Sayın Adnan Oktar'ın 25 Mayıs 2015 tarihli sohbetinden Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.
EMRE KUTLU: "O inkâr edenler; onlar için şiddetli bir azap vardır. İman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için de bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır."
ADNAN OKTAR: Bak, Allah Müslümanlara hep ferahlık, iyilik, güzellik. Müslüman hiç öyle bela kısmıyla karşılaşmaz. Ama küfürü Allah çok fazla tehdit eder Kur'an'da. Yani %70-80 hep tehdittir. küfrün şiddetinden kaynaklanıyor bu. Allah diyor ya ayette "zaliuma ve ceyhuda" diyor. Zalim ve Cahil oluyor insanlar. Melekler diyor, "kan dökecek, zulüm yapacak insan mı yaratacaksın?", diyor. İnsanların büyük bölümü o şekilde olduğu için, Cenabı Allah Tehdidi Kur’an’da çok fazla işlemiştir. Yani hangi sayfasına baksan hep tehdit vardır.
İşte cehenneme gidersiniz, azap çekersiniz. Allah inanın, ahirete inanan, delillere bakmak, Allah’ın delillerini görmeniz lazım. Dağlara bakın, denizlere bakın, ağaçlara, bitkilere, hayvanlara bakın. Benim delilerimi görün, beni inkar etmeyin, vicdansızlık yapmayın, vicdanınız kabul ettiği halde inkar yeltenmeyin. O zaman intikam alırım diyor, Allah. İntikam alırım ya diyor yok diyor. Allah öyle yapmaz canım diyor adam. Yani Allah çok şefkati. Allah Allah intikam alıyor işte görüyorsun bütün Suriye’yi yerle bir etti Irak’a yerle bir ediyor, Afganistan’ı yerle bir etti, Libya’yı yerle bir diyor. Alıyor intikamı. Öyle bir şey yok. Kan gövdeyi götürüyor. Allaha şirk koşmağa mazlum da giriyor O arada, zalimde. hepsi eziliyor yani.
Sayın Adnan Oktar'ın 23 Nisan 2010 tarihli röportajından Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım: “Ey insanlar, siz Allah'a (karşı fakir olan) muhtaçlarsınız; Allah ise, Ğaniy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan)dır, Hamid (övülmeye layık)tır. Dileyecek olsa, sizi giderir (yok eder) ve yepyeni bir halk getirir. Bu da, Allah'a göre güç değildir”. Yani bakın Allah’a yönelik çirkin tavırlar gösteren insanlar oluyor, Allah diyor ki, “dileyecek olsa sizi giderir(yok eder)” böyle insanları. Tamamınızı yok eder. “Yepyeni bir halk getirir”, ne demek? Yepyeni Allah’tan yana, Allah’ı seven bir topluluk. Bu Mehdi (a.s.)’ye de işaret ediyor, Hz. İsa (a.s.)’ya da işaret ediyor ve Hz. İsa (a.s.)’nın çevresine işaret ediyor. Dolayısıyla bir hakimiyet, Hakkın hakimiyetini Kuran dikkat çekiyor yine. Nereye gitsek bu konuyla karşılaşırız. “Bu, Allah'a göre güç değildir”. Yani İslam’ın dünyaya hakimiyeti, insanların ıslah olması Allah’a göre güç değildir. Ama bazı insanlar çok güç zannediyorlar. “Hiçbir günahkar bir başka günahkarın günahını yüklenemez. Eğer yükü ağır olan kimse onu taşımaya çağırırsa, bu, yakın-akrabası da olsa kendisine ondan hiçbir şey yükletilmez. Sen, yalnızca gayb ile Rablerinden 'içleri titreyerek-korkmakta' olanları”, yani görmediği halde Allah’a inananları ve biz çünkü Allah’ı görmediğimiz halde Allah’a inanıyoruz, Allah bunu çok makbul görüyor.
“Rablerinden içi titreyerek korkmakta olanları”, Allah’tan korkmak, “ve dosdoğru namazı kılanları uyarırsın”. Dosdoğru namazını kılıyorsa, halisse, Allah’a gerçekten iman ediyorsa bunları uyarırsın diyor Allah- " Kim temizlenip-arınırsa, artık o, kendi nefsi için temizlenip-arınmıştır. Sonunda dönüş Allah'adır”. “Eğer seni yalanlıyorlarsa, senden önceki elçiler de yalanlandı”. Şimdi bakın demek ki Mehdi (a.s.)’yi yalanlayacak insanlar, Hz. İsa (a.s.)’yı yalanlayacaklar. Bakın Kuran’ın herhangi bir sayfasını açıyorum, Allah’ın hükmü bu. “Sonunda bütün işler Allah’a döndürülür. Ey insanlar hiç şüphesiz Allah’ın vaadi haktır”. İslam’ın dünyaya hakimiyeti, Mehdi (a.s.)’nin çıkışı, Hz. İsa (a.s.)’nın inişi. “Öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın”. Dünyanın böyle ipsiz sapsız boş işleriyle uğraşan insanlara özellikle Kuran burada dikkat çekiyor. Boş işlerle uğraşmayın diyor Allah. “Öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın”. Allah’ın adını kullanarak ne diyor? Mesela “Mehdi (a.s.) gelmeyecek” diyor, Allah’ın adını kullanarak yapıyor. “İsa(a.s.) da inmeyecek” diyor, yine Allah’ın adını kullanarak yapıyor. “İslam dünyaya hakim olmayacak” diyor, bunu da Allah’ın adını kullanarak yapıyor. Yani bu tiplerin varlığı var. Bakın bunun ebcedine baktığımızda, “aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile aldatmasın”da 1997 tarihini veriyor.
Yani Mehdi (a.s.)’nin aldatıcılarla mücadelesinin en yoğun olduğu tarih. 97, aynı zamanda Müslümanların çok zorlu dönemlerle karşılaştığı bir tarihtir. 28 Şubat’ın yapıldığı tarih 1997. Mesela orada da bu konuya işaret ediyor. “Gerçek şu ki şeytan sizin düşmanınızdır. Öyleyse siz de onu düşman edinin.” Yani “Deccal sizin düşmanınızdır”, diyor. “Siz de onu düşman edinin. O kendi grubunu”, yani Deccal kendi grubunu, “ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmaya çağırır.” Yani “gelin”, diyor Deccaliyet, “Allahsız kitapsız olun”, diyor. Değil mi? Onları ateşin içine çağırıyor. “O inkar edenler”, dünyadaki bütün inkar edenleri kastediyor bu ayet. “Onlar için şiddetli bir azap vardır. İman edip salih amellerde bulunanlar ise onlar için de bağışlanma büyük bir ecir vardır.” Bunlar da Mehdi kuludur. Bütün dünya çapında halis Müslümanlar kastediliyor. Dolayısıyla bakın, nereye baksak, Kur'an'da hangi sayfayı açarsak açalım, bir dünya hakimiyeti, bir Mehdiyetle mutlaka mutlaka deccaliyetle karşılaşırız. Dolayısıyla “bunlar önemli değildir”, diyenler, Kur'an'a bakarlarsa önemli olduğunu göreceklerdir, inşaAllah.