Hac Suresi, 58-59, 65-68, 71-72 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 10 Mayıs 2010 tarihli röportajından Hac Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Görmedin mi?” diyor Allah. Bak bir kere dikkat çekiyor, demek ki görmek çok önemli, neyle göreceğiz? Gerekirse teleskopla, gerekirse elektron mikroskopla. Ama göreceğiz, “görmedin mi?” diyor demek ki insanın görmemesi de mümkün oluyor. Göreceğimiz her şeyi kullanacağız.

“Allah yerdekileri ve denizde onun emri ile akıp giden gemileri sizin yararınıza verdi. Ve izni olmadıkça göğü yerin üstüne düşmekten alıkoyar. Şüphesiz Allah insanlara karşı şefkatlidir, çok merhametlidir.” Araştırın, inceleyin diyor Allah. “Görmedin mi?” diyor; demek ki bakılmamış, bakmayanlar var. Bakmayanlara dikkat çekiyor Allah. “Bakın, araştırın göreceksiniz, dediğim gibi olduğunu göreceksiniz “diyor Allah.

“Sizi diri tutan, sonra öldürecek, sonra diriltecek olan O’dur. Gerçekten insan pek nankördür” diyor Allah. Yani bunca nimeti görmezden gelirler diyor.

“Biz her ümmete bir ibadet tarzı, mensek kıldık. Onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse din işlerinde seninle çekişmesinler, sen Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.” Tartışmaya çok açıktır insanlar özellikle din konusunda, “tartışmasınlar” diyor Allah.

“Eğer seninle mücadeleye girişirlerse, de ki: Allah yapmakta olduklarınızı daha iyi bilir. Onlar Allah’ı bırakıp da, Allah’ın kendisine bir delil indirmediği ve haklarında hiçbir bilgileri olmayan şeylere tapıyorlar. Zulmedenler için hiçbir yardımcı yoktur.” Mesela bak Darwinistlere bakan bir ayet. Bak, “onlar Allah’ı bırakıp da Allah’ın kendisine bir delil indirmediği” ne paleontolojide bir delil var, ne biyolojide, mikrobiyolojide hiçbir şeyde bir delil yok. “Ve haklarında hiçbir bilgileri olmayan şeylere tapıyorlar.” Olmadığı halde mesela Darwinizm’e, materyalizme tapıyor. “Zulmedenler için hiçbir yardımcı yoktur.”

“Onlara karşı apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman” yani sahih olan Kuran ayetleri okunduğunda, “Sen o inkar edenlerin yüzlerindeki red ve inkarı tanıyabilirsin.” Yani Kuran’ın yeterliliğini anlattığında nefretle bakmaya başlarlar, diyor Allah. Yani hiç hoşlanmazlar, diyor.

“Neredeyse kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanların üzerine saldıracaklar” diyor Allah. O kadar nefret ederler, diyor.

“De ki: size bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş (diyor Allah). Allah onu inkar edenlere vaat etmiş bulunmaktadır. Ne kötü bir duraktır.” diyor Allah. Yani Cehennem’e gireceklerini belirtiyor.

“Allah yolunda hicret edip, öldürülen veya ölenlere gelince, muhakkak Allah onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır.” Şehit olacaklar ve yemeye içmeye devam edecekler diyor Allah.

“Şüphesiz Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır. Onları kendisinden gerçekten hoşnut kalacakları bir yere sokacaktır. Şüphesiz Allah bilendir, halimdir.” Cennet öncesinde onlar ayrı bir boyuta alınıyor, şehitler. Çok hoşlarına gidiyor yeni gittikleri yer, yani dünya ile kıyaslanmayacak bir yer.

 


Allah yolunda öldürülenler ölü değildirler

 

İman edenlere Kuran'da bildirilen sırlardan biri de Allah yolunda ölenlerin aslında "ölü" olarak kabul edilmeyecekleridir. Allah söz konusu kişilerin Kendi Katında diri olarak bulunduklarını bildirmektedir. Bu gerçeği haber veren ayetlerde şöyle buyrulmaktadır: 

Allah yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın. Hayır, onlar, Rableri Katında diridirler, rızıklanmaktadırlar. Allah'ın Kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir. Onlar, Allah'tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler. (Al-i İmran Suresi, 169-171) 

Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz. (Bakara Suresi, 154) 

Allah yolunda öldürülenlerle ilgili olarak Allah'ın Kuran'da bildirdiği bir başka konu ise, şehitlerin Allah Katında hidayetlerinin tamamlandığı ve cennete kabul edilerek kurtuluşa erenlerden olduklarıdır. 

Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp-çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah Katından bir karşılık (sevap)tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun Katındadır." (Al-i İmran Suresi, 195) 

Allah yolunda hicret edip öldürülen veya ölenlere gelince muhakkak Allah, onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır. Onları, kendisinden gerçekten hoşnut kalacakları bir yere sokacaktır. Şüphesiz Allah, bilendir, halimdir. (Hac Suresi, 58-59) 

İşte bu ayetlerde Allah yolunda öldürülen insanlarla ilgili bildirilen bu gerçekler de, Kuran'ın halk arasında pek bilinmeyen ve konuşulmayan sırlarından biridir.