Onlardan önde gelen bir grup: "Yürüyün, ilahlarınıza karşı (bağlılıkta) kararlı olun; çünkü asıl istenen budur" diye çekip gitti.
"Biz bunu, diğer dinde işitmedik, bu, içi boş bir uydurmadan başkası değildir."(Sad Suresi, 6-7)
Münafıkların özelliği kendini hep öncü sanır, hepsinin ayrı internet siteleri var, hiçbiri diğerini beğenmez, biri diğerine tabii olmaz adam yerine koymaz. "Atalarınızın dinine bağlılıkta direnin", nereye kadar? Allah “kalpleri parçalanmadıkça vazgeçmez” diyor. Sevdiklerinden değil, dini içten vurmanın en iyi yolunun bağnazlık ve yobazlık olduğunu bilir münafık. Bir kaleyi içten yıkmak kolaydır ve münafıklar bunun için helali haram eder ve neşeyi, sevgiyi yok edecek her türlü tedbiri alır. İnsanlar öyle bir hale gelir ki, aklı donar, beyni dolar sonra ben bu dini yaşayamıyorum der. Şeytanın yöntemidir bu; içinden çekilmeyecek hale getirecek şekilde saldırır, içten vurmaya çalışır.
Sayın Adnan Oktar'ın 18 Eylül 2010 tarihli röportajından Sad Suresi ile ilgili açıklamalar.
OKTAR BABUNA: Şeytandan Allah’a sığınırım; “Onlardan önde gelen bir grup: ‘Yürüyün, ilahlarınıza karşı (bağlılıkta) kararlı olun; çünkü asıl istenen budur’ diye çekip gitti. ‘Biz bunu, diğer dinde işitmedik, bu, içi boş bir uydurmadan başkası değildir.’" Bir ayet daha Hocam.
ADNAN OKTAR: Bu ayetin şerh edilmesi lazım çok önemli. Bölüm bölüm al söyleyeyim inşaAllah.
OKTAR BABUNA: İnşaAllah Hocam. “Onlardan önde gelen bir grup: "Yürüyün, ilahlarınıza karşı (bağlılıkta) kararlı olun;”
ADNAN OKTAR: Münafıkların özellikleri. Bak önde gelen, bunlar hep kendilerini öncü zannederler, zaten hep bunlara baksan, hep dünya lideridir ayrı ayrı bunlar. Her birinin ayrıdır, hepsinin ayrı internet siteleri vardır, her münafığın ayrı. Hiçbir münafık diğerini beğenmez. Hiçbiri birbirine tabi olmaz, olsa da adam yerine koymazlar, öyle bir özelliktir. Bak “ilahlarınıza bağlılıkta direnin,” atalarının dinine, Kuran’a değil, sahabe dönemine değil, atalarının dinine bağlılıkta direnin. Nereye kadar? Allah kalpleri parçalanmadıkça vaz geçmezler diyor. O dini sevdiklerinden mi değil? İslam’a, Kuran’a zarar vereceği düşündükleri için, anlattıklarına zaten onlar inanmaz, yani hiçbirine inanmaz. Ama dini içten vurmanın en iyi yolunun bağnazlık ve yobazlık olduğunu bilir münafık. Bir kaleyi içten mi yıkmak kolaydır, dıştan mı yıkmak kolaydır? Tabii ki içten yıkmak kolaydır. İçten yıkmak için de münafıklar uydurma geliştirir ve dini içinden çıkılmayacak hale getirirler. Haramları helal yapar, helalleri haram eder ve güzelliği, sevinci, içimizdeki coşkuyu yok edecek her türlü tedbiri alır ve sonunda insanlar öyle bir hale gelir ki, beyni donar, aklı donar, felç olur. Ondan sonra artık der ki adam, (haşa) “Allah vermesin, ben bu dini yaşayamıyorum” der. Münafık da, “hah şöyle, benim de amacım buydu işte, geldik aynı noktaya” der. Şeytanın yöntemidir bu. Şeytan dini içinden çıkılmaz hale getirerek dini yok etmeyi planlıyor. Dine direk saldırarak değil. Saldırarak değil, koydun mu oturtturursun. İçten vuruş çok tehlikelidir. Onun için münafıklar bir numaralı hedeftir. Küfür iki numaralı hedeftir bilimsel çalışmada inşaAllah. Devam et ayeti.
OKTAR BABUNA: ‘Çünkü asıl istenen budur' diye çekip gitti.
ADNAN OKTAR: Bak, çekip gidiyor. Bir gitme var, münafığın özelliği. Oturma, evde oturma ve gitme, asıl istenen budur. Bak kararlı, yani bir şeytani saplantı halinde olur. İllaki dediği olacak yani. Ama münafık da direnecek ki, Müslüman da onu ezim ezim ezsin, yani fikren. Evet devam et.
OKTAR BABUNA: “Biz bunu, diğer dinde işitmedik”
ADNAN OKTAR: “Göster, atalarımın dininde nerede var” diyor. Yani kendisi gibi olanlarda “nerede var, bana göster,” diyor. Sen diyorsun ki; “Kuran’da böyle yazıyor” değil mi? “Asr-ı Saadet dönemi de böyle, Peygamberimiz (s.a.v.)’in üslubu da bu” diyorsun. “Ben atalarımın dininde bunu işitmedim, böyle bir şey yok, ben atama bakarım” diyor. “Bak açık hüküm” diyorsun, “yok” diyor. “Ya ataları bir şey bilmeyen, cahilseler” diyor Allah, şeytandan Allah’a sığınırım. “Yine mi uyacaklar” diyor. Adam da diyor ki; “...