Sayın Adnan Oktar'ın 9 Mart 2013 tarihli sohbetinden Zariyat Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: “Bir ev” diyor Cenab-ı Allah Zariyat Suresi, 36’da; “Müslümanlardan olan bir evden başkasını bulamadık.”
Bir kasırga gönderiyor Cenab-ı Allah. “Üzerlerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka çürütüp-kül gibi dağıtıyordu.” Mehdiyet de böyle işte; kasırga gibi esecek, mutlaka çürütecek Deccaliyetin delillerini Darwinizmin, materyalizmin delillerini, yanlış olan delilleri yahut küfrün delillerini. “Mutlaka çürütüp-kül gibi dağıtıyordu” diyor. Mehdiyet de öyle kül gibi dağıtacak. Hz. Musa (a.s) nasıl putu eritti, kül haline getirdi, dağıttıysa Mehdiyet de Darwinizmi öyle kül haline getirip dağıtacak, inşaAllah.
Cenab-ı Allah; “göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik” diyor. Şeytandan Allah’a sığınırım. Enerjiyle, enerjiden. Çok acayip bir şey. “Göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik.” “Enerjiden oluşuyor gök, yeryüzü, bütün alem. Enerjiden meydana getirdim” diyor. Modern bilim ne söylüyor? Aynısını söylüyor. Enerji maddeye dönüşüyor, madde enerjiye dönüşüyor. Cenab-ı Allah ne diyor? “‘Büyük bir kudretle’ bina ettik” büyük bir enerjiyle. “Enerjinin maddeye dönüşmesiyle oldu” diyor Allah. “Ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz.” Evren halen genişliyor. Onu da yeni buldular. Bilim yeni buldu. Bin dört yüz sene önce Cenab-ı Allah Kuran’da bildiriyor. O tespitler daha en fazla elli senelik. Bilinmiyordu göğün genişlediği. Hakikaten bir balon gibi gittikçe genişliyor. “Yeri de Biz” diyor, “döşeyip-yaydık”. Kıtalar yayılıyor gittikçe, genişliyor, birbirinden uzaklaşıyor. “Yeri de yaydık” diyor, “yaydık”. Gittikçe yayılıyor hakikaten. Yayılmaya devam ediyor. Şu anda da kıtalar birbirinden uzaklaşıyor. “Ne güzel düzenleyiciyiz” diyor Cenab-ı Allah.
Sayın Adnan Oktar'ın 6 Aralık 2010 tarihli röportajından Zariyat Suresi ile ilgili açıklamalar.
ALTUĞ BERKER: Evrenin genişlemesini siz bahsetmiştiniz biraz evvel. Şeytandan Allah’a sığınırım. Zariyat Suresi 47. ayette: “Biz göğü "büyük bir kudretle" bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz” diyor. Kainatın genişlediği 1929 yılında Edwin Hubble’ın bulduğu o dev teleskopla, yıldızların ışık tayflarının mor ve kızıla kaçması söz konusudur. Hepsinin kızıla kaçtığı anlaşıldı, o büyük teleskopla. Yani birbirinden uzaklaştığı, sönük bir balona nokta nokta koyduğunuzda, şişirdiğinizde hepsi birbirinden uzaklaşır ya onun gibi bütün yıldızların, gökteki bütün sistemlerin, birbirinden uzaklaştığı anlaşıldı. Genişlediği, bu ancak günümüz teknolojisi ile bulunabilmiş bir Kuran’ın mucizesi.