Fussilet Suresi, 21-29

(Kafirler Cehennemde kendi aralarında sürekli kavga ederler)

 

Adnan Oktar'ın 22 Aralık 2009 tarihli Kocaeli TV ve Mavi Karadeniz TV röportajından

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım, Fussilet Suresi, 21’inci ayet: “Kendi derilerine dediler ki:...” Kendi vücut derilerine dediler ki,“...Niye aleyhimize şahitlik ettiniz?...” Deriler ahirette konuşuyor. Adamlara suçunu söylüyorlar, “sen şunu yaptın” diyorlar. Çünkü sordun mu söylemiyor, yalan söylüyorlar, yalancılar. Alışmış yalan söylemeye, orada da yalan söylüyor. “Kendi derilerine dediler ki: "Niye aleyhimize şahitlik ettiniz?" “Dediler ki: "Her şeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu.” Bak, her şeye nutku veren, her şeyi konuşturan Allah. Televizyonları, radyoları da konuşturan Allah’tır. Şu an televizyondaki çıkan konuşmayı yaratan da Allah’tır. Yani her şeye, insanlara, kuşlara değil mi, hepsine. "Her şeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu” Telefonlara, değil mi, her şeye. “...Sizi ilk defa o yarattı...” İlk defa o yarattı diyor Allah. “...O’na döndürülüyorsunuz. Siz işitme, görme...” Bak işitme ve görme, “...duyularınız ve derileriniz...” Bakın işitme, görme duyuları, yani göz, kulak ve deri. “...aleyhinize şahitlik eder diye sakınmıyordunuz.” Yani hiç böyle bir şeyi düşünmediniz, söylendiği halde. “...Aksine, yaptıklarınızın birçoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.” Halbuki Allah, orada işte bildiğini onlara göstermiş oluyor. 26. ayette diyor ki Cenab-ı Allah: “İnkar edenler dediler ki: ‘Bu Kuran'ı dinlemeyin ve onda okunurken yaygaralar koparın. Belki üstün gelirsiniz.’" Yani Müslümana, mesela iman ediyorum dedin mi, İslam’dan Kuran’dan bahsettin mi, bağırtı-çağırtı yahut orayı terk etmek veyahut pankartlarla gösteri yapmak, sen nasıl Allah’ın varlığını savunursun, nasıl Allah birdir dersin, işte, vatan elden gidiyor tarzında değil mi böyle sahtekarca, samimiyetsiz tavırları gösterenler oluyor.

Kuran ona işaret ediyor. 29. ayette, “İnkar edenler dediler ki: Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptırmış olanları bize göster”. Ahirette bunu istiyorlar. Dövecekler, artık ne yapacaklarsa? Bakın “Cinlerden ve insanlardan”. Şimdi, insanlardan da mesela insanları saptıran insanlar var. Darwinizm’e, materyalizme, komünizme, terörizme, masonluğa insanları çeken güçler var. Fakat diyor ki, bakın “cinlerden de” diyor. Bu da masonların cinlere taptığını da göstertiyor çünkü cinni şeytanlara tapıyorlar. Cinni şeytanlar, onları o yoldan çıkartıyor yani anormal çizgiye getiren onlardır. “...ve insanlardan bizi saptırmış olanları bize göster, ayaklarımızın altına alalım, en aşağılarda bulunanlardan olsunlar." En aşağılarda bulunanlar, yani cehennemin en derin tabakasına gönder onları diyor, biliyorlar orada azabın çok olduğunu. Aynı zamanda onu belirtiyor. Ayaklarımızın altına alalım. Bir de iyice dövüp, yerlerde sürüklemek istiyorlar. Yani cehennemde kafirler kendi aralarında sürekli kavga edecekler. Yani çok şiddetli kavgalar olacak. Buluyorlar da birbirlerini hakikaten, sen beni diyor, cehenneme beni sen düşürdün, o da diyor, sen beni düşürdün. Birbirlerini kıyasıya dövüyorlar. Kuran, buna işaret ediyor. Masonların, cinni şeytanlara taptıklarına da delildir bu. Mesela iddia edilen Ergenekon örgütü de cinni şeytanlara tapıyorlar, ona da işaret ediyor.

 


Fussilet Suresi, 21-26, 29 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 12 Mayıs 2010 tarihli röportajından Fussilet Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım." Kendi derilerine dediler ki: "Niye aleyhimizde şahitlik ettiniz?" Dediler ki: "Her şeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu. Sizi ilk defa O yarattı ve O'na döndürülüyorsunuz.’’ Ahiret’te insanların derileri de kendi aleyhine şahitlik ediyor. "Siz, işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinize şahitlik eder diye sakınmıyordunuz.’’ Bakın işitme, görme ve derileri. Hem kulağı da aleyhinde konuşuyor, gözü aleyhinde konuşuyor ve derisi de aleyhinde konuşuyor.  “Şahitlik eder diye sakınmıyordunuz, aksine, yaptıklarınızın birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz." Halbuki Allah bilir diyor.  "İşte bu sizin zannınız; Rabbiniz hakkında beslediğiniz-zannınız,’’ yani Allah hakkında böyle bir zannınız var, diyor. Sizi bilmediğinizi düşünüyorsunuz diyor.  “Sizi bir yıkıma uğrattı, böylelikle hüsrana uğrayan kimseler olarak sabahladınız. Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir.’’ Daha önce sabra yaklaşmıyorlardı değil mi? Artık diyor ki Allah, “eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir”, ateşe sabredecekler diyor Allah.  “Ve eğer onlar hoşnut olma (dünya)ya dönmek isterlerse, artık hoşnut olacaklardan değildirler.’’ Yani dünyaya dönmeleri de mümkün değildir, diyor Allah.  “Biz onlara birtakım yakın-kimseleri 'kabuk gibi üzerlerine kaplattık,' onlar da, önlerinde ve arkalarında olanları kendilerine süslü gösterdiler.

Cinlerden ve insanlardan kendilerinden önce gelip-geçmiş ümmetlerde (yürürlükte tutulan azap) sözü onların üzerine hak oldu. Çünkü onlar, hüsrana uğrayan kimselerdi.’’ “Biz onlara birtakım yakın-kimseleri 'kabuk gibi üzerlerine kaplattık”. Şeytan onun vücudunun üzerini kaplıyor, her tarafını kaplıyor, şeytani bir karaktere giriyor.  “Onlar da, önlerinde ve arkalarında olanları kendilerine süslü gösterdiler”. Ne yaparsa mesela ne anormallik yaparsa onu süslü gösteriyor, onu doğru yoldaymış gibi, isabetli hareket ediyormuş gibi gösteriyor.  “Cinlerden ve insanlardan kendilerinden önce gelip-geçmiş ümmetlerde (yürürlükte tutulan azap) sözü onların üzerine hak oldu”. Cinlere ve insanlara da hitap var diyor Allah burada, inşaAllah.  Şeytandan Allah’a sığınırım. “İnkar edenler dediler ki: "Bu Kur'an'ı dinlemeyin ve onda (okunurken) yaygaralar koparın. Belki üstün gelirsiniz". Yani Müslümanlara İslam’ı anlattırmamak için her türlü baskının yapılacağına Kuran işaret ediyor.  Şeytandan Allah’a sığınırım. “İnkar edenler dediler ki: "Bu Kur'an'ı dinlemeyin ve onda (okunurken) yaygaralar koparın. Belki üstün gelirsiniz". Kuran’ın engellenmesi için küfrün yoğun faaliyet içinde olacağına dair bir Kuran ayeti.  “İnkar edenler dediler ki: "Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptırmış olanları bize göster, ayaklarımızın altına alalım, en aşağılarda bulunanlardan olsunlar." Ahiret’te bu sefer onlara kinleniyorlar; hem cinlere hem de insanlara kinleniyorlar. Bu olan durumu onlardan sormaya çalışıyorlar. Sanki kendileri yapmamış gibi, cinin kanalı ile yahut insanının kanalı ile mecburen yapmışlar gibi bir üslup kullanıyorlar. Halbuki böyle bir şey yok, herkes ...