Sayın Adnan Oktar’ın 19 Mart 2014 tarihli sohbetinden Rum Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: “Rabbimiz her an bir iş üstünde” ayette öyle belirtiyor Cenab-ı Allah. Cenab-ı Allah şu an burada, her yerde, herkesin evinde. Bizim gözlerimizden kâinatı görüyor. Her yerden, her cepheden Allah her yeri görüyor bizler onun birer tecellisiyiz, acz içinde olan tecellileriyiz.
Rum Suresi 21-“Onda sükûn bulup durulmanız için sizlere kendi nefislerinizden eşler yaratması” sükûn bulup durulması nasıl sükûn buluyor, duruluyor? Ondaki nurdan, eşindeki nurdan, onun efendiliğinden, kibarlığından, anlayışlı olmasından, nezaketinden. Yoksa cazgır, saldırgan, azgın, kontrolsüz bir kadın sükûn bulmak değil tansiyonu bilmem kaça çıkartır, adamı ruh hastası yapar. Nitekim ruh hastası oluyor insanlar, eşlerinden nefret ediyorlar. Mesela kadın kocasından nefret ediyor, kocası karısından nefret ediyor birbirlerine adeta ömür törpüsü oluyorlar, birbirlerine hayatı mahvediyorlar. Ama müminde ruh veriyor mümine, güzellikler, sevecenlik, iyilik, güzel sözler, Allah’ın anılması, Allah korkusu, Allah sevgisi onla müminin kalbi ferahlıyor. “Aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da” sevgi ve merhamet nasıl bir sevgi? Allah korkusundan, Allah sevgisinden kaynaklanan gerçek bir sevgi. Bende sizlere karşı mümin olarak derin bir sevgi duyuyorum ve o benim kalbimde bir ferahlık, güzellik meydana getiriyor, elhamdülillah. Bak “şüphesiz bunda düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.” Bu bir mucize oluyor. Mesela müminlerdeki meydana getirdiği ferahlık. Mesela bir yiyecek hazırlıyor tertemiz güveniyorsun. Bir söz söylüyor baya güzel kalbine ferahlık veriyor. Yürüyüşü zarif, oturup kalkması zarif, temizliği muhteşem, mis gibi kokar, üslubunda, bakışlarında her şeyinde bir nuraniyet mesela sıcaklık var kalbe ferahlık verir tabii ki bu. Öbür türlü zulüm at ve karanlık acımasızlık, gaddarlık, terslik, edepsizlik, kindarlık, nefret ruhu, her şeye öfkelenen, her şeye terslenen, her şeye homurdanan, acımasız, gaddar bir ruh bu da tabii bir ıstırap kaynağı olmuş oluyor, bir cehennem alameti olmuş oluyor. Mümin için her yerde bereket var, her yerde bir güzellik var.
Sayın Adnan Oktar’ın 6 Haziran 2015 tarihli sohbetinden Rum Suresi ile ilgili açıklamalar.
KARTAL GÖKTAN: Allah şöyle buyuruyor, “size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması onun ayetlerindendir.”
ADNAN OKTAR: Tabi, bir mucize olarak Allah yaratıyor. Yani sevgi çünkü çok ilginç, çok müthiş bir duygu. Ne yemeye benziyor, ne içmeye benziyor. En çok sevk alınan nimet. Mesela yemek mi, sevgi m? Sevgi. Sana yat vereceğiz sevgi mi istiyorsun? Sevgi. Çünkü yat ne olur? Tahtalar bir şey koskoca bir şey. Denizin ortasında gittiğini düşün. E sevgi yoksa ne yapacaksın? Ne işine yarar? Ya sana şato verdiler ama sevgi yok. Dev bir hapishane olur o. Hiçbir işine yaramaz.
KARTAL GÖKTAN: Allah'ın kullarını çok sevdiğini ve sevilmeyi istediğini anlatmıştınız. Kur'an'da Hz. Musa için Allah, “gözümün önünde yetiştirilmen için sana kendimden bir sevgi yönelttim” diye bildiriyor.
ADNAN OKTAR: Bir daha.
KARTAL GÖKTAN: Kur'an'da Hz. Musa için Allah, şeytandan Allah'a sığınırım, “Gözümün önünde yetiştirilmen için sana kendimden bir sevgi yönelttim.”
ADNAN OKTAR: Maşallah. Sevginin önünde duramıyorsun ki zaten. Sevgide bereket vardır. Hep güzellik vardır. Allah sevgiyi en iyi bilendir. Onun için Rahman ve Rahim. Bak ayetlerin başında hep Bismillahirrahmanirrahim. Hep Bismillahirrahmanirrahim. Rahman ve Rahim olan. Yani sevgiyi çok iyi bilen. Çok iyi uygulayan. Ve bizden de sevgiyi isteyen Allah. Rahman. Şimdi koruyucu, kollayıcı, seven, affeden, insanların iyiliğini isteyen anlamındadır. Rahman ve Rahim. İnşaAllah.
GÖKALP BARLAN: “Elçilerin de insanlardan isteği bu. Yakınlıkta, sevgi dışında bir şey beklemiyorum” diye buyuruyor.
ADNAN OKTAR: Tabii.
ENDER DABAN: Yani davranışı bile bilmiyordu. şeytandan Allah'a sığınırım. “Çekişip birbirinize düşmeyin. Çözülüp ilgilenirsiniz. Gücünüz gider. Sabredin. Şüphe sağlığa sabredenlerle beraberdir.”
ADNAN OKTAR: Evet.