Yasin Suresi, 76-82 Ayetlerinin Tefsiri

(Kuran'a göre üzülmek haramdır)

 

(Adnan Oktar'ın 28 Ocak 2011'de Kaçkar Tv'deki Canlı Sohbetinden)

Adnan Oktar: “Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen olur” diyor Allah. Öyle evrim, mevrim falan olmuyor. “De ki: "Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden Allah diriltecek. O, her yaratmayı bilir."” “Her türlü yaratmayı Ben bilirim” diyor Allah. “Her yaratmayı bilir.” İlk defa sizi nasıl yarattıysam ahirette de aynı şekilde yaratacağım diyor Allah. “Melekleri, cinleri nasıl yarattıysam.” 

“Öyleyse onların sözleri seni hüzne kaptırmasın.” Haramdır. İşte bak, ayet var. “Öyleyse onların sözleri seni üzmesin.” Muhkem ayet. Bu ayete göre haramdır. Yani “seni üzmeyebilir” demiyor Allah. “Üzmesin.” Üzmesin emirdir. Dolayısıyla üzülmek haram olmuş oluyor. Namaz gibi, oruç gibi emir bu. “Elbette, sakladıklarınızı da, açığa vurduklarınızı da biliyoruz.” Mesela gizliyor, kendi kafasında, bilinçaltında gizliyor. Anlaşılmıyor zannediyor. Halbuki kafasından geçeni zaten Allah yaratıyor. Allah bütün detayıyla bilir. “Kendi yaratılışını unutarak Bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş? De ki: "Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek.” “Bir kere yaptım” diyor Allah. “Bir kere nasıl yaptıysam, yine yaparım” diyor. “Ve sürekli yapıyorum” diyor Allah, “sürekli yaratıyorum.” Beynimizin içinde Allah görüntü olarak da yaratıyor, dış alemde de yaratıyor.

 


Yasin Suresi, 78-83 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 10 Eylül 2011 tarihli röportajından Yasin Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Bak dün de söyledim, Kuran’a bakanlar Kuran’ı genel olarak akılcı inceleyecekler. Allah en çok neyin üzerinde duruyor? Allah hep küfrün anormallikleri ve buna karşı müminlerin imanlarında sabit olmaları, imanlarının güçlü olması, araştırmaları, düşünmeleri, hep Allah’tan yana olmaları. Yani Kuran’da yüzde seksen doksan bu anlatılıyor, gördüğümüz kadarıyla. Ve iman gücüyle de direnme, imanı sürekli güçlü tutma isteniyor Allah’tan. Bak mesela diyorlar ki, Yasin Suresi, 78. Kuran’dan herhangi bir sayfa açtım. Yani Siz de bakabilirsiniz, herkes baksın. Kuran’da hakim. Şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla. “Kendi yaratılışını unutarak Bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?"” Bu ne? İman zafiyeti, iman edemiyor. Buna karşı ne gerekiyor? Tahkiki iman, Hakkel yakin, aynel yakin iman gerekiyor. Bak; “de ki” diyor bak şimdi Cenab-ı Allah, “"Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek. O, her yaratmayı bilir."” Bu nedir? İman hakikati. Çünkü bak düşünmeye itiyor Cenab-ı Allah insanları. Diyor ki, “ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek.” Bakıyoruz, insan çok mükemmel yaratılmış. Bir kere yaratılmış. Mesela farz edelim şu dolma kalem, bir kere olmuş bu. Bunun fabrikası bunu yapabilir mi, yapamaz mı? Yapar yani. Niye yapmasın? Biz desek ki; “bir daha bunu yapamazsın.” Diyebilir miyiz? Belli ki yapar. 

Mesela sandalyeyi yapan bir usta bir daha yapabilir mi, yapamaz mı? Yapar. Her şey için bu geçerli. Allah da diyor; “bak bir kere yaptım” diyor, “bir kere daha yapamaz mıyım?” diyor. Bu kadar kolay bir şeyi bile insanlar akıl edemiyor, Allah onu hatırlatıyor. Bak bu kadar kolay bir şeyi bile milyarlarca insan akıl edemiyor. “Aa” diyor adam, “hakikaten doğru” diyor, “ilk defa düşündüm” diyor.  O kadar sathi düşünen bir yapıda oluyor insanlar. Onun için Allah bunu hatırlatıyor. Bak onun mantığı da çok bozuk; diyor ki; “"çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?"” Maddeci, materyalist oldukları için; “madde gittiyse bitti” diyor, maddeci kafayla baktığı için. ‘Ruh’u kabul etmediği için maddeyle ruhu bağdaştıramıyor; bu, iman zafiyeti. Bak, “ki O, size” diyor, “yeşil ağaçtan bir ateş kılandır; siz de ondan yakıyorsunuz.” Ona da dikkat çekiyor Allah. Mesela yeşil ağaç normalde yemyeşil; Allah, “onu yakılacak hale getiriyorum” diyor. Ağacın yeşilliğine dikkat çekiyor, onun yakılmasına dikkat çekiyor; ufuk açıyor Allah. Ama bak mesela insanlar bunu bile düşünmüyorlar; yani Allah’ın ağaçları yakılacak şekilde yaratmasını, onların yeşillikten oluşmasını. Topraktan durduk yere oluşuyor ağaçlar. Toprak ve sudan bir süre sonra yanacak bir şey meydana geliyor. Bak toprak, toprak yanar mı? Yanmaz. Su yanar mı? Yanmaz. Ama toprakla su birleşiyor. Bir süre sonra bakıyorsun yanan bir şey oluşuyor.

Bakıyorsun bir süre sonra meyve oluşuyor. Portakallar, elmalar, mandalina, ceviz, kavun, karpuz, fasulye, mercimek, aklına ne geliyorsa hepsi oluyor toprakta. “Ki O, size yeşil ağaçtan bir ateş kılandır”. Ufkumuzu açıyor Allah. Allah, iman hakikati ve düşünmeye sevk ediyor bizi. Yani ufkumuzu açmak için, bizi düşündürmek için hatırlatma yapıyor. Mesela biz onu düşündüğümüzde zincirleme diğerlerini düşünmeye başlıyoruz. Diğerlerini düşünmemiz için yapıyor Allah. Bak ; “gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi?” Şimdi bir mantık daha Cenab-ı Allah. Şimdi atmosferi en mükemmel şekilde yarattı mı? Yaratmış. Toprağı da yaratmış. Küre şeklinde uçsuz bucaksız boşlukta bu dünyayı tüy gibi uçuruyor mu Allah? Şu an bir gemide gibiyiz. Bütün dünya, yedi milyar insan bir geminin içinde gibiyiz. Dünyayla beraber uçsuz bucaksız boşlukta tüy gibi uçuyoruz gidiyoruz; hiçbir yere çarpmadan, hiç sarsılmadan. Arabada bile, ne teşkilat kurarlarsa kursunlar, sasıyor araba. Uçak da sarsıyor. Ama bak burada en ufak bir sarsılma yok. Koskoca dünya gökyüzünde gidiyor, ruh gibi böyle uçuyor. Hiçbir şey de olmuyor. “Ben bir kere yaptım mı” diyor Allah, “gökleri ve yeri? Peki, cennetin gök ve yerini neden yapamayayım?” diyor Allah. Yani “İnsanı bir kere yarattığıma göre, insanı niye yapamayayım” diyor, “bir daha niye yaratamayayım?” diyor. Düşünmeye teşvik ediyor. Ama tam da aklın ihtiyarını kaldıracak şekilde de bilgi vermiyor Allah. Çünkü o zaman imtihanın anlamı kalmaz. Yani derin düşünmenin zeminini hazırlıyor Allah. “Elbette” diyor, Allah. Bak diyor ki; “Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi?

Elbette.” Allah orada bırakmıyor. “Elbette” diyerek onu telkin yapıyor akılları açılsın diye insanların. “O, yaratandır, bilendir.” Bak hep yaratılışı anlatıyor Allah. Biz de ne anlatıyoruz hep? Yaratılış. Onun için bize ne diyorlar? “Yaratılışçı bunlar” diyorlar. “Allah yarattı” dediğimiz için Yaratılışçı diyorlar. Onlar ne diyorlar? “Tesadüf yaptı” diyorlar, “put yaptı” diyorlar. Biz ne diyoruz? “Allah yarattı” diyoruz. “Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen olur” diyor Allah. Nerede evrim? Evrimcilere cevap veriyor Allah. Evrimciler diyor ki; “çok uzun sürede olacak. Allah başka türlü yapamaz” diyor. Allah da diyor ki; “bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da” bak, süre veriyor Allah; “hemen olur” diyor. Bekletmeksizin, hemen olur. “Her şeyin melekutu elinde bulunan ne Yücedir. Siz O'na döndürüleceksiniz.” Hep bak iman hakikatleri, görüyor musunuz? Buna iman etmemiz için, buna inanmamız için Allah bizi yönlendiriyor.  Onun için iman hakikatleri en hayati konudur, en hayati konu. Biz onun için en çok iman hakikatleri üzerinde duruyoruz, tahkiki iman üstünde duruyoruz. Taklidi imana karşı bir tavır içindeyiz. Yani taklidi olmaz; tahkiki olacak. Araştıracak. Taklidi iman zayıf oluyor, güçsüz oluyor. 

 


Yasin Suresi, 78-81 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 29 Kasım 2012 tarihli sohbetinden Yasin Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Yasin Suresi, 78; şeytandan Allah’a sığınırım; “Kendi yaratılışını unutarak” diyor Allah. İnsan önce kendi yaratılışını bir inceler. Molekül yapısını, kofulları, mitokondrileri, ribozomları her şeyi bir inceler. Ama bak, ne diyor Allah; “Kendi yaratılışını unutarak,” kendi yaratılışını incelemeyerek, cahilce, araştırma yapmadan, “bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş-bozulmuşken, "” Yani molekül yapısı çürümüş, bozulmuş, dağılmışken, “bu kemikleri kim diriltecekmiş?” Kim onlara can verecekmiş? “De ki: "Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek."” Bir kere yapmış mı Allah? “Bir kere daha yapacağım” diyor Allah. Yapamayan hiç yapamaz. Bir kere yaptıysa, yaptığını görüyorsun ortada. Elle tutup, gözle görüyorsun. Beş duyuyla hissediyorsun. Sen onu nasıl yok hükmünde kabul ediyorsun? Sen mesela bir yerde olsan, herhangi bir boyutta yaşasan, Cenab-ı Allah dese ki; “Ben seni yeniden yaratacağım, dünyaya indireceğim. Seni anneden babadan vesile edip yaratacağım” dese, “bu nasıl olacak?” diyecektir. İnanamayacaktır. İşte bak olmuş. Olunca neyini soruyorsun? Ama neden sorduğunu söylüyor Allah. “Kendi yaratılışını unuttu” diyor Allah. “Kendi yaratılışını araştırmadı, kafasını çalıştırmadı” diyor Allah. “De ki: "Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek. O, her yaratmayı bilir."” “Bir tek onu değil, her yaratmayı bilirim Ben” diyor Allah.

“Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi?” Şimdi gökleri, yeri yarattı, halen de var; “Bir daha olur mu?” diyor adam. Bu ne demek? Şimdi biz bu tespihi yapan yere gitsek, “bu tespihten sen bir daha yapabilir misin?” desem, bu ne kadar mantıklıysa o da o kadar mantıklı olur. Çünkü bir kere olduysa yine olur. Kaç kere olması gerekiyor? “Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.” diyor Allah. Evrime, şuna buna ihtiyaç olmaz. 

 


Yasin Suresi, 79-83 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 2 Haziran 2011 tarihli röportajından Yasin Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Oktar Hocam, 79. ayetten 83’e kadar oku. Şeytandan Allah’ sığınıyoruz.

OKTAR BABUNA: Şeytandan Allah’a sığınırım; Yasin Suresi, “Deki: “Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek; O, her yaratmayı bilir. “Ki O, size yeşil ağaçtan bir ateş kılandır; siz de ondan yakıyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmaya kadir değil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandır, bilendir.” “Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri yalnızca: “Ol” demesidir; o da hemen oluverir.” Hocam siz hep, bu yaratılışa Kuran’dan delillerini vermiştiniz, bazı Müslümanların, Darwinizm tuzağına düştükleri için, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Evet, evrimci kafayla yaklaşıyorlar. Amerika’da da ortaya çıkmışlar, onlara da bu ayetleri hatırlatmak lazım. Melekler, evrimle olmadı, cinler şeytanlar evrimle olmadı. Cennet yatakları, Cennet eşyaları, Cennet bardakları, Cennet ibrikleri evrimle olmadı, Allah yaratıyor, bunu bilecekler. Yaratmanın Allah açısından, son derece kolay olduğunu bilecekler.

OKTAR BABUNA: Yasin Suresi, “Herşeyin melekutu (hükümranlık ve mülkü ) elinde bulunan (Allah) ne yücedir. Siz O’na döndürüleceksiniz.”

ADNAN OKTAR: Tabii ki, Allah’ın yönü yoktur da, anlaşılması için söylüyorum. Allah, Cennet’te hepimizi kardeş etsin, inşaAllah.