Tur Suresi, 42, 44-46 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 12 Ekim 2011 tarihli röportajından Tur Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Bak diyor ki Cenab-ı Allah -şimdi açtığım yer Tur Suresi- şeytandan Allah’a sığınırım: “Yoksa hileli-bir düzen mi kurmak istiyorlar?” Yani “oyun mu kurmak istiyorlar?” diyor Allah. “Fakat (asıl) o inkar edenler hileli-düzene düşecek olanlardır” diyor. “Yaptıkları düzene kendileri düşecekler” diyor. Münafıklar da kendi açtıkları düzene düştüler, değil mi? Evet.

“Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: “üst üste yığılmış bir buluttur.” derler”. Yani “bir şey yoktur” hani böyle var ya onlar, “önemsiz”, böyle dalga geçer bir üslupları oluyor. “Öyleyse sen onları (dayanılmaz azapla) çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar bırak.” Kıyamet vaktine kadar bırak. Kaçıncı ayet? 45’inci ayet. Kaç yılında kopmasını söylüyor Bediüzzaman? 1545, evet. “O gün, ne hileli-düzenleri kendilerine her hangi bir yarar sağlayacak, ne de yardım görecekler” diyor Allah. Durdursunlar bakalım havada roketle moketle bilmem ne, zaten o devirde roket moket de kalmayacak. Yani akıl almaz bir çöküntü, akıl almaz bir sefalet, akıl almaz bir pislik içerisine düşecekler. Önce komünist olacaklar sonra komünistliğin batağının, pisliğinin içine düşüp çok rezil ve perişan bir hayata dönüşecek ortalık. Bütün evleri leş gibi yapacaklar, her yeri yıkıp yakacaklar, her gün cinayet işleyecekler. “Sokaklarda böyle hayvanlar gibi” diyor, “ilişkiye girerler” diyor Peygamberimiz (s.a.v.). Herkes birbirini, o onu dövecek, o ona sövecek, o onu öldürecek; her yerde yağma, gasp, akıl almaz bir pislik. Her yer böyle leş gibi olacak, bayağı berbat olacak. Ondan sonra kıyamet onların üstüne kopuyor.

 


Tur Suresi, 42-48 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 7 Mart 2016 tarihli sohbetinden Tur Suresi ile ilgili ayet açıklamaları.

 

ADNAN OKTAR: Tur Suresi 42. “Yoksa onlar hileli-bir düzen mi kurmak istiyorlar? Fakat (asıl) o inkâr edenler hileli-düzene düşecek olanlardır.” “Yoksa onların, Allah'tan başka bir ilahları mı var? Allah, onların şirk koştuklarından yücedir.” “Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: 'Üst üste yığılmış bir buluttur' derler.” (Tur Suresi 42-44) Yani umursamıyorlar önemsiz gibi görüyorlar. “Öyleyse sen onları (en dayanılmaz azabla) çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar bırak.” “O gün, ne hileli-düzenleri kendilerine herhangi bir şeyle yarar sağlayacak, ne yardım görecekler.” “Şüphesiz zulmedenlere bundan önce de bir azab vardır; ancak onların çoğu bilmiyorlar.” (Tur Suresi 45-47) Yani Allah “bir bela vereceğim” diyor. Ama tahmin etmiyorlar, belanın geleceğini tahmin etmiyorlar. “Artık, Rabbinin hükmüne sabret; çünkü gerçekten sen, gözlerimizin önündesin.”(Tur Suresi 48) Yani “her olayı ben yapıyorum” diyor Allah. “Sabırlı ol” diyor.“Ve her kalkışında Rabbini hamd ile tesbih et.” (Tur Suresi 48) Bu Peygamberimiz (s.a.v.)’e yönelik bir ibadet şekli.

 


Tur Suresi, 44-45 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 1 Ocak 2010 tarihli röportajından Tur Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Mesela Tur Suresi’nde diyor ki Cenab-ı Allah “eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile, üst üste yığılmış bir buluttur’ derler”, işte bu kıyamet öncesi olaya da işaret ediyor. Çünkü dünyaya bir göktaşı çarpacak ve dünya, kıyametten önce ilk birinci göktaşı çarpmasıyla sarsılıyor. İkinci bir göktaşı daha çarpacak. Sonra üçüncü büyük bir çarpışma oluyor, ondan sonra kıyamet tam oluşmuş oluyor. 44. ayette bak, şeytandan Allah’a sığınırım, “eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile, üst üste yığılmış bir buluttur derler”. 45. ayette; “öyleyse sen onları (en dayanılmaz azabla) çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar bırak”, demek ki gökyüzünde bir göktaşının geldiğini anlayacaklar, fakat teşhis edemeyecekler, Kuran buna işaret ediyor. “Gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile, üst üste yığılmış bir buluttur derler” diyor. Onu bir gaz yığını olarak veyahut başka bir şeye benzetecekler veya çarpmayacağını düşünecekler. Teğet geçecek dünyaya diyecekler. Ama dünyaya esaslı bir bindirilişle bindirecek. İlk kıyametin başlaması öyle oluyor biliyorsun, üç aşamalıdır. İkinci bir çarpma daha var ayette ve üçüncüsünde ay ile çarpışması  var. Ay dünya ile çarpışıyor ve o da güneş tarafından yutulacak inşaAllah. “Öyleyse sen onları (en dayanılmaz azabla) çarpılacakları  günlerine kavuşuncaya kadar bırak”, 45. ayet. Aklına ne getiriyor Oktar Hocam 45. ayet? Hicri 1545.

OKTAR BABUNA: Kıyametin kopması.

ADNAN OKTAR: Kim diyor 1545’de kıyamet kopacak diye?

OKTAR BABUNA: Bediüzzaman Said Nursi.

ADNAN OKTAR: Said Nursi, değil mi? 45’in yanına 15’i koyduğumuzda 1545. “Öyleyse sen onları (en dayanılmaz azabla) çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar bırak”, kıyamet günü, ilk çarpışmanın olacağı  güne kadar bırak. Ve 1545’i işaret ediyor. Ebcedine baktın mı, bakın, ebcedine bir bak. Çok şaşırtıcı oluyor inşaAllah.

 


Tur Suresi, 44-45 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 10 Ocak 2010 tarihli röportajından Tur Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Evet, 44. ayet mesela Tur Suresi; “Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: "Üst üste yığılmış bir buluttur" derler.” Bunu daha önce de okumuştum. “Öyleyse sen onları (dayanılmaz azapla) çarpılacakları” çarpmanın olacağı, “günlerine kavuşuncaya kadar bırak.” 45. ayet, ne demek? 1545’e işaret ediyor inşaAllah. Çünkü bakacaklar uzaya, “yok” diyecekler “ya o göktaşı falan değil, başka bir şey o, eskiv geçecek, hiçbir şey olmayacak” diyecekler. İşte “bilmem kaç kilometre öteden geçecek, çok rahat olun” diyecekler. Tahmin ettikleri gibi olmayacak. Dünya birden çekiverecek üstüne inşaAllah. 2120’de inşaAllah bekliyoruz.

 


Tur Suresi, 44-45 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 8 Eylül 2010 tarihli röportajından Tur Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Bak, diyorlar ki, şeytandan Allah’a sığınırım, Tur Suresi, 44-45; “Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler,” yani bir göktaşının yaklaşmakta olduğunu görseler, “bile: "Üst üste yığılmış bir buluttur" derler” diyor. Mesela şu an bu göktaşları bir bulut haline geldi dünyanın üzerinde. Üst üste yığılmış bir bulut görünümünde, uzaktan bakıldığında bulut gibi kapladı dünyanın üstünü. Ayette diyor ki: “"Üst üste yığılmış bir buluttur" derler. Öyleyse sen onları (en dayanılmaz azapla) çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar bırak.” (Tur Suresi, 44-45)

Allah Kıyameti Mehdi (a.s.) vesilesiyle erteledi. Açıkça hadislerde var, çok net söylüyor Peygamberimiz (s.a.v.).  Mehdi (a.s.)’nin gelişi Kıyametin durmasının sebebidir. Kıyamet erteleniyor Mehdi (a.s.)’nin gelişiyle. İsa Mesih (a.s.)’in Mehdi (a.s.)’ye yardım etmesi için erteleniyor. Son kere İslam dünyaya hakim olacak, onun için durduruldu, yoksa vakit tamam, inşaAllah.

 


Tur Suresi, 44-48 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 18 Nisan 2011 tarihli röportajından Tur Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Tur Suresi, 44, şeytandan Allah’a sığınırım; “Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: "Üst üste yığılmış bir buluttur." derler.” “Pek konduramazlar” diyor. Bakın, o taş da teğet geçti. O taş gibi şu an yüz binlerce, milyonlarca taş Dünya’nın üzerinde geziniyor. Ama Dünya’ya vurmuyor, çarpmıyorlar, bekliyorlar. Allah’ın emrini bekliyorlar. Yoksa o taş gibi taşlar zibil gibi gökyüzünde zaten; kaynıyor, fokur fokur kaynıyor. “Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: "Üst üste yığılmış bir buluttur." derler.” “Pek kondurmayacaklar” diyor Allah, “pek alakası yok gibi gösterecekler” diyor. “Öyleyse sen onları (en dayanılmaz azapla) çarpılacakları günlerine,” yani kıyamete, “kavuşuncaya kadar bırak.” 45. ayet, ne anlıyorsun?

ALTUĞ BERKER: 1545 demiştiniz Hocam, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Bakın, “Öyleyse sen onları (en dayanılmaz azapla) çarpılacakları,” göktaşının çarpması olayına dikkat çekiyor Allah, “çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar bırak. O gün, ne hileli-düzenleri kendilerine herhangi bir şeyle yarar sağlayacak.” Ne bilim, ne teknoloji, ne roketleri. “Ne de yardım görecekler” diyor Allah. “Hiç bir şekilde kurtulamayacaklar” diyor Allah. “Şüphesiz zulmedenlere bundan önce de bir azap vardır; ancak onların çoğu bilmiyorlar.” Kıyamete çok yakın, dünyada çok büyük bir bela olacak. Meteor yağmuru gibi bir olay Allahualem. Ona Kuran dikkat çekiyor. “Şüphesiz zulmedenlere bundan önce de bir azap vardır; ancak onların çoğu bilmiyorlar” diyor Allah ve bilemeyecekler. “Artık, Rabbinin hükmüne sabret; çünkü gerçekten sen, Bizim gözlerimizin önündesin” diyor Cenab-ı Allah. Hz. Mehdi (a.s) da gözlerinin önündedir, Peygamberimiz (s.a.v) de; herkes Allah’ın gözlerinin önündedir. Manevi gözler tabii, inşaAllah. “Ve her kalkışında Rabbini hamd ile tesbih et.” Elhamdulillah.

Şeytandan Allah’a sığınırım, Cenab-ı Allah 10. ayette diyor ki; Tur Suresi, 10’da; “Ve dağlar (yerlerinden oynatan) bir yürüyüşle yürür.” “Dağlar hareket etmeye başlayacak” diyor. Mesela, buradaki dağ ileriye doğru kaymaya başlıyor, gittikçe eriyerek. “İşte o gün yalanlayanların vay haline” diyor Allah. “O gün gök sarsılıp çalkalanır.” Çarpmanın etkisiyle bir sarsılma var gökyüzünde de bu görünüyor ve çalkalanma var. Gökyüzü tamamen açılıyor, bulutlar parçalanıyor. “Şüphesiz senin Rabbinin azabı kesin olarak gerçekleşecektir. Onu uzaklaştırıp-engel olacak yoktur” diyor Allah, inşaAllah.

 


Tur Suresi, 44-46 Ayetlerinin Tefsiri 

 

Sayın Adnan Oktar’ın 26 Ağustos 2013 tarihli sohbetinden Tur Suresi ile ilgili açıklamalar. 

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Tur Suresi, 44- “Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: "Üst üste yığılmış bir buluttur." derler.” Yine ehemmiyetsiz görürler, “gök gösterisi bak ne güzel ışıklı gösteri” diyor. Bela geliyor üstüne, bela. Allah’tan kork diye yapıyor Allah sana, ışıklı gösteri olsun diye yapmıyor.” Çok ilginç bir tabiat olayı yaşandı” diyor, şehrin üstüne düşse tuz-buz olursun Allah’tan kork, boş alanı vuruyor Allah. Tehdit ediyor seni, eğlen diye yapmıyor Allah. O eğlenceci kafalarına dikkat çekiyor Allah diyor ki, "Üst üste yığılmış bir buluttur." Derler.” “Hafife alırlar” diyor. Gök taşı düşmesi ne demek? Bir şehrin üzerine çok büyük bir olaydır. Onu hafife almaya çalışıyorlar. “Öyleyse sen onları (en dayanılmaz azapla) çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar bırak.” Kıyamet gününe kadar bırak. 45’inci ayet, yani 1545. Bediüzzaman’ın kıyametin kopacağı dediği tarih, 45 evet. “O gün, ne hileli-düzenleri kendilerine herhangi bir şeyle yarar sağlayacak, ne yardım görecekler.” Hep hileli düzen. Mesela Mısır’da hileli düzen, Suriye’de hileli düzen, Pakistan’da hileli düzen, Amerika’da hileli düzen her yerde hileli düzenler var. İnsanlar gına getirdi bu hileli düzenlerden. Hileleri parçalayacak olan, Hz. Mehdi (a.s)’dır. Hile, hurda hiçbir şey kalmayacak Hz. Mehdi (a.s) devrinde.