Sayın Adnan Oktar'ın 1 Eylül 2010 tarihli röportajından Rum Suresi ile ilgili açıklamalar.
OKTAR BABUNA: İnşaAllah Hocam. Bizans’ın galibiyeti bildiriliyordu inşaAllah. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Rum (orduları) yenilgiye uğradı. Dünyanın en alçak yerinde. Ama onlar, yenilgilerinden sonra yeneceklerdir. Birkaç yıl, 3 ila 9 yıl içinde. Bundan önce de, sonra da emir Allah'ındır. Ve o gün müminler sevineceklerdir, Allah’ın yardımıyla”.
Rum Suresi’ndeki ayetlerde Bizans İmparatorluğu’nun bir yenilgiye uğradığı Persler karşısında ama bunu daha sonra yenecekleri bildiriliyor Hocam inşaAllah. Tam denildiği şekilde ve bu ayet geldikten 7 yıl içerisinde kazanıyorlar savaşı Hocam. Bir savaş daha oluyor ve kazanıyorlar.
ADNAN OKTAR: Rum orduları kazanıyor. Ama önce Allah mağlup olduklarını söylüyor değil mi? “Elif, Lam, Mim” diyor. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Rum mağlup oldu” diyor. Ama sonra onların kazanacaklarını söylüyor ve alçak bir yerde, dünyanın en alçak yerinde. Süre veriyor Allah, “10 yılı aşmayacak” diyor. “Birkaç yıl içerisinde” diyor. Bakın, Allah süre veriyor. Süre doğru çıkıyor. Zaman veriyor Allah, zaman; şu zaman içerisinde. “Ve savaşta onlar yenecekler” diyor. Mekan da bildiriyor. “Şu mekanda, şöyle alçak bir yerde” diyor. Allah mekan bildiriyor değil mi? Zaman da bildiriyor. Ve mağlubiyetin, galibiyetin ne şekilde olacağını, hepsini anlatıyor. Ve aynı dediği gibi de oluyor. Demek ki gaybı Allah biliyormuş değil mi? Bu yanlış, aksi, yani Allah gaybı bilmez yanlıştır. Allah gaybı bilir, gaybı istediği elçilerine de bildirir. Allah gaybı bilmez değil yani şöyle haşa öyle yanlış anlaşılmasın. Yani insanlara bildirmez. Elçilerine bildirmez. Kimseye bildirmez. Bu yanlış. “Seçtikleri müstesna” diyor, Allah. Ve gaybı nasıl bildirdiğini de açıklıyor Allah değil mi? Çok fazla ayette de bildiriyor.
Sayın Adnan Oktar'ın 18 Eylül 2010 tarihli röportajından Rum Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Rum Suresi, şeytandan Allah’a sığınırım. “Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla”
“Elif, Lam, Mim” şifrelidir.“Rum mağlup oldu” Rum. İstanbul’a ne deniliyordu?
OKTAR BABUNA: Diyar-ı Rum.
ADNAN OKTAR: Diyar-ı Rum deniliyordu evet. Mehdi (a.s.)’nin fethine de bakıyor İstanbul’un fethine bakıyor. Ebcedi kaç? 1980. Bak, “Elif, Lam, Mim. Rum mağlup oldu” 1980 tam, yani milimi milimine 1980 tarihini veriyor. Hicri 1400 Mehdi (a.s.)’nin çıkışı. Ve Rum direk İstanbul için söyleniyor. İnşaAllah. Hatta Rumeli derler şu an öbür tarafa değil mi, Rumeli.
“Yakın bir yerde. Ama onlar, yenilgilerinden sonra yeneceklerdir” Yani “İnananlar, ehl-i kitap yenecektir” diyor Cenab-ı Allah.
“Birkaç yıl içinde” Bakın şimdi; “Bundan önce de, sonra da emir Allah'ındır. Ve o gün mü'minler sevineceklerdir” Bu ayet bak, “Bundan önce de, sonra da emir Allah'ındır. Ve o gün mü'minler sevineceklerdir” 2010 tarihini veriyor ebceti bunun da. Tam 2010 milimi milimine.
“Allah'ın yardımıyla. O, dilediğine yardım eder” Allah Mehdi (a.s.)’ye yardım edecek ve talebelerine. “O, güçlü ve üstün olandır, esirgeyendir” Allah’ın gücünün karşısında kimse duramaz ve Allah, Mehdi (a.s.) ve cemaatini esirgeyecek. Bak, “Allah esirgeyendir” diyor.
Allah ne diyor bak, “Bizim uğrumuzda cihad edenlere,” cehd edenlere “şüphesiz yollarımızı gösteririz” “Yollarını açacağım,” diyor Allah, “imkan sağlayacağım, Darwinizm’i, materyalizmi yıkmaya, küfrü yerle bir etmeye imkan tanıyacağım” diyor Allah.
“Gerçekten Allah, ihsan edenlerle beraberdir” “Allah yolunda kendini, malını, mülkünü ihsan edenlerle beraberdir” diyor Allah.