Sayın Adnan Oktar'ın 11 Ocak 2010 tarihli röportajından Şura Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: ‘’Şu halde sen’’ Şura Suresi, şeytandan Allah’a sığınırım. ‘’Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru bir istikamet tuttur. ‘’ Doğru yolda hiç şaşmadan devam et. ‘’Onların hevalarına uyma’’ yani istek ve tutkularına, yapmacık düşüncelerine uyma, Kuran’a uymayan düşüncelerine uyma. ‘’Ve deki; Allah’ın indirdiği her kitaba inandım. ’’ Tevrat’a da, İncil’e de, Kuran’a da hepsine inandım. ‘’ Aranızda adaletli davranılmakla emrolundum. ‘’ Adalet; Hz. Mehdi’nin bir özelliği… Ve yine Hz. Mehdi’nin bir özelliğidir, her kitaba inanır Mehdi. Tevrat’a da, İncil’e de ama Tevrat’ın gerçeğine, İncil’in gerçeğine değil mi? Ve Kuran’a tabiidir Hz. Mehdi. Geldiği vakit ne yapacak? Tevrat’ın aslı ile Musevilere, İncil’in aslı ile Hıristiyanlara hitap edecek. Ayet buna işaret ediyor aynı zamanda. Bak; ‘’aranızda adaletli davranmakla emrolundum’’ Hz. Mehdi’nin en birinci özelliği adalettir. Kan akıtmayacak, uyuyan kişiyi uyandırmayacak. ‘’Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir’’ Bakın Müslümanların da Rabbi, Hıristiyanların da, Musevilerin de Rabbidir. Hepimizin Allah’ı diyecek. ‘’Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir’’ Biz Allah rızası için ibadet ediyoruz, siz de Allah rızası için ibadet ediyorsunuz. Allah nasıl takdir ederse biz bilemeyiz. Ahirette karşılanacaksınız diyecek inşaAllah. ‘’Bizimle aranızda deliller getirerek, tartışmaya gerek yoktur. ’’ Demek ne yapacağız? Hıristiyanlarla, Musevilerle oturup tartışmamıza gerek yok. Bak diyor ki Allah; ‘’ Bizimle aranızda deliller getirerek, tartışmaya gerek yoktur. ’’ tartışmayalım diyor. ‘’Allah bizi bir araya getirip toplayacaktır, dönüş O’nadır. ’’ İlk başta Mehdi ( as) onlara İncil’le davranıyor ve Tevrat’ın gerçeği ile…
Hz. Mesih geldiğinde hepsi Müslüman oluyorlar. O zaman zaten tartışma da yok, inşaAllah ama ondan önceki safhada Allah ‘’tartışmayın’’diyor ‘’deliller getirerek tartışmayın. ’’ Sadece anlatın, hakkı, doğruyu anlatın. Allah’ın birliğini anlatın. Onları kendi haline bırakın. Ne yaparlarsa kendileri bilir artık inşaAllah. . . 13. Ayet; ‘’O dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin’’ bu ayrılığa düşmeyi işte ortadan kaldıracak Hz. Mehdi, bütün mezhepleri kaldıracak ve İslam’ı sahabe dönemindeki gibi yapacak, Resulullah dönemindeki gibi olacak. Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’e hitap neydi? Halifeti Resulullah, ilk halifelerin hepsine o şekilde hitap edilmiştir. Hz. Mehdi’ye Peygamberimiz diyor ki; ‘’ Ona yapılacak hitap böyle değildir ‘’diyor Resulullah. ‘’Benden sonraki halifeler ‘Halifeti Resulullah’ diye anılacak’’ diyor. ’’ Ama o Allah’ın halifesidir’’diyor. ‘’Halifetullah’tır’’diyor Hz. Mehdi için. Bir tek ona mahsus. ‘’Hz. Ebu Bekir ve Ömer ona üstün olamaz’’ diyor Resulullah (SAV)… Hatta ‘’birçok Peygamberlerden daha üstün olacaktır Hz. Mehdi’’ diyor. Peygamberimizin (SAV) açık ifadesi Resulullahın. ‘’ O dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin. ’’ ‘Bak ’Dosdoğru ayakta tutun’’ nasıl oluyor bu? Sahabe dönemi… ‘’Ve ayrılığa düşmeyin’’ Ama diyor ki Allah arkasından; ‘’Senin kendilerini çağırdığın şey müşriklere ağır geldi’’ adam alışmış şirk koşmaya, alışmış dinde bidatler getirmeye, anormal inançlara, şirke… Onlara ağır geldi diyor, kaldıramayacaklar. Bakın ‘‘Kitaba mirasçı olanlar ise, herhalde ona karşı kuşku verici bir tereddüt içindedirler.’’ Kuran konusunda şüphe içindeler, ehli kitap. Kitaba mirasçılar, Tevrat’ı almışlar ama tahrif olmuş. İnşaAllah o tahrif de kaldırılacaktır, Tevrat’ın gerçeği bulunacaktır. Hz. Mehdi tarafından bulunacaktır. Tevrat’ın aslı ve İncil’in aslı. Antakya’da ki mağarada, başka Teberriye Gölü’nün çamur dolu tabakalarının alt kısmında. Altınla kaplanmış bir sandık içerisinde. Mum ve altınla kaplanmış içi, açıldığında orijinal olarak görülecek. Neden altın? Altın çürümez, asitten etkilenmez, binlerce sene kalır hiçbir şey olmaz inşaAllah. Terütaze olarak sandık açılacak, inşaAllah Allah’ın izniyle.
SUNUCU: Tevratla İncil değişmiş Kuran’ı Kerim değişmemiş mi?
ADNAN OKTAR: Evet değiştirilmedi. Tevrat ve İncil’in değiştirildiği çok açık görülüyor. Zaten İncil; dört tane kitap var. Dört ayrı kitap…
OKTAR BABUNA: Daha fazlaydı dörde indirmişler sonra.
ADNAN OKTAR: Tabii, dörde indirmişler. Bir de en vahimi teslis inancı eklenmiş. Yani üçleme. Hz. İsa’yı Allah olarak görüyorlar ( Haşa). Allah diyor ki ’’gökler neredeyse parçalanacaktı bu sözlerinden dolayı’’ diyor Allah. Hz. İsa’ya soruyor Allah Ahirette; ‘insanlara, beni ve annemi Allah'ı bırakarak iki ilah edinin, diye sen mi söyledin? " diyor ‘’ ya Rabbi sen bilmişsindir Hâşâ ben öyle bir şey demem’’ diyor. ‘’Allah’ın birliğini savundum, senin birliğini söyledim’’ diyor, inşaAllah.
SUNUCU: Değiştirildiği kanıtlanmış mı?
ADNAN OKTAR: Her yerinden anlaşılıyor. Bir tane, iki tane, üç tane, dört tane delille değil. Hz. İsa (a.s) Allah’ a dua ediyor. Allah kendine dua eder mi?
OKTAR BABUNA: Haşa…
ADNAN OKTAR: Hz. İsa (a.s) yemek yiyor, banyoya gidiyor. Yani doğal ihtiyaçları var. Allah’ da böyle bir şey olur mu, haşa?
OKTAR BABUNA: Tabii ki haşa, olmaz.
ADNAN OKTAR: Uyuyor, uykusu geliyor, acıkıyor insan bu. Ve sürekli Allah’ın birliğinden bahsediyor Hz. İsa (a.s). Tevrat’tan İncil’den bahsediyor. Buna rağmen teslis inancı var. Ve bu yüzden Hıristiyan ülkelerde dinsizlik acayip yaygın, yoksa çok büyük bir bölümü onların dindar Hıristiyan olurdu. Nasıl inansın adam, delikanlı çocuk? Üniversite genci.
OKTAR BABUNA: Mantıklı gelmiyor.
ADNAN OKTAR: Yemek yiyen, uyuyan bir insana, banyoya giden bir insana nasıl Allah desin?
SUNUCU: Onlar bu durumda Cehenneme mi gidecek yani?
ADNAN OKTAR: Şöyle, eğer Kuran’ı incelemediyse, Kuran’dan haberi yoksa Fetret Ehli’dir. Cübbeli diyor ki ‘’Fetret Ehli nasıl olur ? ’’diyor. Resullulah nasıl Fetret Ehli oldu? Hz. İsa’dan hemen biraz sonra geldi Peygamber Efendimiz (sav) değil mi? Hz. İsa (a.s)’ın ayaktaydı dini. Buna rağmen Fetret Ehliydi o. Eğer Resulullah (sav) Hz. İbrahim’in dini bakiyesiyle yaşadı. Bakiye dini ile yaşadı. Vahiy gelmeden, Peygamberlik görevi almadan vefat etseydi, ne olacaktı? Cehenneme mi gidecekti, haşa? Cennete gidecekti. O zaman, demek ki, Fetret Ehli var. Dolayısıyla Hıristiyanlar da eğer Kuran’a ulaşamadıysa, Kuran hakkında bilgileri yoksa, Cehenneme giderler, diyemeyiz. Samimi olarak eğer kendi dinine inanıyorsa ki eğer akılcı bakarsa tek Allah’ın olduğunu İncil’den anlar. Değil mi? Şu anda tahrif olmuş İncil’den de anlar. Namaz’ın olduğu zaten İncil’de açık görülüyor. Namazlarını kılar, zekât verir, helale harama dikkat eder. İnşaAllah, umulur çok samimi ise, Cennete gitmesi umulur. Kuran’dan da haberi yoksa, bilgisi yoksa Fetret Ehli olmuş olur. Ama Kuran’ı bilip de bir insanın Müslüman olmaması, ben samimi olarak söylüyorum…
SUNUCU: Okumamıştır belki.
ADNAN OKTAR: Onu söylüyorum işte okumadıysa Fetret Ehlidir. Samimi ise ve İncil’in içindeki Kuran’a uygun hususları da uygularsa… Uyguluyorsa çünkü birçok Hıristiyan var namaz kılan. Resimleri var bizde ben göstereyim. Museviler de namaz kılıyor. Normal, kıyam, rükû, secde… Bildiğimiz gibi namaz kılıyor. Buraya gelen Abraham’dı değil mi? Geldi beraber camide namaz kıldılar.
OKTAR BABUNA: Sultan Ahmet Camii’de namaz kıldık.
ADNAN OKTAR: Kendi inancına göre o, Musevilik’te var namaz, kılıyor. Müslümanlarla birlikte namaz kıldı. Yani bunu yapıyorsa, zekâtını veriyorsa, helale harama dikkat ediyorsa, Allah’ın birliğine inanıyorsa ve samimiyse, umulur.
SUNUCU: Ama bunu yapan insan sayısı azdır bence? Çünkü küçüklükten beri artık kafasında bir şey kurulmuş, bir şeye inanmış. Herkesten beklenemez ki o davranış.
ADNAN OKTAR: Evet Allah Cennete gidecekleri zaten yaratmış, Cehenneme gidecekleri de yaratmıştır ama Allah diyor ki ’’Size Allah zulmedip de ne yapsın’’ diyor Allah. Ben zulmetmek yanlısı değilim diyor Allah. Zulmetmekten hoşlanıyor değilim diyor Allah. Buna da ihtiyacım yok diyor Allah. Ben sizin iyi olmanızı istiyorum diyor Allah. Bana iman etmenizi, beni sevmenizi, Cennete gitmenizi istiyorum diyor Allah. Ben ne yapayım sizi Cehenneme koyup da… Özetle bu anlamda söylüyor ayette. Allah size ne yapsın diyor size azap edip de değil mi? Ayet var…
OKTAR BABUNA: Allah ‘’İman edip şükrederseniz, Allah azabınızla ne yapsın’’diyor inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Mesela; Hıristiyanlık da tasaffi vardır. Cübbeli yine burada da cahillik ediyor. Nereden çıkarttı Said Nursi bunu, diyor. Kuran’dan çıkarıyor, ayet var. ‘’ gelin’’ diyor Cenab-ı Allah ‘’bir sözde anlaşalım, Allah birdir diyelim’’ diyor, ayet var Hıristiyanlara, değil mi? Demek ki bu geçerli bir şey ki Allah bu tasaffi, yani tahrifattan kurtulma bir esas ki, Kuran bunu söylüyor. “Nereden çıkarttı? ” diyor. Said Nursi durduk yere bunu söyler mi? Büyük âlim, müceddid. Daha iki günlük cahil insan oturup ortaya nereden çıkardı diyor. Sen Kuran’ı okudun mu? Bu ayetlere o gözle bir baktın mı? Said Nursi Kuran’ı su gibi ezberden bilen bir insan, müceddid ve bütün hadisleri ezberden biliyor. Değil mi? Bak diyor ki ayette: “Allah batılı yok edip ortadan kaldırır.” Batıl nedir? Darwinizm, materyalizm, ateizm. “ve Kendi kelimeleriyle” Kuran’la “hakkı hak olarak pekiştirir. ” Yani perçinler, tam oturtturur ve mükemmel hale getirir. Ebcedi kaç? 2014. Açsın baksınlar. 24. ayet. Şura Suresi, evet. “Yoksa onlar: “Allah’a karşı yalan uydurdu” mu diyorlar? ” bak ayette. “Oysa eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler. ” diyor Peygamber Efendimize Cenab-ı Allah. “Allah, batılı yok edip-ortadan kaldırır ve Kendi kelimeleriyle hakkı hak olarak pekiştirir (gerçekleştirir). Çünkü O, sinelerin özünde olanı bilendir. ” Kalplerinizde ne varsa ben bilirim diyor Allah. Ama bakın buradaki ayet: “Allah batılı yok edip-ortadan kaldırır ve Kendi kelimeleriyle hakkı hak olarak pekiştirir. ” Baksınlar, bu ayet 2014’ü veriyor. İnşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 20 Ocak 2011 tarihli röportajından ahirette sorulması muhtemel Kuran ayetleri ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Mesela bakın, Al-i İmran Suresi, 103’te Cenab-ı Allah, şeytandan Allah’a sığınırım; “Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın.” Bana diyor ki arkadaş; “Ahir zamanda Mehdiyet’i anlatıyorsunuz, İslam’ı anlatıyorsunuz bize ahirette soracaklar mı?” diyor. Ona ahirette sorulacak soruları söylüyorum. Al-i İmran Suresi 103, “Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın”. Adam oraya sallanarak gelecek, diyecek “Ben dağıldım ve Allah’ın ipine de sımsıkı sarılmadım” diyecek. Bu nedir? Bu bölünmüşlük işte, ayrılma. Anti-Mehdi hareket demektir. Bunun cevabını vereceksin. Veremezsen ne yapacaksın?
Al-i İmran Suresi 104, “Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.” Bu topluluk nedir? Hz. Mehdi (a.s) grubudur, Mehdiyet’tir. Böyle bir topluluğa yardım ettin mi sen? Allah bunu sorduğunda ne diyeceksin? Bak, diyor ki; “Hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun.” “Bu topluluk beni ilgilendirmedi” dersen sen, ne olacak durumun ahirette? Al-i İmran Suresi, 105; “Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın.” Sen parçalanmışsın, ayrılmışsın; mezheplere, tarikatlara, tarikatlar içinde yine gruplara, gruplar içinde yine gruplara ayrılmışsın ve Müslümanlara yönelik nefret dolu ifadelerin var. Ağzına hiç sevgiyi almazsın, şefkati almazsın; dostluğu, kardeşliği almazsın; birlik, bütünlüğü almazsın. Böyle tiplere dikkat edin, hayatlarında sevgiden bahsetmezler. Bakın yazılarına, açın internetten, oradan buradan, gazetelere de bakabilirsiniz. Mesela 500 tane yazısı çıktıysa bir bakın, hangi yazısında sevgiden bahsetmiş, hangi yazısında şefkatten, merhametten, dostluktan, kardeşlikten, birlikten, beraberlikten, İttihad-ı İslam’dan, Türk-İslam Birliği’nden, İslam ahlakının dünya hakimiyetinden bahsetmiş. Bol bol dedikodu, laf sokma, ona buna iftira atsın, buğz etsin, tekvir etsin. Böyle şeyler olursa ahirette bunun hükmünün ne olacağını kendisi görür ahirette, inşaAllah.
Enfal Suresi, 39; bakın Cenab-ı Allah diyor ki, şeytandan Allah’a sığınırım; “Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah'ın oluncaya kadar onlarla mücadele edin.” Bu Mehdiyet değil mi? Bak, “Fitne kalmayıncaya kadar”; fitne ne demek? İslam’ın, Kuran’ın ulaşmadığı, İslam ahlakının yaşanmadığı her yer fitnedir. Sevginin, merhametin, şefkatin olmadığı; terörün, anarşinin olduğu her yer fitnedir. “Ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar,” din her yönden dünyaya hakim oluncaya kadar onlarla mücadele edin” diyor. Sen yapıyor musun bunu? Yok. Bu ayet neyi anlatıyor? Mehdiyet’i anlatıyor. Sen diyorsun ki, “Mehdiyet’ten nerede bahsediyor?” İşte burada bahsediyor. O illa istiyor ki, falanca kişi Mehdi’dir diye Kuran’da yazsın istiyor. Böyle yazmaz. İslam aleminin lideri olan kişiye biz Mehdi (a.s) diyoruz. Ve o topluluğa, İslam’ı dünyaya hakim eden, vesile olan topluluğa Mehdiyet grubu diyoruz, Mehdi topluluğu diyoruz.
Şura Suresi, 13; “Dini (İslam’ı) dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin.” Mezheplere, cemaatlere, gruplara ayrılıp birbirinizle uğraşmayın. Birbirinizi tekfir etmeyin. Birbirinizle mücadele etmeyin. Birbirinizi sevin, dost olun. Yemeğinize gidin. İftarlara gidin. Kardeş olun, birbirinizin evine gidin, komşuluk edin, sohbet edin. Birbirinizi koruyup, kollayın. İyi günde, zor günde birbirinize destek olun. Ayetin anlamı bu.
Şura Suresi, 14; şeytandan Allah’a sığınırım, “Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra,” yani Kuran’ın bilgisi, İttihad-ı İslam’ın önemi, Türk-İslam Birliği ile ilgili bütün bilgiler geldikten sonra, “yalnızca aralarındaki 'tecavüz ve haksızlık' dolayısıyla ayrılığa düştüler.” Enaniyet, gurur ve kibirden ayrılığa düşüyorlar. Allah bunu telin ediyor işte, Kuran’da. Bunun hesabını verecekler ahirette, bu ayetlerin.
Enfal Suresi, 46; “Çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider.” Alevi, Sünni, Bektaşi, Vahhabi; birbirinize yönelip düşmanca bakış açınız olmasın. Birbirinizden nefret etmeyin. “Çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider.” Şimdi çözülüp yılgınlaşmadılar mı? Çözülüp yılgınlaştılar. Güçleri gitmedi mi? Gitti. Bak, “Amerika’dan çekiniyoruz” diyorlar, “İsrail’den çekiniyoruz” diyorlar. Türk-İslam Birliği’ne yanaşmayan bayağı bir insan var. Bu ayetin hükmü ahirette sorulacak, inşaAllah.
Enfal Suresi, 73; “İnkâr edenler birbirlerinin velileridir”. Deccaliyet, deccal orduları birbirilerinin velileridir. “Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız),” birbirinizi desteklemezseniz,“yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat),” anarşi ve terör,“olur” diyor Allah. Sen bunu yapıyor musun? Yapmıyorsun. Yapana destek oluyor musun? Olmuyorsun.Bu ayetin de hesabını vereceksin, inşaAllah.
Şura Suresi, 39; “Ve haklarına tecavüz edildiği zaman,” Afganistan’a, Irak’a, Moro’ya, Çad’a saldırıldığında; küfür, tuğyan, dalalet Müslümanın ırzına, namusuna, dinine, imanına saldırdığı zaman, “birlik olup karşı koyanlardır” diyor. Sen birlik olup savundun mu? Olmadın. Birlik olmak için gayret ettin mi? Etmedin. İşte bu birlik olması için yapılan gayrete Mehdiyet diyoruz biz, Mehdilik hareketi deniyor, inşaAllah. Birlik olup karşı koyuyorsan başında bir lider olur. Topluca karşılık verirsen ilimle, bilgiyle, akılla, sevgiyle, bunun adına biz Mehdiyet diyoruz.
Saff Suresi, 4; “Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi,” binalar var ya, birbirine yapışık binalar,“saf bağlayarak mücadele edenleri Allah sever” diyor. Sen bunu yapıyor musun? Yok. Sen internet sayfalarından, oradan buradan, kudurmuş gibi Müslümanlara saldıracaksın, iftira atacaksın, hakaret edeceksin, tekfir edeceksin, İttihad-ı İslam’a karşı olacaksın, Türk-İslam Birliği’ne karşı olacaksın, Mehdiyet’e karşı olacaksın. Sonra da kendini doğru yolda zannediyorsun. Kuran’ın bu hükmüne giriyorsun. Ahirette bu hükmü açıklamak durumunda kalacaksın. Tabii açıklayabilirsen.
En’am Suresi, 159; “Gerçek şu ki, dinlerini parça parça edip kendileri de gruplaşanlar, sen hiçbir şeyde onlardan değilsin. Onların işi ancak Allah'adır. Sonra O, işlemekte olduklarını kendilerine haber verecektir.” Bak, “Gerçek şu ki, dinlerini parça parça edip,” adam parça parça etmemiş mi dinini? Kendileri de gruplaşmamış mı? “Kendileri de gruplaşanlar” diyor. “Sen hiçbir şeyde onlardan değilsin.” İşte burada Mehdi (a.s)’a hitap var. Mehdi (a.s) çünkü gruplaşmayı ve dinin parça parça olmasını kabul etmiyor. Mehdi cemaati ve Mehdi (a.s) kabul etmez. Biz de kabul etmiyoruz Mehdiyet grubu olarak, çünkü biz de Mehdi (a.s) talebesiyiz. Ben de Mehdi (a.s) talebesiyim ve kabul etmiyorum. Tabii şu an zaruri olarak mezhepler var. Ama Mehdi (a.s.) çıktığında mezhepler kalkıyor, gruplar kalkar. Cemaatler, tarikatlar olmaz. Bütün Müslümanlar, hepsi ittifak halinde olacaklar. Bütün Türklük alemi, bütün İslam alemi bir bütün; blok, bütün olacak, inşaAllah.
Al-i İmran Suresi, 104. O kadar çok ayet var ki; “Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.” İşte bu Mehdi cemaatidir, inşaAllah.
“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar” mesela Afganistan, Irak, “Bize Katı’ndan bir veli (koruyucu sahip) gönder, bize Katı’ndan bir yardım eden yolla."” Bu nedir? Mehdi (a.s.), Mehdi (a.s.) beklentisi işte, Kuran’da açık açık geçiyor. “Katı’ndan bir veli” nedir? Koruyucu, sahip; ‘Sahib-i Zaman’ değil mi Mehdi (a.s)’ın lakabı? “...gönder. Bize Katı’ndan bir yardım eden yolla.” Nedir bu, Müslümanların lider istemesinin sebebi? İşte Mehdi (a.s)’ı beklemeleri. “…diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına niye mücadele etmiyorsunuz?” diyor Allah; Nisa Suresi, 75’te.
Nisa Suresi, 76; “İman edenler Allah yolunda mücadele ederler; inkar edenler ise tağut yolunda mücadele ederler. Öyleyse şeytanın” deccalin “dostlarıyla mücadele edin. Hiç şüphesiz, şeytanın,“ deccaliyetin, “hileli-düzeni pek zayıftır” diyor Allah. Darwinizm, materyalizm gibi pek zayıf, vurdun mu gidiyorlar.
Nisa Suresi, 84; “Artık sen Allah yolunda mücadele et, kendinden başkasıyla yükümlü tutulmayacaksın. Mü'minleri hazırlayıp-teşvik et.” Ben ne yapıyorum? Müminleri hazırlayıp teşvik ediyorum. İttihad-ı İslam’a, Türk-İslam Birliği’ne. Demek ki bu Allah’ın hükmü. “Mü'minleri hazırlayıp-teşvik et. Umulur ki Allah, küfredenlerin,” materyalist, Darwinist, ateist düşüncenin, “ağır-baskılarını,” televizyonlardan, radyolarda, internetten yaptıkları; müşriklerin, münafıkların, yobazların,“ağır-baskılarını geri püskürtür. Allah, 'kahredici baskısıyla' daha zorlu, acı sonuçlandırmasıyla da daha zorludur.” Yani Mehdiyet’i yenmenin imkanı olmadığını söylüyor Allah.