Rahman Suresi, 47-67 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 16 Şubat 2011 tarihli röportajından Rahman Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Rahman Suresi 47. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?” Darwinist-materyalistlere bir cevap.  “Çeşit çeşit 'inceliklere ve güzelliklere' (veya her türden sık ağaçlara) sahiptirler. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? İkisinde de akmakta olan iki pınar vardır.” Cennetten bahsediyor Cenab-ı Allah. “Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? İkisinde de her meyveden iki çift vardır.” Her meyveden ama. Bütün meyve çeşitleri var. Demek ki bu meyve çeşitlerini biz burada, tanımak için görüyoruz, tanıyacağımız kadarıyla görüyoruz. “Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? Astarları, ağır işlenmiş atlastan yataklar üzerinde yaslanırlar. İki cennetin de meyve-devşirmesi (oradakilere) yakın (kolay)dır.” Elini uzattığında hemen alıyorsun, o kadar yakın. “Astarları, ağır işlenmiş atlastan” Evrimle mi oluyor bu? Evrimle olmuyor. Bakın evrimcilerin kafasına bir darbedir bu ayet. “Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz 56- Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.” Yani temiz, afif bir kadının ne kadar güzel olduğunu Allah vurguluyor. “Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? Sanki onlar yakut ve mercan gibidirler.” Yani mücevher gibi parlayacaklar. Mücevher gibi gözleri etkiliyor. “Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? İhsanın karşılığı ihsandan başkası mıdır?” diyor Allah. “Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? Bu-ikisinin ötesinde iki cennet daha var. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? Alabildiğine yemyeşildirler. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? İçlerinde durmaksızın fışkırıp-akan iki pınar vardır. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?” Bakın Allah tekrar tekrar, Cenab-ı Allah'ın nimetlerini yalanlamanın çirkinliğini insanlara vurguluyor. Anlamadım diyenlere Allah, bu ayetlerin hepsini gösterecek. Defalarca söylüyor Allah, defalarca.

 


Rahman Suresi, 54-58 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 2 Aralık 2012 tarihli sohbetinden Rahman Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Rahman Suresi, 54’ten başlıyorum. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Astarları, ağır işlenmiş atlastan,” biz atlasların burada fabrikada yapıldığını zannediyoruz. Atlasları yapan Allah’tır. “Cennette kim yapıyor?” diyor. Dünyada da yapan Allah, ahirette de yapan Allah’tır. Dünyada, fabrikada birisi yapıyor zannediyorlar. Dünyada da Allah yapar. Bütün kıyafetleri Allah yapar. “Yataklar üzerinde yaslanırlar.” Cennette yorgunluk yok. Niçin yatağı istiyor? Eşiyle beraber olmak için, sevişmek için, konuşmak için, sohbet için. Çünkü yatak özlemi dünyada öğretiliyor. Allah yatağı bize dünyada öğretir. Çünkü yoruluruz, yatağa yatmak isteriz. Sevdiğimiz olur, onunla yatakta konuşmak isteriz. En çok hoşumuza giden o olur. Helaliyse tabii. “İki cennetin de meyve-devşirmesi (oradakilere) yakın (kolay)dır.” Yatakta meyveyi devşirebiliyor, yatakta yattığı yerde. Şimdi evlerde meyve mümkün mü? Değil. Cennette mümkün. Elini uzattığında dal eğiliyor, ona doğru eğiliyor. Meyveden yer; yine elini uzattığında, meyve yine orada oluşur; yine alır, yer. “Meyve-devşirmesi (ordakilere) yakın (kolay)dır” diyor Allah. Çünkü meyve ağaçlarına bakarız biz, çıkamayız üstüne, uzaktan görüyoruz. Cennette öyle değil. Dallar şuurlu. Dal yaklaşır; meyveden alır yersin, doymazsın. Yine alır yersin, yine doymazsın. Dünya meyvesi gibi değildir. Lezzeti çok güçlü, etki gücü çok yüksek oluyor. “Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır.” Kadın bakışına Allah dikkat çekiyor. Bir de eşine, yalnızca eşine. Ona teksif olmuş. Birçok insan var orada ama o ısrarla eşine bakıyor. Allah öyle yaratmış. Kalbi ona karşı muhabbette, ondan etkilenecek şekilde yaratmış Allah. Bakışın ne kadar güzel olduğunu, ruhun gücünün ne kadar önemli olduğunu; imanla, sevgiyle bakmanın vereceği hazzın ne kadar olduğunu Allah gösteriyor. Bazı hanzolar vardır, cinsellik deyince hayvanlık anlar. Halbuki Allah Kuran’da önce gözle sevişmenin güzelliğini vurguluyor. Eşi gözüyle sevişiyor onunla. “Bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.” İffetin kadınları ne kadar güzel gösterdiğini Allah Kuran’da vurguluyor. Ne bir insan ne bir cin dokunmuş. Çünkü iffet başlı başına çok etkileyici bir şeydir. Allah esirgesin, iffetsiz bir kadın insanı etkilemiyor. Yani Müslümanı etkilemez. Kadını cazip yapan, çok etkileyici yapan mühim bir psikolojik nedendir iffet. “Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?” Cenab-ı Allah sürekli söylüyor. “Sanki onlar yakut ve mercan gibidirler.” Yani göz alıcı, parlak, renkli, çok hoş görünümlü. Kıyafetlerinde yakutun, mercanın güzelliği var ama bizim kavramamız için söyleniyor bu. Yoksa yakutun tabii çok çok üstünde, mercanın çok çok üstünde. Cennet elbiselerinin, cennet kıyafetlerinin, cennet takılarının insanlarda meydana getireceği etkiyi Allah anlatıyor. Yakut ve mercan. Bazı ayetlerde mesela inci, bazı yerde altın. Cennet altını ayrıdır; göz alıcıdır, çok etkileyicidir. Cennet kadınlarının kıyafetlerin, takılarının güzelliklerinin etkileme yönlerinin nasıl heyecan verici olduğunun bir açıklaması.


Rahman Suresi, 56-67 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 14 Mayıs 2012 tarihli röportajından Rahman Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Rahman Suresi-56. ayet, şeytandan Allah'a sığınırım.“Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.” Namuslu dokunulmamış ve temiz bir kadının güzelliğini Allah vurgulamış oluyor. Gayri meşru herkesle ilişkiye giren bir kadının güzel olmayacağını etkileyici olmayacağını, sadece eşini seven kadının güzel olacağını Kuran vurgulamış oluyor. 57-“Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 58-Sanki onlar yakut ve mercan gibidirler.” Allah yakuta benzetiyor. Mercana benzetiyor. O düzgünlük, o güzellik, o parlaklık, o etkileyicilik, yakut ve mercandaki çekicilikle Allah kavramaları için benzetme yaparak açıklanıyor. Ama tabii dünya yakutu mercanı gibi değil, çok daha mükemmel. 59-“Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 60-İhsanın karşılığı ihsandan başkası mıdır?” diyor Cenab-ı Allah. Siz güzel bir ihsanda bulunuyorsunuz, Bende size güzel bir ihsanda bulunuyorum diyor Allah. 61-“Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?” Şeytandan Allah’a sığınırım. 62-“Bu-ikisinin ötesinde iki cennet daha var. 63-Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 64-Alabildiğine yemyeşildirler.” Alabildiğine yeşillik diyor, bahçelik, bağlık, güzellik. 65-“Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 66-İçlerinde durmaksızın fışkırıp-akan iki pınar vardır.” Kesintisiz akan pınarlar, insanı çok hoşuna gider. Su pınar olarak olsun, ırmak olarak olsun, deniz olarak olsun çok hoşuna gidecek şekilde yaratılmıştır. 67-“Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?” Cenab-ı Allah bu ayette, sürekli nimetin yalanlanamayacağını defalarca vurguluyor. Ki ahirette onlara hatırlatma olsun diye, inşaAllah.