Zelzele Suresi:

Kuran'ın son surelerinden ahir zamana işaretler

 

Adnan Oktar’ın 12 Kasım 2009 Tarihli Çay TV ve Maraş Aksu TV Röportajından

ADNAN OKTAR: Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla, Zelzele Suresi 99. Hep kısa sureler ahir zamana bakan. Çok zelzele olmuştur ama İstanbul’daki bu zelzele önemlidir. 1999’daki zelzele. Çünkü  o zelzelede bir çok düşünceden, birçok eylemden vazgeçtiler. 28 Şubatçıların mühim bir düşüncesi vardı. Ondan o gün vazgeçtiler. Masonların mühim bir eylemi vardı, o gün vazgeçtiler. O gün şeytan çağırmışlardı mesela bir yerde. Şeytan çok büyük kepazelik çıkarttı. Büyük olay çıkarttı ve başlarına muazzam bela oldu. Onun metafizik bir olay olduğunu anladılar. Eskiden beri şeytanın kendileriyle dost olduklarını zannederken, şeytan müthiş başlarına bela çıkarttı o gün ve muazzam olay çıkarttı. Onlar biliyorlar yani, çağıranlar biliyor olayın ne olduğunu. Evet. Ve o gün birçok projelerden vazgeçtiler. Birçok düşünceden vazgeçtiler 99’da. Şimdi onlar o güne, o saate depremin gelmesinde bir fevkaladelik olduğunu anladılar. Yani bir şey olduğunu anladılar. Çünkü normalde şeytan çağırdıklarındaki şeytan bunlara hep iyi davranıyordu. O gün çok ters davrandı bunlara. Yani bir şey olduğunu anladılar, evet. İnşaAllah. Tabii ben o günkü olayda Cenab-ı  Allah şehit istedi Cenab-ı Allah. Binlerce şehidimiz oldu. Allah hepsine gani gani rahmet eylesin. Onlar cennete kavuştular inşaAllah. O ayrı bir konudur. Fakat bir uyarı oldu masonlara, ayrı bir konu olarak. Olayın içinde ayrı bir konu bu inşaAllah. Bakın 99. suredir bu. 1999’da olmuştur. Şeytandan Allah’a sığınırım: “Yer o şiddetli sarsıntıyla sarsıldığı, ve yer ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı” bak “ağırlıklarını dışa atıp çıkattığı”. Yerden bir şey çıktı. Yani o gün olan olaylardandır bu. “Ve insan buna ne oluyor dediği zaman”. Yani bak “Buna ne oluyor?” diyor.  Yani insanlar hakikaten depreme de ne oluyor dediler. Fakat ayrıca “buna ne oluyor dediği zaman” birisine söylüyorlar bunu. Ne oluyor? Yani birdenbire niye değişti? Yani bu masonların kullandığı bir üslup aynı zamanda. Masonların söylediği bir söz oldu bu. Yani buna ne oluyor? Her zaman itaat eden bu şeytan niye bu gün böyle itaatsiz hale geldi? “O gün haberlerini anlatacaktır.” Bakın “O gün haberlerini anlatacaktır.” O gün onlar da bir haber duydular. Bir haberler duydular yani. İnşaAllah. O gün biliyorsunuz televizyon haberleri de vardı. Yani tam... değil mi? Depremin olduğu anda da televizyon haberleri vardı. İnşaAllah. “Çünkü  Rabbin ona vahyetmiştir. O gün insanlar amelleri kendilerine gösterilsin diye bölük bölük fırlayıp çıkarlar.” İnsanlar hakikaten evlerinden bir anda dışarıya çıktılar yani. Bir işari yön olarak. “Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse onu görür. Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse onu görür.” Depremin şiddeti kaçtı o zamanlar? 

OKTAR BABUNA: Amerika 7.8 olarak vermişti. 

ADNAN OKTAR: Bakın iki kere ayet tekrar ediyor. Bak 7. ayettte diyor ki: “Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse onu görür.” Çok ince ölçüden haber veriyor bakın. “hayır işlerse onu görür.” “Artık kim zerre ağırlığınca”, bak “artık kim zerre ağırlığınca”, aynı ifade sekizinci ayette yine söylüyor. “Artık kim zerre ağırlığınca bir şer işlerse onu görür”. Yedi-sekiz, yedi onda sekiz. İki kere bak, başka hiçbir ayette yok, sırf burda var. İki kere tekrarlıyor. Ebcedi de veriyor, vaktini ve bütün detaylarını da veriyor, inşaAllah.

SUNUCU: Evet o depremin çok ciddi bir işareti var Hocam gerçekten.

ADNAN OKTAR: Ama tabii Allah onu hayırla hikmetle yarattı. O gün, evleri yıkılan kardeşlerimiz sadaka sevabı almış oldular. Onlara karşı derin bir şefkat, merhamet oldu. Cenab-ı Allah’ın şehit olarak aldıkları da... Cenab-ı Allah daima şehit alır. Yani ya asker olarak alır, ya polis olarak alır ya depremle alır. Çünkü şehitler için bölüm vardır ve orası hiç boş durmaz. Sürekli oranın misafiri vardır. Yani Cenab-ı Allah’ın adetullahıdır. Nasıl dünya boş değildir, sürekli dünyaya insan geliyor, değil mi, sürekli çocuklar gelmiyor mu dünyaya, insanlar? Dünya hiç boş kalmıyor. Ahiret de hiç boş kalmaz, cennet hiç boş kalmaz, cehennem hiç boş kalmaz. Şehitlerin makamı da hiç boş kalmaz. Sürekli şehit akar oraya. Yani ne yaparsa yapsın şahıslar, mutlaka Cenab-ı Allah bir şekilde şehit oluşturur. Ya depremle oluşturur, ya savaşla oluşturur, ya mesela teröristleri çatıştırmasıyla oluşturur. Ama mutlaka şehit alır Allah. Bunu da inşaAllah ahirette göreceğiz inşaAllah.

 


Zelzele Suresi, 1-8 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 2 Ekim 2011 tarihli röportajından Zelzele Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şu ahenge, şu güzelliğe bak; Allah Allah! Allah Allah! MaşaAllah. Ne kadar muhteşem, maşaAllah. Milyonlarca kere okunsa insan doymuyor, maşaAllah, ne güzel. Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla, şeytandan Allah’a sığınırım, “Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı; yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı,” ağırlık nedir? Magma, mesela demir ağırdır değil mi? ağır olduğu için dünyanın çekirdeği erimiş demirden oluşuyor. Biliyorsunuz, değil mi? Magma, su gibi erimiş. Ayete dikkat edin, “yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı,” erimiş demir, çekirdek demirden oluşuyor. “Ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; O gün (yer), haberlerini anlatacaktır. Çünkü senin Rabbin, ona vahyetmiştir. O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp-çıkarlar. Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür. Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onu görür.” 99. sure, ahir zamana bakıyor özellikle, ahir zamandaki bir zelzeleye bakıyor. İstanbul’da olan zelzeleye bakıyor, Mehdiyet devrindeki zelzeleye bakıyor. 1999’da olan zelzeleye işaret var, inşaAllah.  Çünkü ebcedi de yine 1999’u veriyor. Yani o yönden çok manidar. Hem ebcedi 1999’u veriyor hem 99. sure, yani ahir zamana bakması yönünden. “Ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman;” deprem olduğunda insanlar “ne oluyor?” derler, ilk söylenen şey budur, herkes bilir. “Ne oluyor?” Yani kamyon mu geçiyor, ev mi yıkılıyor, ne oluyor? Yani anlayamazlar, bir anda hemen deprem olduğu anlaşılmaz. “"Buna ne oluyor?" dediği zaman; O gün (yer), haberlerini anlatacaktır.” Televizyonlarda, radyolarda deprem haberleri her yerde duyulmuş oldu. “Haberlerini anlatacaktır” diyor. “Çünkü senin Rabbin, ona vahyetmiştir. O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp-çıkarlar.” Herkes evinden fırlayıp dışarı çıktı, deprem başlayınca, değil mi? “Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür.” 7. ayet.  “Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onu görür.” 8. ayet. ‘Artık’, ‘artık’ bak, “artık kim zerre ağırlığınca,” “artık kim zerre ağırlığınca;” 7 ve 8’de bir tekrar var. 7.8, 7 ve 8. 7.8, bakın depremin derecesine kadar işaret edilmiş oluyor ayette, inşaAllah. Çok fazla daha işaret var fakat ben şimdilik bu kadarıyla yetiniyorum.