Fussilet Suresi, 6-7, 10-11 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 4 Haziran 2010 tarihli röportajından Fussilet Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “De ki: "Ben ancak benzeriniz olan bir beşerim.” “Ben normal bir insanım” diyor. “Allah’tan bir kulum.” “Bana yalnızca, sizin İlahınızın bir tek İlah olduğu vahyolunur.” “Allah birdir” diyor. “Bana bu bilgi veriliyor” diyor, vahiy olarak. “Öyle ise O’na yönelin ve O’ndan mağfiret dileyin.” Bağışlanma dileyin. “Vay haline o müşriklerin” diyor Allah. Şirki ortadan kaldırmak için de ayrıca gelmiştir Kuran. Yani teslis inancı da şirk olur. Puta tapmak da şirk olur. Nefsini putlaştırmak da şirk olur. Hepsi yasaktır. Yalan zaten şirk. En büyük yalandır. Yani Allah’ın bir olduğu açıkken, adam bir, iki, üç diyorsa zaten sahtekarlık yapıyordur. Çok çirkin bir iftira. “Ki onlar, zekatı vermeyenler ve ahreti inkar edenlerdir.” Hemen akabinde “bu olur” diyor Allah. Mala düşkün oldukları için, kimseye bir şey vermek istemiyor. İslam’da sosyal adalet vardır. Fakiri, fukarayı, düşkünleri koruyup kollama vardır. Yani bu çok hakim bir düşüncedir Kuran’da ve “rızkı da size eşit olarak verdik” diyor Allah. Eşit olarak, dünyada. Ama kimine az, kimine çok, Cenab-ı Allah’ın takdiridir. Ama sosyal adalet, Kuran’da çok yoğun, Allah tarafından talep edilen, istenen bir emirdir, inşaAllah.

SUNUCU: Bununla ilgili, altınla ilgili bir ayet var. Onlar zekatını vermedikleri altınlar ile beraber yanacaklardır diye, onlar ile dağlanacaklar diye.

ADNAN OKTAR: Evet. Hıristiyan rahipler için, paraya düşkün din adamları için böyle bir tehditte bulunuyor Cenab-ı Allah. “O biriktirdikleri altın ile vücutları dağlanacak” diyor Allah.

SUNUCU: Evet, dünya malına yaptıkları yatırımla, hani onunla güzel şeyler yapmak yerine saklamak, biriktirmek. Bunu tercih ettikleri için yapılmış.

ADNAN OKTAR: Biriktirdikleri için de ekonomik kriz oldu dünyada. Bakın, herkesin parası var, saklıyorlar. Para hareket etmiyor, kimse de kimseye hiçbir şey vermediği için hayat dondu. Yani hareketlendiremiyorlar.

SUNUCU: Alışveriş yok yani paranın dolanım hızını çok düşürdüler. Doğal olarak bu bütün her şeye yansıyor. Hayatın her alanına. Ekonomi bozulunca, böyle şeyler yüzünden.

ADNAN OKTAR: Kan damarda dondu adeta. Kan hareket etmeyince vücut da ölmüş oluyor tabii.

“Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere oradaki rızıkları dört günde takdir etti.” Ben bu ayete dikkat etmemiştim. Hayret yani bu kastettiğim, anlattığım ayet bu. “Eşit olarak rızıkları yarattı” diyor dedim ya Kuran’da ayet. Hayır, açık önümde Kuran da, dikkat etmemişim, şimdi gördüm. “Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti.” Dağların, depreme karşı denge unsurları olduğunu bilim adamları da anladılar son dönemde. Kuran ona işaret ediyor. “Onda bereketler yarattı.” Dünyada bereketler yarattı. Yani işte meyveler, sebzeler, her şey topraktan çıktığı için. “ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere oradaki rızıkları dört günde takdir etti.” Yani “her türlü yiyeceğin, içeceğin kaynağını yarattım” diyor Allah. Rızıkları yani aklımıza gelen bütün meyve sebze çeşitlerini düşünelim. Bitkiler, hayvanlar her türlü yiyecek yani yerden oluşan her şey...

 


Fussilet Suresi, 11, 10, 5 Ayetlerinin Tefsiri 

 

Sayın Adnan Oktar'ın 22 Mayıs 2010 tarihli röportajından Fussilet Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınıyorum. Cenab-ı Allah diyor ki 11. ayette; “sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: ‘İsteyerek veya istemeyerek gelin.’ İkisi de: ‘İsteyerek (İtaat ederek) geldik’ dediler.” Bakın, dünyanın ilk yaratışta, atmosferin tamamı bir dumanla kaplı olduğunu Kuran 1400 sene öncesinden bildiriyor. Bilim daha bunu bu yüzyılda anladı. Yani ilk dünyanın oluşumunda bütün yeryüzünün dumanla kaplı olduğunu, yani her tarafın gazlarla kaplı olduğunu söylüyor. Bakın ayet: “Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi.” diyor Allah. 1400 sene öncesinden, bilimden önce Allah açıklıyor Kuran’da. Sonrada tabii birazda 11 Eylül olaylarına, 11 Eylüle’deki olaya da bakıyor. Duman, 11 biraz manidar, evet. Bak diyor ki Allah: “İsteyip-arayanlar için eşit olmak üzere, ordaki rızıkları dört günde takdir etti.” Yiyeceğin insanlar arasında eşit olmasını istiyor Allah. Yani herkese yiyeceğin dağıtılmasını, biri az yiyen biri çok yiyen böyle değil de, eşit dağıtılmasını burada Kuran işari manada bize bildirmiş oluyor. “Dediler ki”; şeytandan Allah’a sığınırım, "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalplerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır.” Mesela tebliğ yapıyorsun, anlatıyorsun, adam diyor ki; “kendisine çağırdığın şeye karşı kalplerimiz bir örtü içindedir,” biz seni dinlemiyoruz diyor, anlamıyoruz. Ne dediğini anlamıyoruz diyor. “Kulaklarımızda bir ağırlık var.” diyor. “Ne anlatıyorsun sen? Masal mı anlatıyorsun?” diyor. “Bizimle senin aranda bir perde vardır.” Yani mümkün değil bizim seninle anlaşmamız diyor. Seni kabul etmemiz mümkün değil. “Artık sen, (yapabileceğini) yap, biz de gerçekten yapıyoruz." İstediğin kadar sen tebliğ yap, anlat. Bizde sana karşı atakta bulunacağız diyor. Mesela iddia edilen Ergenekon Örgütü gibi, veyahut işte ateist masonlar gibi, veyahut başka kurumlar gibi karşı atakta bulunacağız diyorlar.

 


Fussilet Suresi, 10-11 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 8 Haziran 2011 tarihli röportajından Fussilet Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Fussilet Suresi, 10 ve 11.

ALTUĞ BERKER: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Orada (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere oradaki rızıkları dört günde takdir etti. Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: ‘İsteyerek veya istemeyerek gelin.’ İkisi de: ‘İsteyerek (İtaat ederek) geldik’ dediler.”

ADNAN OKTAR: “Duman halinde olan göğe”; tozlu dumanlı fitne, 11. ayet, ebcedi de aynı tarihi veriyor.