Ahirette Sorulması Muhtemel Kuran Ayetleri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 20 Ocak 2011 tarihli röportajından ahirette sorulması muhtemel Kuran ayetleri ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Mesela bakın, Al-i İmran Suresi, 103’te Cenab-ı Allah, şeytandan Allah’a sığınırım; “Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın.” Bana diyor ki arkadaş; “Ahir zamanda Mehdiyet’i anlatıyorsunuz, İslam’ı anlatıyorsunuz bize ahirette soracaklar mı?” diyor. Ona ahirette sorulacak soruları söylüyorum. Al-i İmran Suresi 103, “Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın”. Adam oraya sallanarak gelecek, diyecek “Ben dağıldım ve Allah’ın ipine de sımsıkı sarılmadım” diyecek. Bu nedir? Bu bölünmüşlük işte, ayrılma. Anti-Mehdi hareket demektir. Bunun cevabını vereceksin. Veremezsen ne yapacaksın?

Al-i İmran Suresi 104, “Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.” Bu topluluk nedir? Hz. Mehdi (a.s) grubudur, Mehdiyet’tir. Böyle bir topluluğa yardım ettin mi sen? Allah bunu sorduğunda ne diyeceksin? Bak, diyor ki; “Hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun.” “Bu topluluk beni ilgilendirmedi” dersen sen, ne olacak durumun ahirette? Al-i İmran Suresi, 105; “Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın.” Sen parçalanmışsın, ayrılmışsın; mezheplere, tarikatlara, tarikatlar içinde yine gruplara, gruplar içinde yine gruplara ayrılmışsın ve Müslümanlara yönelik nefret dolu ifadelerin var. Ağzına hiç sevgiyi almazsın, şefkati almazsın; dostluğu, kardeşliği almazsın; birlik, bütünlüğü almazsın. Böyle tiplere dikkat edin, hayatlarında sevgiden bahsetmezler. Bakın yazılarına, açın internetten, oradan buradan, gazetelere de bakabilirsiniz. Mesela 500 tane yazısı çıktıysa bir bakın, hangi yazısında sevgiden bahsetmiş, hangi yazısında şefkatten, merhametten, dostluktan, kardeşlikten, birlikten, beraberlikten, İttihad-ı İslam’dan, Türk-İslam Birliği’nden, İslam ahlakının dünya hakimiyetinden bahsetmiş. Bol bol dedikodu, laf sokma, ona buna iftira atsın, buğz etsin, tekvir etsin. Böyle şeyler olursa ahirette bunun hükmünün ne olacağını kendisi görür ahirette, inşaAllah.

Enfal Suresi, 39; bakın Cenab-ı Allah diyor ki, şeytandan Allah’a sığınırım; “Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah'ın oluncaya kadar onlarla mücadele edin.” Bu Mehdiyet değil mi? Bak, “Fitne kalmayıncaya kadar”; fitne ne demek? İslam’ın, Kuran’ın ulaşmadığı, İslam ahlakının yaşanmadığı her yer fitnedir. Sevginin, merhametin, şefkatin olmadığı; terörün, anarşinin olduğu her yer fitnedir. “Ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar,” din her yönden dünyaya hakim oluncaya kadar onlarla mücadele edin” diyor. Sen yapıyor musun bunu? Yok. Bu ayet neyi anlatıyor? Mehdiyet’i anlatıyor. Sen diyorsun ki, “Mehdiyet’ten nerede bahsediyor?” İşte burada bahsediyor. O illa istiyor ki, falanca kişi Mehdi’dir diye Kuran’da yazsın istiyor. Böyle yazmaz. İslam aleminin lideri olan kişiye biz Mehdi (a.s) diyoruz. Ve o topluluğa, İslam’ı dünyaya hakim eden, vesile olan topluluğa Mehdiyet grubu diyoruz, Mehdi topluluğu diyoruz.

Şura Suresi, 13; “Dini (İslam’ı) dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin.” Mezheplere, cemaatlere, gruplara ayrılıp birbirinizle uğraşmayın. Birbirinizi tekfir etmeyin. Birbirinizle mücadele etmeyin. Birbirinizi sevin, dost olun. Yemeğinize gidin. İftarlara gidin. Kardeş olun, birbirinizin evine gidin, komşuluk edin, sohbet edin. Birbirinizi koruyup, kollayın. İyi günde, zor günde birbirinize destek olun. Ayetin anlamı bu.

Şura Suresi, 14; şeytandan Allah’a sığınırım, “Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra,” yani Kuran’ın bilgisi, İttihad-ı İslam’ın önemi, Türk-İslam Birliği ile ilgili bütün bilgiler geldikten sonra, “yalnızca aralarındaki 'tecavüz ve haksızlık' dolayısıyla ayrılığa düştüler.” Enaniyet, gurur ve kibirden ayrılığa düşüyorlar. Allah bunu telin ediyor işte, Kuran’da. Bunun hesabını verecekler ahirette, bu ayetlerin.

Enfal Suresi, 46; “Çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider.” Alevi, Sünni, Bektaşi, Vahhabi; birbirinize yönelip düşmanca bakış açınız olmasın. Birbirinizden nefret etmeyin. “Çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider.” Şimdi çözülüp yılgınlaşmadılar mı? Çözülüp yılgınlaştılar. Güçleri gitmedi mi? Gitti. Bak, “Amerika’dan çekiniyoruz” diyorlar,  “İsrail’den çekiniyoruz” diyorlar. Türk-İslam Birliği’ne yanaşmayan bayağı  bir insan var. Bu ayetin hükmü ahirette sorulacak, inşaAllah.

Enfal Suresi, 73; “İnkâr edenler birbirlerinin velileridir”. Deccaliyet, deccal orduları birbirilerinin velileridir. “Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız),” birbirinizi desteklemezseniz,“yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat),” anarşi ve terör,“olur” diyor Allah. Sen bunu yapıyor musun? Yapmıyorsun. Yapana destek oluyor musun? Olmuyorsun.Bu ayetin de hesabını vereceksin, inşaAllah.

Şura Suresi, 39; “Ve haklarına tecavüz edildiği zaman,” Afganistan’a, Irak’a, Moro’ya, Çad’a saldırıldığında; küfür, tuğyan, dalalet Müslümanın ırzına, namusuna, dinine, imanına saldırdığı zaman, “birlik olup karşı koyanlardır” diyor. Sen birlik olup savundun mu? Olmadın. Birlik olmak için gayret ettin mi? Etmedin. İşte bu birlik olması için yapılan gayrete Mehdiyet diyoruz biz, Mehdilik hareketi deniyor, inşaAllah. Birlik olup karşı koyuyorsan başında bir lider olur. Topluca karşılık verirsen ilimle, bilgiyle, akılla, sevgiyle, bunun adına biz Mehdiyet diyoruz.

Saff Suresi, 4; “Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi,” binalar var ya, birbirine yapışık binalar,“saf bağlayarak mücadele edenleri Allah sever” diyor. Sen bunu yapıyor musun? Yok. Sen internet sayfalarından, oradan buradan, kudurmuş gibi Müslümanlara saldıracaksın, iftira atacaksın, hakaret edeceksin, tekfir edeceksin, İttihad-ı İslam’a karşı olacaksın, Türk-İslam Birliği’ne karşı olacaksın, Mehdiyet’e karşı olacaksın. Sonra da kendini doğru yolda zannediyorsun. Kuran’ın bu hükmüne giriyorsun. Ahirette bu hükmü açıklamak durumunda kalacaksın. Tabii açıklayabilirsen.

En’am Suresi, 159; “Gerçek şu ki, dinlerini parça parça edip kendileri de gruplaşanlar, sen hiçbir şeyde onlardan değilsin. Onların işi ancak Allah'adır. Sonra O, işlemekte olduklarını kendilerine haber verecektir.” Bak, “Gerçek şu ki, dinlerini parça parça edip,” adam parça parça etmemiş mi dinini? Kendileri de gruplaşmamış mı? “Kendileri de gruplaşanlar” diyor. “Sen hiçbir şeyde onlardan değilsin.” İşte burada Mehdi (a.s)’a hitap var. Mehdi (a.s) çünkü gruplaşmayı ve dinin parça parça olmasını kabul etmiyor. Mehdi cemaati ve Mehdi (a.s) kabul etmez. Biz de kabul etmiyoruz Mehdiyet grubu olarak, çünkü biz de Mehdi (a.s) talebesiyiz. Ben de Mehdi (a.s) talebesiyim ve kabul etmiyorum. Tabii şu an zaruri olarak mezhepler var. Ama Mehdi (a.s.) çıktığında mezhepler kalkıyor, gruplar kalkar. Cemaatler, tarikatlar olmaz. Bütün Müslümanlar, hepsi ittifak halinde olacaklar. Bütün Türklük alemi, bütün İslam alemi bir bütün; blok, bütün olacak, inşaAllah.

Al-i İmran Suresi, 104. O kadar çok ayet var ki; “Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.” İşte bu Mehdi cemaatidir, inşaAllah.

“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar” mesela Afganistan, Irak, “Bize Katı’ndan bir veli (koruyucu sahip) gönder, bize Katı’ndan bir yardım eden yolla."” Bu nedir? Mehdi (a.s.), Mehdi (a.s.) beklentisi işte, Kuran’da açık açık geçiyor. “Katı’ndan bir veli” nedir? Koruyucu, sahip; ‘Sahib-i Zaman’ değil mi Mehdi (a.s)’ın lakabı? “...gönder. Bize Katı’ndan bir yardım eden yolla.” Nedir bu, Müslümanların lider istemesinin sebebi? İşte Mehdi (a.s)’ı beklemeleri.  “…diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına niye mücadele etmiyorsunuz?” diyor Allah; Nisa Suresi, 75’te.

Nisa Suresi, 76; “İman edenler Allah yolunda mücadele ederler; inkar edenler ise tağut yolunda mücadele ederler. Öyleyse şeytanın” deccalin “dostlarıyla mücadele edin. Hiç şüphesiz, şeytanın,“ deccaliyetin, “hileli-düzeni pek zayıftır” diyor Allah. Darwinizm, materyalizm gibi pek zayıf, vurdun mu gidiyorlar.

Nisa Suresi, 84; “Artık sen Allah yolunda mücadele et, kendinden başkasıyla yükümlü tutulmayacaksın. Mü'minleri hazırlayıp-teşvik et.” Ben ne yapıyorum? Müminleri hazırlayıp teşvik ediyorum. İttihad-ı İslam’a, Türk-İslam Birliği’ne. Demek ki bu Allah’ın hükmü. “Mü'minleri hazırlayıp-teşvik et. Umulur ki Allah, küfredenlerin,” materyalist, Darwinist, ateist düşüncenin, “ağır-baskılarını,” televizyonlardan, radyolarda, internetten yaptıkları; müşriklerin, münafıkların, yobazların,“ağır-baskılarını geri püskürtür. Allah, 'kahredici baskısıyla' daha zorlu, acı sonuçlandırmasıyla da daha zorludur.” Yani Mehdiyet’i yenmenin imkanı olmadığını söylüyor Allah.

 


Şura Suresi, 39. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 19 Nisan 2011 tarihli röportajından Şura Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Şayet vazgeçecek olurlarsa, şüphesiz Allah, yaptıklarını görendir.” “Ve haklarına tecavüz edildiği zaman,” haklarına saldırıldığı zaman, Müslümanlara saldırıldığı zaman “birlik olup karşı koyanlardır.” Var mı şu an? Yok. İslam NATO’sunun farz olduğu Şura Suresi’nin 39. ayetinde çıkıyor, değil mi? Birleşmiş Milletler gibi birleşmeleri gerektiği bütün ayetlerden çıkıyor.  

 


Şura Suresi, 39, 52 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 14 Kasım 2012 tarihli sohbetinden Şura Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Böylece sana emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmiyordun” diyor Peygamberimiz (s.a.v)’e, Cenab-ı Allah. “İmanı da bilmiyordun, Kitab’ı da bilmiyordun” diyor Cenab-ı Allah. “Ancak Biz onu bir nur kıldık; onunla kullarımızdan dilediklerimizi hidayete erdiririz. Şüphesiz sen, dosdoğru olan bir yola yöneltip-iletiyorsun.” İslam’ın, Kuran’ın yoluna yöneltip iletiyorsun.

“Ve haklarına tecavüz edildiği zaman,” yani bir Müslüman’a saldırıldığında, onun aleyhine faaliyet edildiğinde, mesela Arakan’da, Mısır’da, her yerde, “birlik olup,” İttihad-ı İslam’ı oluşturup, “karşı koyanlardır.” Müslüman’ın vasfı olarak Allah farz kılmış 39. ayette, Şura Suresi. “Ayrı ayrı değil” diyor Allah; “birlik olup.” Dünyada ne kadar Müslüman varsa birlik olup, bir araya gelip, eğer bir Müslüman’a saldırı varsa, birlikte karşı koymanız lazım” diyor. “Bunu yapacaksınız” diyor Allah. Yapıyorlar mı? Yok. Bin bir parçaya ayrılmışlar. Daha hala enaniyetle, kibirle bir kısmı vakit kaybediyor. Bir kısmı da gayret ediyor ama Hz. Mehdi (a.s)’ı kabul etmedikleri için Allah onları… Çölde Museviler nasıl 40 yıl dolaştılar, Allah onları aynı çölde döndürüp dolaştırıp duruyor. Bir türlü netice alamıyorlar.

 


Ümmetin İhtilafının ‘Rahmet’ Değil ‘Felaket’ Getireceği ile İlgili Ayetlerin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar’ın 26 Eylül 2013 tarihli sohbetinden Ümmetin İhtilafının Rahmet Değil Felaket Getireceği ile İlgili Ayetlerin Tefsiri.

 

ADNAN OKTAR: Enbiya süresi 92-93. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Gerçekten, sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim, öyleyse Bana ibadet ediniz.” “Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar” ihtilafa düştüler diyor Allah, “(dinlerinde bölünmeler yaptılar); hepsi Bize döneceklerdir.” Ve intikam alacağım diyor Allah. Adam da diyor ‘rahmet rahmet’ diyor. Allah fitnedir diyor, bölünmek beladır diyor. O da ‘yok rahmet’ diyor. “Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın.” (Ali İmran Suresi, 103) Nerede burada ihtilaf. Birbirine mi düşün diyor Allah bilakis. Hepiniz Allah’ın ipine sarılın topluca. “Dağılıp ayrılmayın.” İhtilafa düşmeyin diyor Allah. “Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin” ihtilafa düşmeyin “çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider.” 

“Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin” itilafa düşmeyin, “çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider.” Şu anda da öyle oldu, Müslümanların gücü gitti ve yılgınlaştılar. “Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.”

“Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın” diyor Allah, Müslümanlara. “Fitne kalmayıncaya kadar” ne demek fitne? İslam’a zıt hiçbir şey kalmayıncaya kadar, “ve dinin hepsi Allah'ın oluncaya kadar” din, bütün dünyada uygulanıncaya kadar İslam, mücadele edin diyor. Adamlar ne yapıyor? “İhtilaf rahmettir” diyor. Allah, dinin bütün dünyaya hakim olmasını istiyor. Burada ihtilaftan bahsediyor adamlar. “Şayet vazgeçecek olurlarsa, şüphesiz Allah, yaptıklarını görendir.”

“Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır” diyor birlik, “bütün İslam alemi birleşsin” diyor Allah. Bir yerde mesela Suriye’de “Müslümanlar’a zarar geldiğinde bütün İslam alemi birleşip birlik olup karşı koysunlar” diyor, Şura Suresi, 39’da, ihtilaf etsinler demiyor.

Saf Suresi, 4-“Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.” Nasılmış Müslüman? İhtilaf bir yana, betonarme bina gibi diyor. Kenetlenmiş bina gibi, o kadar iç içe. Mesela köprü oluyor, kenetlenmiş bütün taşlar birbirinin üzerine oturmuş, bir tane taşı çekemiyorsun. Osmanlı köprüleri eski Peygamber Efendimiz (s.a.v) zamanında da öyleydi, taş köprüler vardır, kenetlenmiştir birbirine. Bir taşı çekersen, bütün köprü çöker. “Birbirinizden hiç ayrılmadan, tek bir taş bile çıkmadan, kenetlenmiş olarak mücadele edin” diyor Allah. “Ayrılmayın, ihtilaf etmeyin” diyor. 

 


Müslümanların Birlik Olması Gerektiği ile İlgili Ayetlerin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar’ın 26 Kasım 2013 tarihli sohbetinden Müslümanların birlik olması gerektiği ile ilgili ayet açıklamaları.

 

DİDEM ÜRER: Hocam, Allah Enbiya Suresi 92-93. ayetlerde, şeytandan Allah’a sığınırım “Gerçekten, sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim, öyleyse Bana ibadet ediniz. Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar (dinlerinde bölünmeler yaptılar); hepsi Bize döneceklerdir.” diye bildiriyor inşaAllah.

ADNAN OKTAR: İşte bak, Din’de bölünmeyi, kendi aralarında mezheplere, cemaatlere, gruplara bölünmeyi Allah yasaklıyor. Kuran’da hep Müslümanlara hitap ederken tek bir topluluğa hitap ediyor Allah. Mümine ve Müminat diyor. Yani Suriye Müslümanları, Mısır Müslümanları, Nakşibendîler, Nurcular yahut Nur talebeleri, o şekilde demiyor Cenab-ı Allah. Sadece Müminler, Kuran Müslümanlarına hitap ediyor. Tek bir topluluğa hitap ediyor ve Müslümanların mutlaka başı olması gerektiğini söylüyor Allah. Her kavmin başı olduğunu söylüyor. “Birlik ve beraberlik içinde olursanız, birlik, beraberlik içinde size bolluk, huzur ve güven veririm” diyor “aksinde korku ve acıyı tattırırım” diyor Cenab-ı Allah “ızdırabı tattırırım” diyor. Aynısıyla oluyor. Allah’ın açık hükmünü görmezden gelmenin bir alemi yok.

Evet, dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, Rabbimiz başka bir ayetinde, şeytandan Allah’a sığınırım, Hucurat Suresi 10. ayet-“Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.” (Hucurat Suresi, 10) diye bildiriyor.

ADNAN OKTAR: Bak, kardeş. Aile içinde kardeş nasıl, onu kastediyor Cenab-ı Allah, “aralarını bulup düzeltin” bulup düzelttiğinde nasıl oluyor? Birlik ve beraberlik içinde oluyor. Allah diyor; “Kurşunla kaynatılmış binalar gibi” (Saff Suresi, 4) “lehimlenmiş gibi olacaksınız” diyor ayette. Burada paramparçalar. “Bir yerde bir Müslüman’ın hakkına saldırıldığında bütün Müslümanlar ittifak etsinler birlikte, ona karşılık versinler ve gidip Müslümanları kurtarsınlar” diyor Allah ayette. Yani “her hangi bir yerde, dünyanın her hangi bir yerinde bir Müslüman’a saldırı olduğunda, bütün Müslümanlar birleşin, gidip kardeşinizi kurtarın” diyor Allah. “Bunu size farz kıldım” diyor Allah. Yapmıyorlar. Peki Hristiyanlar birleşiyor, Papanın başkanlığında birleşiyorlar. Onların hakkı var. Museviler Başhaham kontrolünde birleşiyorlar, masonlar Meşrik-i Azamın başkanlığında birleşiyorlar. Müslümanlar? “Yok, Müslümanların birleşmesine gerek yok” diyorlar. Bu olacak iş değil. Bunda bir acayiplik var, bir hastalık var, bir yanlışlık var. Bunun derhal düzeltilmesi lazım. İttihad-ı İslam coşkuyla aşkla savunulması lazım. Aksi haramdır.

DİDEM ÜRER: Hocam, Allah bir ayetinde söylediğiniz gibi Müslümanların gücünün gideceğini bildiriyor. Şeytandan Allah’a sığınırım. Enfal Suresi 46. ayette, “Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.”

ADNAN OKTAR: Bak, güç gitme olayı oluyor mu? Çözülme var mı? Müslümanlar çözüldüler. Bak, bir birleşme vardır, bir de çözülme vardır. Çözülme olmuş zaten. Güçleri de gitmiş. Mağlup da olmuşlar. Eziliyorlar da.  Allah buna karşı diyor ki; “Birleşin. Beraber olun.” “Çözülmeye karşı birleşme yapın” diyor. “Birleşin, bir araya gelin.” “Ayrılıp dağılmayın” diyor Allah. Ne diyor adam? “Ayrılıkta rahmet var” diyor. “Bereket, güzellik var” diyor. “Müslüman ne kadar parçalansa, ne kadar muhalif olsa, ne kadar birbirinin zıttı olsa o kadar hayır vardır” diyor. Peygamberimiz (s.a.v) bunun şer olduğunu söylüyor. Bela olduğunu, hastalık olduğunu söylüyor ve haram olduğunu söylüyor. Adamlar da çıkıp övüyorlar. “Ne güzel” diyorlar. Ve alkışlıyor adamlar da, bunu duyanlar da. “Ne güzel konuştu” diyor. Çünkü “İttihad-ı İslam’a gerek yok” dedi mi gayrete de gerek kalmamış oluyor. Ondan sonra vezneden para toplar gibi sadece para toplayacaksın. İşine gücüne bakacaksın. Köşe dönmeci olacaksın. İthalat, ihracatla uğraşacaksın. Bediüzzaman’ın İttihad-ı İslam’ı savunan, o kadar çok sözü var ki.

ADNAN OKTAR: Enbiya Suresi 92 ve 93’te Cenab-ı Allah “Gerçekten” diyor Allah, vurgu yapıyor. “Sizin” yani Müslümanların “bu ümmetiniz tek bir ümmettir.” diyor. Bir tane. Arkasından diyor ki Cenab-ı Allah; “Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar” diyor. Tek bir ümmetken, parça parça. Ülkelerde, cemaatler halinde gruplar halinde birbirleriyle alakaları yok. Parça parça dağıttılar. “dinlerinde bölünmeler yaptılar” diyor. Ve Allah bunun intikamını alacağını “Hepsi Bize dönecekler” diyor. “İntikam alacağım” diyor bölünmede. Bakın, diyor ki Allah, Al-i İmran Suresi 103, şeytandan Allah’a sığınırım, “Allah'ın ipine hepiniz” Bak, hepiniz ne demek? Bütün Müslümanlar. Dünyada ne kadar Müslüman varsa. “Hanefi, Şafii” demiyor. Bütün Müslümanlar “hepiniz sarılın.” Diyor. Ama nasıl sarılın diyor? “Sımsıkı sarılın” diyor. Sımsıkı sarılmak ne demek? Var gücüyle. “Dağılıp ayrılmayın.” Diyor. Cemaatlere, gruplara, paramparça ayrılmayın. Mezheplere ayrılmayın. Bakın, diyor ki Enfal Suresi 46’da “çekişip birbirinize düşmeyin” şu an dünyanın her tarafında çekişiyorlar. Her yerde çekişme var. Bütün dünyada çekişiyorlar. “Çekişip birbirinize düşmeyin” birbirine düşmenin en şiddetlisi. Çoluğunu çocuğunu katlediyor. Mahvediyorlar birbirlerini. “Birbirinize düşmeyin” Kuran ayeti okuduğum için konuşma olmaz. Şeytandan Allah’a sığınıyoruz. Allah diyor ki, “Kuran okunurken susup dinleyin” diyor. Yani konuşmada olmuyor. Ve dinleyin dikkatinizi verin. Özen göstertin anlamında. Kuran okunurken normal hayat devam etmez. Bazı camilerde falan öyle oluyor. Adam, Kuran kıraati var. Adam, konuşuyor, durum değerlendirmesi yapıyorlar. İşine gücüne bakıyor. Mesela cenazelerde de öyle oluyor. Ben görüyorum. Kuran okunuyor. “Başınız sağ olsun birader” diyor. “Ne yapıyorsunuz, ne ediyorsunuz?” falan konuşuyor.  Allah diyor ki, “susup dinleyin” diyor. Susup dinle, demek ne demek? Dikkatin edin teksif edin. Özen göstertin. Kafanızı iyice açın. Özenle teksif olarak bütün kalbinizle anlamaya çalışın ve anlayın. Bak, “Allah’a ve Resulü’ne itaat edin” diyor. Cenab-ı Allah. “çekişip birbirinize düşmeyin.” İslam alemi şuan savaşıyor. Boğuşuyor adeta birçok yerde. Birbirine düşmüş durumda. Ama feci şekilde birbirine düşmüş durumda. O zaman ne olur diyor biliyor musunuz? Cenab-ı Allah “çözülürsünüz” diyor. Çözülme demek, birlikken parçalanırsınız. İlk başta birlikmiş. Peygamberimiz (s.a.v) zamanında. Sonra çözülmüşler, sonra parçalanmışlar, sonrada güçleri gitmiş. Peygamberimiz (s.a.v) zamanında çözülme yok birlikteler. Tek bir ümmet var. Hepsi birlikteler. Yılgınlaşma yok. Yılgınlaşma olmuş, yığılmışlar şuan. İslam aleminin büyük bir bölümü yılgın. “Ve gücünüz gider” diyor Allah. Güçleri gitti. Çünkü birlik ve beraber değiller. Bak, Kuran’ın mucizesi bu oluştu. “Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.”

Enfal suresi, 73: “İnkar edenler birbirlerinin velileridir.”  Birbirlerini koruyup kollarlar. Birbirlerine destek olurlar. “Eğer siz bunu yapmazsanız” yani birleşmez, beraber olmaz, birbirinizi korumazsanız veli olarak yani. Mesela çocuğun velisi vardır. Annesi, babasıdır değil mi? Çok iyi korur çocuğunu. ”Birbirinizin velisisiniz” diyor Müminler. Birbirlerinizi koruyacaksınız. Velayet altındalar Müslümanlar birbirlerinin. “Eğer siz bunu yapmazsanız. Birbirinize yardım etmez, dost olmazsanız, ittifak etmezseniz. Yeryüzünde bütün dünyada bir fitne ve büyük bir bozgunculuk fesat olur” diyor. Şuan İslam alemi büyük bir bozgun ve fesat yaşıyor görüyorsunuz. Allah’ın dediği oldu mu? Olmadı mı? Oldu.

DİDEM ÜRER: Tam olarak, maşaAllah.

ADNAN OKTAR: Büyük bir bozgun yaşanıyor mu? Yaşanıyor. Fesat yaşanıyor mu? Yaşanıyor. Adamlar duyarsız ayrıca. Oda ayrı bir fesat ve fitnedir. Etkilenmiyor. Bak, her gün Suriye’den çocuk ölüm haberleri geliyor. Şehit oluyor çocuklar sabiler. Kadınların ırzına geçiliyor. Ve şehit ediliyorlar. Adamların umurunda bile değil.

Nisa suresi, 75.de diyor ki, Cenab-ı Allah “Size ne oluyor ki,” insanların gaddarlığı, gaddar yönlerini Allah ve zulümatlı yönlerine uyarıda bulunuyor. ” Allah yolunda” Allah için ”ve: Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar,” Şimdi Suriye’deler. Halkı zulüm var. Adamlar ülkeden çıkmak istiyorlar. Kurtulmak istiyor. ”bize Katından bir veli (koruyucu sahib)” bir Mehdi (a.s) “gönder,”Bak, “bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gönder,” Bir tane. Diyorlar ki, Mehdi (a.s) nereden çıktı. Müslümanların başına nereden bir lider gerekiyor. Nerden çıkartıyorsun? Bak, diyor ki, müminin duası olarak söylüyor Allah  “bize Katından bir veli (koruyucu sahib)” sahibi zaman bir Mehdi (a.s) Müslümanların başına bir lider “bize Katından bir veli (koruyucu sahib) göder, bize Katından bir yardım eden yolla" Bak, bir yardım eden yolla. O bir kişinin özelliği ney? Milyonlara sahip çıkacak, yönetecek. Ayeti vurgulamasına bak. Kaç defa vurguluyor. Cenab-ı Allah “bize Katından bir veli“ bir veli. Bir Mehdi (a.s) “koruyucu sahip gönder.” Bununla bitmiyor ayet diyor ki, Cenab-ı Allah yine “bize Katından bir yardım eden yolla” bir tane “yardım eden yolla” bunu kim diyor. “diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan“ bak, erkekler de diyor bunu. Kadınlar da diyor Müslüman ve çocuklar da diyor. ”Zayıf bırakılmışlar da“ diyor mustazaflar ”adına” diyor. Mücadele etmiyorsunuz?  Niye gayret etmiyorsunuz? Diyor Allah. Demek ki, Müslümanların başlarına bir sahip, bir veli, bir yönetici Müslümanlar tarafından istenecek. Erkekler, kadınlar, çocuklar mustazaflar Allah’tan bu ricayı Cenab-ı Allah’a istirham edecekler. Allah’a sunacaklar. Bak diyor ki, Allah

Şura suresi, 39: “Ve haklarına” kardeşlerine saldırıldığı zaman onlara mütecaviz bir tavır gösterildiği zaman şehit edildiklerinde evleri yakılıp yıkıldığında Müslümanlara yönelik bak “Ve haklarına” saldırı olduğu zaman şahıslarına evine barkına her şeyine. Bütün Müslümanların birlik olup karşı koymalarına bahsediyor Allah. “Birlik olup karşı koyanlardır” diyor.Yani İttihat edip, İttihad-ı İslam’ı meydana getirip, birlik olup karşı koyuyor. Neye karşı koyuyor? Müslüman’a saldırıyı durdurmayı amaçlıyor. Birliğin amacı bu oluyor. Müslüman’a zulmedilmesini durdurmak. Aksinde zaten Allah “fitne, fücur her türlü şey olur” diyor. “Gücünüz de gider” diyor.

Şüphesiz diyor, Cenab-ı Allah. Saff suresi, 4’te. Şeytandan Allah’a sığınırım.  “Allah, Kendi yolunda,” Yani Kuran yolunda “sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi” bina nasıl kilitleniyor? Harçla, çimentoyla değil mi? Demirle  “kilitlenmiş bir bina gibi” sap blok tek parça ”birbirine kenetlenmişte parça bir bina." Bak “bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.” Zaten Saff Suresi, özel olarak iniliyor bu ayet. Bak diyor. Saf bağlayarak birlikte. Ama bir bina gibi tek bina gibi. Tek bir topluluktan bahsediyor Allah. Mesela bir bina görüyorsun, bina nedir? Diyor. Bu Müslümanları temsil ediyor. Blok tek bir tane bina. Yanında küçük küçük binalar yok. Tek bir binadan bahsediyor Allah.

 


Müminlerin Arasını Düzeltmek ile İlgili Ayetlerin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar’ın 30 Ocak 2014 tarihli sohbetinden Müminlerin Arasını Düzeltmek ile İlgili Ayetlerin açıklamaları.

 

ADNAN OKTAR: “Gerçekten, sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir” Enbiya Suresi. Bak, “tek bir ümmet”. “Ben de sizin Rabbinizim, öyleyse Bana ibadet ediniz.” (Enbiya Suresi, 92) “Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar.” “Bölündüler” diyor Allah. Paramparça oldular. Mezheplere, cemaatlere, birçok küçük parçaya ayrıldılar. “(dinlerinde bölünmeler yaptılar); Hepsi bize döneceklerdir” diyor Allah Enbiya Suresinde. “Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın.” Nimeti hatırlamayı Allah önemli bir ibadet olarak belirtiyor. “Allah’ın günlerini hatırlat” diyor Hz Musa (a.s)’a da. “Hani siz düşmanlar idiniz.” Bak, şimdi düşman oldu Müslümanların birçoğu birbirine. “Ve kalplerinizin” Allah “O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı” Müslüman kalplerin arasını uzlaştırıp ısındıracak. Düşmanlığa sevk etmeyecek. Uzlaştırıp. Uzlaşma ne demek? Zıtlık var demektir. Uzlaşma ne demek? İki tarafın birbirine uyum sağlaması sonucu uzlaşma meydana gelmesi.  Bir de “ısındırdı” diyor Allah. Sevdirdi. Muhabbet duyurdu. “ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız.” “Bir de öz kardeş gibi oldunuz” arkasından da diyor. Sabah kalktınız, bir de baktınız ki öz kardeş gibisiniz. “Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken” Bak, biz de Türkiye olarak, ateş çukurunun kenarındayız. Bütün dünya cayır cayır yanıyor. Suriye yanıyor. Irak yanıyor. Bütün orta doğu yanıyor. Ateş çukurunun kenarındayız. “oradan sizi kurtardı.” Bak, Allah bize anarşi vermiyor. Terör vermiyor. Beladan koruyor bizi. “Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar” diyor, Al-i İmran Suresi 103.

Hucurat Suresi 10 “Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin” diyor ki; “ya sen nasıl ortada kalıyorsun?” Ne yapayım? Taraf olacakmışım. Yani Müslümanlarla uğraşacağım. Olmaz. Bak, “kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin” önce bulun diyor. Sonra düzeltin. Tamir edin. Şimdi biz kardeşlerimizin arasını bulduk. Düzeltip tamir ediyoruz. “ve Allah'tan korkup-sakının” Bak, “Allah’tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.” "O zaman Allah sizi korur" diyor. Hucurat Suresi, 10. “Allah’a ve Resulüne itaat edin.” Yani Kuran’a uyun anlamına gelir bu. “Allah’a ve Resulüne itaat edin.” Anlamı budur. Kuran’a uyun. “Ve çekişip birbirinize düşmeyin” Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında da tam onun imamlığına itaat de aynı zamanda bunun içinde. “ve çekişip birbirinize düşmeyin” Çekişme ne demek? O onu çekiyor. O onu çekiyor. Çekişme var. Ve birbirine düşmüş. Şu an oldu bu. Bu haram işleniyor şu an. Çözülüp yılgınlaşırsınız. Ne oluyor? Parti bölünüyor. Mesela Ak Parti bölünür. İktidar bölünür. Yılgınlaşıyor. Nasıl? Ekonomi çöküyor. Yılgınlık meydana geliyor. “Gücünüz gider.” Bak, ekonomik güç gidiyor. Askeri güç gidiyor. Politik güç gidiyor. Allah diyor ki; “sabredin” öfkelenmeye gerek yok. Sabredeceğiz. “Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.” İstediğini desin. Sen sabret. Sabret, güzel olacak yani. Enfal Suresi 46. Diyor ki Allah; “Ve haklarına saldırıldığı zaman” haklarına zarar verildiği zaman “birlik olup karşı koyanlardır” birlik olun. İşte sabah akşam söylediğimiz o. İttihad-ı İslam. Birlik olun. “Birlik olun” diyor Allah. Farz kılmış. Şura Suresi 39. Haklarına herhangi bir yerde Müslüman’ın saldırı olduğu vakit. Bangladeş olabilir. Pakistan, Irak, Suriye, her yer. Mesela Suriye’de mahvediyorlar kardeşlerimizi. Ne diyor Allah? Haklarına saldırı olduğu zaman birlik olup karşı koyanlardır. Kim birlik oluyor? Bütün Müslüman Alemi karşı koyuyor. Yani direniyor. Kabul etmiyor. “Şüphesiz Allah Kendi yolunda sanki birbirine kenetleniş bir bina gibi saf bağlayarak mücadele edenleri sever.” Saf bağlanıyor böyle. “Kilitlenmiş bina gibi” diyor Allah.