrin münafığı Samiri. Şaşırtıp, önce şaşırtıyor sonra saptırıyor. “Bunun üzerine Musa kavmine oldukça kızgın ve üzgün olarak döndü”. Hz. Musa böyle heyecanlı bir peygamber. Yani sinirlenebilen, mesela korkuyor bazen. Allah “korkma” diyor, “peygamberler korkmaz” diyor. Heyecanlı ruhu. Bu imtihan açısından çok makbuldür. Mesela bazı insanlar yanında bomba patlasa kıpırdamaz. Hiç etkilenmezler. Ama bazı insanlar çok heyecanlıdır. Yani en ufak bir şeyle irkilir. Mesela sese, kokuya. Herhangi bir harekete karşı çok irritedir. Yani böyle çok etkilenme gücü yüksektir. Bu daha imtihan açısından daha makbuldür. Yani duyarsız bir insansa duyarlı bir insanın imtihanı daha çok kıymetlidir. Yani korkmaya açık bir insanın cesareti makbuldür. Korkmayı bilmeyen bir adamın cesareti makbul olmaz.
“Bunun üzerine Musa kavmini oldukça kızgın üzgün olarak döndü. Dedi ki: “Ey kavmim Rabbiniz size güzel bir vaatte bulunmadı mı? Size verilen söz ya da süre pek mi uzun geldi?” Mesela şimdi İslam'ın hakimiyetini Cenab-ı Allah vaat etmiştir. O süre insanlara uzun geliyor. Mesela 30 yıl sürmesi, 40 yıl sürmesi uzun geliyor. O yüzden reddedebiliyorlar mesela Mehdi'nin çıkışını, İslam'ın hakimiyetini reddedebiliyorlar. Halbuki Allah her zaman uzun vakti kullanır. Mesela Hazreti Musa çölde 40 yıl kalmıştır, kavmiyle beraber. Allah uzun zamanlar kullanır. Mesela peygamberlik 40 yaşında geliyor peygambere. 20 yaşındayken gelmez. Gelmiyor yani. 25 yaşında gelmiyor. Yani ne yaparsa yapsın gelmez. Mesela Mehdiyet’le İslam'ın hakimiyeti şimdi söylüyoruz.
Mesela birkaç yıl içerisinde bekleyen insanlar var. Böyle bir şey olmaz. Yani onun bir zamanı var. Mutlaka o zamanın geçmesi gerekiyor. Biz mesela geceli gündüzlü faaliyet yapıyoruz. Dalwinizmi anlatıyoruz, materyalizmi anlatıyoruz, televizyonlara çıkıyoruz. Hiç etkisi olmaz o anlamda. Allah'ın dediği tarih gelmedikten sonra hakimiyet olmaz. Yani mutlaka o vaktin gelmesi gerekiyor. Şimdi biz hakikaten heyecanlıyız. En fazla bir yıl heyecanımız şey oluyor. Diyoruz ki hemen olsun. Olmaz. Yani insanlar hemen anlasın istiyoruz. Hemen anlamaz insanlar. Çünkü kalpler Allah'ın elinde. Allah'ı istemediğimi anlayamıyorlar. Ama vakti geliyor. Bu sefer de şaşırtıcı şekilde herkes kabul ediyor. Yani en alakasız gibi görünen adamlar bile bakıyorsun kabul etmişler. O da çok şaşırtıcı oluyor. Ani gelişme oluyor. MaşaAllah.
Bak, “dediler ki; “biz sana verdiğimiz sözden kendimizden dönmedik. Ancak o kavmin Mısır halkının süs eşyalarına bir takım yükler yüklenmiştik. Onları ateşe attık. Böylece Samiri'de attı.” İşte mücevher, çıkar, para insanları çok etkiliyor. Kur'an buna işaret ediyor. Bir de insanları tek bir insan saptıra biliyor. Kur'an buna işaret ediyor. Bir de insanları, tek bir insan saptırabiliyor. Yani insan genelden dengelidir. 50'ye 50'dir. Mesela bir insanı 49'a çevirebilirsin. Olumsuza götürebilir bir insan istese. Mesela kötü bir arkadaş geriye çevirebilir. Ama istese 51 daha geriye götürebilir. Mesela bir genç kıza desen ki sabah kalktığında ya bugün çok kötüsün desin inanır o. Toparlanamaz akşam o kadar toparlanamaz. Kesinlikle. O büyü etkisi yapar yani imkansız.
Yani kötü bir de olsa ya “bugün ne kadar dinsizim” falan dersen o birden canlanır. Yani insan kadar telkine açık bir varlık çok şeydir. Onun için mesela internette insanlara mesela yayın yapan bir televizyon kanalı oluyor. Bir tane mail gönderiyor. Diyor ki falanca çok kötü ya siz niye çıkarttınız bu televizyonu diyor. Adam allak bullak oluyor böyle. Beynime bir gidiyor bir giriyor böyle. İradesi zayıf olduğu için. Yani nereden çıktı bu söz diye ona tavır koyamıyor. Hatta iki veya üç olduğunda bacakları ayrılıyor, gücü yetmiyor. Onun için yani olumsuz telkine karşı olumlu telkin çok önemlidir. İnsanlarda öyle bir zaaf vardır. Mesela siyasi liderler çıkıyor bazen. Mesela birisi bir olumsuz konuşma yapıyor. Ertesi gün anket yapılıyor. Halkın oy verme oranında %4 düşüş oldu diyor. Yani sırf o konuşmadan adam allak bullak oluyor.
Amerika'da da var öyle. Mesela diyorlar ki farz edelim, Obama diyorlar işte şöyle bir suçu işlemiş vaktinde diyorlar. Öyle duyduk. Hemen anket yapılıyor. İnsanın iradesizliğini görmeniz açısından en azından 2 puan 3 puan düşüş oluyor. Mesela diyorlar ki euro değer kaybediyor diyorlar. Akşam gördüm şimdi. Bu muazzam paniğe sebep olur. Herkes eurodan çeker. Yani euroyu dolara çevirtir. Çok kurnaz Amerikalılar yani. Çok uyanıklar. Amerikan dolarının hiçbir şey olmuyor. Kıpırda mı? Olmuyor. Ama mesela Euro çocuk beşiği gibi sallanıyor. Hatta diyor ki, bak en fazla iki yıla kadar diyor Euro tedavülden kalkabilir. Aman diyor Euro'ya yatırım yapmayın.
Çok kurnaz bir ifade. Yani böyle bir ifadeye halkın %90’ı direnemez. Mümkün değil yani. İlla ki gider bozdurur o parayı. Gücü yetmez. Yani iki yıl ne demek? İki yıl sonra param yok olacak anlamına geliyor. Sen ona ne dersen de aksini söyleyin mümkün değil. Bu nasıl oluyor? Mesela ünlü bir ekonomist çıkacak. Obama çıkacak. Bilmem Fransız devletinin ileri gelenleri çıkacaklar. Diyecekler ki işte euro muazzam değer kazanacak şu şu şu sebeplerden. Bu sefer muazzam gelişme oluyor. Mesela Türkiye'de de bazen böyle bir herhangi bir eskiden öyle olurdu. Bir söylenti olurdu. Siyasilerin güçlü olduğu dönemlerde. Ekonomi Allah bullak olurdu. Bir anda. Yani biliyorsun enflasyon muazzam tırmanır. Hatta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer herhalde bir kitap çıkartmıştı. Anayasa. Kimin başını atmıştı? Ecevit'in başını.
Yazık adamcağız. Allah bullak oldu ekonomi. Yani sırf onun hareketi. O şeyden de muazzam telkin etkisini yaptı. Onun için biz kendi toplumumuzu sözle Allah bullak olmaya karşı eğitmemiz gerekiyor. Yani sözle hiç yıkılmayacak hale getirilmesi lazım. Mesela bak, Türk-İslam Birliği olacak dedim. Bu olumlu bir telkin olduğu için aynı zamanda. Hakikaten olacak ama olumlu bir telkin. Alabildiğinin yollar açılmaya başladı. Yani süratle gelişiyor Türk-İslam Birliği. Bakın her gün görüyorsunuz gazete haberlerini. Ortada bunun hiç lafı yoktu daha önce. Mesela iki kişi çıkıyordu daha önce. Türk-İslam Birliği olur mu ya adamlar biz tanımayız, bilmeyiz, o adamlar yabancıyız zaten. Onlarla öyle bir birlik olmaz. Ayrıca Avrupa buna müsaade etmez, Amerika da müsaade etmez diyorlardı. Hakikaten olmuyordu. Ama ben onların bahanelerini hepsini ortadan kaldırdım. Şu an kimse bir şey diyemiyor. Değil mi? Yani itiraz edecekleri konu yok şu an. Yani şu nedenle Türk-İslam Birliği olamaz diyen kimse yok şu an. O yüzden de alabildiğine gelişiyor şu an. Çığ gibi gelişiyor. Durdurulamıyor.
SUNUCU: Daha demin haber başlıklarında gösteriyorlardı.
ADNAN OKTAR: Yani siyasilere sivil katkı olmazsa, taban katkısı siyasilerin bir şeye gücü yetmez. Öyle bir şey olmaz. Mesela Türkiye'de sol yok oldu. Bakın dikkat edin. Bir daha söylüyorum. Türkiye'de sol yok oldu. Bunu kim söylüyor biliyor musunuz? Solun en ileri gelen elemanları söylüyor. Yani bütün solcular bunu ittifakla söylüyorlar. Bunu CHP'de söylüyor. Türkiye'de dediler. Sol yok oldu. Artık biz oyumuzu sağdan alacağız diyorlar. Doktorum niye yok oldu acaba sol Türkiye'de ve kim yok etti? Samimi olarak söyle.
ALTUĞ BERKER: Hocam sizin yaptığınız faaliyetlerle oldu Allah'ın izniyle. İnşaAllah.
ADNAN OKTAR: Bakın sol neyin üstüne dayanıyor biliyor musunuz? Darwinist materyalist sistem üstüne dayanır. Darwinist materyalizm yıkıldığında sol yıkıldı. Solun dayanacağı, çünkü ilmi bir dayanağı vardı eskiden, felsefi dayanağı vardı. Mesela Ecevit de o zamanlar o çizgideydi. Yani Darwinist, materyalist, sosyalist çizgideydi. Partinin de yapısını ona kaydırmışlardı. Yani zemin oradan kaynaklanıyordu.
O yıkılınca Parti otomatik sağa kaydı. Mecburlar. İnşaAllah. Ama işte bunu siyasiler elde etmiyor. Bunu sivil taban elde ediyor. Yani biz elde ettik. Yani sol siyasette yıkılmadı Sol kültürle yıkıldı, bilgiyle yıkıldı. Darwinizm, materyalizmin yıkılması ile yıkıldı. Sağın iktidar olmasını da yine sivil eğitim sağlar. Yani mesela AKP iktidarı da olsun, mesela Saadet Partisi'nin iktidarı da, Saadet Partisi mesela biliyorsun başbakan olmuştu hocamız. Ama yani muazzam çalışma yapılmıştı o devirde. Yani anti-materyalist, anti-dawinist çalışma yapıldı. O otomatik yansımıştı.
ALTUĞ BERKER: İnşaAllah. Türkiye çapında 1500'e yakın konferans vermişti hocam sizin şeylerinizde.
ADNAN OKTAR: Şimdi anlat doktorum dinleyebilirim seni.
ALTUĞ BERKER: Bu biz bütün iller dahil olmak üzere yaklaşık 1500'e aşkın yerde konferans verdik. Sizin eserlerinizden yola çıkarak. Evrim teorisinin geçersizliği, yaratılış gerçeği konusunda. Allah'ın varlığını ve birliğinin delillerini, bilimsel delillerini ortaya koyduk, inşaAllah. Bütün kasabalarda hatta 2-3 defa yaptık. İllerde yine aynı şekilde 3'er defa yapmış olduk. Bu şekilde dediğiniz gibi bir tabandan gelen bir uyanış oldu, inşaAllah. Halk bilinçlendi. İnşaAllah, zaten Müslüman olan halkımız daha bir bilinçlenmiş oldu din konusunda. Sol dediğiniz gibi ya da tarafsızlar tamamen sağa kaymış oldular Allah'ın izniyle.
ADNAN OKTAR: Siz kasaba-kasaba gezdiniz değil mi?
ALTUĞ BERKER: Evet inşallah.
ADNAN OKTAR: Şehir-şehir gezdiniz.
ALTUĞ BERKER: Gezdik.
ADNAN OKTAR: Darwinizm ve materyalizm geçersizliğini anlattınız. İman hakikaten anlattınız.
ALTUĞ BERKER: Evet, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Bu işte iktidara da yansır. Yani bu çalışma iktidara yansır. İnşaAllah. Herkese yaradı yani bütün sahaya yaramış oldu. Yoksa Darwinizm, materyalizm Türkiye'de hakim olsa sol ezici şekilde iktidara gelirdi. Çeşit-çeşit partilerle. Tek bir partiyle değil. Yani komünist düşüncede hakim olurdu. Çok güçlü olarak hakim olurdu. Ezici şekilde iktidara gelirdi. İtalya'da, Fransa'da komünizmin hakim olması yani komünistlerin güçlü olmasının nedeni Darwinizmin güçlü olmasıydı. Sebep buydu. Mesela Amerika'da komünistlerin zayıf olmasının nedeni Darwinizmin gerilemiş olmasındandır. Yani materyalizm yıkıldığı her yerde sağ güçleniyor.
ALTUĞ BERKER: İnşallah.
Sayın Adnan Oktar'ın 16 Eylül 2010 tarihli röportajından Taha Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: 83, Taha Suresi. “Seni kavminden 'çarçabuk ayrılmaya iten' nedir ey Musa?” Şeytandan Allah'a sığınırım. “Dedi ki: “Onlar arkamda izim üzerindedirler, hoşnut kalman için, Sana gelmekte acele ettim Rabbim. Dedi ki: “Biz senden sonra kavmini deneme (fitne)den geçirdik, Samiri onları şaşırtıp-saptırdı. Bunun üzerine Musa, kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndü. Dedi ki: “Ey kavmim, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa Rabbinizden üzerinize kaçınılmaz bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?” Şeytandan Allah'a sığınıyorum. Asrımıza bakan yönü olarak neyi görüyoruz? “Seni kavminden çabuk çar çabuk ayırmaya iten nedir ey Musa”, Cenab-ı Allah? Sen kavminden ayrı kaldığında kavmin sapıttı diyor. Demek ki, Müslümanlar başlarında makul, akıllı bir lider olursa mükemmel hareket ediyorlar. Ama başlarında birisi olmazsa, biri oradan çekiştiriyor, biri oradan çekiştiriyor, dağılıyorlar. Dengeleri bozuluyor ve anormal hale geliyor ve münafıklara gün doğuyor. Onun için Müslümanların başında Mehdi'nin bulunmasının önemine Kur'an işaret etmiş oluyor. İşari olarak. İnşaAllah. Bak Allah diyor.
“Biz senden sonra kavmini denemeden fitneden geçirdik. Samiri onları şaşırıp saptırdı”. Münafık. Yani Samiri münafıkları temsil eden bir kişi. Saptırdı. Demek ki, münafıklar musallat oluyor. Müslümanların başında birisi olmazsa. Mehdi olacak da münafıklar cirit atacak. Mümkün mü yani? İnşaAllah. Bak diyor ki, “ey kavmim Rabbiniz size güzel bir vaatte bulunmadı mı?” Hazreti İsa inecek demiyor mu Cenab-ı Allah? Mehdi çıkacak demiyor mu hadislerde? Değil mi? İslam dünyaya hakim olacak demiyor mu Kur'an'da?
“Size verilen söz pek mu uzun geldi”, diyor Allah yani o 40 yıllık süre. Mehdi'nin 40 yıllık yapacağı faaliyet size çok mu uzun geldi anlamında da olabiliriz, inşaAllah.
88. ayette. “Böylece onlara böğüren bir buzağı heykeli döküp çıkarttı. İşte bu sizin ilahınız. Musa'nın ilahı budur. Fakat Musa unuttu dediler”. Arapçasında nasıl geçiyor? Dabbe olarak mı geçiyor? Mesela senin bilgisayarında konuşan bir metalden bir şey değil mi? Konuşuyor. Metalden Dabbe. Bize yardımcı oluyor. O zaman da bak onlar da metalden bir Dabbe yapmışlar, o da konuşuyor, böğürüyor diyor bak ayette. Bu konuşuyor o böğürüyor. Münafıkların yaptığı böğürüyor. Müslümanlar hizmet eden de konuşmuş oluyor. İnşaAllah.
Bak “demişlerdi ki” şeytandan Allah'a sığınırım. “Musa bize gelinceye kadar buzağıya karşı bel büküp önünde eğilmekten kesinlikle ayrılmayacağız.” Demek ki Mehdi başında olursa toplumun insanlar ne darwinizme, ne materyalizme sapıtmaya gitmiyorlar. Değil mi? “Musa bize geri gelinceye kadar”. Mehdi gelinceye kadar devam ediyor. İşaret bu ayette. Geldim mi kimse bir şey yapamıyor. İnşaAllah. “Ey annemin oğlu sakalımı başımı tutup yolma”. Demek ki sakal da var, saç da var. Tutacak kadar bir saçı var. Ve sakalı var. Bunu Kur'an durduk yere söylemez Cenab-ı Allah. Bir işarettir. İnşaAllah. Aynı şekilde Mehdi'ye bir işarettir. İnşaAllah. Efendim o sayfanın devamında.
123. sure, Taha suresi. “Artık size benden bir yol gösterici gelecektir”. Bir Mehdi gelecektir. “Kim benim hidayetime (Mehdi'me) uyarsa”, hadi Mehdi isminin şey, türevi. “Kim benim hidayetime uyarsa, kim benim Mehdi'me uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmaz”. Ebcedi net 1982 tarihini veriyor. Açıp baksın, hesap etsinler. Mehdi'nin ilk yıllarını, inşaAllah. “Kim de benim zikrimden yüz çevirirse artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır”. Eğer beni anmazsanız ekonomik kriz çıkarırım diyor Allah. Bak açık ayet, Kur'an ayeti.
OKTAR BABUNA: Sıkıntılı geçim, maşaAllah.
ADNAN OKTAR: Ekonomik kriz çıkarırım diyor bakın. “Kim benim zikrimden yüz çevirirse”, Allah anılmazsa, darwinist, materyalist düşünceye devam ederseniz, “artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır.” Benim kanunum bu diyor Allah. Kriz meydana getiririm diyor.