Sayın Adnan Oktar'ın 2 Mayıs 2010 tarihli röportajından Muhammed Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Eğer dilersek, sana onları elbette gösteririz” diyor Cenab-ı Allah. “Böylelikle onları simalarından tanırsın.” Bozuk eşkal belli olur diyor. Mümin de yüzünde nurdan, temiz ifadeden, candanlıktan belli oluyor. “Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın.” Yani zırvalama tarzında münasebetsiz konuşmalar yapıyorlar. Oradan da densiz ve bozuk bir insanı tanıyabilirsin diyor Cenab-ı Allah ama samimi bir insanı, son derece samimi ve candan konuştuğu için onun da dürüstlüğünü, güzel ahlakını, samimi Müslüman olduğunu oradan tanıyabilirsin diyor Allah. “Allah, amellerinizi bilir”. Yani yaptığınız eylemlerin ne olduğunu bilir. “Andolsun” diyor Allah. Yemin ediyor. “Biz sizden mücahit olanlarla sabredenleri bilinceye kadar, deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız.” Bakın; “Biz sizden mücahit olanlar”, cehd edenler ve “sabredenleri bilinceye kadar, deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız.”Bu nedir Oktar? Anlat.
OKTAR BABUNA: Allah, Allah yolunda mücadele edenleri ayırt edinceye kadar onların deneneceğini bildiriyor. Bu şekilde ayırt edileceği, yani zorluklarla.
ADNAN OKTAR: Değil mi?
OKTAR BABUNA: Başlarına gelecek çeşitli sıkıntılarla imtihan edileceklerini inşaAllah ve o şekilde ayrılacaklar iman edenlerle iman etmeyenler.
ADNAN OKTAR: Mesela Peygamberimiz (s.a.v.) imtihan oldu mu? Oldu. Hakaretlere uğradı, iftiraya uğradı, baskıya uğradı, hicret etti. Değil mi? Saldırdılar, savaşlar oldu. Hiç yıldı mı?
OKTAR BABUNA: Hiç yılmadı.
ADNAN OKTAR: Asla. Sabretti mi? Mükemmel sabretti. “Andolsun, Biz sizden mücahit olanlarla sabredenleri bilinceye kadar” yani onlara o hallerini gösterinceye kadar “deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız.” Yani Allah denerken Allah bilmediğinden değil, Allah biliyor, bize gösteriyor. “Haberlerinizi sınayacağız” diyor Allah. Mehdi’den alacak olursak, Mehdi (a.s.)’nin mücahitliği denenecektir, sabrı denenecektir. İftiraya uğrayacaktır, hapsedilecektir, acılar çekecektir, bizzat Müslüman kardeşlerinden baskı görecektir ama buna rağmen sabredecektir ve denenmiş olacaktır. İnşaAllah ve mücahit olup olmadığı da anlaşılmış olacak. “Mücahit olanlarla sabredenleri bilinceye kadar” diyor. Mücahit misin? Değil misin? Cehd içinde, gayret içinde misin? Değil misin? Bunu Allah ortaya koyacağım diyor. Yani size göstereceğim diyor. “Şüphesiz inkar edenler, Allah'ın yolundan alıkoyanlar ve kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra 'elçiye karşı gelip zorluk çıkaranlar'”. Hidayet açıkça belli olmuş, Kuran’ın hükümleri açıkça belli. Allah’ın yarattığı belli. Darwinizm’in, materyalizmin geçerli olmadığına dair deliller net ama buna rağmen direnip bir de elçiye karşı zorluk çıkartıyorlar, uğraştırıyorlar. “Kesin olarak Allah'a hiçbir şeyle zarar veremezler” diyor Allah. Onları Ben yaratıyorum, diyor. Hiçbir zarar veremezler. “(Allah,) Onların amellerini boşa çıkaracaktır.” Yani istedikleri kadar Darwinistler, komünistler, ateistler, masonlar faaliyet yapsınlar, hiçbir netice alamayacaklar diyor Allah. “Sonra da Ben galip geleceğim” diyor. “Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, Resûl’e itaat edin ve kendi amellerinizi geçersiz kılmayın”. “Ey iman edenler, Allah'a itaat edin” nedir? Kuran’a tabi olun. “Resûl’e itaat edin” nedir? Sünnetine tabi olun. “Ve kendi amellerinizi geçersiz kılmayın.”
“Gerçekten dünya hayatı, ancak bir oyun ve tutkulu bir oyalanmadır.” Oyun. İnternet oyunları, şunlar bunlar işte. “Oyun ve tutkulu bir oyalanmadır.” “Aman işte okulumu bitirseydim, aman işte iyi bir iş sahibi olsaydım” diyor. İyi bir koca bulsan, ama tabii onların iyi koca kavramı ayrı oluyor. Dolarla ölçülüyor. Tabii. Değil mi? Paranın oranıyla. İnşaAllah.
Sayın Adnan Oktar’ın 25 Şubat 2014 tarihli sohbetinden Muhammed Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Muhammed Suresi 31. Şeytanda Allah'a sığınırım. "Andolsun biz sizden ceht ehli olan" gayret edenlerle "sabır edenleri belli edip, ortaya çıkarıncaya kadar deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız" her türlü haberi sınayacağız, açıklayacağız "Şüphesiz inkar edenler" gene Şeytandan Allah'a sığınıyorum "Allah'ın yolundan alıkoyanlar" Müslümanların faaliyeti durdurmaya çalışanlar. "Ve kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, elçiye karşın gelip zorluk çıkaranlar" bunu ahir zamana uyarlarsak Hz. Mehdi (a.s)'a karşı gelip, zorluk çıkaranlar hidayet açıkça belli olduktan sonra. "Kesin olarak Allah'a hiç bir şeyle zarar veremezler. Allah onların amellerini boşa çıkaracaktır. Ey iman edenler Allah'a itaat edin, Resul’e itaat edin ve kendi amellerinizi geçersiz kılmayın. Gerçekten dünya hayatı ancak bir oyun ve tutkulu oyalanmadır" yani boştur diyor Cenab-ı Allah o yönüyle "Eğer iman ederseniz ve sakınırsanız o size ecirlerinizi verir ve mallarını da istemez" malda istemiyorum diyor Cenab-ı Allah, çünkü mal zaten Allah'a ait. "Eğer sizden onların tümünü isteyip, sizi çıplak bırakacak olursa cimrilik edersiniz" genel olarak, insan karakteri olarak vurguluyor Allah "Ve sizin kinlerinizi ortaya çıkarmış olur" kalpleriniz samimiyetsizlik ve kin olur diyor Cenab-ı Allah. Eğer malınızın hepsini istesem vermeyebilirsiniz halbuki mal Allah'a ait Allah'ın malını Allah'a geri verecek, bunu yapmaya bilirsiniz diyor. İnsan karakterindeki genel hastalığa dikkat çekiyor Cenab-ı Allah. "İşte sizler böylesiniz Allah yolunda infak etmeye çağırılıyorsunuz, buna rağmen bazılarınız cimrilik ediyor" Ağrına gidiyor, vermek istemiyor. "Kim cimrilik ederse artık o ancak kendi nefsine cimrilik eder" Kendine zarar verir. Kendi görüntüsünde Allah ona öyle bir görüntü gösterir. “Allah ise Gani (hiçbir şeye ihtiyacı olamayan)’dır. Fakir olan sizlersiniz” diyor Allah. “Hiçbir şeyiniz yok” diyor. “Eğer siz, yüz çevirecek olursanız, sizden başka bir kavmi getirir, değiştirir” yani “başka bir ekibi getiririm” diyor Allah. “Sonra onlar sizin benzeriniz de olmazlar.” “Daha başka türlü daha iyi olurlar” diyor Allah.
Sayın Adnan Oktar'ın 1 Mayıs 2011 tarihli röportajından Muhammed Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Dolayısıyla onlar da, “Allah sizden bütün mallarınızı harcamanızı istemez” doğru. Yiyecek bulamayacak kadar, hastalığı tedavi ettiremeyecek kadar bir hale gelmemizi tabii istemez ama Allah için bütün malımızı, mülkümüzü İslam için harcarız. Ben, mal mülk tutmuyorum, dünyada hiçbir malım yok. Evim, arazim, tapulu mallarım falan hiçbir şeyim yok. Ne elime geçerse Allah rızası için harcıyorum, hemen harcıyorum. Harcayınca da Allah oluk oluk yine akıtıyor, yine ben oluk oluk harcıyorum, yine Allah oluk oluk akıtıyor, elhamdülillah. Para biriktirmem ama yiyecek alacak kadar, meşru zaruri ihtiyacım kadar tabii ki para tutarım yani günlük ihtiyacım kadar, zaruri ihtiyacım kadar ama stoklamam, sürekli harcıyorum. 1979’dan beri faaliyetim var, her zaman elime para geçmiştir, her zaman da Allah rızası için anında harcamışımdır. Hiç tutmam, bankalarda beş kuruşum yok, üzerime tapulu hiçbir yerde malım, mülküm yok, hiçbir şeyim yok ama yani 100 liralık bile bir yerde malım yok bir yerde resmi olarak, hiçbir yerde bir şeyim yok ve iftihar ederim, elhamdülillah, maşaAllah.