Sayın Adnan Oktar'ın 2 Temmuz 2010 tarihli röportajından Münafikun Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla; “Münafıklar sana geldikleri zaman, ‘biz gerçekten şahadet ederiz ki, sen kesin olarak Allah’ın elçisisin’ dediler. Allah’da bilir ki, sen elbette Allah’ın elçisisin. Allah şüphesiz münafıkların yalan söylediklerine şahidlik eder.” (Münafıkun Suresi, 1-3) Münafıklar hep takva görünümünde ortaya çıkarlar, bu çok önemli bak. Münafıkların ana özelliği, daha iyi dini yaşama iddiasıdır. Daha mükemmel dini yaşadığı iddiasıyla ortaya çıkar. Yani siz bilmezsiniz, ben daha iyisini bilirim der. Mesela bunun en keskin, en şiddetli, en çirkin şekliyle Peygamber efendimiz (s.a.v) zamanında münafıklar göstermiştir. Dırar Mescidi diye ayrı daha süslü, daha konforlu bir mescid yapmışlardır. Ve Peygamberimiz (s.a.v.)’e dediler ki; “biz burada dini daha güzel yaşıyoruz, İslam’ı daha güzel yaşıyoruz. İstersen sen de gelebilirsin, ama asıl orada ki Müslümanlar gelsinler.” dediler. Gelsinler de burada namaz kılsınlar diyorlar. Peygamberi (s.a.v.) de beğenmiyorlar (haşa), oradaki Müslümanları da beğenmiyorlar, biz daha güzelini yapıyoruz diyorlar. Bütün münafıklar kahpe, kalleş, haysiyetsiz ve şerefsizdir. Ve çıkarlarını takva adı altında Müslümanlara ilka etmeye, ikna etmeye çalışırlar, bir oyundur bu. Daha güzel ibadet yaptıklarını, daha mükemmel ibadet yaptıkları iddiasıyla, Müslümanları sapkınlıkla suçlayarak hareket ederler. Ama gönülleri bomboş oluyor, Allah’a, Kuran’a karşı içlerinde bir sevgi olmuyor. Nitekim gittiklerinde münafıklar, ya küfre hizmet ederler, ya kendi nefislerine hizmet ederler. İslam’ı, Kuran’ı yaymak diye bir şey yok, usulen o münafıkların, Peygamber Efendimiz (s.a.v) zamanında yaptıkları gibi, usulen namazlarını kılarlar, usulen dini anlatırlar, sırf vicdani bir baskı yaşamamak için. Yani dışarıdan insanlar desinler diye, kısmen kendilerini Müslüman gibi gösterirler, yani rahatlarını kaçırmayacak kadar. Mesela belki gider kitap verir, belki gider bir Kuran ayeti anlatır, ama asıl isteği dünyayı yaşamaktır onun. Çünkü gerçekten niyeti olmuş olsa, bütün varlığıyla İslam’a kendini hibe eder. Etmez o, kısmen, münafığın özelliği insanların göreceği kadar, kendi vicdanında kendini kandıracağı kadar, dine hizmet ediyor gibi gösterir. Bunu Dırar Mescidi’nde çok açık gördük biz. “Onlar, yeminlerini bir siper edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Doğrusu ne kötü şey yapıyorlar.” Bir de bunlar, bak hep yemin ederek konuşuyorlar Allah adına, sanki hep Allah’tan yanaymış gibi. “Fakat Allah yolundan alıkoydular, doğrusu ne kötü bir şey yapıyorlar.” Asıl niyetleri İslam’ın yaşanmamasıdır münafıkların, ama doğrudan ben İslam’a karşıyım demez. İstemeye istemeye namaz kılmaya devam eder, istemeye istemeye oruç tutmaya yine devam eder, istemeye istemeye dini anlatır, ama nihayi hedefi Müslümanların dağılması, İslam’ın gücünü kaybetmesidir. Çünkü o zaman münafık rahatlayacaktır. Çünkü bak; “sizin de kendileri olmanızı isterler. “ diyor Allah ayette. Bakın Cenab-ı Allah açıklıyor, diyor ki; şeytandan Allah’a sığınırım, “Bu, onların iman etmeleri.” Önce iman etmeleri, “sonra inkar etmeleri.” bak önce iman ediyor, sonra inkar ediyor, “dolayısıyla bö...
Sayın Adnan Oktar'ın 7 Şubat 2010 tarihli röportajından Münafikun Suresi ile ilgili açıklamalar.
CİHAT GÜNDOĞDU: “Onlara: ‘Gelin Allah'ın Resûlü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin’ denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün. “ Münafikun Suresi, 5. ayet.
ADNAN OKTAR: Bunlarda genellikle büyüklük hissi oluyor. Yani böyle kendini mükemmel, ahlaken, kişilik her yönden mükemmel görüyorlar. Evet.
Sayın Adnan Oktar'ın 2 Kasım 2010 tarihli röportajından Münafikun Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: (Münafikun Suresi 5) “Onlara: "Gelin Allah'ın Resûlü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin," denildiği zaman başlarını yana çevirdiler.” Çünkü onlar imamdan, liderden (haşa) nefret ederler. Her biri kendini Allah gibi görür, Allah’tan daha büyük görür (haşa). Onun için başlarına bir emir, bir lider, kendinden daha büyük bir kimse kabul etmezler, münafığın özelliğidir. Bu şeytandan onlara geçen bir özelliktir. Şeytan da biliyorsunuz, “Adem (a.s.)’e secde et” dedi Cenab-ı Allah, acayip ağırına gitti. Hemen züppe bir üslupla, çakal bir üslupla dedi “beni ateşten yarattın, onu topraktan yarattın” dedi. Bak Allah’a (haşa) akıl verecek kadar ahmak, münafığın da özelliği budur. Peygambere (s.a.v.) akıl verir, Mehdi (a.s.)’ye akıl verir, imamına, Hocasına akıl verir, yani o alim dinlemez. Yani “her bilenden daha fazla bilen vardır” ayetine muhaliftir. İtaat ayetlerine muhaliftir, itaati kabul etmez münafık, çok ağırına gider. Böyle hem faşist, hem komünist kafası vardır. Şeytan ikisinde de onda etkindir, o iki yönde de etkilidir. Yani faşist ruh da vardır, komünist ruh da vardır münafıkta. Fakat en nefret ettiği şey de itaat olduğu için “başlarını yana çevirdiler” diyor. Bak, o zaman niye yanına giriyorsun? Bak, hem Resulullah’ın (s.a.v.) yanına gidiyor, hem de başını yana çeviriyor. O züppeliğini, o çakallığını, o pisliğini gösterecek. Ahlaksızlığını, itaatsizliğini, o kahpe ruhunu göstermek için Peygamberin (s.a.v.) yanına gidiyor. Normalde hiç gitmemesi lazım, madem itaat etmeyecek, gitmemesi lazım. Bak yanına gidiyor, kabul ediyor yanında kalmayı ama başını yana çeviriyor, sadece itaatsizliğini göstermek için. Şeytani bir ahlak, şeytani bir karaktersizlik, ahlaksızlık yani. “Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.” Bak; “sen, onların büyüklük taslamışlar” müthiş bir büyüklük hissi vardır onlarda. Böyle bir faşist enaniyeti, komünist enaniyeti gibi, enaniyet vardır, yani ateist kafada gelen. Ama bak faşist ve komünistler bunlarla kıyaslanmıyorlar, çünkü faşist ve komünistin açık oluyor küfrü. Onlar düşman olmuyor, onlara tebliğ ile anlatılıyor, iknaya çalışılıyor, olursa olur, olmazsa olmaz. Ama münafık öyle değil, münafık direk düşmandır. “Büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.” Yani sürekli Müslümanlara yüz çeviren ekabirlik yapan bir karakter içindeler. (Münafikun Suresi 5)
Sayın Adnan Oktar'ın 12 Kasım 2010 tarihli röportajından Münafikun Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: şeytandan Allah’a sığınırım; münafıklara, “Onlara: ‘Gelin Allah'ın Resûlü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin’ denildiği zaman başlarını yana çevirdiler”.Şimdi böyle bir konumda olan bir insan, öyle münafık karakteri olan bir insan, Mehdi(a.s.) gibi, bütün dünyaya hakim olan bir imamın kumandasına girmek ister mi? Ne yapması gerekiyor kurtulmak için? Doğrudan “Mehdi yok” derse, Kütüb-i Sitte dolu, Kuran ayetleri açık. Bediüzzaman da gelecek diyor, bununla olacak gibi değil, onların kafasına göre. O zaman ne yapalım diyorlar, çözüm bulalım. Çözüm ne olabilir, işte bu saydıklarım. Şahs-ı manevi bir çözümdür, Mehdi’ye karşı, geldi, gitti, öldü demek bir çözümdür. Bir insanın ruhuna girdi demek bir çözümdür. Görünmez bir ruhtur demek, bir çözümdür. 570 yıl sonra gelecek demek bir çözümdür, bin yıl sonra gelecek demek bir çözümdür. Veyahut haydi bakalım Mehdi geldiyse Melek göstersin bize, yahut kuru bir kamışı yere diksin, yeşillensin, yaprak çıkarsın, ağaçlar meydana getirsin. Tekbir getirsin binalar yıkılsın, haydi bakalım öyle Mehdi(a.s.)’ı görelim; bu da bir çözümdür. Çünkü Mehdi(a.s.) kendisini ispat etmekle mükellef değil ki. Mehdi(a.s.); İslam ahlakını dünyaya hakim etmekle mükellef. Allah sen kendini ispat edeceksin demiyor ki ona, sen bilakis bu iddiadan kaçınacaksın diyor Cenab-ı Allah, yani böyle bir iddiada bulunmayacaksın diyor. Git de kendini ispat et demiyor. Bazı ahmaklar da Mehdi(a.s.)’ın kendisini ispat etmesini bekliyorlar, yani çıksın, Mehdilik iddia etsin ve kendisini ispat etsin. Böyle bir şey olmaz. Allah ona haram kılmış onu, nasıl yapsın onu? Yapar mı Müslüman? Ama İslam ahlakını dünyaya hakim etmeyi, deccali yıkmayı ona farz kılmış, Mehdi(a.s.)’ye. Bunu yapacaksın diyor, Allah’ın izniyle. Sana bu kuvveti vereceğim, yapacaksın diyor. Vahiyle bildiriyor Peygamberimiz(s.a.v.)’e. Peygamberimiz (s.a.v.) de Mehdi(a.s.)’a bildiriyor hadisle inşaAllah. Berkerim seni dinliyorum.