Fatır Suresi, 4-5, 15, 22-24, 32, 34 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 16 Ocak 2010 tarihli röportajından Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Eğer seni yalanlıyorlarsa” diyor Fatır Suresi’ni açtım. “Eğer seni yalanlıyorlarsa, senden önceki elçiler de yalanlandı”. Yani Mehdi(a.s)’ye de yine burada işaret var. Seni yalanlayabilirler, samimi olmamakla, yalancılıkla, oyun oynamakla, çıkarcılıkla, anormallikle değil mi, Kuran’a uymamakla her şeyle itham edebilirler anlamı çıkıyor. “Eğer seni yalanlıyorlarsa, senden önceki elçiler de yalanlandı”; bütün tebliğciler, muslihler, Mehdiler, Peygamberler, onlar da yalanlandı diyor. Demek ki bir tek Mehdi (a.s)’nin karşılaşacağı bir şey değil bu. “Sonunda bütün işler Allah’a döndürülür”; hepsini Ben yaparım diyor Allah, hepsini Ben yaratırım diyor. Burada bir ledüni izah da var. Yani yalanlamanın yaratılmasını da Allah yaratır. “Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah’ın va’di haktır”; Allah Mehdi (a.s) gelecek dedi mi gelir, İsa (a.s) inecek dedi mi iner, Kıyamet kopacak dedi mi kopar. “Öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın”, işte paralar, pullar, kadın-kız, eğlence hayatı sizi aldatmasın. İşte çıkar, ekonomik bazı çalışmalar, gayretler sadece bir hedef, put haline gelmesin, dünya hayatı sizi aldatmasın. “Ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah’ın adını kullanarak) aldatmasın”.

Ahir zamanda böyle mahluklar türeyecek, Peygamberimiz (sav) diyor, hadislerde de belirttim. Ne diyor bakın hadiste; “Doğu’dan başları tıraşlı kavimler çıkacak,” başları tıraşlı bunların, “dilleriyle Kuran okuyacaklar”. Kuran’ı böyle tecvitle, gale gale idgama çok dikkat ederek çok şahane okuyacaklar. “Fakat boğazlarından aşağıya geçmeyecek”. Pratikte uygulamayacaklar diyor Allah. “Onlar dinden yaydan okun çıktığı gibi çıkacaklar”. Öyle bir konuşma yapacak ki, konuşmalarında ya dinin hükümlerini anlatarak insanları güldürecek, hokkabazlık, sahtekarlık yapacak, dinden çıkacak. Veyahut dinin hükümlerini tam tersi açıklayarak insanları aldatıp, bambaşka hükümler çıkaracak, insanları kandıracak. Mesela ahir zamanda Mehdi (a.s)’ye karşı çıkacak o sarıklı yobaz da, değil mi ahir zamanda bir yobaz var. İstanbul’da Mehdi (a.s)’ye karşı huruç edecek bir yobazdan bahsediyor Resulullah (sav). Mehdi (a.s)’yi yalancılıkla, Kuran’a uymamakla, hatta dinsizlikle itham edecek bir mahluk, ahir zaman mahluku.

OKTAR BABUNA: Dini ortadan kaldırmakla.

ADNAN OKTAR: Evet, dini ortadan kaldırmakla suçlayacak, bunu İmam Rabbani diyor. “Dinimizi izal etti, dinimizi kaldırdı diyecek” diyor bu yobaz. Mehdi (a.s)’yi suçlayacak ve ona cephe alacak. Bütün bunlar gösteriyor ki, her elçi, her Mehdi, her Mürşid böyle insanlarla, böyle mahluklarla, böyle deccal adamlarıyla karşılaşacaklar. Zaten diyor rivayette, “başları sarıklı yetmiş bin kişi deccale tabi olacak” Yani Darwinist, materyalist, ateist yahut iddia edilen Ergenekon Örgütü’ne sahip, onunla bağlantılı değil mi, ona sahip çıkan, inşaAllah. Böyle mahlukların faaliyette bulunacağını buradan anlıyoruz. Bakın ayetin birinci kısmı 2015 tarihini veriyor. İkinci kısmı da 1997 tarihini veriyor. Yani Mehdi (a.s)’nin böyle mahluklarla karşılaşacağını işaret ediyor ayet. “Ey insanlar, siz Allah'a (karşı fakir olan) muhtaçlarsınız”; daha önce bunu söylemiştim. “Allah ise, Ğaniy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan)’dir, Hamid’ (övülmeye layık...

 


Fatır suresi, 5-6 Ayetlerinin Tefsiri

(Münafıklar)

 

Sayın Adnan Oktar'ın 28 Ağustos 2010 tarihli röportajından Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Fatır Suresi 5 ve 6.  “Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah’ın va’di haktır” İslam ahlakı dünyaya hakim olacak, Mehdi (a.s.) çıkacak, İsa (a.s.) inecek, değil mi? “Allah’ın va’di haktır, öyleyse” cennet var, cehennem var, müminler cennete gidiyor, küfür ve münafıklar cehennem, değil mi? Küfür ve münafıkların yeri cehennem, müminlerin yeri cennet. “Allah’ın va’di haktır” diyor Allah. Burada tabii, Mehdiyet’in zuhuruna, Türk İslam Birliği’ne de bir işaret var.” Öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın” yani dünya çıkarları seni aldatmasın, gelecek korkusu, dünya korkusu seni aldatmasın. “Ve aldatıcı(lar) da” münafık ve şeytan, “sizi Allah ile (Allah’ın adını kullanarak) aldatmasın”. Münafığın silahı budur. Allah’ın adını kullanarak aldatır, aldatmaya çalışır, aldattığını zanneder. “Gerçek şu ki, şeytan” münafıklar “sizin düşmanınızdır”. Yani artık onu kin bürür, düşmanınızdır. “Öyleyse siz de onu düşman edinin”. Mümin de onu düşman edinecek. Yani bir ibadet bu, münafığı düşman edinmesi mümin için bir ibadettir. İlmen, fikren sürekli bir mücadele içinde olacak. “O, kendi grubunu” yani münafıklar, şeytanın ekibi, kendi grubunu, arkadaşlarını, artık nerdeyse, nerelerde topladıysa onları, “ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmaya çağırır”. Cehenneme çağırırlar onları diyor Allah. Fatır Suresi 5 ve 6.

 


Fatır Suresi, 5, 15, 24, 33-34 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 11 Ocak 2010 tarihli röportajından Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Bak mesela diyor ki, Fatır Suresi, 5; “Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır;” Allah ne vadediyor? Mehdi (a. s. ) çıkacak diyor, Hz. İsa (a. s. ) inecek, İslam dünyaya hâkim olacak. “Öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın” yani dünyaya kapılıp, dünya ile uğraşmayın, kendinizi Allah’a teslim edin, güzel yolda hareket edin, dünyanın nimetlerinden istifade edin, fakat haktan ayrılmayın, değil mi? “. . . Ve aldatıcı(lar)” deccaller, süfyanlar “. . . da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın. ” Yahut yobazlar değil mi, mesela İstanbul’da çıkacak o yobaz. Mehdi (a. s. )’ye karşı mücadele edecek olan o yobaz. Şimdi bakın¸ “Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır;” Aldatıcılar sizi Allah’ın adını kullanarak aldatmasın, şimdi ayetin ebcedine bakıyoruz, iki parçalı olarak biri 1997’yi veriyor, biri 2015 tarihini veriyor. Demek ki bir mükemmellik olacak, bak ne diyor? “Ey insanlar, şüphesiz Allah'ın va'di haktır;” demek ki Allah’ın vaadi yerine gelecek, inşaAllah. “Ey insanlar siz Allah’a karşı fakir olan muhtaçlarsınız, Allah ise Gani (hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır), Hamid’dir (övülmeye layıktır)”. Onbeşinci ayet. Biz niye fakiriz. Niye fakiriz Oktar?

OKTAR BABUNA: Kuran’ın gerçek anlamda uygulanmadığı, uzaklaşıldığı için,

ADNAN OKTAR: Hayır, bak “siz fakirsiniz” diyor Allah sizin malınız yok diyor. Sizin hiçbirinizin malı yok diyor Allah.

OKTAR BABUNA: Yanlış anladım.

ADNAN OKTAR: Zengin olan benim diyor Allah, sizin hiçbirinizin malı yok. Beynimizin içine bir bakıyoruz. Gözümüzle bastırdığımızda malımız bir böyle gelip gidiyor. Bir de bakıyoruz ki beynimizin içinde bir görüntüden başka bir mal yok. Paralara bakıyoruz, masamızın üstüne koyuyoruz, gözümüze kenardan bastırdığımızda paralar böyle böyle gidip geliyorlar. Beynimizin içinde bir görüntü, paralar. Altınlar da görüntü. Evler, arabalar da, bir görüntü Allah sizin diyor, malınız yok diyor, fakirsiniz diyor Allah. Nasıl fakir biliyor musunuz ? mutlak fakir. Hiçbir şeyiniz yok diyor Allah. muhtaçsınız diyor Allah ayrıca. ”Allah ise Gani hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır” diyor Allah. O görüntüyü ben veriyorum size diyor Allah.

SUNUCU: Şimdi bu görüntüyse ben buna nasıl dokunuyorum?

ADNAN OKTAR: Beyninin içinde şu an onu algıladın. Beyninin içinde hissediyorsun. Parmak ucunda hissetmiyorsun. Yani parmak, görüntüden dolayı, yani 3 boyutlu olduğu için parmak görüntü ikisiyle birleştiğinde beyninde hepsi aynı yerde algılandığı için 3 boyutlu algıdan kaynaklanan bir hisle sanki parmağının ucuyla dokunduğunu zannediyorsun. Parmağının ucundaki his yoktur. O anlamda his yoktur. Sadece his beyindedir. Mesela benim görüntümü görüyorsun. Uzakta gibi görünüyorum aynı yerdeyiz. Senin yaka mikrofonunla benim yaka mikrofonum aynı yerde. Beyninin içinde aynı yerde oluşuyoruz.

SUNUCU: Neden o zaman mesela ikimizde sizi aynı yerde görüyoruz. Nasıl aynı görüyoruz o zaman?

ADNAN OKTAR: Evet. Ama dışarıda bir madde gerçekliğimiz var, yani fakat saydamız dışarıda. Saydam atomun yapısından kaynaklanıyor bu. Fakat simsiyah karanlık vardır dışarıda karanlık yoktur. Fotonlar var. Fotonları biz ışık olarak algılıyoruz. S...

 


Fatır Suresi, 5. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 18 Temmuz 2013 tarihli sohbetinden Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın vaadi haktır;” (Fatır Suresi, 5). Allah’ın vaadi nedir? Hz. Mehdi (a.s), Hz. İsa Mesih (a.s), İttihad-ı İslam. “Öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın” Adamı aldatıyor işte. Kafayı takıyor. Kendi ülkesinin peşinde oluyor. “Kendimizi kurtaracağım, şahsımı kurtaracağım, ailemi kurtaracağım, ülkemi kurtaracağım.” Eğer ‘İslam âlemini kurtaracağım’ demezsen, Allah ayağına dolandırır o zaman, olmaz. “Ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın.” Mesela bak İran’da bunu görüyoruz. Allah’ın adını anarak, Hz. Mehdi (a.s)’ı haşa Allah gibi gösteriyorlar. Mesela bu Allah adına aldatmaktır. Bağnazlar yine Allah adına aldatıyorlar. Olmayan şeyleri, Kuran’da olmayan şeyleri gerçekmiş gibi insanlara aktarıyorlar. İşte ‘kadınların yarım olduğu, yarım varlık olduğu, kadınların arkada bırakılması gerektiği, kadınların hiçbir sözüne güvenilmemesi gerektiğini, onların dediklerinin tersinin yapılması gerektiğini’ anlatıyorlar. Bu Allah ile aldatmadır. Çok samimiyetsiz hareketler. 

 


Fatır Suresi, 5. Ayetinin Tefsiri

(Bağnazlar hep Allah'ın adını anarak insanları aldatırlar)

 

Sayın Adnan Oktar'ın 25 Mayıs 2015 tarihli sohbetinden Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

SUNUCU: "Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın."

ADNAN OKTAR: Bağnazlar, yobaz takımı hep Allah’ın adını anarak insanları aldatırlar. çıkarlar içinde hep Allah’ın adını kullanırlar. "Vallahi" diye başlarlar, yemin ederek. "Allah şahittir ki", diye başlarlar. Dimi hep ya Kur’an’la ya hadisle hep çıkarlarına uygun olarak hareket ederler. Aklı başında Müslüman böyle bir oyuna gelmez, aldatıcı Allah’ın adını kullanabilir. Müslüman bu oyuna gelmeyecek, inşaAllah. Yani Kur’an’a tabi olursa böyle bir şeye ihtiyaç duymaz.

 


Fatır Suresi, 5, 15-17, 19-20, 22, 24, 29, 33-34, 37 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 2 Ocak 2010 tarihli röportajından Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Fatır Suresi “Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır;” İslam dünyaya hakim olacak, ayet var, kesin. “Öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın” yani dünyanın çıkarı, çoluk çocuk yemek içmek şu bu aldatmasın. “...ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın.” Bakın bu çok önemli, bir kısım yobazlar çıkacak diyecek ki Allah’ın vaadi yok, İslam hakim olmayacak, İslamiyet artık geçti diyecekler yani öyle bir şey yok, bir takım sahtekarlar artık ümit kesin diyecekler, bırakın diyecekler, inşaAllah. Ve bunu Allah ve din adına söyleyecekler. Kuran’da zaten İslam’ın hakimiyetinden bahsetmiyor sen nereden çıkarıyorsun diyecek. Allah’ın vaadini inkar edecek birçok ayet olduğu halde “ve aldatıcılar Allah ile sizi Allah’ın adını kullanarak sizi aldatmasın.” Mesela İstanbul’da çıkacak olan o yobaz da o şekilde yapacaktır, Allah ile aldatacaktır insanları ve klasik yalancı olacaktır. Yani abartılı şekilde Allah onun yalancı olduğunu insanlara gösterecektir. Yarabbi ben anlamadım demeyecek insanlar yani yalancı olduğunu bütün şiddeti ile bütün açıklığı ile göreceklerdir o İstanbul’daki azılı yobazın eylemlerini. Ahir zamanda geleceği vaat edilmiş mühim bir şahıstır, ahir zaman şahsıdır inşaAllah. “Aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın” ayetin birinci kısmı 2015’i veriyor, ikinci kısmı da 1997 tarihini veriyor. Net, çok açık, bilenler baksınlar inşaAllah yani bu ebced ilmini bilenler baksınlar.

Tam harfi harfine normalde mümkün değildir, 3918 işte 7921 çok acayip sayılar çıkar. Ama bak ahir zaman ve Mehdi (a.s)’a bakan ayetler olduğunda tam ilgili tarih çıkıyor. Bu çok büyük bir mucize, “Ey insanlar, siz Allah'a (karşı fakir olan) muhtaçlarsınız;” siz fakirsiniz diyor Allah, çünkü biz görüntüden ibaret varlıklarız, bizim bir şeyimiz yok, her şey Allah’a ait. “Allah ise, Ğaniy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan)dır, Hamid (övülmeye layık)tır” inşaAllah. Yani ebcedine baktığımızda bazen bu ayetler Abdülhamit dönemini veriyor mesela çok acayip. Abdülhamit’in tahta çıktığı tarihi veriyor. “Dileyecek olsa sizi giderir yok eder ve yepyeni bir halk getirir.” Mesela yepyeni kimler Mehdi(a.s) ve talebeleri, Mesih(a.s) ve talebeleri. 17. ayette “bu Allah’a göre güç değildir” diyor. Sanki 2017’ye bakıyor gibi inşaAllah. Yine Fatır Suresi: “Kör olanla gören bir değildir.” 19. Deccale bakan bir ayettir aynı zamanda. Mesih deccal, ileride gelecek Mesih deccal kördür. Gören bir değil. Yani Mehdi(a.s) ile deccal bir değildir. Mehdi(a.s)’ın basireti de, feraseti de çok açıktır. Ama deccal; gözü kördür, kalp gözü de kördür. Bir gözü de kördür. “Karanlıklarla aydınlık” yani zulümatla, dinsizlikle aydınlık, ışık, nur olan İslam “aynı değildir.” “Gölgeyle, sıcaklık da diri olanlarla ölüler de bir değildir.” Müslümanlar diridir, Allah’a inanmayanlar da ölüdür. Allah Kuran’da öyle söylüyor. “Onları siz canlı zannedersiniz onlar ölüdürler” diyor.

Çünkü kulakları vardır işitmez, gözleri vardır görmez siz görüyor zannedersiniz, işitiyor zannedersiniz öyle değildir diyor Allah. “Gerçekten Allah dilediğine işittirir sen ise kabirlerde olanlara işittirecek değilsin.” Ölü onlar zaten diyor Allah kabirde diyor. Yani ölmüş adam; yaşıyor ama, insan zombi olarak geziyor. Onu bilmiyor. Yani bakıyor olması, nefes alıyor olmasından dolayı, konuşuyor olmasından dolayı onu yaşıyor zannediyor. Halbuki ruhu alınmış, yani bir çok insan ayakta yürürken ruhu alınır bilemezsin. Eve gelir normal yemeğini yer; ölmüştür adam, yaşıyor zannedersin. O kabirdedir zaten adam. Fakat bedeni yaşar. İkinci bende yaşar. Nasılsın dersin iyiyim der teşekkür ederim. İşte gittik, gezdik, geldik falan der. Hiç ummadığı anda insanın Allah ruhunu alır. Mesela tam böyle Allah’a, dine, mukaddesata bir söz söylerken ensesinden birden tuttuğuyla Cehennem’in içine sokarlar. Yani o neye uğradığını şaşırır. Ama sokaktan yine gelir evine oturur. Yani bedeni görünür ailesine. Ölü olarak ama ölü bedeni. Onların mezarı ayakta oluyor. Anlatabildim mi? Yani ölmüş oluyor ama mezarı ayakta olmuş oluyor. Bak “kabirlerde olanlara işittirecek değilsin.” Birine hitap var burada. “Sen yalnızca bir uyarıcısın.” Peygamberimiz (sav)’e hitap olmakla beraber Mehdi(a.s)’a işaret var. Nerden anlıyoruz? “Şüphesiz” diyor Allah, “Biz seni hak ile bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.” 1983 ebcedi, net. Yani kalıp gibi tam. “Hiçbir ümmet yoktur ki içinde bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın.” 2026, İslam’ın tam hakimiyet tarihini veriyor. Bakın “hiçbir ümmet yoktur ki içinde bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın.” 

Arapça bilenler açsın baksınlar nettir, milimi milimine tam bu tarihi veriyor. 33. Ayette Fatır Suresi, “Adn Cennetleri onlarındır oraya girerler orada altından bilezikler ve incilerle süslenirler.” Bayanlar muazzam süslü olurlar. Altın bilezikler, inciler inşaAllah. “ve orada onların elbiseleri ipektendir.” Böyle pırıl pırıl parlayacak elbiseleri. Ama dünyanın ipeği, dünyanın incisi, altınıyla hiç ilişkisi yok. Orada görecekler, nefes kesicidir. “Derler ki bizden hüznü giderip yok eden Allah’a hamd olsun.” Dünyada herkes çayı açık gelir ona üzülür, köpeği sessizleşir ona üzülür. Balığın kuyruğu ne bileyim ayrılır ona üzülür. Mesela balıkta bazen mantar oluşuyor ona üzülüyor. Ya durduk yere; “falanca acaba bana küstü mü?” diyor. Yani insan çok pimpiriklidir. Daha da olmazsa cildine bakıyor. “Ya” diyor, “bu kanser mi acaba?” diyor. Hiç alakasız bir yerde küçücük bir ben buluyor. Diyor “çarpıntı oldu acaba kalbim mi duracak bir şey mi oldu?” diyor. Yani aranır insan genelde böyle bir şeyi vardır. Bu Ahiret’te yok. “Bizden hüznü giderip yok eden Allah’a hamd olsun.” Diyor Cenab-ı Allah. Bir daha olmuyor Ahiret’te hiç yok. Büyük bir beladır bu dünyada insanlara. Tevekkül etmezse sürünür.

Daha da olmazsa başkası adına sürünüyor. Çocuğuna, kardeşine, arkadaşının adına. Onlar adına üzülüyor. Mesela yarım saat gecikiyor. Diyor teröristler mi kaçırdı acaba diyor. Elektrik mi çarptı, araba mı vurdu? Karakolları aramaya başlıyor. Panik yani sürekli. Bak Cehennem ehli için diyor Cenab-ı Allah: “Cehennem içinde onlar şöyle çığlık atarlar” diyor. Çığlıkla konuşuyorlar yani feryat ediyorlar. “Rabbimiz bizi çıkar yaptığımızdan başka Salih bir amelde bulunalım.” Yeniden Müslüman olup İslam’ı yaşayalım. Bizi geri gönder diyorlar dünyaya. “Size orada(dünyada) öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi?” diyor Allah. Yani 60, 70 sene ne yaptınız diyor Cenab-ı Allah. Yani bol bol vakit verilmiş. “Size uyaran da gelmişti.” Mehdi (a.s) da gelmişti, Mesih (a.s) da gelmişti. Hz. Muhammed (sav) de geldi, Hz. Musa (a.s) da geldi, İshak (a.s), Yakup (a.s), Harun (a.s), Yahya (a.s) hepsi geldi. “Öyleyse azabı tadın artık zalimler için bir yardımcı yoktur” diyor Allah. Haberim yoktu yok. Haberleri var inşaAllah.