(Adnan Oktar'ın 28 Ocak 2011'de Kaçkar Tv'deki Canlı Sohbetinden)
Adnan Oktar: “Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen olur” diyor Allah. Öyle evrim, mevrim falan olmuyor. “De ki: "Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden Allah diriltecek. O, her yaratmayı bilir."” “Her türlü yaratmayı Ben bilirim” diyor Allah. “Her yaratmayı bilir.” İlk defa sizi nasıl yarattıysam ahirette de aynı şekilde yaratacağım diyor Allah. “Melekleri, cinleri nasıl yarattıysam.”
“Öyleyse onların sözleri seni hüzne kaptırmasın.” Haramdır. İşte bak, ayet var. “Öyleyse onların sözleri seni üzmesin.” Muhkem ayet. Bu ayete göre haramdır. Yani “seni üzmeyebilir” demiyor Allah. “Üzmesin.” Üzmesin emirdir. Dolayısıyla üzülmek haram olmuş oluyor. Namaz gibi, oruç gibi emir bu. “Elbette, sakladıklarınızı da, açığa vurduklarınızı da biliyoruz.” Mesela gizliyor, kendi kafasında, bilinçaltında gizliyor. Anlaşılmıyor zannediyor. Halbuki kafasından geçeni zaten Allah yaratıyor. Allah bütün detayıyla bilir. “Kendi yaratılışını unutarak Bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş? De ki: "Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek.” “Bir kere yaptım” diyor Allah. “Bir kere nasıl yaptıysam, yine yaparım” diyor. “Ve sürekli yapıyorum” diyor Allah, “sürekli yaratıyorum.” Beynimizin içinde Allah görüntü olarak da yaratıyor, dış alemde de yaratıyor.
Sayın Adnan Oktar'ın 19 Nisan 2011 tarihli röportajından Yasin Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR:Yasin Suresi 78 “Kendi yaratılışını unutarak”o devrin Darwinist, materyalistleri diyorlar ki: “Bize bir örnek verdi” diyor Cenab- Allah.“Dedi ki: "Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş? De ki: "Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek. O, her yaratmayı bilir." İlk defa nasıl yaptım diyor Allah? Bir kere yaptım, bir daha yapacağım diyor, anlaşılmayacak ne var bunda, değil mi? Yapamayan birinci kerede yapamaz. Mesela bu kalemi bir fabrika yaptıysa, fabrikaya siz ikinci kalemi yapabilir misiniz denir mi? Teşbihte inşaAllah hata yapmıyorumdur. İkinciyi de yapar, onuncuyu da yapar, yüzüncüyü de yapar. 81, “Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmaya kadir değil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandır, bilendir.”Dünyayı, kainatı yoktan yarattı Allah, değil mi? Bir daha yaratamaz denir mi? Bir kere yapmış işte, gücünü göstermiş, kaç defa istiyorsun, on kere mi yapılmasını istiyorsun? Bir kere yapıldıysa tamamdır değil mi, inşaAllah? “Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri yalnızca: “Ol” demesidir; o da hemen oluverir.” Evrimleşmiyor, ‘hemen olur’ diyor Allah.
Sayın Adnan Oktar'ın 10 Eylül 2011 tarihli röportajından Yasin Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Bak dün de söyledim, Kuran’a bakanlar Kuran’ı genel olarak akılcı inceleyecekler. Allah en çok neyin üzerinde duruyor? Allah hep küfrün anormallikleri ve buna karşı müminlerin imanlarında sabit olmaları, imanlarının güçlü olması, araştırmaları, düşünmeleri, hep Allah’tan yana olmaları. Yani Kuran’da yüzde seksen doksan bu anlatılıyor, gördüğümüz kadarıyla. Ve iman gücüyle de direnme, imanı sürekli güçlü tutma isteniyor Allah’tan. Bak mesela diyorlar ki, Yasin Suresi, 78. Kuran’dan herhangi bir sayfa açtım. Yani Siz de bakabilirsiniz, herkes baksın. Kuran’da hakim. Şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla. “Kendi yaratılışını unutarak Bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?"” Bu ne? İman zafiyeti, iman edemiyor. Buna karşı ne gerekiyor? Tahkiki iman, Hakkel yakin, aynel yakin iman gerekiyor. Bak; “de ki” diyor bak şimdi Cenab-ı Allah, “"Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek. O, her yaratmayı bilir."” Bu nedir? İman hakikati. Çünkü bak düşünmeye itiyor Cenab-ı Allah insanları. Diyor ki, “ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek.” Bakıyoruz, insan çok mükemmel yaratılmış. Bir kere yaratılmış. Mesela farz edelim şu dolma kalem, bir kere olmuş bu. Bunun fabrikası bunu yapabilir mi, yapamaz mı? Yapar yani. Niye yapmasın? Biz desek ki; “bir daha bunu yapamazsın.” Diyebilir miyiz? Belli ki yapar.
Mesela sandalyeyi yapan bir usta bir daha yapabilir mi, yapamaz mı? Yapar. Her şey için bu geçerli. Allah da diyor; “bak bir kere yaptım” diyor, “bir kere daha yapamaz mıyım?” diyor. Bu kadar kolay bir şeyi bile insanlar akıl edemiyor, Allah onu hatırlatıyor. Bak bu kadar kolay bir şeyi bile milyarlarca insan akıl edemiyor. “Aa” diyor adam, “hakikaten doğru” diyor, “ilk defa düşündüm” diyor. O kadar sathi düşünen bir yapıda oluyor insanlar. Onun için Allah bunu hatırlatıyor. Bak onun mantığı da çok bozuk; diyor ki; “"çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?"” Maddeci, materyalist oldukları için; “madde gittiyse bitti” diyor, maddeci kafayla baktığı için. ‘Ruh’u kabul etmediği için maddeyle ruhu bağdaştıramıyor; bu, iman zafiyeti. Bak, “ki O, size” diyor, “yeşil ağaçtan bir ateş kılandır; siz de ondan yakıyorsunuz.” Ona da dikkat çekiyor Allah. Mesela yeşil ağaç normalde yemyeşil; Allah, “onu yakılacak hale getiriyorum” diyor. Ağacın yeşilliğine dikkat çekiyor, onun yakılmasına dikkat çekiyor; ufuk açıyor Allah. Ama bak mesela insanlar bunu bile düşünmüyorlar; yani Allah’ın ağaçları yakılacak şekilde yaratmasını, onların yeşillikten oluşmasını. Topraktan durduk yere oluşuyor ağaçlar. Toprak ve sudan bir süre sonra yanacak bir şey meydana geliyor. Bak toprak, toprak yanar mı? Yanmaz. Su yanar mı? Yanmaz. Ama toprakla su birleşiyor. Bir süre sonra bakıyorsun yanan bir şey oluşuyor.
Bakıyorsun bir süre sonra meyve oluşuyor. Portakallar, elmalar, mandalina, ceviz, kavun, karpuz, fasulye, mercimek, aklına ne geliyorsa hepsi oluyor toprakta. “Ki O, size yeşil ağaçtan bir ateş kılandır”. Ufkumuzu açıyor Allah. Allah, iman hakikati ve düşünmeye sevk ediyor bizi. Yani ufkumuzu açmak için, bizi düşündürmek için hatırlatma yapıyor. Mesela biz onu düşündüğümüzde zincirleme diğerlerini düşünmeye başlıyoruz. Diğerlerini düşünmemiz için yapıyor Allah. Bak ; “gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi?” Şimdi bir mantık daha Cenab-ı Allah. Şimdi atmosferi en mükemmel şekilde yarattı mı? Yaratmış. Toprağı da yaratmış. Küre şeklinde uçsuz bucaksız boşlukta bu dünyayı tüy gibi uçuruyor mu Allah? Şu an bir gemide gibiyiz. Bütün dünya, yedi milyar insan bir geminin içinde gibiyiz. Dünyayla beraber uçsuz bucaksız boşlukta tüy gibi uçuyoruz gidiyoruz; hiçbir yere çarpmadan, hiç sarsılmadan. Arabada bile, ne teşkilat kurarlarsa kursunlar, sasıyor araba. Uçak da sarsıyor. Ama bak burada en ufak bir sarsılma yok. Koskoca dünya gökyüzünde gidiyor, ruh gibi böyle uçuyor. Hiçbir şey de olmuyor. “Ben bir kere yaptım mı” diyor Allah, “gökleri ve yeri? Peki, cennetin gök ve yerini neden yapamayayım?” diyor Allah. Yani “İnsanı bir kere yarattığıma göre, insanı niye yapamayayım” diyor, “bir daha niye yaratamayayım?” diyor. Düşünmeye teşvik ediyor. Ama tam da aklın ihtiyarını kaldıracak şekilde de bilgi vermiyor Allah. Çünkü o zaman imtihanın anlamı kalmaz. Yani derin düşünmenin zeminini hazırlıyor Allah. “Elbette” diyor, Allah. Bak diyor ki; “Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi?
Elbette.” Allah orada bırakmıyor. “Elbette” diyerek onu telkin yapıyor akılları açılsın diye insanların. “O, yaratandır, bilendir.” Bak hep yaratılışı anlatıyor Allah. Biz de ne anlatıyoruz hep? Yaratılış. Onun için bize ne diyorlar? “Yaratılışçı bunlar” diyorlar. “Allah yarattı” dediğimiz için Yaratılışçı diyorlar. Onlar ne diyorlar? “Tesadüf yaptı” diyorlar, “put yaptı” diyorlar. Biz ne diyoruz? “Allah yarattı” diyoruz. “Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen olur” diyor Allah. Nerede evrim? Evrimcilere cevap veriyor Allah. Evrimciler diyor ki; “çok uzun sürede olacak. Allah başka türlü yapamaz” diyor. Allah da diyor ki; “bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da” bak, süre veriyor Allah; “hemen olur” diyor. Bekletmeksizin, hemen olur. “Her şeyin melekutu elinde bulunan ne Yücedir. Siz O'na döndürüleceksiniz.” Hep bak iman hakikatleri, görüyor musunuz? Buna iman etmemiz için, buna inanmamız için Allah bizi yönlendiriyor. Onun için iman hakikatleri en hayati konudur, en hayati konu. Biz onun için en çok iman hakikatleri üzerinde duruyoruz, tahkiki iman üstünde duruyoruz. Taklidi imana karşı bir tavır içindeyiz. Yani taklidi olmaz; tahkiki olacak. Araştıracak. Taklidi iman zayıf oluyor, güçsüz oluyor.
Sayın Adnan Oktar'ın 2 Haziran 2011 tarihli röportajından Yasin Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Oktar Hocam, 79. ayetten 83’e kadar oku. Şeytandan Allah’ sığınıyoruz.
OKTAR BABUNA: Şeytandan Allah’a sığınırım; Yasin Suresi, “Deki: “Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek; O, her yaratmayı bilir. “Ki O, size yeşil ağaçtan bir ateş kılandır; siz de ondan yakıyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmaya kadir değil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandır, bilendir.” “Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri yalnızca: “Ol” demesidir; o da hemen oluverir.” Hocam siz hep, bu yaratılışa Kuran’dan delillerini vermiştiniz, bazı Müslümanların, Darwinizm tuzağına düştükleri için, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Evet, evrimci kafayla yaklaşıyorlar. Amerika’da da ortaya çıkmışlar, onlara da bu ayetleri hatırlatmak lazım. Melekler, evrimle olmadı, cinler şeytanlar evrimle olmadı. Cennet yatakları, Cennet eşyaları, Cennet bardakları, Cennet ibrikleri evrimle olmadı, Allah yaratıyor, bunu bilecekler. Yaratmanın Allah açısından, son derece kolay olduğunu bilecekler.
OKTAR BABUNA: Yasin Suresi, “Herşeyin melekutu (hükümranlık ve mülkü ) elinde bulunan (Allah) ne yücedir. Siz O’na döndürüleceksiniz.”
ADNAN OKTAR: Tabii ki, Allah’ın yönü yoktur da, anlaşılması için söylüyorum. Allah, Cennet’te hepimizi kardeş etsin, inşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 6 Ocak 2010 tarihli röportajından Yasin Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Niye, arkadaşlar diyor ki niye şeytandan Allah’a sığınıyor diye sormuşlar. Kuran’da ayet var; Kuran okunurken şeytandan Allah’a sığının diyor Allah ayette. Şimdi birçok insan şeytandan Allah’a sığınmayı unutacağı için ben hatırlatıyorum ki, şeytandan Allah’a sığınsınlar diye. Sure başlarında Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla denir ve o şekilde başlanır, sure başlarında. Ama ayet okunurken normal akışında devam edersin. “Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi?” Allah diyor ki, Ben bir kere yarattım dünyayı. Vantilatörler var, uçaklar var, gemiler var. İnsanlar, elbiseler, yiyecekler değil mi, kromozomlar, hücre, balıklar, her şeyi yarattım. Kitapları da yarattım diyor Cenab-ı Allah. Bu gücümü gördünüz diyor. Bir kere daha yapabilir miyim diyor Allah. Kardeşim yani, en avanak adam bile olmuş olsa, bilir ki olacak tabii ki. Yani şimdi matbaada bu kitabı bastın mı, bir kitabı, ikinci kitabı matbaa basamaz diyebilir miyim ben? Haşa, benzetmek gibi olmasın, belli ki devam edecek demektir, değil mi? Ben bunu nasıl yaptıysam diyor bu şekilde, kapsamlı, atomların yapısına kadar, böceklere, mikroplara, virüslere, hücrenizin yapısına, beyninizin yapısına, koku alma duygunuza, kollar, mafsallar, iç organlarınıza kadar nasıl detaylı yaptıysam, yine yapmaya gücüm var diyor Allah. Bak, ama düşünmemiz için, diyor ki; “gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi? Elbette (öyledir);” diyor Allah. “O, yaratandır, bilendir. “Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen olur” diyor Allah. Hani evrim vardı.
OKTAR BABUNA: Yok Hocam inşaAllah, hiçbir şekilde.
ADNAN OKTAR: Bir anda meydana gelir, tabii.
Sayın Adnan Oktar'ın 1 Ocak 2010 tarihli röportajından Yasin Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Evet, bak Cenab-ı Allah diyor ki, Yasin Suresi’nde 82’de “bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri yalnızca”, şeytandan Allah’a sığınırım “ol demesidir; o da hemen oluverir”. Hani evrim vardı? Kuran’da evrim var diyorlardı, bak Allah ne diyor; “bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri yalnızca ol demesidir o da hemen oluverir”. Anında oluşuyor.
Sayın Adnan Oktar'ın 4 Ocak 2010 tarihli röportajından Yasin Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım “Bir şeyi dilediği zaman O’nun emri yani Cenab-ı Allah’ın emri yalnızca ol demesidir, o da hemen oluverir.” diyor Cenab-ı Allah. Demek ki evrimle olmuyor. Bir anda olur diyor Allah.
Sayın Adnan Oktar'ın 11 Ocak 2010 tarihli röportajından Yasin Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Bak Cenab-ı Allah diyor ki, 82. Ayet Yasin Suresi. “Bir şeyi dilediği zaman O’nun emri yalnızca Ol demesidir, o da hemen oluverir” diyor evrim geçirmeden. Evet.
OKTAR BABUNA: Siz daha iyi bilirsiniz inşaAllah. Fosiller de tam bu şekilde. Hepsi birdenbire kusursuz ve eksiksiz olarak ortaya çıkıyorlar tarihte. Milyonlarca tür.
Sayın Adnan Oktar'ın 11 Kasım 2011 tarihli röportajından Yasin Suresi ile ilgili açıklamalar.
YASEMİN AYŞE KİRİŞ: Bir ayet söyleyebilir miyim Hocam? Siz bu konuyu açıklarken söylemiştiniz, bu ayeti daha önce. Yasin Suresi’ni son ayeti, İnşaAllah.
Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim. Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi, 82) Diye buyuruyor Allah.
ADNAN OKTAR: Kardeşim insanın yaratılışı, artistliği bıraksınlar; bakın bu tabak porselen ya, bu kilden yapılıyor. Allah diyor ki; kilden, çamurdan pişmiş diyor, porselenden bir insan heykeli yaptım, diyor. Kendi ellerimle diyor, Allah iki elimle diyor, yani kudret eliyle, porselenden bir heykel; var ya hazır porselen heykeller ona ruhumdan üfürdüm diyor. Birdenbire yürüyerek “Selamun Aleykum” diyerek geliyor, mucize o kadar. İnsanın yaratılışı budur. “Pişmiş çamurdan” diyor, porselenden. Niçin öyle yapıyor? Hoşumuza gitsin diye, meleklerin hoşuna gitsin diye. Porselene ihtiyacı mı var Allah’ın?
YASEMİN AYŞE KİRİŞ: Haşa, yok tabii ki.
ADNAN OKTAR: İşte bak birdenbire insanlar, burada kardeşlerimiz oluştu bir anda. Porselenden mi yarattı Allah? Bir anda yaratıyor, o kadar. Bu çırpınışları insanın şevkini daha da artırıyor. Kunduz gibi diyelim cikleterek onları, yolumuza devam edeceğiz, inşaAllah.