Nur Suresi, 11-18, 22-26 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 4 Şubat 2010 tarihli röportajından Nur Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım, “Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar”; bakın Kuran önce diyor ki, faziletli diyor, varlıklı olanlar demiyor, faziletli, çünkü fazilet yoksa varlıklı olsa da kıymeti yok. “Yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere”; evini bırakmış gelmiş mesela Müslümanlara sığınmış, “mal vermekte”, para vermekte “eksiltme yapmasınlar”, bol bol Allah rızası için onlara tasaddukta bulunsunlar, “affetsinler ve hoşgörsünler.” Bu hoş görme demin söylediğim tarzda gene aynı şekilde, yanlış anlaşılmasın. Hoş görme demek; yaptığı hatayı hatırlatıp, ona şefkatli davranmak. “Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah bağışlayandır, esirgeyendir. Namus sahibi, bir şeyden habersiz, mümin kadınlara (zina suçu) atanlar, dünyada ve Ahirette lanetlenmişlerdir. Ve onlar için büyük bir azap vardır.” İt kopuk takımı, mesela bir kadınla ilişkiye giremediğinde hemen ona bir iftira atar. İşte bana şunu dedi, bunu dedi, şöyle ilişkiye girdim, böyle ilişkiye girdim; ahlaksızlık yapar. Ben lise yıllarında çok bilirim, Akademi’deyken falan, ele geçiremedi mi şey yaparlar. Hatta kızcağız da ilişkiye girmezse bu sefer lezbiyen olduğunu yayarlar etrafa. Mecbur ederler onu böyle biriyle beraber olmaya. Bak diyor ki Allah; “Onlar için büyük bir azap vardır.” Azap demiyor Allah ‘büyük bir azap’ vardır diyor mümin kadına iftira atıldığında çok büyük karşılığı var. “O gün, kendi dilleri, elleri ve ayakları aleyhlerinde yaptıklarına dair şahitlikte bulunacaklardır.”Diyor ki mesela; “ben, yok öyle bir şey yapmadım” diyor. Dili diyor ki; “evet yaptı, söyledi böyle bir sözü” diyor. Elleri ve ayakları da şahitlik yapıyor. “O gün Allah hak ettikleri cezayı eksiksiz verecektir.” diyor, tam.

“Ve onlar da Allah'ın hiç şüphesiz hak olduğunu bileceklerdir.” “Kötü kadınlar kötü erkeklere; kötü erkekler kötü kadınlara” tam denk diyor Allah. Kötü ise erkek, kötü kadına. “İyi ve temiz erkekler, iyi ve temiz kadınlara yaraşır.” Allah karşılıklı birbirinden etkilenecek şekilde, iyi-temiz kadın, iyi-temiz erkekten hoşlanıyor. Takvaysa, akıllıysa takva ve akıllı erkekten hoşlanıyor. Akılsızsa akılsızdan hoşlanıyor. Pis ise pisten hoşlanıyor. Allah; öyle bir kanun yarattım, diyor.

“Bunlar, onların demekte olduklarından uzaktırlar. Bunlar için bir bağışlanma ve kerim (üstün) bir rızık vardır.” Yani mümin kadınlar temizdirler diyor Cenab-ı Allah. “Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur.” Müminlerden de iftiracı ve dedikoducu böyle adamlar çıkıyor ahlaksız yani Müslüman kadınlara iftira atıyor, Müslüman erkelere iftira atıyor. Cinsellikle ilgili iftiralar bunlar. Bu şerefsizliğe çok yatkındır insanların birçoğu, cinsel iftiraya. Ve içinizden birlikte davranan bir topluluktur, Müslümanlardan diyor Allah. Müslüman olduğu halde bu ahlaksızlığı yapıyorlar diyor. “Siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır.” Bak demin anlattım, şer gibi görünüyor ama hayır var. Daha çok sevap alır. Daha hayrına olur, hiçbir şey olmaz. “Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azap vardır” diyor Allah. “Onu işittiğiniz zaman, erkek müminler ile kadın müminlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: "Bu, açıkça uydurulmuş iftira bir sözdür" demeleri gerekmez miydi?” Şimdi birçok angut ve avanak Müslüman, gazetede bir haber çıkıyor.

Mesela Baron’un gazetesinde bir haber çıkıyor. Diyorlar ki; falanca Müslüman zina etmiş. Seks kasetleri çıkmış evinde. Tam da tahmin ediyordum, doğruymuş demek ki ya diyor. Yahut diyor ki; direk zina etmiş diyor. Böyle bir olay varmış, hatta kasetler bile varmış diyor. Vay vay vay! diyor. Ne kadar çok duyuyoruz, değil mi? Bak diyor ki Allah böyle adamlara; “onu işittiğiniz zaman, erkek müminler ile kadın müminlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup”; bak hayırlı bir zan! “Bu, açıkça” yani çok alenen, “uydurulmuş” kurgu olarak atılmış, yalan olan “iftira bir sözdür demeleri gerekmez miydi?” Demek ki farz, Müslümanlarla ilgili bir haber geldiğinde inanmak haram. Kuran’ın açık hükmü var. Anlamadım yok. Muhkem bu ayet. Nasıl inanabiliriz? Dört tane şahit gelir, salih mümin. Dördü de der ki; “kardeşim biz gözümüzle gördük, kulağımızla işittik”, tamam. Bunun dışında haramdır, olmaz. Onun dışında hüsnü zan edeceğiz. Bak zaten diyor ki Cenab-ı Allah; “Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmez miydi?” Dört şahit. “Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Allah Katında yalancıların ta kendileridir” diyor. Allah Katında yalancı olmak ne demektir biliyor musun?

SUNUCU: Allah muhafaza.

ADNAN OKTAR: Karşılığı Cehennemdir. Allah affetmezse karşılığı Cehennemdir. “Eğer Allah'ın dünyada ve Ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı –bu gayriahlaki tavırdan dolayı- size büyük bir azap dokunurdu.” Büyük bir bela verirdim, diyor Allah.

“O durumda siz onu (iftirayı) dillerinizle aktardınız.” Allah bunu telin ediyor, iftira aktarılmaz. “Ve hakkında bilginiz olmayan şeyi ağızlarınızla söylediniz.” Gözünle gördün mü? Yok! Kulağınla işittin mi? Yok. Neye göre söylüyorsun? Allah diyor ki; “hakkında bilginiz olmayan şeyi ağzınızla söylediniz”;bilgin yok, atıyor. Gazetede okudum diyor. “Ve bunu kolay sandınız” diyor. Ne var ya konuşuruz, diyor. “Oysa o Allah Katında çok büyük (bir suç)tür” diyor Allah. Allah Katında büyük bir suç nedir biliyor musun? Karşılığı Cehennem anlamına gelir. “Onu işittiğiniz zaman: ‘Bu konuda söz söylemek bize yakışmaz. (Allah'ım) Sen yücesin; bu, büyük bir iftiradır’ demeniz gerekmez miydi?” diyor Allah. Müslüman ahlakı böyledir. Aksini yapan; ahlaksız, haysiyetsiz, şerefsizdir. Kuran’dan biz bunu anlıyoruz değil mi? Haramidir yani, harama giriyor. “Eğer iman edenlerden iseniz, bunun gibisine bir daha dönmemeniz için Allah size öğüt vermektedir.” Sakın bir daha buna bir daha dönmeyin, diyor Allah. “Allah size ayetleri açıklıyor; Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” 


Nur Suresi; 22. Ayetinin Tefsiri

(Faziletli zenginler ihtiyaç içindekilere eksiltme yapmayıp bolca ihsan etmeliler.)

 

Adnan Oktar'ın 27 Şubat 2011 Kanal Avrupa Ve Çay Tv’deki  Canlı Sohbetinden

ADNAN OKTAR: Nur Suresi 22. Ayet; “Sizden faziletli ve varlıklı olanlar; yakınlara, yoksullara, Allah yolunda hicret edenlere vermekte” ihsan etmekte, yiyecek, para, pul kıyafet vermekte, “eksiltme yapmasınlar. Affetsinler ve hoşgörsünler, Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah bağışlayandır, esirgeyendir”. “Yakınlara”, yakın demek; her türlü yakın işte. Gördükleri akrabaları, arkadaşları yakınları. “Yoksullara”; yoksul hemen anlaşılır. “Ve Allah yolunda hicret edenlere”; adamın annesi babası it-kopuk, ahlaksız, çocuk mecbur olmuş akradaşlarının yanına gitmiş. Başka da bir çözümü yok mesela ensest ilişkiye giriyorlar adamlar. Yahut dinsiz imansız yapmaya çalışıyor. Ahlakını bozmaya çalışıyor, zor durumda kalıyor, başka arkadaşlarının yanına hicret ediyor, Müslümanların yanına. “Allah yolunda hicret edenlere ihsan etmekte eksiltme yapmasınlar” yani mesela az vererek, içinden çok dağıtmak geliyor ama diyor; “bu kadar da olmaz, az vereyim, idare etsin” diyor. “Öyle yapmayın, eksiltme yapmayın bolca ihsan edin” diyor Allah. “Affetsinler”; anormal bir şey yaptılarsa, bir söz söyledilerse affetsinler onu bir gerginlik konusu yapmayın. Yani kin ve nefret duymayın intikam alma içerisinde olmayın. Çünkü intikam insanı çökertir. Neşesini, şevkini, heyecanını hepsini kırar. İnsanı perişan eder. Yani ruh halini berbat eder. “Affetsinler ve hoş görsünler”; olabilir mesela abuk sabuk konuşabilir, hatalı bir şey yapabilir. Herşeye laf etmemek lazım. Yani galiz bir harama girmedikten sonra böyle herşeye takıntılı hale gelmek; şunu niye böyle yaptı, bunu niye böyle yaptı, onunla baş olmaz. “Allah hoş görsünler” diyor. “Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Ben o zaman sizi bağışlarım diyor. “Sen adamı bağışlamazsan Ben de seni bağışlamam” diyor o zaman Allah. Sen kendin bağışlamak istemiyorsun ama kendinin de bağışlanmasını istiyorsun. Olmaz, Müslüman affedici olacak. “Allah bağışlayandır ve esirgeyendir”.

 


Nur Suresi, 22. Ayetinin Tefsiri

(Affedici ve hoşgörülü olmak)

 

SAYIN ADNAN OKTAR’IN A9 TV’DEKİ CANLI SOHBETİ (24 ARALIK 2011; 10:00 )

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınıyoruz. Ya Allah, bismillah. Nur Suresi, 22. “Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar” faziletli olan, önce söyleniyor. Varlıklı olan sonra söyleniyor. Çünkü varlıklı olur da faziletsizse bir şey olmaz, ondan pek bir şey çıkmaz. Ama faziletli, varlıklı ise o zaman tamam. “yakınlara” yakınında kimler varsa yani akrabalarına, “yoksullara’’ malı, mülkü olmayan fakirlere. “Allah yolunda hicret edenlere’’ mesela evini terk edip gitmiş, Müslümanların yanına gelmiş, hicret etmiş, “Onlara mal vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoş görsünler.” Bakın hem affedecekler, bir de hoş görecekler. “Allah'ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.”

 


Nur Suresi, 22-25 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 24 Aralık 2011 tarihli röportajından Nur Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınıyoruz. Ya Allah, bismillah. Nur Suresi, 22-“Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar” faziletli olan, önce söyleniyor. Varlıklı olan sonra söyleniyor. Çünkü varlıklı olurda faziletsizse bir şey olmaz, ondan pek bir şey çıkmaz. Ama faziletli, varlıklı ise o zaman tamam “yakınlara” yakınında kimler varsa yani akrabalarına, “yoksullara’’ malı, mülkü olmayan fakirlere. “Allah yolunda hicret edenlere’’ mesela evini terk edip gitmiş, Müslümanların yanına gelmiş, hicret etmiş,“Onlara mal vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoş görsünler.” Bakın hem affedecekler, bir de hoş görecekler. “Allah'ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. 23-Namus sahibi, bir şeyden habersiz, mü'min kadınlara (zina suçu) atanlar, dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir. Ve onlar için büyük bir azap vardır.” Temiz, mümin, muttaki kadınlara zina suçu atmak, onları töhmet altında bırakmak, haram. 24-“O gün, kendi dilleri, elleri ve ayakları aleyhlerinde yaptıklarına dair şahitlikte bulunacaklardır” diyor Cenab-ı Allah. Yani onlar reddetse bile ayakları da, elleri de yaptıkları suçu onlara bildiriyor. 25-“O gün, Allah hak ettikleri cezayı eksiksiz verecektir ve onlar da Allah'ın hiç şüphesiz hak olduğunu bileceklerdir.” Yani Allah’ın hakkı mutlaka yerine getirdiğini, Allah’ın hak olduğunu bileceklerdir. 

 


Affetmek ile İlgili Ayetlerin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar’ın 24 Aralık 2013 tarihli sohbetinden Affetmek ile ilgili ayetlerin açıklaması.

 

ADNAN OKTAR: Bakın, diyor ki Cenab-ı Allah 4. Surenin 99. ayetinde; “umulur ki Allah bunları affeder, Allah affedicidir, bağışlayıcıdır”. 4. Sure, 149. Ayet şeytandan Allah’a sığınırım “bir kötülüğü bağışlarsanız şüphesiz Allah affedicidir, güç yetirendir." Hatta bak diyor ki ayette Cenab-ı Allah 5. Sure’nin 13. ayetinde “içlerinden birazı dışında onlardan sürekli ihanet görür durursun” bak ihanet ne demek? Hainlik. “Görür durursun, yine de onları affet” diyor Cenab-ı Allah. Bak yine de onları affet, hainlik yapsalar da affet diyor. “Aldırış etme” aldırış etme ilgilenme “aldırış etme, şüphesiz Allah iyilik yapanları sever” yani iyilik yapanlar zaten korunacak diyor Allah, koruyacağım diyor.  “Allah iyilik yapanları sever”. 7. Sure, 199. ayet “sen af yolunu benimse, İslam’a uygun olanı emret ve cahillerden yüz çevir” bak af yolunu affetmeyi benimse. “İslam’a uygun olanı emret” İnsanlara İslam’a uygun olanı, Kuran’a uygun olanı söyle “ve cahillerden yüz çevir” cahillerle muhatap olma. Cahillerle söz düellosuna girme. Diyor ki Cenab-ı Allah 24. Sure 22. ayette; “sizden faziletli ve varlıklı olanlar” bak faziletli ve varlıklı olanlar “yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere mal vermekte, para vermekte eksiltme yapmasınlar ve affetsinler” diyor Allah. Bak hem maddi yardım yapsınlar ve affetsinler ve hoş görsünler diyor Allah. Yani suçu olsa bile hoş görsünler. Affedin hoşgörün. Yani yanlışlık yapabilir, üstüne gitmeye gerek yok. Onu kurtarmaya çalışın. Ona kurtuluş yolu gösterin, ezmeye çalışmayın. “Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz?" Diyor Allah. İstiyorsunuz diyor Allah’ın bağışlamasını. “Allah bağışlayandır, esirgeyendir”. Allah’ın bağışlamasını istiyorsan sende bağışlayacaksın. İntikamcı olmayacaksın. Mesela ceza, dünyevi cezası neyse onu alır, tamam yeterli artık onun üstünde bir kine adavete bir şeye gerek yok. Sonra tevbe eder, kardeşindir sonra. 

 


Affedicilik ile İlgili Ayetlerin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar’ın 30 Ocak 2014 tarihli sohbetinden Affedicilik ile İlgili Ayetlerin açıklamaları.

 

ADNAN OKTAR: Mesela Cenab-ı Allah yedinci sürenin yüz doksan dokuzuncu ayetinde "Sen af yolunu benimse, İslam'a uygun olanını emret, cahillerden yüz çevir" "Sen af yolunu benimse" affet "İslam'a uygun olanını emret" bizim yaptığımız o "Cahillerden yüz çevir" Onlarla muhatap olma, cahil bir münasebetsizlik yaptığında onun etkisinde kalma. 24. surenin 22. ayetinde "Sizden faziletli ve varlıklı olanlar yakınlara, yoksullara, Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasınlar" Malı dağıtsınlar, parayı dağıtsınlar kimlere? "Yakınlara, yoksullara" yok bir şeyi az da olsa ona yardımcı olmak. "Allah yolunda hicret edenlere" mesela ayrılmış gelmiş, Allah için yanına gelmiş, Müslümanların yanına gelmiş, hicret etmiş onlara. "İhsan etmekte eksiltme yapmasınlar " Ne diyor ayet arkasından? "Affetsinler" ibadet, “affetsinler ve hoş görsünler" Güzel gözle baksınlar. Mesela aşkın anahtarı bu, gitti mi bitti. "Allah'ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah bağışlayandır, esirgeyendir" “Siz bağışlarsanız Allah da sizi bağışlar” diyor. Sen bağışlamıyorsun Allah’tan bağışlamasını nasıl istiyorsun?