ADNAN OKTAR’IN A9 TV’DEKİ CANLI SOHBETİ (2 ARALIK 2011; 20:00)
ADNAN OKTAR: Münafıklar diyorlar ki Münafikun Suresi, 7’de; “Onlar ki: "Allah'ın Resulü yanında bulunanlara"” yani Mehdi’nin, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in, o devrin Mehdi’si olan Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in -ki en büyük Mehdi’dir- “Hiçbir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler.” “Beş kuruş vermeyin” diyorlar. “Hiçbir imkan vermeyin. Onlardan alın ama vermeyin.” “Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar.” O hazineleri kendilerinin zannediyorlar. Halbuki,“Ben yaratıyorum” diyor Allah.
Sayın Adnan Oktar'ın 14 Aralık 2010 tarihli röportajından Münafikun Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytan’dan Allah’a sığınırım.
“Onlar ki: “Allah’ın Resulü yanında bulunanlara hiçbir infak (harcama) da bulunmayın” diyorlar Müslümanlar’a. Kendi harcadığı da ona acayip kor münafığa çok sıkar. Münafığın en acı çektiği konu, Allah yolunda bir şey harcanmış olmaktır. Yani ömrünün sonuna kadar onun acısını çeker. Harcayanlara da bütün gücüyle karşı koyar. “İsraf oluyor, gereksiz harcama oluyor, sakın vermeyin. Siz kendinize bakın, biriktirin kendi ihtiyaçlarınıza kullanın, sakın ha vermeyin” der. Bak “Allah’ın Resulü yanında bulunanlara hiçbir infak (harcama) da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler.” Asıl amacıda budur. Müslüman’ın dağılmasını ister münafık. “dağılıp gitsinler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar” diyor. Allah veriyor zaten hazineyi, o da rastgele yani Peygamberimiz (s.a.v.)’in özel yeteneğinden dolayı tesadüfen olduğunu zannediyor. Halbuki o malları veren Allah’tır.
Sayın Adnan Oktar'ın 2 Aralık 2011 tarihli röportajından Münafikun Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Münafıklar diyorlar ki Münafikun Suresi, 7’de; “Onlar ki: "Allah'ın Resulü yanında bulunanlara"” yani Mehdi’nin, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in, o devrin Mehdi’si olan Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in -ki en büyük Mehdi’dir, “Hiçbir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler.” “Beş kuruş vermeyin” diyorlar. “Hiçbir imkan vermeyin. Onlardan alın ama vermeyin.” “Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar.” O hazineleri kendilerinin zannediyorlar. Halbuki “Ben yaratıyorum” diyor Allah.
Sayın Adnan Oktar'ın 2 Haziran 2015 tarihli röportajından Münafikun Suresi ile ilgili açıklamalar.
ENDER DABAN: Müslümanlar birbirlerini teşvik ederken infakta bulunmayı, yoksula yardım etmeyi, münafıklar da "infak etmeyin, dağılıp gitsinler" diye tam tersini teşvik ediyor.
ADNAN OKTAR: Münafıklar, Müslümanlara herhangi bir infakta bulunmayın, para vermeyin, yardımcı olmayın, altın, gümüş hiçbir şey vermeyin, güçleri kırılsın. Sonunda da imkanları kalmadığı için dağılıp gitsinler. Onun için küfür saldırınca önce mala-mülke saldırır. Oradan vurmaya çalışır ki, takatleri kalmasın diye. Halbuki mümin yani ot yer aç-açık kalır, yine İslam Kur’an’a hizmet eder. Ama onlar inancına göre işte malına mülküne zarar getirirsek ayağı kırılır. Bir daha bir şey yapamaz.
Bediüzzaman’a onu çok yaptılar. Bediüzzaman ne yapsın? Bir torba yoğurdu vardı zaten onu da alıp elinden götürecek hal yok. Valla mülkü o. Bir tavuğu var. Bak mal varlığı bu. Torba yoğurdu, bir tavuk efendim, bir gine torbada şehriye. Yıldız şehriye. Ya alın götürürse ne olacak götürmesen, yani malı-mülkü bu. Bundan geçiniyor. Yani bir kilede diyor, kile de tereyağı vardı diyor. Bediüzzaman ondan koyuyor az çorbanın içine. O da diyor çok idare etti beni diyor. Bak canıma bak ya yani bir yoğurt kabı var, ufak işte torbada. Torba yoğurdu oradan işte bir kaşık onu alıyor, onu sulandırıyor, yumurtayla falan. Ondan sonra o biraz da şehriyeden koyuyor, çorba yapıyor. Gece gündüz onu yiyorlar. Büyük bir iştahla talebeleri, Sungur abi falan çöküyorlar akşam. Yer sofrası yapıyorlar üstat ile beraber yiyorlar ama hepsi zımba gibi maşaAllah.