Naziat Suresi, 1-10, 13-14, 17-23 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 25 Kasım 2012 tarihli sohbetinden Naziat Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Şeytandan Allah’a sığınırım.  Nazi’at Suresi: “Ta en derinden acıyla sökerek çıkaranlara andolsun.” Mesela kafirse, ta en derinlerden müthiş bir acıyla canı çıkıyor. “Yumuşacık çekip alanlara,” eğer mümin ise, canı böyle rüzgar esintisi gibi çok ferah canı çıkıyor. “Yüzdükçe yüzerek gidenlere,” canı alındıktan sonra yüzerek gidiyorlar. O da ayrı bir şey. O da Allah’ın hikmeti. “Dalgalar halinde” diyor ya deminki ayette, bak burada da; “Yüzdükçe yüzerek gidenlere.” Yani suda yüzer gibi gidiyorlar, maşaAllah. “O sarsıntının sarsacağı gün,” yani dünyaya çarpmanın olacağı gün. “Arkasından onu diğer bir sarsıntı izleyecek.” Çift vuruş olacak. Önce bir vuruyor. Çok büyük bir göktaşı dünyaya vuracak. Sonra dünyayı delip geçiyor. Fakat çekim gücüyle bir daha vuracak dünyaya. Yani spin atacak, dönüp bir daha vuracak. Bu vuruşundan sonra artık dünya ters istikamette dönmeye başlıyor, bu vuruşla. “O gün yürekler (dehşet içinde) hoplayacak” diyor Allah. Vurmanın etkisiyle. “Gözler zillet içinde düşecek.” Yani “muazzam bir korku hakim olacak gözlerinde” diyor. “Öyleyse bu, yalnızca tek bir haykırıştır.” Diyor Allah. “Bir de bakarsın ki, onlar, yerin üstündedirler.” Birden bire yerin üstünde görüyorlar kendilerini, yerin altındayken. Ama hayretle çığlık atıyor. Yani kendisinin nerede olduğunu şaşırdığı için çığlık atıyor. Mezardayken, bir anda yerin üstünde olduğunu görüyor. “Bir de bakarsın ki, onlar, yerin üstündedirler.” Ama giderken, “yüzerek giderler” diyor.

Firavuna gidiyor Hz. Musa (as); Nazi’at Suresi’nde 17. ayette, şeytandan Allah’a sığınırım; “Firavuna git; çünkü o, azdı.” “Deccale git, o azdı” diyor Allah. “Ona de ki: "Temizlenmek ister misin?"” Pis çünkü; manen de pis, maddeten de pis. “"Temizlenmek ister misin? Seni Rabbine yönelteyim, böylece (O'ndan) korkmuş olursun." (Musa) Ona büyük mucizeyi gösterdi. Fakat o, yalanladı ve isyan etti.” Şimdi Mehdiyet’in mucizelerini insanlık görüyor, fakat yalanlıyorlar. Aynen Firavun kavminin zamanındaki gibi. Çok büyük mucizeleri oluyor. Peygamberimiz (s.a.v) peş peşe mucizeler gösteriyor ama insanların birçoğu firavun kavmi gibi yalanlıyorlar.

Mesela Peygamberimiz (s.a.v); “Ay ve Güneş tutulmaları olacak” diyor, “on beş gün arayla olacak” diyor; adamlar yalanlıyor, “bu o değil” diyor, “alakası yok” diyor. Ramazan Ayı’nda, üst üste, on beşer gün aralarla. “Sonra kuyruklu yıldızlar peş peşe çıkacak” diyor Peygamberimiz (s.a.v). Birinin çok parlak olacağını söylüyor, detaylarını veriyor. Adamlar ona da inanmıyor. Bütün alametleri Allah tek tek gösteriyor, hiçbirine inanmıyorlar. Üç yüze yakın alamet, hiçbirine inanmıyorlar. Bu mucize. Aynı mucizelerin bir tekrarı. İnanmamaları da bir mucizedir; olayın kendisi de bir mucizedir, inanmamaları da bir mucizedir.  

“(Musa) Ona büyük mucizeyi gösterdi. Fakat o, yalanladı ve isyan etti. Sonra (karşı yönde) çaba harcayıp sırtını döndü.” Şimdi de Hz. Mehdi (a.s) çıkmayacak, Hz. İsa Mesih (a.s) inmeyecek diye karşı yönde çaba harcıyorlar. Ve mucizeleri de örtbas etmek için var güçleriyle gayret ediyorlar. “Sonunda (yardımcı güçlerini) topladı, seslendi.” Bu tipler de kendi yardımcı güçlerini topluyorlar. Ekip halinde var güçleriyle gayret ediyorlar. Ben bunu görüyorum, duyuyorum. Tabii cahilliğinden yapanları tenzih ediyoruz, bilgisizliğinden yapanları tenzih ediyoruz.   

 


Naziat Suresi, 18-35 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar’ın 22 Ekim 2013 tarihli sohbetinden Naziat Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım Naziat Suresi’nde 79. Sure, 18 Firavun’a diyor ki; “ona de ki; temizlenmek ister misin?” ilk söylediği bu temizlik. Maddi manevi temizlenmesi lazım, pis adam. Hem maddi, hem manevi. “Seni Rabbine yönelteyim” diyorlar ya Museviler “biz sadece belirli bir kavme tebliğ yaparız, sadece İsrailoğulları’na. Öyle bir şey yok. Bak burada ayette ne diyor; “Seni Rabbine yönelteyim.” Bu da, Kopt Kavmi’nde bu kişi. Ben-i İsrail değil. Ama onu İslam’a, Müslümanlığa çağırıyor Hz. Musa (a.s). Yani Musevilikte tebliğ herkese yönelik, herkese yapılabilir. Tabii şu an İslam-Müslümanlık hak din olduğu için, Müslümanlık devrede. O devirde Musevilik hak din, ama gerçek bir İslam dinidir Musevilik. Tahrifata uğramıştır ayrı, ama bir Musevi Muhammed-i olursa, gerçek Musevi olmuş olur. Tevrat’a da uyabilir o zaman. Zaten Müslümanlar Tevrat’ın hak olan kısmına uymakla mükelleftir. Yani hak olan bir kısmını Tevrat’ın bir Müslüman reddedemez. İncil’in de hak olan bir kısmını reddedemez, Kuran’a uyan kısımlarına uyar. Bak “seni Rabbine yönelteyim, böylece ondan korkmuş olursun.” İlk istenilen şey, Allah korkusu. Rabbine yönelteyim diyor önce, Allah’a yaklaştırayım, Allah’a sevgini artırayım ama Allah’tan korkmanı hedefliyorum diyor. “Ona büyük mucizeyi gösterdi.” Demek ki, ilk önce ikna edilmesi gerekiyor insanların dini hak olduğuna. Biz ne yapıyoruz? Kuran mucizelerini anlatıyoruz. Peygamberimiz (s.a.v)’in ahir zamanda çıkan mucizelerini, Mehdiyet’le ilgili mucizelerini anlatıyoruz. Çünkü milimi milimine çıkmış, bu harikulade bir şey. Şu an tabii insanlar tarafından Peygamberimiz (s.a.v)’in mucizesi saklanıyor. Büyük alim dediğimiz kişiler tarafından da saklanıyor. Bu ahir zamanın şiddetini gösteriyor. Mesela kuyruklu yıldızın çıkışından tut, Ramazan ayındaki ay ve güneş tutulmaları gibi birçok mühim olay, ümmetten gizleniyor şu an. Söylemiyorlar, hiçbir şekilde.

Boş dedikoduları her şeyi anlatıyor. Yani böyle diyorlar, bu yalandır da diyemiyor. Hiç söylemiyor, hiç konuşmayın diyor. Çünkü o mucizeler duyulursa, Mehdiyet’in de gerçek olduğu anlaşılacak. Birbirleriyle hepsi bağlantılı, onun için sakın söylemeyin diyorlar. “Ona büyük mucizeyi gösterdi, fakat o yalanladı ve isyan etti.” Şu anda da birçok insan yalanlıyor, isyan ediyor, “sonra karşı yönde çaba harcayıp sırtını döndü” yani bu seferde Müslümanların aleyhine faaliyete başlıyor, sırtını dönüyor yani Müslümanlarla görüşmüyor artık, görüşmeme kararı alıyor, tersleşiyor yani aksi hareketler yapıyor veyahut onlara kötülük yapmak, tutuklamak, ezmek istiyor. “Sonunda yardımcı güçlerini topladı ve seslendi” bunlar hep ekip olarak faaliyet yaparlar böyle tipler. Hemen yardımcıları vardır bunların, o ona yardımcı olur, o ona yardımcı olur. “Ve seslendi; sizin en yüce Rabbiniz benim” yani resmi ideoloji var, resmi düşünce var, devlet kendi inancını dayatıyor. Benim inancım dışında inanç yoktur diyor. “Böylece Allah onu, ahiret ve dünya azabıyla yakaladı.” İki tane azap veriyor Allah. Dünyada boğularak ölmek, ahirette de sonsuz cehennem azabı. Bak “gerçekten bundan içi titreyerek korkacak kimse için, elbette bir ibret (ders) vardır.” Allah’tan korkan bu anlatılanlardan ibret alır, hikmet görür, derinlik görür, anlam çıkarır ve istifade eder, manen yükselir diyor Allah. “Yaratmak bakımından siz mi daha güçlüsünüz yoksa gök mü? Allah onu bina etti.” Mesela Cenab-ı Allah, Bediüzzaman’ın üslubunda da bazen görüyoruz, Şeyh Nazım Hocamız’da da mesela bir açıklamasında Allah’ı söylerken “göğe karşı gelme” diyor. Gök yani Allah’ın bilgisinin aktığı yer olarak bilinen bir ge...